SARI NOKTA OLUŞUMUNU ENGELLEYİN

İleri yaşlarda meydana gelen görme kaybının en önemli sebeplerinden biri de..
5 pratik adım ile Sarı Nokta'yı engelleyin

Yaşla birlikte ortaya çıkan hastalıkların başında görme ile ilgili problemler geliyor. İleri yaşlarda meydana gelen görme kaybının en önemli sebeplerinden biri ise Sarı Nokta olarak da bilinen Yaşa Bağlı Makula Dejenerasyonu'dur. Sarı Noktahastalığında gözün görme merkezi tahribata uğrar. Bu durum araba kullanmak, kitap okumak gibi odaklanmanız gereken aktiviteleri yapmanızı engeller. Sarı Nokta Hastalığı olan kişilerde görme alanının ortasında siyah noktalar belirmesi, çizgileri kırık, dalgalı görme gibi belirtiler oluşur. Lens ya da basit tedaviyöntemleri ile tedavi edilemeyen Sarı Nokta'ya yakalanma riskini azaltmak istiyorsanız aşağıdaki yöntemleri deneyebilirsiniz;

İşte Makula Dejenerasyonu'nu engellemek için yapılması gerekenler;

1. Göz doktoruna gitmeyi ihmal etmeyin; Sarı Nokta hastalığı halk arasında yaygın olarak bilinen bir hastalık değildir. Hastalık ilerlemeden teşhisin konulması için düzenli olarak yaptıracağınız göz muayeneleri oldukça önemlidir.

2. Bol bol balık tüketin; Avusturalya'da yapılan son araştırmalara göre kırmızı etin Sarı Nokta'ya neden olabileceği ortaya çıkmıştır. Bunun yanında balık gibi Omega-3 yönünden zengin gıdaların göz sağlığı açısından yararlı olduğu biliniyor.

3. "Lutein" yönünden zengin besin maddeleri tüketin; Lutein yönünden zengin besin maddelerinin göz sağlığı için faydalı olduğu ve Sarı Nokta'yı engellemede etkili olduğuna dair önemli kanıtlar bulunmuştur. Ancak, ıspanak, brokoli gibi yeşil sebzelerde ve bazı meyvelerde bulunan Lutein'i sadece besin maddelerinden almak oldukça zordur. Çünkü yeterli miktarı tüketebilmek için belirtilen besinlerden günlük olarak çok fazla miktarlarda yemek gerekmektedir. (örn: Günlük 1,2 kg mısır veya 48 adet yumurta gibi) Bu öğeler, mikronutrisyon* ürünleri yani lutein ve antioksidan desteği olarak dışarıdan sağlanabilir ve Sarı Nokta hastalığı riski önemli oranda azalabilir.
4. Gözlerinizi güneşten koruyun; UV-A ve UV-B ışınları ileriki yaşlarda Sarı Nokta hastalığı riskine neden olan ve gözün retina bölgesinde ortaya çıkan oksitlenmeye neden olur. Gözlerinizi korumak için güneşli havalarda güneşgözlüğü kullanmayı tercih edin.
5. Kolestrolünüzü dengede tutun; Wisconsin Üniversitesi'nde yapılan araştırmaya göre doymuş yağ içeren besin maddeleri ile beslenmek ve kolesterol oranının yüksek olması Sarı Nokta'ya yakalanma riskini % 80 arttırıyor. Sebze, meyve ve tahıl ürünleri gibi kolesterol oranı düşük gıdalar ile beslenerek hem genel sağlığınızı hem de göz sağlığınızı koruyabilirsiniz.
* Mikronutrisyon, mikro beslenme ile eş anlamlı olup, özellikle vücut için gerekli besin desteklerinin istenen oranda alınması şeklinde tanımlanabilir. Mikro beslenmenin en net örneklerinden birinin lutein ve diğer antioksidanlar içeren vitaminler olduğu söylenebilir.