SOLARYUM MU, GÜNEŞ Mİ?

Bir yaz mevsimi daha kapıda. Her yaz olduğu gibi güneşin ve solaryumun zararları da yine gündemde. Son yıllarda tüm dünyada hızla tırmanış gösteren cilt kanseri vakalarına dikkat çeken uzmanlar bu durumdan güneşi sorumlu tutarken, yakın zamanda Almanya, İtalya ve Fransa'dan sonra Avusturya da 18 yaşından küçüklerin solaryuma girmesini yasakladı.

Peki yaklaşan yaz öncesi ille de bronz bir ten isteyenler ne yapmalı? Solaryumdan ve güneşten sağlıklı olarak faydalanmak mümkün mü?...

Sorularımızı yanıtlayan Dermatoloji Uzmanı Dr. Zerrin Baysal, uyardı:
Sağlıklı bronzlaşma diye bir şey yoktur!...


Deriye temas eden ultraviyole ışınları, ister solaryumla ister güneşle, deri kanseri geliştirmeye potansiyeldir. Bunun azı ya da çoğu yoktur.

Özellikle açık tenli, açık renk gözlere sahip, kızıl ya da sarı saçlı kişilerde bu risk daha da fazladır. Bu durum bilimsel olarak ispatlanmıştır. Ve ‘azıcık güneşlenmenin zararı yoktur’ düşüncesi kesinlikle yanlıştır. Bir doktora ‘ne kadar güneşlenmeliyim?’ diye sormak, ‘Ne kadar sigara içmeliyim’ sorusuyla eşdeğerdir.

Risk grubunda olmayanlar biraz daha şanslıdır. Ancak onların da ultraviyoleye maruz kalması iyi bir şey değildir.

En uygun güneşlenme, sabah saat 10.00’a kadar ya da saat 16.00'dan sonra en az 30 koruma faktörü kullanılarak yapılmalı, deniz ve havuzdan çıktıktan sonra koruyucu tekrar sürülüp gölgede beklenmelidir.

Bronz bir tene sahip olmak demek derinin hasara uğradığının göstergesidir. Bu yüzden sağlıklı bronzlaşma diye bir yol yoktur.

HABERTURK.COM