KRİZİN FATURASININ HALKA VE SAĞLIK ÇALIŞANINA YÜKLENMESİNE SESSİZ KALMAYACAĞIZ!
Başbakan’ın ülkemizi teğet geçeceğini söylediği krize yönelik ekonomi bürokratlarının 37 maddelik tedbir paketi hazırladığı geçtiğimiz günlerde basına yansıdı. Tedbir önerilerinin bir kısmının uygulamaya konulduğu, diğer bir kısmının ise önümüzdeki günler
29 Temmuz 2009 08:17
Başbakan’ın ülkemizi teğet geçeceğini söylediği krize yönelik ekonomi bürokratlarının 37 maddelik tedbir paketi hazırladığı geçtiğimiz günlerde basına yansıdı. Tedbir önerilerinin bir kısmının uygulamaya konulduğu, diğer bir kısmının ise önümüzdeki günlerde uygulanacağı aynı haberlerde yer aldı. Öyle anlaşılıyor ki AKP Hükümeti “bizi etkilemez” dediği krizin faturasını çalışanlara ödetmenin adımlarını atmaya başladı.
“Genel tedbirler” mahiyetinde değerlendirilebilecek olan akaryakıt ÖTV’sinin artırılması başta olmak üzere alınan ve alınacak “önlem”lerin amacının krizin yükünü topluma yükleme çabası olduğunu biliyoruz.
Artık herkesçe görüldüğü gibi Sağlıkta Dönüşüm Programı tedavi odaklı bir sağlık hizmeti anlayışını yerleştirmektedir. Koruyucu hizmetleri öncelemek yerine sağlık hizmetlerini metalaştıran, piyasaya açan tedavi odaklı bu sistemin sağlık harcamalarını arttıracağı tüm emek ve meslek örgütleri tarafından defalarca tekrarlanmıştır. Bugün dile getirilen tasarruf tedbirleri de Sağlıkta Dönüşüm Programı’na yönelik eleştirilerimizi haklı çıkarmıştır.
Hükümet bütçe açığını kapatmak için düşünülen bir tedbir olarak eşdeğer ilaç uygulamasında değişikliğe gitmişti. Bugüne kadar devlet en ucuz ilacın yüzde 22 fazlası kadarını öderken, yeni düzenlemeyle bu oran yüzde 15’e çekilmişti. Eşdeğer ilaç bandı içinde kalan ilaçlar için fiyat farkı ödenmezken 1 Ağustos’tan itibaren hastaların verecekleri katkı payı artacaktır. Hastanın cepten ödemelerini artıracak bir diğer tedbir ise ilaçta katılım paylarının emekliler için % 10’dan % 15’e, çalışanlar için %20’den % 30’a yükseltilmesidir. Bu uygulama ile hasta kendi tedavisi için daha fazla para harcayacaktır. Öte yandan, eşdeğer bandı dışında kalan ilaçların fiyatları düştüğünde eczacıların elindeki ilaçlar bedeli kimse tarafından ödenmeksizin açıkça kamulaştırılmış olacak ve eczanelerin varlıklarını tehdit edecek süreçlere yol açacaktır.
Sağlık alanında gerçekten tasarrufu düşünen bir hükümetin piyasacı sağlık sisteminin her yönüyle israfı arttırdığını bilmesi gerekir. Birinci basamağın piyasalaştırılması olan aile hekimliği pilot uygulamasının bir tasarruf tedbiri olarak 33 ille sınırlı kalması önerisi, uygulaması süresiz ertelenen sevk sistemindeki “tıkanma” ile birlikte yorumlanmalıdır. Başladığı illerde aile hekimi olmayı kabul eden hekimlere verilen ücreti israf olarak gören bir hükümetin kısa süre öncesinde kamuoyunun gündemine getirdiği “tam gün” çalışma uygulanmaya başladığı takdirde hekimlere verileceğini iddia ettiği ücretleri nasıl ödeyeceği ayrı bir sorudur. “Tasarruf tedbiri” aranırken, aile hekimliği eğitimlerinin neden halen 5 yıldızlı otellerde yapılmaya devam edildiğini, neden binlerce dolar maaşlı Bakan danışmanlarının halen orta yerde dolaşmaya devam ettiklerini, ilaçta ve tıbbi malzemede neden toplu alımların yapılmadığını da merak ediyoruz. En önemlisi, çok daha etkin ve verimli olduğu herkesçe kabul gören sağlık ocaklarının neden yeniden faal hale getirilmediklerini, tüm bu yanlışlardan dönülmek için halen neyin beklendiğini de öğrenmek istiyoruz.
“Tasarruf” peşinde koşarken çalışanların emekleri konusunda ise angaryanın tercih edildiğini görüyoruz. Sağlıkta Dönüşüm Programı sürecinin bir sonucu olarak güvencesiz çalışma ve taşeronlaştırma uygulamasının bütün birimlere yaygınlaştırılması hedeflenmektedir. Kamu hastane birlikleri yasa tasarısı, Sağlık Bakanlığı’nın taşeron şirketler aracılığı ile çalıştırılan sağlık işçilerinin asgari ücretten fazla maaş alamaması ve personel sayısının azaltılması genelgesi ile fazla çalışmanın önü açılarak angarya işin arttırılması söz konusu olmaktadır. Sayıları 110 bine yaklaşan taşeron çalıştırma ekonomik olmadığı gibi hizmetin niteliğini de olumsuz etkilemekte, çalışanı mağdur etmektedir. Çözüm yolu kadrolu ve iş güvenceli çalıştırmaktır.
