29 Mart 2024
  • Ankara21°C
  • İstanbul20°C
  • Bursa21°C
  • Antalya23°C
  • İzmir25°C

ÇOCUĞUNUZLA İLİŞKİNİZDE 3 OLUMSUZ DAVRANIŞTAN KAÇININ

Çocukların, kendilerini yetiştiren ebeveynleriyle aralarındaki ilişki düzeyini belirleyen bağlanma biçimleri, erişkinlikteki bazı sosyal ve psikolojik sorunların nedenleri arasında yer alabiliyor.

Çocuğunuzla ilişkinizde 3 olumsuz davranıştan kaçının

14 Kasım 2018 Çarşamba 10:30

Çocuk ile ebeveynleri arasındaki çift taraflı olabilen güvenli, kayıtsız, saplantılı ve korkulu bağlanma biçimleri; eş ve meslek seçiminden sağlıklı iletişime, evlilikten sosyal hayata kadar erişkinlerin yaşamına yön verebiliyor. Memorial Kayseri Hastanesi Psikiyatri Bölümü’nden Uz. Dr. Şaban Karayağız, çocukluk ve erişkinlikteki bağlanma biçimleriyle ilgili bilgi verdi.

Etkileri hayat boyu sürüyor

Bebeklik ve çocukluk dönemindeki ebeveynlerle kurulan bağ ilişkisine, ‘bağlanma’ adı verilmiştir. Doğumdan sonra bebekler, güven duygusunu devam ettirme ihtiyacıyla önce annesine daha sonra da ihtiyaçlarını karşılayan kişiye bağlanma eğilimindedir. Ağlama, emme ve gülümseme bebeğin temel bağlanma davranışları arasındadır. Bağlanılan kişiye yakınlığı sağlayan ve yakınlığı sürdürmeye yardımcı olan her türlü davranış şekli bağlanmayı ifade eder. Bebeklik döneminden itibaren bakım verenin bebeğin ihtiyaçlarını karşılaması bağlanmanın temelini oluşturur. Öte yandan, çocukluk ve bebeklikteki bağlanma biçimlerinin etkilerinin erişkinlikte de devam ettiği saptanmıştır.

Bağlanmanın 4 türü var

Yapılan araştırmalarda insanlar erişkinlikte de diğer insanlara güvenli, kayıtsız, saplantılı ve korkulu bağlandıkları belirlenmiştir. Erişkinlerin ikili ilişkilerdeki bağlanma biçiminin nasıl olacağı, geçmişte ebeveynlerinin tutum ve davranışlarına göre şekillenmektedir. Özellikle güvenli bağlanmayı etkileyen, çocukluk dönemine dayanan farklı faktörler bulunmaktadır. Küçük yaşlarda oluşan ebeveyn bağlanma ilişkilerindeki olumlu tutumların, daha sonraları bireyin sosyal ilişkilerine pozitif olarak yansıdığı bilinmektedir. Özellikle kabullenici ve özgüvenli çocukluk gelişiminin, eşlerine veya arkadaşlarına karşı daha güvenli tipteki ilişkiye sahip olduğu belirlenmiştir.

Sorunlarla yüzleşebilirler

Ebeveynlerin tutum ve davranışları ile sosyal çevre, çocukların karakterlerinin oluşmasında etkilidir. Çocuğuna aşırı düşkün, ona sorumluluk vermeyen, onu sınırlayan ve sürekli uyaran,  çocuğuna güven aşılamayan ya da psikolojik sorunları olan ebeveynlerin çocukları, gelişim aşamasında bir takım sorunlar yaşamaktadır. Bu tip ailelerin çocukları, yaşamları boyunca psikolojik sorunlarla yüzleşmek zorunda kalabilir. Bu sorunların en önemlilerinden biri ayrılma anksiyetesi bozukluğudur. Çocuk, zarar verici şekilde bağımlı hale geldiği kişiyi kaybedeceğini ya da başına kötü bir şeyler geleceğini düşünerek aşırı derecede kaygılanır. Bu öğrencilik döneminde çocukların okul başarısını etkiler. Bu tür çocukların kaygı nedeniyle okul ya da başka bir yere annesiz gitmek istemediği bilinmektedir.

Aşırı özgüvene de dikkat!

Ebeveynlerine güvenli bağlanan ve ilişkisi üst düzeyde olan çocukların erişkin döneminde güvenli bağlanma yeteneklerinin üst düzeyde olduğu belirlenmiştir. Baskıcı ebeveynlerin çocukları ise korkulu bağlanma biçiminin yüksek olduğu, aşırı öz güvenli yetiştirilen çocuklarda da kayıtsız bağlanma biçiminin geliştiği pek çok çalışmada tespit edilmiştir. Çocukların gelişim dönemlerinde anne ve babayla belirli bir dengenin sağlanması gerekmektedir. Çocukluk dönemindeki ebeveynlere bağlanmanın biçimi ergenlik döneminde gençlerin hayatlarına yön vermektedir. Eş seçimleri, evlilikleri, meslek seçimleri ve sosyal hayatları bağlanmanın biçimine göre şekillenmektedir. En etkili ve normal olan bağlanma türü hem çocukluk hem erişkinlik dönemi için güvenli bağlanmadır.

Çocuğunuz yetiştirirken 3 tehlikeli davranıştan kaçının:

1. Aşırı korumacı davranış: Çocuğa aşırı korumacı davranmak psikolojisini olumsuz etkiler. Aşırı korumacı ebeveynlerin çocukları hayatları boyunca yetersiz oldukları düşüncesiyle uğraşmak zorunda kalabilir.

2. Aşırı düşkünlük algısı: Çocuğa aşırı düşkün algısını oluşturmak, sorumluluk vermemek, sınırlamak veya sürekli uyarmak erişkin dönemde sorunlara neden olabilir.

3. Aşırı özgüven ve ego: Çocuğa ne aşırı özgüven ne aşırı ego verebilecek davranışlardan kaçınılmalı, çocuk kayıt ve baskı altında tutulmamalı ancak toplum normları değerleri ve başkalarının haklarına saygı göstermesi gerekliliği de çocukluk çağında öğretilmelidir. Bu empati yeteneğini geliştirecektir. Aşırı özgüvenli yetişen bireylerde ileriki yaşamlarında kayıtsız bağlanma türünün daha yüksek olduğu tespit edilmiştir.

Kaynak: Haber Kaynağı
Yorumlar
SON DAKİKA