YERLİ İLAÇ İÇİN START VERİLDİ; 200 YIL ÖNCESİ MERCEK ALTINDA
Yerli ilaç üretimine yönelik çalışmaların tartışıldığı bugünlerde İstinye Üniversitesi Eczacılık Fakültesi'nden ilaçta yerlileşme hamlesi geldi

29 Nisan 2018 Pazar 08:25
Türkiye'nin zengin geleneksel ve halk tıbbı birikimine sahip olduğunu belirten Prof. Dr. Abdullah Olgun, yerli ilaca giden en kısa ve hızlı yolun 'kanıta dayalı geleneksel tıp' olduğunu söyleyerek "Başlangıçta 200 yıl ve öncesine gidip o dönemlerde örneğin soğuk algınlığı ve grip gibi yaygın hastalıklar için kullanılan formülasyonlara bakacağız" dedi.
"YERLİ İLACA GİDEN EN KISA VE EN HIZLI YOL GELENEKSEL TIP OLABİLİR"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 14 Mart Tıp Bayramı'nda yerli ilaç üretimine çok önem verdiklerini vurgulaması ve eşi Emine Erdoğan'ın yerli ve milli ilacın gerekliliğine değinerek çalışmaların yapılması gerektiğini söylemesi üzerine, İstinye Üniversitesi yerli ilaç üretme konusunda çalışmalara başladı.
Geleneksel tıptan kopuşun 1839 gibi çok eski bir tarihte başladığı belirten Prof. Dr. Olgun, laboratuvarda üretilen birkaç bin kimyasal maddeden ancak bir ilaca gidilebildiğini, bunun yaklaşık 10-20 yıl sürdüğünü ve 1-2 milyar dolara mal edileceğini, oysa geleneksel tıpta kullanılan formülasyonlardan ilaca gitme şansının 8'de 1 kadar çok yüksek olduğunu söyledi.
Yerli ilaca giden en kısa ve en hızlı yolun 'kanıta dayalı geleneksel tıp' olabileceğini vurgulayan İstinye Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdullah Olgun, Türkiye'nin çok zengin bir geleneksel ve halk tıbbı birikimine sahip olduğunu dile getirdi.
Prof. Dr. Olgun, "Geleneksel ilaç konusu, Türkiye'de milli ve yerli ilaç üretilmesi için en rasyonel yaklaşım olabilir diye düşünüyorum. İnsanlığın büyük bir birikimi var.
Kendi coğrafyamızdaki birikimden yararlanmalıyız. Bu yöntemin yerli ve milli ilaçlara ulaşmak açısından çok akılcı ve hızlı bir strateji olabileceğini öngörüyorum" dedi.
"SÜREÇ HIZLI OLACAK VE CİDDİ MALİYET GEREKTİRMİYOR"
Prof. Dr. Olgun, geleneksel tıpta kullanılan formülleri bilimsel yaklaşımla günümüz diline çevirip, üretimden ticari aşamaya kadar en yüksek standartlara uyup, klinik etkililiklerini ve güvenliliklerini kanıtlayıp ilaca dönüştürmeyi hedeflediklerini aktardı.
Bu sürecin hızlı olacağını ve çok fazla maliyet gerektirmediğini dile getiren Prof. Dr. Olgun, "Üniversite olarak geleneksel ilaçlar ile ilgili olarak izlenmesi gereken stratejinin bilimsel tarafını desteklemek üzere çalışma yürütüyoruz.
Bu konuda Türkiye'deki mevcut aktörler, kendisini yetiştirmiş bilim insanları ve merkezlerle temas halindeyiz" diye konuştu.
"ESKİ METİNLERİN TERCÜMESİYLE ÇALIŞMAYA BAŞLAYACAĞIZ"
İlk başta geleneksel tıptaki eski metinlerin doğru tercümesinden başlayacaklarını ifade eden Prof. Dr. Olgun, "Formülasyonların o metinlerdeki tariflere uygun olarak hazırlanması gerekiyor.
O tariflere uymazsanız aynı etkiyi bulamayabiliyorsunuz.
