NOBEL ÖDÜLLÜ TÜRK BİLİM İNSANI AZİZ SANCAR, GELECEĞİN PARLAK BEYİNLERİYLE BULUŞTU:
Dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST için Türkiye'ye gelen Nobel ödüllü Türk bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar, Gebze'deki TÜBİTAK Fen Lisesi'nde geleceğin parlak beyinleriyle buluştu.

24 Eylül 2021 Cuma 11:03
"En büyük gaye, Nobel değildir, kitaptır. 100 sene sonra benim buluşlarımı sizin gibi Türk çocukları okuyacaklar ve 'Bunu bir Türk yaptı' diyecekler. Benim gayem oydu"
"Biyolojik saat, DNA onarımını nasıl kontrol ediyor? Bunu kullanarak hem kanser önleminde hem de kanser tedavisinde nasıl kullanabiliriz, şimdi o çalışmayı yapıyoruz"
"Mardin'in Savur ilçesinde annesi babası okuma yazma bilmeyen bir çocuğun eğitim görüp Nobel alması Atatürk sayesinde oldu"
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, TEKNOFEST'21 için TÜBİTAK'ın onur konuğu olarak İstanbul’a gelen Prof. Aziz Sancar, TÜBİTAK Fen Lisesi’ni ziyaret etti. Ziyaret sırasında Sancar'a Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır ile TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal eşlik etti.
TÜBİTAK Gebze Kampüsünde alkışlarla karşılanan Sancar, sınıfları gezdi, okulun eğitim müfredatına ilişkin bilgiler aldı. TÜBİTAK Ulusal Metroloji Enstitüsünde (UME) öğrencilere bir konferans veren Sancar, yaptığı sunumda Türk dünyasının dünya bilimine katkısını tarihsel bir perspektiften değerlendirdi.
Sancar, Türk dünyasını bilimsel katkı açısından benzer geçmişe sahip olduğunu vurguladığı Çin ile karşılaştırırken Princeton Üniversitesi’nden S. Frederick Starr’ın "Kayıp Aydınlanma: Orta Asya’nın Altın Çağı" isimli kitabına atıfta bulundu.
Avrupa'da Orta Çağ'ın sürdüğü dönemlerde Türk dünyasının aydınlanma çağı yaşadığını kaydeden Sancar, bu dönemde Müslüman Türk dünyasından İbn-i Sina, Biruni, El-Cezeri, Uluğ Bey ve Harezmi gibi bilim adamlarının dünya bilimine önemli katkılar sunduğunu söyledi. Sancar, Türk dünyasında yaşanan aydınlanma çağının Ali Kuşçu gibi bilim adamlarıyla Osmanlıya da taşındığını vurguladı.
Sancar, Türkiye'nin teorik eğitimde çok iyi olduğunu belirterek, "Ben doktora yaparken çok zorluk çektim. Çünkü deney yapamıyordum. Türkiye, bizi teorik alanda çok iyi hazırladı ama deney tecrübemiz eksikti. Bilim yapmak deneyle olur. Biz, çocuklarımıza erken yaşta deney yapmayı öğretmeliyiz." dedi.
ABD'de Türk Kültür Merkezi inşa ettiklerini anlatan Sancar, "Arka bahçesinde köşede Atatürk'ün büstü var, bir köşede de Piri Reis'in. Piri Reis'i koymamın sebebi, o dünya haritasını ben de DNA onarım haritasını yaptım. 'Benim Piri Reis haritam' dedim." ifadesini kullandı.
Öğrencilere İngilizce bir sunum yapan Sancar konuşmasının başında "Sunum teknik değil Türkçe anlatılabilir. Türkiye'ye geldiğimde ilk iki hafta Türkçem tutuk olur. İkinci haftadan sonra dilim açılır. O yüzden müsaadenizle sunumu İngilizce yapacağım." demesi dikkat çekti.
