01 Mayıs 2024
  • Ankara18°C
  • İstanbul15°C
  • Bursa16°C
  • Antalya24°C
  • İzmir24°C

POLİKİSTİK OVER SENDROMU İLE BAŞA ÇIKMAK İÇİN...

“Polikistik Over Sendromu”, üreme çağındaki kadınlarda en sık görülen hastalıklardan biridir.

Polikistik over sendromu ile başa çıkmak için...

03 Eylül 2011 Cumartesi 12:39

Memorial Antalya Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Eylem Şeker Arı, hastalığın kadınlarda yumurtlayamama sorunu ve kısırlığın yanı sıra, tedavi edilmediğinde kalpten hipertansiyona kadar birçok hastalığın oluşumunu tetiklediğini söyledi.

Hastalığın en belirgin özelliğinin adet düzensizliği olduğunu dile getiren Op. Dr. Arı, Yumurtalıklarda oluşan küçük iyi huylu kistlerle kendini gösteren hastalık, kadınlarda adet düzensizliği ile birlikte tüylenme, kilo alma ve sivilcelenmeye de neden olmaktadır. Tüm bu şikayetler, psikolojik sorunları kaçınılmaz hale getirmektedir” diye konuştu.

Ergenlikte adet düzensizliğinin nedeni araştırılmalı

Çocukluk ve ergenlik döneminde başlayabilen Polikistik Over Sendromu’nun çoğunlukla gecikmiş ergenlik vakaları ile karıştırıldığına dikkat çeken Op. Dr. Arı, “Sağlıklı bir ergenlik döneminde adet düzensizliği normal karşılanabilir. Bir hastalığın nedeni olarak ortaya çıkabileceği çoğu zaman akla gelmez. Ultrason görüntüleriyle de her zaman ayırıcı tanı konulamayabilir. Bu nedenle, adet düzensizliği görülen ergenlik dönemindeki kızlarda tanı, klinik incelemelerin yanı sıra laboratuvar testleri yardımıyla konulmalıdır” ifadelerini kullandı.

Tedavi edilmediğinde ciddi sağlık sorunlarına yol açıyor

Polikistik Over Sendromu’nun; yalnızca hastada yol açtığı şikayetlerin giderilmesi ile tedavi edildiğinin altını çizen Op. Dr. Arı, “Polikistik Over Sendromu adet düzensizliğine neden oluyorsa, adetin düzene sokması sağlanmaktadır. Yumurtlama uyarıcı tedavi de ancak hasta çocuk sahibi olmak istediği takdirde uygulanmaktadır. Ancak Polikistik Over Sendromu’nun tedavisinin tam olarak sağlanmaması, uzun dönemde hasta açısından tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Bu hastalarda kalp hastalıkları, kan yağlarında yükselme, şeker hastalığı, yüksek tansiyon ve rahim kanseri riski artarken; Tip 2 diyabet yani insüline bağımlı olunmayan diyabet riski ve hamilelik döneminde gebelik diyabeti olma olasılığı artmaktadır” uyarısında bulundu.

En etkili tedavi yaşam şeklinin düzenlenmesi!

Hastalığın tedavisinin; yaşam şeklinin düzenlenmesi ve son aşama da cerrahi girişim olduğunu dile getiren Op. Dr. Eylem Şeker Arı, “ Hastalara, hastalıkla uyumlu bir şekilde nasıl yaşayacakları öğretilmektedir. Günlük yaşamda fiziksel aktiviteye yer vermek, doktor kontrolünde düzenli spor yapmak ve beslenmede sağlıklı bir diyet programı izlemek tedavinin başlıca kuralları arasında yer almaktadır. Çünkü obez hastalar kilo vermeye başladığında yumurtlamaları da kendiliğinden başlamaktadır. Adet döngüsü düzene giren bu hastaların gebe kalma şansı da artmaktadır. Hastalığın tedavisinde öncelikli yaklaşım, yaşam tarzında yapılacak değişiklikler olmalıdır. Ancak, bu tür düzenlemelere karşı bir direnç söz konusu olduğunda, cerrahi yöntemler uygulanabilir”şeklinde konuştu.

Kaynak: Haber Kaynağı
Yorumlar
SON DAKİKA