O dönemde kullanılan üretim araçlarını yeniden üretip onları devreye sokarak standart referans bir materyal oluşturup, klinik çalışmalarla bunların etkililiğini ve güvenliliğini göstermek istiyoruz.
Bu konuda uzman ekibi oluşturmak için çalışmalara başladık" dedi.
"200 YIL VE ÖNCESİNİN SOĞUK ALGINLIĞI VE GRİP TEDAVİLERİNE BAKACAĞIZ"
Özellikle soğuk algınlığı ve grip hastalıklarında batı tıbbının önerdiği çok fazla etkili imkan olmadığını söyleyen Prof. Dr. Olgun, "Türkiye'deki ilaç pazarının yaklaşık yüzde 35'inin bu tür ilaçlara gittiğini biliyoruz.
Başlangıçta 200 yıl ve öncesine gidip, o dönemlerde soğuk algınlığı ve grip için kullanıldığını düşündüğümüz ve çok sayıda olabileceğiniz öngördüğümüz formülasyonlara bakacağız" şeklinde konuştu.
"GELENEKSEL İLAÇLARIN YAN ETKİLERİ DÜŞÜK"
Geleneksel ilaçların doğal kaynaktan elde edildikleri ve yıllarca tecrübe edildikleri için toksisite profillerinin daha düşük olmasının beklenebileceğini belirten Prof. Dr. Olgun, "Yan etkileri, geleneksel ilaçlarda saflaştırılmış molekül kullanılmadığı ve doğal kaynaktan elde edildiği için daha düşük olabilir.
Tek bir molekül kullanıldığında toksisitesi daha yüksek olabiliyor" dedi.
"SADECE ETKİNLİĞİ BİLİMSEL OLARAK KANITLANANLARI İLAÇ HALİNE GETİRECEĞİZ"
Çalışma sırasında 2-3 yıl sıkı bir gözlem yapacaklarını dile getiren Prof. Dr. Olgun, "Ekibin içinde alanında çok uzmanlaşmış tıp tarihi hocamız olacak.
Üretimi yapacak teknoloji alanında hocalarımız da var. Başlangıçta gıda takviyesi olarak kullanıma sokulduktan sonra da güvenliliklerini takip eden bir sistem kurmayı düşünüyoruz.
O da toksikoloji hocalarının işi ve onunla ilgili de ekibimiz mevcut. 2-3 yıl kadar çok sıkı bir gözlem (farmakovijilans) yapacağız.
O süreçte herhangi bir sorun olmazsa ilaç ruhsatı için başvuruda bulunabiliyoruz. Gerçekten etkili olduğu kanıtlananları, ilaç statüsüne geçirmeyi hedefliyoruz" ifadelerini kullandı.
"FORMÜLLERİN TAMAMINI TARAYACAĞIZ"
Geleneksel tıpta kullanılan formülasyonların tamamının taranması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Olgun, "Ne kadar çok formülasyonu test edersek etkili olanları bulma şansımız daha çok olacak.
Burada çok büyük maliyetlerden de bahsetmiyoruz. Çünkü geleneksel formülasyonların ilaca gitmesi maliyeti, diğer kimyasallardan ilaca gitme sürecine göre çok daha ekonomik" diye konuştu.
"YERLİ VE MİLLİLEŞME STRATEJİSİNE ÖRNEK OLABİLİR"
Türkiye'nin ilaçta dışa bağımlı olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Olgun, "Bu çalışmanın ülkeye büyük katkısı olacağını düşünüyoruz.
Belki diğer alanlarda milli ve yerlileşme stratejilerine de örnek olabilir.
Geleneksel formülasyonlarla ilgili yapacağımız çalışmalarda bizler etkili ilaç formülasyonları geliştirebilirsek, onların etki etme mekanizmalarından yola çıkarak patentleme veya başka büyük sıçramalar yaratabiliriz" dedi.
Benzer bir stratejiyi Japonya'nın geleneksel tıp sistemi olan Kampoformülasyonları için 1970'lerden başlayarak uyguladığını ve 148 adet ruhsatlı Kampo ilacının halen reçete edildiğini söyledi.
