TÜRKİYE’DE ÇOCUKLARIN YÜZDE 30’U TOKSİK EBEVEYN İLE KARŞI KARŞIYA
Son zamanlarda sıklıkla duyulan toksik ebeveynlik kavramı hakkında bilgilendiren İstanbul Arel Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Dr....

04 Mayıs 2024 Cumartesi 09:48
Son zamanlarda sıklıkla duyulan toksik ebeveynlik kavramı hakkında bilgilendiren İstanbul Arel Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Ayşe Su Kocayörük, Türkiye'de yüzde 20-30 oranda çocuğun toksik ebeveyne maruz kaldığını söyledi. Bunun sonucunda depresyonun en fazla görülen hastalık olduğuna işaret eden Kocayörük, "Depresyon hastalarının yüzde 50'sinde travmatik çocukluk yaşantıları söz konusudur. Ülkemiz için de aynı şey geçerli. Genelde depresyon görüntüsü altında olan kişilerin de toksik ebeveynlere maruz kaldıklarını biliyoruz" dedi.
Son dönemlerde oldukça yaygınlaşan "toksik" kavramı birçok alanda karşımıza çıkıyor. Bunlardan biri de "toksik ebeveynlik" kavramıdır. Bu kavram; ebeveynlerin çocukları için en iyisini istese de bazen onları fazlaca sıkmaları ya da özgür bir birey olmalarını kısıtlamaları anlamına geliyor. Anne babaların da aslında toksik ailelerden geldiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Ayşe Su Kocayörük, "Bu yüzden ilişki ve bağlanma şekilleri aslında çocuklarını da etkiliyor. Hatta çocuklarının da ilerde kuracakları ilişki yine toksik şekilde devam edebiliyor. Nesilden nesle aktarılıyor. Burada suçlu aramak yerine çözüme odaklanmalı" açıklaması yaptı.
"Küçümseyici, aşağılayıcı tavır takınmaları, negatif geri bildirimler vermeleri toksik ebeveynliktir"
Toksik ebeveyn davranışlarını sıralayan Dr. Öğr. Üyesi Kocayörük, "Küçümseyici, aşağılayıcı tavır takınmaları, negatif geri bildirimler vermeleri, sürekli çocuğu didiklemeleri, sınırları aşmaları, çocuğun birey olduğunu kabul etmekten ziyade kendilerinin bir uzantısı olduğunu görmeleri toksik ebeveynliktir. Örneğin bu ebeveynler; çocuğu sınavda 99 notu aldığında "neden 100 almadın" diye eleştirirler, çünkü hiçbir şeyle yetinmezler. Sürekli çocuk üstünde baskı, otoriter kurarlar. Bunun en büyük nedenleri arasında ise ailelerin çocuklarına empati yapamaması, çocuğun ihtiyaçlarını göremeyip anlayamaması yer almaktadır. Tabii bunu bile isteye yapmıyorlar. Çünkü onların da kendi ihtiyaçları zamanında görülmeyerek onlara da bu şekilde davranıldı" dedi.
"Değerlilik ihtiyacı karşılanmayan çocukların kendini geliştirmesi zordur"
Tedavisinde ise terapistlere büyük iş düştüğünü belirten Dr. Öğr. Üyesi Kocayörük şunları söyledi:
"İnsanlar kendilerinin farkında da olmalıdır. Ama genellikle bu durumun farkında olmazlar. Sevilmeyip sayılmayan, biricilik ve değerlilik ihtiyacı karşılanmamış çocukların kendilerini geliştirmesi oldukça zordur. Bu yüzden kendilerinden beklentileri de düşüktür. Dünyaya genellikle olumsuz bakarlar. En önemlisi de öğrendikleri bağlanma biçimini, hayatlarında benzer bağlamda gösterecekler. Örneğin; sevgili, eş, arkadaşlık ilişkilerinde bu tarz bağlanma ilişkisi olacak. Mesela aşağılayıcı bir bağlanma stili gördüyse etrafındakileri aşağılayacak. Toksik ebeveynler genellikle klinik tanı almamış olsa da çoğunlukla ruhsal bozukluğu ya da kişilik bozukluğu olan kişilerdir. Narsist bir ebeveynle birlikteyseniz narsist olma ihtimaliniz çok yüksek. Kaygılı bir ebeveynle büyüyorsanız kaygılı olma ihtimaliniz çok yüksek."
