YAŞINA UYGUN VE KURALLI TELEVİZYON İZLEMEYEN ÇOCUKLAR, OLAYLAR ARASINDA İLİŞKİ KURAMAYABİLİR
Yaşına uygun ve kurallı bir şekilde televizyon izlemenin çocukta öykü şeması geliştirmeye katkıda bulunduğunu belirten Psikoloji Bölümü Öğretim...
26 Nisan 2024 Cuma 15:45
Yaşına uygun ve kurallı bir şekilde televizyon izlemenin çocukta öykü şeması geliştirmeye katkıda bulunduğunu belirten Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hacer Nermin Çelen, öykü şeması geliştirmeyen çocuğun karmaşık şeyleri anlama şansını yitirdiğini, olaylar arasında ilişki kuramadığını söyledi. Çocuğun zarar görmeyecek şekilde teknoloji kullanmayı öğrenmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Çelen, çizgi filmlerin çocukla izlenerek algısal bakış açısını değiştirmek gerektiğini vurguladı.
İstanbul Atlas Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hacer Nermin Çelen, 22-28 Nisan TV İzlememe haftası vesilesiyle yaptığı açıklamada televizyonun çocuk gelişimi üzerindeki etkilerini değerlendirdi.
Çocuklara koltuk patatesi deniliyordu
Kitle iletişim araçlarından biri olan televizyonun günlük yaşama dahil olmasından itibaren özellikle çocuklar üzerindeki etkilerinin de incelendiğini belirten Prof. Dr. Çelen, kıta Avrupası'nda televizyonun yavaş yavaş evlere girmesinin İkinci Dünya Savaşı sonrası olduğunu söyledi. Savaş sonrası televizyonun evlere girmeye başladığı zaman bu konuda çalışma yapanlar olduğunu belirten Prof. Dr. Çelen, "O dönemde araştırma yapanlar "Çocukları televizyon karşısına oturttuklarında televizyondan gelen bütün mesajları çocuklar içselleştiriyor" diye düşündüler. Hatta o dönemde televizyondan gelen tüm mesajları içselleştirdikleri için çocuklara coach potatoes yani koltuk patatesi ya da zombi adını vermişler" açıklaması yaptı.
Çocuklar seçme gücüne sahip
Bu alandaki çalışmaların 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren devam ettiğini kaydeden Prof. Dr. Çelen, "Bu çalışmalarda ise çocukların zombi ya da coach potatoes yani koltuk patatesi olmadığı, çocukların bilişsel yapılarının yetişkinlerden belki farklı ama çocukların da neyi seyredebileceklerini seçebilecek güçte olduklarını söylüyorlar. Yani çocuk kendisine aşina olan şeyleri, animasyonları, cıngılları, reklamları ve kadın seslerini tercih ederek seyrediyor. Erkek seslerini tercih etmiyorlar" dedi.
1970'lerden itibaren farklı görüşlerin öne çıktığını, bu görüşlere göre çocukların seçici olduğunun ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Çelen, "Çocukların anlamadığı, senaryosu oldukça karmaşık bir dizi ilgilerini çekmiyor. Çalışmalarda aslında çocuğun seçici olduğu vurgulanıyor" diye konuştu.
Öykü şemaları gelişmezse ilişki kuramıyor
Yaşına uygun şekilde televizyon izlemenin çocukta öykü şeması geliştirmeye katkıda bulunduğunu belirten kaydeden Prof. Dr. Çelen, "Diyelim ki o evde televizyon seyredilmiyor. Bizim büyürken bazı vakaların nasıl örüntülendiğini görmemiz gerekiyor. Mesela hırsız-polis ne demek, şiddet ne demek, ne zaman şiddet ortaya çıkar? Şiddet çizgi filmlerde de var. Bu senaryoları çocuk izlemez ise gelecekte kavramlar arasında ilişki kuramıyor. Eve televizyonun geç geldiğini düşünelim: Çocuk 6-7 yaşından sonra televizyon izlediğinde bu öykü şemaları geçmişte geliştirmediği için karmaşık şeyleri anlama şansını yitiriyor yani bakıyor ama anlamıyor. İlişki kuramıyor" dedi.
Çizgi filmlerde de şiddet var
Çizgi filmlerin çocukla beraber izlenerek algısal bakış açısını değiştirmek gerektiğini belirten Prof. Dr. Çelen, "Tom ve Jerry çok masum bir çizgi film gibi. Tweety de çok masum görünüyor ama orada da şiddet var. Tom'un kuyruğu kesiliyor, köpeğe balyozla vuruluyor. Çocukla yan yana oturmak lazım. Çocuk kahkahalar atıyor. "Peki senin kuyruğun olsaydı ve senin kuyruğun kesilseydi ya da senin parmağın kesilseydi ister miydin?" şeklinde sorular sorulmalı. Çocuk "istemem" diyecek. "Bize komik geliyor ama güzel bir şey değil" denilmesi gerekiyor. Böylece algısal bakış açısını değiştiriyorsun" şeklinde konuştu.