"Beni kim aday gösterdi bilmiyorum"
Prof. Aziz Sancar, sunumun ardından öğrencilerin sorularına yanıt verdi. "Nobel'e nasıl başvurdunuz?" sorusu üzerine Sancar, şunları söyledi:
"Başvurmak diye bir şey yok. Kendinizi Nobel'e aday gösteremezsiniz. Nobel, Kimya Komitesi Başkanı bizim onurumuza yemek verdiği zaman bana dedi ki: 'Ben uluslararası toplantılara gidemiyorum, herkes etrafıma toplanıp beni etkilemeye çalışıyor.' Nobel kendi propagandanızı yapmakla kazanılmaz. Beni, bugüne kadar, kim aday gösterdi bilmiyorum. En büyük gaye, Nobel değildir, kitaptır. 100 sene sonra benim buluşlarımı sizin gibi Türk çocukları okuyacaklar ve 'Bunu bir Türk yaptı.' diyecekler. Benim gayem oydu. Ben Nobel düşünmüyordum."
Sancar, "Neden DNA onarımı çalıştınız?" sorusunu şöyle yanıtladı:
"DNA yapısı keşfedildiğinde, 'Bu genetiğin temel yapısıdır ve bozulmaz.' diye bir düşünce tarzı vardı. Sonradan baktılar ki röntgen ışınlarıyla güneş ışınlarıyla başka çevredeki kimyasallarla tahrip olunca mutasyona sebep oluyor, kanser oluyor. Benim doktora yaptığım hoca, ilk defa DNA'yı onaran bir mekanizma olduğunu keşfetmişti. Ama bu enzimin nasıl çalıştığını bir türlü çözemedi. Çünkü çözmek için enzimi arıtmak lazım. Enzim çok az miktarda yapılıyordu. Ben enzimi çoğalttım ve arıttım ve nasıl onarılır onu çözdüm. Başka onarım mekanizmaları var onlarla devam ettim. Bilimde bir testin nereye götüreceğini bilemezsiniz. Ben bununla uğraşırken bir de baktım ki insanlarda DNA onarım enzimine benzeyen bir protein var ama DNA onarımı yapmıyor. Bu ne yapıyor diye araştırırken bir baktım ki bu biyolojik saati kontrol ediyor. Bunun üzerine biyolojik saat üzerinde çalışmaya başladım ve ikisini birleştirdim. Şimdi biyolojik saat, DNA onarımını nasıl kontrol ediyor? Bunu kullanarak hem kanser önleminde hem de kanser tedavisinde nasıl kullanabiliriz, şimdi o çalışmayı yapıyoruz."
"Ben çok milliyetçiyim, benim için büyük bir motivasyon"
"Emeklerinizin karşılığını aldınız mı, amacınıza ulaştınız mı?" sorusu üzerine Sancar, şu cevabı verdi:
"5 yıl gece gündüz çalıştık. İnsanda DNA nasıl onarılıyor bunu bulmak istiyorduk. Eğer önemli bir konu üzerinde çalışıyorsanız biliniz ki o konu üzerinde çalışan 5 kişi daha vardır. Eğer Japonya'dan biri bunu bizden bir ay önce bulsaydı, bizim 5 yılımız heba olurdu. Bilim yapmak kolay değil. Ben, bunu merak için yapıyordum insanlar nasıl onarılıyor. Çünkü bakterilerdeki proteinler insanlarda yok. Ama insanlarda da onarıldığını biliyordum ve bunu çözmek istedim. Sayısız uykusuz gecelerimiz oldu."
Sancar, "En iyi olmak, başarmak için ne gerektiği" şeklindeki bir soru üzerine şunları kaydetti:
"Bazen yenilir, bazen yeneriz. Her şeyi ben başaracağım diye bir şey yok. Fatih'in meşhur bir sözü vardır. 'İstanbul, ya ben seni alacağım ya sen beni alacaksın.' İnatçı olacaksın ve istekli olacaksın ve bütün enerjini ona vereceksiniz. Bu fedakarlık ister, ailede zor durumlar yaratabilir. Siz gece yarılarına kadar çalışabilirsiniz hanım evde bekliyor. Denge kurmak gerek. Eğer istekliyseniz 'Ben yapacağım dersiniz' yaparsınız. Büyük işler yapmış çok bilim adamı pek mutlu değiller aslında. İkide bir söylemek istemiyorum ama ben çok milliyetçiyim. Bu benim için büyük bir motivasyondur. Ne kadar strese girsem, onun tesellisi var."
