DEĞİŞEN İKLİMİN GIDAYA ETKİSİ - İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ GIDA GÜVENLİĞİNDE RİSKLERE NEDEN OLUYOR
Gıda Güvenliği Derneği Başkan Yardımcısı Dr. Samim Saner:

16 Ekim 2024 Çarşamba 18:56
- "İklim değişikliği nedeniyle daha fazla böcek istilası, daha fazla küf ya da daha fazla hastalık yaşandığından bunlarla mücadele etmek için daha fazla ve kontrolsüz ilaç kullanmanın yolu açılmış oluyor. Böylelikle karşılaştığımız gıda güvenliği riskleri de artıyor"
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Bozoğlu: - "Dünyadaki nüfusun gıda ihtiyaçlarının karşılanması için 2050'ye kadar dünyadaki toplam tarımsal üretimin, 2000’li yılların başına göre yüzde 60 artırılması gerekiyor. Bu artışın gelişmekte olan ülkelerde yüzde 77, gelişmiş ülkelerde ise yüzde 24 olması gerekiyor ve eğer bu sağlanamazsa yetersiz beslenen ve açlıkla karşı karşıya kalan nüfus artacaktır"
Uzmanlar, 2050 yılında küresel gıda ihtiyacının 2000'li yılların başına göre yüzde 60 artacağını ancak iklim değişikliğinin tarımsal üretimde yol açtığı böcek istilası, hastalık ve küf gibi sorunların bu ihtiyacın karşılanmasını ve gıda güvenliğini riske attığını belirtiyor.
AA'nın iklim değişikliğinin gıda üretimine etkilerine odaklandığı dosya haberin ikinci bölümünde, iklim değişikliğinin gıda güvenliğine etkileri ele alındı.
Tüketicilerin sağlığını korumak amacıyla gıdaların üretiminden tüketimine kadar olan süreçte temiz, sağlıklı, biyolojik ve kimyasal zararlı maddelerden arındırılmış olması gıda güvenliğinin temelini oluşturuyor.
Gıdaların tarımsal üretim, hasat, işleme, depolama, taşıma ve satış aşamalarında hijyen standartlarına uygunluğu, mikrobiyolojik, kimyasal ve fiziksel risklerin önlenmesi gibi kriterler gıda güvenliğinde önemli rol oynuyor.
Ancak iklim değişikliğiyle birlikte görülen kuraklık ve yağış rejimindeki düzensizlik nem dengesini bozarken bu durum gıda güvenliğini tehdit eden küf artışı ve böcek istilası gibi sorunlara ve akabinde tarımda kimyasal kullanımının artmasına neden oluyor.
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Gıda Güvenliği Derneği Başkan Yardımcısı Dr. Samim Saner, sağlıkla çok yakından ilişkisi bulunan gıda güvenliğinin, gıdanın, tarladan sofraya kadar insan sağlığına zarar vermeyecek şekilde ulaşımının sağlanması şeklinde tanımlanabileceğini söyledi.
Gıda güvenliğini bozan unsurları, hastalık yapıcı bakteriler, parazitler ve virüslerden oluşan mikroorganizmalar ile zirai ilaç kalıntıları, hayvan sağlığında kullanılan antibiyotikler, veteriner ilaç kalıntıları, küf toksinleri, ağır metaller ve gıda işlenirken ortaya çıkabilen proses bulaşanlar gibi kimyasal riskler şeklinde sıralayan Saner, bu risklerin gıdalarda insan sağlığına zarar vermeyecek ölçüde olması gerektiğini vurguladı.
- "Sıcaklık artışı böcek ve kemirgenlerin sayısını artırıyor"
Gıda güvenliğini bozan zararlı mikroorganizmaların ve kimyasalların listesinin ve bunların izin verilen üst limitlerinin uluslararası kuruluşlarca belirlendiğini aktaran Saner, uluslararası alanda Dünya Sağlık Örgütü (WHO), BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA); Türkiye'de ise Tarım ve Orman Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığının konunun tarafları olduğunu kaydetti.
İklim değişikliği nedeniyle artan aşırı yağışların ürünlerde ciddi küf problemine yol açtığına dikkati çeken Saner, "Küf de aflatoksin ve okratoksin gibi mikotoksinlerin, kanserojen etkisi bulunan çeşitli küf toksinlerinin oluşumuna neden oluyor. Diğer tarafta salmonella gibi çeşitli hastalık yapıcı bakteriler var, sıcaklıkların artması bu bakterilerin evrilerek gıda kaynaklı hastalıkların hem sıklıklarını hem de şiddetlerinin artmasına yol açıyor. Sıcaklık artışları aynı zamanda başta böcekler ve kemirgenler olmak üzere çeşitli zararlıların hem nüfuslarında ciddi bir artışa hem de bu zararlıların daha uzun süre aktif olmalarına neden oluyor." diye konuştu.