Yasak yerine açıklama yapılmalı
Televizyonda uygun içeriklerin belirli sürelerde izletilebileceğini kaydeden Prof. Dr. Çelen, "Evde saatlerce sabahtan akşama kadar televizyonun açık olduğu zamanlarda ebeveynlerin çocuğun seyredip seyredemeyeceği şeyleri kontrol etmesi mümkün değil. Yasak her zaman caziptir. Çocuk neden bunu yasakladılar diye kenardan bakıyor. Çocuğa her şeyi seyretmemesi gerektiğini açıklamamız gerekiyor" dedi.
Çocuğun teknoloji kullanımı konusunda deneyim kazanması önemli
Çocuğun mutlaka takip edilmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Çelen, "Anne babaların örnek olması, kural koyması ve seçici olması gerekiyor. Çocuk ne oynuyor, hangi televizyon programını izliyor, takip ediyor, bunun bilinmesi lazım. Bazen geri bildirim vermek için çocukla beraber oturmaları gerekiyor. Anne ya da bakım veren tutumu önemli. Teknolojiden de uzak kalamayız. Çocuğun zarar görmeyecek şekilde teknoloji kullanmayı bilmesi gerekiyor. Çocuğun teknoloji kullanımı konusunda bir deneyimi olması da gerekiyor. Neyi ne kadar kullanması gerektiğini kurallarıyla öğrenmesi lazım" şeklinde konuştu.
- Yoğun bakım hastalarının hem hemşiresi hem de yakını oluyorlarAtatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesindeki yoğun bakım ünitelerinde görev yapan hemşireler, hastalarının hem medikal hem de kişisel bakımıyla ilgileniyor, bilinci açık hastalara yakınlarının yokluğunu hissettirmemeye çalışıyor.13 Mayıs 2024 Pazartesi 12:53BASIN HABERLERİ
- İngiltere’de İşitme Engelli Bebek Gen Tedavisiyle Duymaya Başladıİngiltere'de doğuştan işitme engelli olan 18 aylık bir bebek, gen tedavisi yöntemi ile işitme cihazı olmadan duymaya başladı.13 Mayıs 2024 Pazartesi 12:43DÜNYADA SAĞLIK
- ’Bebeğinizle Doğru İletişimle Bağ Kurabilirsiniz’Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Nazlı Karakullukcu Çebi, "Anne ve bebeğin güvenli olarak bağlanmasının, çocukların gelecek dönemlerindeki...13 Mayıs 2024 Pazartesi 12:43ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI
- Sedye İle Geldikleri Hastaneden Yaklaşık 1 Yıl Sonra Yürüyerek ÇıktılarDepremde bulundukları bina yıkılan ve enkaz altından saatler sonra kurtarılan anne ve kız, ANKA'da gerçekleştirilen başarılı operasyonlarla tekrar yürüyebilmenin...13 Mayıs 2024 Pazartesi 12:33ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ
- Türkiye’de İlk Kez Uygulanan Yöntemle Buzağı Ölümleri Yüzde 60’tan Yüzde 20’lere GerilediTarım ve hayvancılığın önemli merkezlerinden biri olan Yozgat'ta, buzağı ölümlerinin önüne geçmek amacıyla hayata geçirilen "Erken Teşhis ile Buzağılar...13 Mayıs 2024 Pazartesi 12:18BASIN HABERLERİ
- Kale: “Hemşire Göçü Önemli Bir Konu”12-18 Mayıs Dünya Hemşireler Haftası nedeniyle, Türk Hemşireler Derneği Erzurum Şubesi'nce bir anma programı düzenledi.13 Mayıs 2024 Pazartesi 12:18BASIN HABERLERİ
- İkiziyle tedavi gördüğü serviste yenidoğan hemşireliği yapıyorTrabzon'da ikiziyle prematüre olarak tedavi gördüğü hastanede 8 yıldır yenidoğan hemşireliği yapan Meral Topal, erken doğan bebekleri sağlıklarına kavuşturmak için çalışıyor.13 Mayıs 2024 Pazartesi 11:53DİĞER HABERLER
- MHRS'de "Onaylı Randevu Dönemi" kurallara uyan hastaları memnun ettiMerkezi Hekim Randevu Sisteminde (MHRS) "Onaylı Randevu"ya geçilmesi hastalarda memnuniyet oluşturdu.13 Mayıs 2024 Pazartesi 11:48SAĞLIK BAKANLIĞI
- “Uyku Apnesi Olanlarda Trafik Kazası Riski 3 Kat Fazla”Uyku bozukluğu sonucu gelişen trafik kazalarında ölüm oranının yüzde 11.4, diğer sebeplerle olan kazalarda ise ölüm oranının yüzde 5.6 bulunduğuna...13 Mayıs 2024 Pazartesi 11:43NÖROLOJİ
- Hemşeriler Haftası KutlandıÖzel Hayat Hastanesi hemşireleri, 12-18 Mayıs Hemşireler Haftası çerçevesinde düzenlenen programda bir araya geldi.13 Mayıs 2024 Pazartesi 11:38DİĞER HABERLER
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2006 Sağlık Aktüel