Filistinli kurumlar: İsrail hapishanelerinde esirlere sistematik işkence ve aç bırakma uygulanıyorFilistinli kurumlar, İsrail hapishaneleri ve gözaltı merkezlerinde tutulan 9 bin 300’den fazla Filistinli esirin "sistematik işkence, aç bırakma ve yavaş infaza" maruz kaldığını açıkladı.25 Aralık 2025 Perşembe 16:13BASIN HABERLERİ
Zonguldak'ta yüksek riskli gebeler ev ziyaretleriyle takip ediliyorZonguldak İl Sağlık Müdürlüğü Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar (ÇEKÜS) birimi ekiplerince anne ve bebek sağlığının korunması ile anne ölüm oranlarının azaltılmasına yönelik çalışmalar kapsamında yüksek riskli gebeler evlerinde ziyaret ediliyor.25 Aralık 2025 Perşembe 15:53SAĞLIK BAKANLIĞI
Türk Kızılay Sümer Günay Kan Alma Birimi, Ümraniye'de hizmete açıldıTürk Kızılay Sümer Günay Kan Alma Birimi, Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi bahçesinde hizmete girdi.25 Aralık 2025 Perşembe 15:48BASIN HABERLERİ
Bakan Tekin'den Mersin'de silahla yaralanan okul müdürüne "geçmiş olsun" telefonuMilli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Mersin'de bir öğrencinin okul bahçesinde tüfekle yaralaması nedeniyle hastaneye kaldırılan müdüre telefonda "geçmiş olsun" dileklerini iletti.25 Aralık 2025 Perşembe 15:33BASIN HABERLERİ
Kazakistan’da sağlık çalışanlarına yönelik şiddet cezalandırılacakKazakistan Parlamentosu, sağlık çalışanlarına şiddet uygulayanlar için hapis cezası öngören yasal değişiklik tasarısını kabul etti.25 Aralık 2025 Perşembe 13:18DÜNYADA SAĞLIK
Doku hasarına karşı aronya "doğal kalkan" olabilirTrabzon'da aronya meyvesinin özütleriyle yapılan bilimsel çalışmada, doku hasarlarına karşı koruyucu etkiye sahip olduğuna dair sonuçlar elde edildi.25 Aralık 2025 Perşembe 13:13BASIN HABERLERİ
Kayseri OSB Sağlık Merkezi hizmete açılıyorKayseri Organize Sanayi Bölgesindeki (OSB) sağlık hizmeti ihtiyacının karşılanması için projelendirilen sağlık merkezi 26 Aralık'ta hizmete açılacak.25 Aralık 2025 Perşembe 13:03SAĞLIK BAKANLIĞI
Gaziantep'te mobil dijital röntgen cihazı kullanılmaya başlandıGaziantep'te, Sağlık Bakanlığınca 25 Aralık Devlet Hastanesi'ne verilen yerli ve milli mobil dijital röntgen cihazı hizmet vermeye başladı.25 Aralık 2025 Perşembe 12:58SAĞLIK BAKANLIĞI
Erzurum'da Uyku Laboratuvarı'nda yaklaşık 7 bin 500 hasta tedavi edildiErzurum'da Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi'ndeki Uyku Laboratuvarı'nda, horlama, uykuda solunum durması ve huzursuz bacak sendromu gibi şikayetleri olan yaklaşık 7 bin 500 kişi tedavi edildi.25 Aralık 2025 Perşembe 12:28GÖĞÜS HASTALIKLARI
Bakan Memişoğlu, 856 ambulansın sağlık hizmetine alım töreninde konuştu:Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, 2025 yılı itibarıyla acil yardım istasyonu sayısını 3 bin 574'e, ambulans filosunu ise 6 bin 308'e ulaştırdıklarını bildirdi.25 Aralık 2025 Perşembe 12:23SAĞLIK BAKANLIĞI
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2006 Sağlık Aktüel