Böceklere karşı kullanılan zirai ilaçların, pestisit kalıntılarının gıdada kalma riskini artırdığını anlatan Saner, şöyle devam etti:
"Özellikle küf toksinleri ve pestisitler kanserojen yapıda. Pestisitlerin izin verilen resmi üst limitleri var, bunların aşılması durumunda ciddi riskler ortaya çıkıyor. İklim değişikliği nedeniyle daha fazla böcek istilası, daha fazla küf ya da daha fazla hastalık yaşandığından bunlarla mücadele etmek için daha fazla ve kontrolsüz ilaç kullanmanın yolu açılmış oluyor. Böylelikle karşılaştığımız gıda güvenliği riskleri de artıyor. Kimyasal maddelerin izin verilenin üzerinde kullanılmasının sağlık açısından kanserojen ve endokrin bozucu etkileri olabiliyor."
Aşırı kimyasal kullanımının aynı zamanda toprak sağlığına, flora ve faunasına da zarar verdiğine değinen Saner, iklim değişikliğinin tarımsal verimi düşürdüğünü, temel besin değerleri açısından ise bir risk oluşturmadığını bildirdi.
Saner, gıda güvenliğinin korunması için alınması gereken önlemleri şöyle sıraladı:
"Çok iyi bir planlama yapmak, sorunların ne zaman ve nasıl çıkacağını iyi belirlemek, bölge ve ürün bazında senaryoları çalışarak gerekli önlemleri almak gerekiyor. Sürdürülebilir tarımın ve rejeneratif tarımın burada pozitif bir etkisi olabilir. Temel yanlışlık doğaya karşı hareket etmek. Biz hep 'Teknolojiyi doğaya karşı nasıl kullanabiliriz?' diye bakıyoruz. Burada önemli olan doğaya karşı değil, doğa ile birlikte hareket etmek. Doğa çok büyük bir güç, ne yapabileceğini öğrenip, onunla birlikte hareket edelim."
- "Son 20 yılda tarım ürünlerinin ortalama veriminde yüzde 9'luk kayıp yaşandı"
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü Tarım Politikası ve Yayım Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Bozoğlu, iklim değişikliği ile birlikte yağış yoğunluğunun ve sıklığının artmasının toprak erozyonunu da artırdığını belirterek bu durumun özellikle gelişmekte olan ülkelerde tarımı olumsuz etkilediğini ve son 20 yılda tarım ürünlerinin ortalama veriminde yaklaşık yüzde 9'luk bir kayıp yaşandığını belirtti.
Gıda güvencesinin, iklim değişikliği nedeniyle tehdit altında olduğuna dikkati çeken Bozoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Küresel sıcaklıkların artması, ekstrem iklim olayları ve yağışlardaki anormallikler nedeniyle tarımsal verim ve üretimde önemli azalışlar yaşanacak ve bu gelişmeler de dünya nüfusunun yeterli ve dengeli gıdaya erişimini olumsuz etkileyecektir.
Dünyadaki nüfusun gıda ihtiyaçlarının karşılanması için 2050'ye kadar dünyadaki toplam tarımsal üretimin, 2000’li yılların başına göre yüzde 60 artırılması gerekiyor. Bu artışın gelişmekte olan ülkelerde yüzde 77, gelişmiş ülkelerde ise yüzde 24 olması gerekiyor eğer bu sağlanamazsa yetersiz beslenen ve açlıkla karşı karşıya kalan nüfus artacaktır."
Yağışların, özellikle de kar yağışlarının yeterince ve ihtiyaç duyulan dönemlerde düşmemesinden dolayı sulama suyu kıtlığının artacağı uyarısında bulunan Bozoğlu, bununla birlikte haşere istilası ile verim ve kalitede önemli düşüşlerin söz konusu olacağı öngörüsünde bulundu.
Bozoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Önemli tarım ürünlerinden pirinç, buğday ve mısır fiyatlarında iklim değişikliğine bağlı ek fiyat artışları olacaktır. Yem fiyatlarının artmasıyla üretim maliyetleri ve dolayısıyla et fiyatları artabilir, gıdaların fiyatlarının artması ise tüketimde azalışlara neden olacaktır. İklim değişikliğinin etkisiyle gelecekte dünya nüfusunun toplam kalori tüketiminde bir azalma öngörülüyor. Özellikle yetersiz beslenen çocukların oranının yüzde 20 artacağı tahmin ediliyor."
Giresun'da sağlık ekiplerinin acil müdahale becerileri test edildiGiresun'da, sağlık ekiplerinin acil müdahale becerilerinin test edildiği eğitim, ölçme ve değerlendirme yarışma düzenlendi.04 Aralık 2025 Perşembe 20:08SAĞLIK BAKANLIĞI
Çubuk'ta "Sağlıklı Çocuk, Sağlıklı Gelecek" programı tanıtıldıAnkara'nın Çubuk ilçesinde "Sağlıklı Çocuk, Sağlıklı Gelecek" programı kapsamında bilgilendirme ve farkındalık etkinliği düzenlendi.04 Aralık 2025 Perşembe 19:13SAĞLIK BAKANLIĞI
Giresun'da "Sağlığa Kulaç At" etkinliğine katılanlar denizde yüzdüGiresun'da sağlıklı yaşama dikkati çekmek için "Sağlığa Kulaç At" etkinliği düzenlendi.04 Aralık 2025 Perşembe 18:51SAĞLIK BAKANLIĞI
Kayseri'de doktorlar tekerlekli sandalyede engelli sporcularla basketbol maçı yaptıKayseri Şehir Hastanesi doktorları, tekerlekli sandalyeye bağlı sporcuları daha iyi anlamak için tekerlekli sandalyede basketbol maçı yaptı.04 Aralık 2025 Perşembe 18:28HEKİMLER
Ani kalp durmalarına karşı üretilen yerli cihaz Ankara'da 25 noktaya yerleştirildiBaşkentte, 25 noktaya yerleştirilen yerli üretim Otomatik Eksternal Defibrilatör (OED) cihazları ani kalp durması vakalarında acil tıbbi personel vakaya müdahale edinceye kadar geçen sürede hayat kurtaracak.04 Aralık 2025 Perşembe 18:08SAĞLIK BAKANLIĞI
Sağlık Bakanı Memişoğlu Kırıkkale'de konuştu:Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, "Cumhurbaşkanı'mızın söylediği gibi koruyan, geliştiren ve üreten sağlık sistemimizle 'Sağlıklı Türkiye Yüzyılı'nı oluşturmaya çalışıyoruz." dedi.04 Aralık 2025 Perşembe 17:18SAĞLIK BAKANLIĞI
Kırşehir'de yılın ilk 11 ayında 38 bin 48 vakaya müdahale edildiKırşehir İl Sağlık Müdürü Süleyman Ersoy, ilde 2025 yılının ilk 11 ayında 38 bin 48 vakaya müdahale edildiğini bildirdi.04 Aralık 2025 Perşembe 17:18SAĞLIK BAKANLIĞI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Engelsiz Türkiye Yüzyılı Dünya Engelliler Günü Buluşması'nda konuştu: (3)Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "106'sı Aile Bakanlığımıza bağlı 331'i özel sektöre ait toplam 437 bakım merkezinde 40 bine yakın engelli vatandaşımıza yatılı hizmet sunuyoruz." dedi.04 Aralık 2025 Perşembe 17:13ENGELSİZ HABERLER
Osmaniye'de ani kalp durmalarına karşı kullanılan şok cihazı tanıtıldıOsmaniye'de, Sağlık Bakanlığı ve ASELSAN işbirliğiyle Türk mühendisler tarafından yerli ve milli imkanlarla üretilen Otomatik Eksternal Defibrilatör (OED) şok cihazının tanıtımı yapıldı.04 Aralık 2025 Perşembe 16:43SAĞLIK BAKANLIĞI
İsrail Kamu Savunma Birimi: Filistinli tutuklular ağır sağlık koşulları altında açlığa maruz kalıyorİsrail Adalet Bakanlığı Kamu Savunma Birimi tarafından yayımlanan resmi raporda, İsrail hapishanelerindeki Filistinli tutukluların şiddetli açlık, kötü muamele ve ağır sağlık koşulları altında tutulduğu belirtildi.04 Aralık 2025 Perşembe 16:38DÜNYADA SAĞLIK
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2006 Sağlık Aktüel