Sağlık personeline emeklerinin karşılığı adeta “sus payı” olarak ödenen döner sermaye, performans, aile hekimliği ödeneğinin ise emekliliğe yansımayan, kalıcı olmayan düzenlemeler olduğu bilinmektedir. Oysa sağlık çalışanlarının ücretlerinde özlük haklarına yansıyan, kalıcı iyileştirmeler yapılmalıdır. Kamuoyu hiçbir kalıcılığı olmayan ve giderek artan ödeme gecikmeleri yaşanan performans uygulamasındaki yüzdelerle aldatılmaktan vazgeçilmelidir.
Ekonomik kriz gittikçe derinleşmektedir. Özürlülere yapılan eğitim ve evde bakım desteğinin düşürülmesi ve huzur evinde kalanların ödemelerinin artırılması düşüncesinden vazgeçilerek bu kesimlere destek artırılmalıdır.
İşsizlik ve yoksulluk verilerine, yaşam güçlüklerine rağmen akaryakıt başta olmak üzere yapılan ve yapılacak zamlar toplumsal yaşamı örselemektedir. Hükümet zengini vergilemekten kaçınırken dolaylı vergilerle yoksulun sırtına yüklenmektedir.
Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın diğer bileşenlerinden Genel Sağlık Sigortasının, işsizliğin rekor boyutlara çıktığı koşullarda tüm toplumu kapsaması imkânsızdır. Bu Program tüm yönleriyle tam bir toplumsal kıyıma dönüşmeden terk edilmelidir. Yerine konacak yoksullar ve işsizler başta olmak üzere toplumun tüm kesimlerinin sağlık hakkının güvenceye alındığı toplumcu bir sağlık sistemi için sağlık çalışanları olarak tüm birikimimizle görev, sorumluluk almaya hazır olduğumuzu kamuoyuna duyururuz.
Devrimci Sağlık İş
Türk Hemşireler Derneği
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Türk Eczacılar Birliği
Türk Tabipleri Birliği
- 30 Dakikada Kesiksiz Ve Ağrısız İşlemle Sağlığına KavuştuKanama sorunu nedeniyle yumurtalıkları alınması gereken Ayşen Yiğiter, ülkemizde nadir uygulanan VNotes (doğal açıklık endostokpik cerrahi-izsiz cerrahi)...08 Mayıs 2024 Çarşamba 11:38KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM
- Hastaneyi Beklemeyip Ambulansta Doğan Nehir Bebek Paramedik Ekibiyle BuluştuBurdur'un Gölhisar ilçesinde hastanede sancıları artınca Burdur'a sevk edilen hamile kadın ambulansta doğum yaptı.08 Mayıs 2024 Çarşamba 11:38SAĞLIK BAKANLIĞI
- Elazığ’da 9 Aylık Bebeğin Boğazına Kaçan Yabancı Cisim Başarıyla ÇıkartıldıElazığ'da yutkunma şikayetiyle ailesi tarafından hastaneye başvurulan 9 aylık bir bebeğin boğazına kaçan oyuncak parçası başarılı bir operasyonla...08 Mayıs 2024 Çarşamba 11:23ÇOCUK CERRAHİSİ
- Yumurtalık Kanseri, Ölüme Yol Açan Kanserler Arasında 5’inci Sırada Yer AlıyorYumurtalık kanserinin ölüme yol açan kanserler arasında 5'inci sırada olduğunu ve ortalama tanı yaşının 64 olduğuna dikkat çeken Kadın Hastalıkları...08 Mayıs 2024 Çarşamba 11:08KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM
- Her Acıkma Aslında Acıkma DeğilDiyetisyen Cemre Balkan, her acıkmanın fiziksel acıkma olmadığını, birçok faktörün insanları yemek yemeye yönelttiğini bunun da kilo...08 Mayıs 2024 Çarşamba 11:03BESLENME VE DİYET
- Epilepsi Hastası Çocuğa Almanya’dan Tekerlekli SandalyeKütahya'nın Tavşanlı ilçesinde yaşayan epilepsi hastası 9 yaşındaki Yemliha İsmail Çağmel'e Almanya'nın Hamburg şehrindeki yardımseverler tarafından...08 Mayıs 2024 Çarşamba 10:53BASIN HABERLERİ
- Aşının Önemi Eğlenceli Bir Şekilde AnlatıldıDüzce Sağlık Müdürlüğüne bağlı ekipler ilkokul öğrencilerine "Aşı Ol Güvende Kal" oyunuyla çocuklara aşının önemi eğlenceli...08 Mayıs 2024 Çarşamba 10:38SAĞLIK BAKANLIĞI
- Türkiye Nüfusunun Yüzde 2,1’i Taşıyıcı, En Çok Bu Bölgede GörülüyorÜlkemizde en çok Antalya, Antakya, Mersin gibi bölgelerde görülen Talasemi'yi Türkiye nüfusunun yüzde 2,1'i taşıyor.08 Mayıs 2024 Çarşamba 10:28İÇ HASTALIKLARI
- Aydın’da Sağlık Hizmetlerinin Kalitesi ArtırılacakAydın'da vatandaşlara sunulan sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi amacıyla Hastane Başhekimleri Değerlendirme Toplantısı gerçekleştirildi.08 Mayıs 2024 Çarşamba 10:13SAĞLIK BAKANLIĞI
- Söke’de Riske Dayalı Gıda İşletmeleri DenetlendiAydın'ın Söke ilçesinde halk sağlığının korunması hedefiyle riske dayalı gıda işletmelerinde denetim gerçekleştirildi.08 Mayıs 2024 Çarşamba 10:13BASIN HABERLERİ
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2006 Sağlık Aktüel