Neden biyoloji?
"Neden biyoloji?" sorusu üzerine Sancar, "Gelirken Hasan Hoca (Mandal) ile konuşuyorduk. Tıbbiyeye gittim doktor oldum. Orada öğrendim ki doktorlar teknisyen gibi çalışıyor. Mardin Savur'un Surgücü köyünde sağlık ocağında çalışıyordum orada çok tüberküloz vardı. Sağlık Bakanlığı kilolarca ilaç gönderiyordu. Merak ettim. Zatürre olunca penisilin veriliyor. Benim hayatım öyle kurtarıldı. Ben zatürre olmuştum kardeşimden kaptım. Kardeşim öldü. Ben de zatürre oldum, ben şanslı çıktım. Türkiye'ye penisilin yeni geliyordu. Penisilin iğnesi yaptılar ben iyileştim. Ama penisilin tüberkülozu tedavi etmiyor. Sordum soruşturdum, kitapları araştırdım cevabı yok. Ne mikrobiyologlar ne doktorlar biliyor. Sadece Türkiye'deki doktorlar değil dünyada bilinmiyordu. Doktorlar verilen şeyleri tatbik ediyor, bir araştırma yeni bir keşif yapmıyor. O bakımdan ben, meraklı bir kişi olarak, moleküler biyolojide doktora yapmaya karar verdim." ifadelerine yer verdi.
Sancar, "Nobel'i Anıtkabir'e hediye etmeye nasıl karar verdiniz?" sorusuna yönelik de, "Söyleyeceğim ama kimse alkışlamayacak oldu mu?" dedi. Sancar, şöyle devam etti:
"İlginç bir şey Nobel'i ben aldım. Onun heyecanı, kargaşalığı vardı. Eşime söyledim, eşim Amerikalı, 'Ben bunu Anıtkabir'e koyacağım.' 'Tabii başka ne yapacaksın?' dedi. O Amerikalı kadın. Çünkü ona Atatürk'ü anlatmıştım. Atatürk'ü birçok Türk'ten daha çok takdir ediyordu. Ben de hayret ettim. 'Yok, biz saklayalım.' demedi. Ben Atatürk'ün sayesinde oraya vardım. Çünkü Mardin'in Savur ilçesinde annesi babası okuma yazma bilmeyen bir çocuğun eğitim görüp Nobel alması Atatürk sayesinde oldu."
"5 Türk Lirası'nın üzerindeki DNA resminin üzerinde hata olduğunu söylemiştiniz. Baktım ama hatanın nedenini yazan bir kaynak yok. Hatanın nedenini merak ettim." diyen bir öğrenciye de Sancar, "Oradaki sarmal, soldan sağa dönüyor, asıl DNA sağdan sola dönüyor." cevabını verdi.
"Türkiye ileride"
Soru cevap kısmının ardından Sancar'a teşekkür eden TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Mandal, kendisine günün anısına 1875'te kabul edilen metrik sistemin iki simgesinden biri olan ve 2018'de yürürlükten kaldırılan kilogram prototipi hediye etti.
Sancar, konferansın ardından "Medikal Biyoteknoloji Araştırma Merkezi"ni ziyaret etti. TÜBİTAK MAM Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Şaban Tekin, Sancar'a, merkezde yürütülen aşı ve ilaç geliştirme çalışmalarına ilişkin bir sunum yaptı. Daha sonra Moleküler Biyoloji Laboratuvarı, Hücre Kültürü Laboratuvarı, Hücre Geliştirme Laboratuvarı ziyaret edildi.
Sancar, daha sonra COVID-19 Türkiye Platformu'ndaki bilim insanları ile "Birlikte Geliştirme ve Birlikte Başarma” başlıklı toplantıda bir araya geldi. Toplantıda konuşan Sancar, Türkiye'yi aşı konusunda birçok ülkeden ileri bulduğunu söyledi. Sancar, platform bünyesinde gelecek salgınlar için de çalışmalar yapıldığını vurgulayarak, "Burada bilgi ve girişim bakımından güçlü bir altyapı var." dedi.