"Ailelerini olduğu gibi kabul edip sınır çizerek hayatlarına devam etsinler"
Ailelere ve özellikle de çocuklarına önerilerde bulunan Dr. Öğr. Üyesi Kocayörük son olarak şunları söyledi:
"Aileler açık iletişimde olmalı. Çocuğunu dinlemeyi öğrenen her aile, bu anlamda yol katedecektir. Çünkü çocukların ihtiyaçlarını öğrenebildiklerinde, hissedebildiklerinde zaten tutumlarını değiştirecekler. Anne babalar kendilerine şunu sorsunlar; "ben çocuğumdan ne istiyorum, o benim bir uzantım mı, ona gücümü mü göstereyim, o benim her dediğimi yapsın mı?" Yoksa sadece o benim çocuğum ve o ayrı birey. "O da kendi başına bir birey olarak kendi hayatını ve kendi yolunu bulacak" şeklinde mi düşünüyorlar? Bu tür ailelere maruz kalan çocukların tutunacak dala ihtiyacı vardır. Öğretmen ya da başka akrabadan özdeşim kuracağı birilerini bulabilirler. Bu onlara iyi gelecektir. Aileler çoğunlukla toksik olduğunu kabul etmez. Çocuklar toksik bir aileye sahipse onları olduğu gibi kabul edip kendi sınırlarını çizebilir. Ebeveyniyle kuracağı empatik ilişkide çocuk, öfkelenmeyi ve kızmayı bırakabilir. Öfke ve kızmayı bıraktığında da onları olduğu gibi kabul edebilir. Olduğu gibi kabul ettikten sonra da kendi yolunu çizebilir. Diğer türlü anne babasına tepkili hayat yaşamak onları; madde bağımlılığına, kötü arkadaşlar edinmeye, kendine zarar verici davranışlarda bulunmaya kadar götürür. Çünkü kızgınlık ve öfke buna iter. Ailelerini anlayabilirlerse ailesinin onu anlamasını beklemeden hayatlarına devam edebilirler."

Sağlık Bakanlığı bu konuda acilen aksiyon almalıdırTürkiye, son yıllarda sağlık turizmi alanında büyük bir ivme kazanarak uluslararası arenada güvenilir bir tedavi merkezi haline geldi....01 Mayıs 2025 Perşembe 12:34YAZARLAR
Bedeli Ödenecek İlaçlar Listesinde Yapılan Düzenlemeler Hakkında Duyuru 2025/17Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından "Bedeli Ödenecek İlaçlar Listesinde Yapılan Düzenlemeler-2025/17 konulu duyuru yayımlandı.30 Nisan 2025 Çarşamba 16:26DİĞER DUYURULAR
Maltepe Üniversitesi kuantum yılına özel etkinlik düzenlediMaltepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İhsan Yılmaz: "Geleceğimiz olan gençlerimizin (kuantum) bu teknolojinin farkında olmasını, ülkemiz ve geleceğimiz açısından çok önemli buluyoruz"30 Nisan 2025 Çarşamba 15:48ÜNİVERSİTELER
Trabzon'da Aşı Haftası etkinlikleri kapsamında yürüyüş gerçekleştirildiTrabzon'da, 24-30 Nisan Aşı Haftası etkinlikleri kapsamında yürüyüş düzenlendi.30 Nisan 2025 Çarşamba 15:43SAĞLIK BAKANLIĞI
UNRWA'ya ait ilaç stoklarının tükenmesi Gazze'deki insani krizi derinleştiriyorİsrail'in ateşkesi bozarak 2 Mart'tan bu yana sıkı abluka uyguladığı Gazze Şeridi'nde Birleşmiş Milletler Filistinli Mülteciler için Yardım ve Çalışma Ajansının (UNRWA) ilaç stoklarının da tükenmesi nedeniyle Filistinliler ilaca erişmekte güçlük çekiyor.30 Nisan 2025 Çarşamba 12:38DÜNYADA SAĞLIK
TÜRK-İŞ "Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması"nın nisan ayı sonuçlarını açıkladıTÜRK-İŞ, nisan ayında 4 kişilik aile için "açlık sınırı"nı 24 bin 35 lira, "yoksulluk sınırı"nı 78 bin 292 lira olarak hesapladı.30 Nisan 2025 Çarşamba 12:18BASIN HABERLERİ
Çiğ tavukla temas eden yüzeyler gıda zehirlenmelerine yol açabiliyorBiruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim dalı Öğretim Üyesi Dr. Yağmur Ekenoğlu Merdan, evde tavuk pişirirken yapılan basit hataların ciddi gıda zehirlenmelerine yol açabileceğini belirtti.30 Nisan 2025 Çarşamba 12:13BESLENME VE DİYET
HPV Bölge Laboratuvarında bir ayda 211 kadının kanser riski taşıdığı belirlendiTrabzon'da bir ay önce hizmete alınan Human Papilloma Virus (HPV) Bölge Laboratuvarında bir ayda 6 bin kişiye rahim ağzı kanseri (serviks) taraması olan HPV-DNA testi yapıldı, 211 kişi HPV pozitifliği saptanarak teşhis merkezlerine gönderildi.30 Nisan 2025 Çarşamba 11:43KANSER
Kars'ta üniversite mezunu kadın devlet desteğiyle besici olduKars'ta Tarım ve Orman Bakanlığının hibe desteğiyle üniversite mezuniyetinin ardından 4 büyükbaş hayvan satın alan 25 yaşındaki Hilal Erben, hayvan sayısını 3 yılda 11'e çıkarttı.30 Nisan 2025 Çarşamba 11:18BASIN HABERLERİ
Sağlık Bakanlığından 10 bin ebeye simülatör destekli normal doğum eğitimiSağlık Bakanlığı, normal doğum süreçlerinde ebelik hizmetlerini güçlendirmek ve ebe merkezli gebelik bakımını yaygınlaştırmak amacıyla yıl sonuna kadar 10 bin ebeye simülatör destekli eğitim verecek.30 Nisan 2025 Çarşamba 11:18SAĞLIK BAKANLIĞI
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2006 Sağlık Aktüel