Toplantının ardından Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Kacır, Sancar'a 2020 Ulusal Antarktika Bilim Seferi Hatırası bir tablo, TÜBİTAK Başkanı Mandal da üzerinde Piri Reis haritası olan bir kaftan hediye etti.
TÜBİTAK Fen Lisesi
TÜBİTAK Fen Lisesi, yetişmiş ve nitelikli insan gücü ve ileri düzey laboratuvarlarıyla Ar-Ge ve teknoloji dünyasının öncü araştırma merkezleri ve enstitülerini bünyesinde bulunduran TÜBİTAK Gebze Yerleşkesi'nde kuruldu. Lisede analitik düşünen, toplum ve çevre bilinci gelişmiş geleceğin lider bilim insanlarını yetiştirilmesi hedefleniyor.
Yaklaşık 44 bin metrekarelik alana sahip lisede modern teknolojiyle donatılmış 24 derslik, 600 öğrenci kapasiteli öğrenci yurdu ve 10 ileri düzey temel bilim atölyesi bulunuyor.
Bu eğitim ve öğretim yılı için 90 öğrencinin alındığı lisede eğitim, bir yıl İngilizce hazırlık olmak üzere toplam 5 yıl sürecek. Eğitim-öğretim yılının ilk döneminde öğrencilere seçmeli olarak Almanca ve İspanyolca dil eğitimi veriliyor. Öğrenciler, hazırlık sınıfından başlamak üzere öğrenim süresince aylık 500 lira karşılıksız burs alacak.
Lisede, Biyoteknoloji, Malzeme Bilimi, Veri Analizi, Bilim, Teknoloji ve Sosyal Değişme, Sürdürülebilir Gıda ve Su Politikaları, İnovasyon Odaklı Proje Tasarımı, Yapay Zeka Uygulamaları, İnsan-Makina Etkileşimi, Nesnelerin İnterneti Uygulamaları gibi 28 farklı seçmeli dersin bulunduğu bir müfredat uygulanıyor.
Gebze yerleşkesinde konaklama imkanı olan öğrenciler, TÜBİTAK laboratuvarlarını kullanabilecek. Kurumun merkez ve enstitülerinde staj yapabilecek. Kariyerleri boyunca mentörlük desteği, bilim söyleşileri, kulüp etkinlikleri, spor müsabakaları, teknik geziler ve daha pek çok olanak öğrencilere sunulacak.
Liseye, 2020-2021 eğitim ve öğretim yılında resmi, özel ve imam hatip ortaokullarının 8'inci sınıfında öğrenim gören ve 2021 merkezi sınav sonuçlarına göre yüzde 1'lik başarı diliminde yer alan öğrenciler başvurdu.
TÜBİTAK Fen Lisesi Merkezi Yetenek Giriş Sınavı’na başvurular, 2-4 Temmuz’da e-Okul Yönetim Bilgi Sistemi üzerinden yapıldı. Giriş sınavı, 9 Temmuz'da 25 ilde gerçekleştirildi. Sınav sonuçlarına göre 37 farklı ilden 19’u kız 71’i erkek olmak üzere 90 öğrenci liseye yerleşti.
Aziz Sancar
Prof. Dr. Aziz Sancar, Mardin'in Savur ilçesinde doğdu. Hiç eğitim olmayan ailesinin 8 çocuğundan biriydi. Çocuklarının eğitimine önem veren ailesi sayesinde üniversiteye kadar Mardin'de okudu. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde lisans eğitiminin tamamladıktan sonra ABD'ye lisansüstü eğitim için gitti. Doktora derecesini Teksas Üniversitesi'nden Moleküler Biyoloji alanında aldı. DNA tamiri ve hücre döngüsü gibi alanlarda uzmanlaştı. 2015 yılında DNA tamiri ile ilgili Tomas Lindahl ve Paul Modrich ile birlikte Kimya dalında Nobel ödülü aldı.
Giresun'da sağlık ekiplerinin acil müdahale becerileri test edildiGiresun'da, sağlık ekiplerinin acil müdahale becerilerinin test edildiği eğitim, ölçme ve değerlendirme yarışma düzenlendi.04 Aralık 2025 Perşembe 20:08SAĞLIK BAKANLIĞI
Çubuk'ta "Sağlıklı Çocuk, Sağlıklı Gelecek" programı tanıtıldıAnkara'nın Çubuk ilçesinde "Sağlıklı Çocuk, Sağlıklı Gelecek" programı kapsamında bilgilendirme ve farkındalık etkinliği düzenlendi.04 Aralık 2025 Perşembe 19:13SAĞLIK BAKANLIĞI
Giresun'da "Sağlığa Kulaç At" etkinliğine katılanlar denizde yüzdüGiresun'da sağlıklı yaşama dikkati çekmek için "Sağlığa Kulaç At" etkinliği düzenlendi.04 Aralık 2025 Perşembe 18:51SAĞLIK BAKANLIĞI
Kayseri'de doktorlar tekerlekli sandalyede engelli sporcularla basketbol maçı yaptıKayseri Şehir Hastanesi doktorları, tekerlekli sandalyeye bağlı sporcuları daha iyi anlamak için tekerlekli sandalyede basketbol maçı yaptı.04 Aralık 2025 Perşembe 18:28HEKİMLER
Ani kalp durmalarına karşı üretilen yerli cihaz Ankara'da 25 noktaya yerleştirildiBaşkentte, 25 noktaya yerleştirilen yerli üretim Otomatik Eksternal Defibrilatör (OED) cihazları ani kalp durması vakalarında acil tıbbi personel vakaya müdahale edinceye kadar geçen sürede hayat kurtaracak.04 Aralık 2025 Perşembe 18:08SAĞLIK BAKANLIĞI
Sağlık Bakanı Memişoğlu Kırıkkale'de konuştu:Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, "Cumhurbaşkanı'mızın söylediği gibi koruyan, geliştiren ve üreten sağlık sistemimizle 'Sağlıklı Türkiye Yüzyılı'nı oluşturmaya çalışıyoruz." dedi.04 Aralık 2025 Perşembe 17:18SAĞLIK BAKANLIĞI
Kırşehir'de yılın ilk 11 ayında 38 bin 48 vakaya müdahale edildiKırşehir İl Sağlık Müdürü Süleyman Ersoy, ilde 2025 yılının ilk 11 ayında 38 bin 48 vakaya müdahale edildiğini bildirdi.04 Aralık 2025 Perşembe 17:18SAĞLIK BAKANLIĞI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Engelsiz Türkiye Yüzyılı Dünya Engelliler Günü Buluşması'nda konuştu: (3)Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "106'sı Aile Bakanlığımıza bağlı 331'i özel sektöre ait toplam 437 bakım merkezinde 40 bine yakın engelli vatandaşımıza yatılı hizmet sunuyoruz." dedi.04 Aralık 2025 Perşembe 17:13ENGELSİZ HABERLER
Osmaniye'de ani kalp durmalarına karşı kullanılan şok cihazı tanıtıldıOsmaniye'de, Sağlık Bakanlığı ve ASELSAN işbirliğiyle Türk mühendisler tarafından yerli ve milli imkanlarla üretilen Otomatik Eksternal Defibrilatör (OED) şok cihazının tanıtımı yapıldı.04 Aralık 2025 Perşembe 16:43SAĞLIK BAKANLIĞI
İsrail Kamu Savunma Birimi: Filistinli tutuklular ağır sağlık koşulları altında açlığa maruz kalıyorİsrail Adalet Bakanlığı Kamu Savunma Birimi tarafından yayımlanan resmi raporda, İsrail hapishanelerindeki Filistinli tutukluların şiddetli açlık, kötü muamele ve ağır sağlık koşulları altında tutulduğu belirtildi.04 Aralık 2025 Perşembe 16:38DÜNYADA SAĞLIK
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2006 Sağlık Aktüel










