10 yaş gençleştiren 10 yöntem!

10 yaş gençleştiren 10 yöntem!

Cildinizi genç ve sağlıklı bir hale sokmak için artık tek çözüm bıçak altına yatmaktan geçmiyor. Güzellik enstitüleri ve medikal estetik merkezlerinde sunulan bakımlar öylesine etkili ki, yüzünüzde ciddi farklar yaratabiliyorlar. Özellikle cildin alt katmanlarını etkileyen ve cildin kendi kendisini yenileme kapasitesini harekete geçiren lazer ve ışın uygulamalarıyla oldukça memnuniyet verici sonuçlar elde edilebiliyor. Cilt bakımları ise cildin gençliğini korumasına ve taze bir görünüm almasına yardımcı oluyor.

LAZER VE IŞIKLA GENÇLEŞTİRME
Polaris WR Technology, IPL, N-LITE Lazer, Lovely II, Fotodinamik Terapi gibi lazer cihazlarıyla yapılan işlemler kırışıklıkları azaltmak ya da gidermeye yönelik oldukça etkili sonuçlar veriyor. Kırışıklar ne kadar erken yakalanırsa o kadar iyi sonuç alınıyor. Peki lazer ve ışınlar nasıl etki ediyor? Işınlar ciltte kolajen üretiminin hızlanmasını, dermis tabakasında yeni liflerin oluşmasını ve cildin eski sıkılığını kazanmasını sağlıyor. Cildin görünümü güzelleşiyor, kırışıkların belirginliği ise azalıyor. Ayrıca ciltteki kan dolaşımını hızlandırıyor ve o bölgeye olan kan akımını da yoğunlaştırıyor. Böylece genel olarak cildin görünümü güzelleşiyor, gençleşiyor. Uzmanların belirttiğine göre ışınlarla yaklaşık 20 seans boyunca yapılan uygulamalar yüzde fark edilir bir değişikliğin olmasını sağlıyor. Ayrıca Vacu-Press gibi cihazlarla da cildi canlandıran, geren uygulamalar yapılabiliyor. Bu yöntemler kan dolaşımını hızlandırarak cildi tazeleyebiliyor. Probleme göre ve kişiye özel uygulamalarda 10-15 seans sonunda sonuç alınabiliyor. Lifting yöntemleri yüz ve dekolte bölgesindeki tüm kırışıklara, göz altı torbalarına ve çift çene problemine karşı kullanılabiliyor. Fiyatlar: Seans ücretleri 150-200 YTL arasında.

Kış gelince kapalı giysilerin ardına saklanıyor ve sanki bir daha hiç yaz gelmeyecekmiş gibi selülitlerimizin varlığını unutuyoruz. Hatta onlardan kurtulmak için bir şeyler yapmak bir yana, bir önceki bahar ve yaz aylarında çektiklerimizin acısını çıkarırcasına gönlümüzce yiyor, içiyoruz. Oysa, kışın formunuza dikkat etmek, yazı tam hayalinizdeki vücutla karşılamanızı sağlayabilir. Bizim önerimiz, önünüzde bol bol vakit varken selülit bakımı yaptırmayı düşünmeniz. Eğer kışın iyi bir program yapar ve bahar aylarında da birkaç idame seansından faydalanırsanız, yazı tam istediğiniz gibi formda ve selülitsiz bir vücutla karşılayabilirsiniz.

VACUSTYLER-SPM
Vacustyler cihazının işleyiş şekli basınç ve çekim gücü ile yani pozitif ve negatif atmosfer basınçlarıyla sağlanıyor. Alçak basınç sırasında bacaklara kan ve oksijen pompalanıyor, yüksek basınç sırasında ise kirli kan ve toksinler, damarlarımız ve lenf kanalları aracılığıyla dışarı atılıyor. Yöntem birbirini destekleyen "Slide styler", "SPM-Vacupress", "Body-Star" "Sono Care" "İono Care-)gibi cihazlarla desteklenerek kişinin hem ödem hem de bölgesel fazlalıklardan kurtulmasına yardımcı olunabiliyor.

MEZOTERAPİ
Yöntemin temeli Fransa'dan geliyor ve 1987 tarihinden beri Fransız Tıp Akademisi tarafından alternatif terapiler arasında gösteriliyor. Mezoterapi seansları sırasında, orta deriye ince uçlu iğnelerle ilaç enjekte ediliyor. Çok ince uçlu, mezoterapiye özel iğneler kullanıyor ve ilaçlar lokal olarak, selülitlerin giderilmesi ve zayıflanması istenen bölgelere uygulanıyor. Bu ilaçlar o bölgedeki yağ bloklarını kırıyor ve kan dolaşımını hızlandırıyor. Özellikle sarkmalarda bilinçli bir şekilde uygulandığında başarılı sonuçlar elde edilebiliyor.. Kaç seans uygulanıyor? Mezoterapi uygulamaları ortalama 8-10 seans şeklinde. Bir seans ortalama 10-15 dakika sürüyor. Seans aralıkları ise minimum 5-7 gün. Fiyatı: Seansı 150 YTL civarı

PROSLIM-24
Seanslar sonunda gevşek ve sarkık görünen doku sıkı ve diri bir hal alıyor. Sarkık karın toparlanıyor. Sık kilo alıp verilmesi, sporun bırakılması veya doğal yaşlanma sürecindeki karın, kalça, bacak içi ve kol üstlerinde oluşan deformasyon da toparlanıyor. Kaç seans uygulanıyor? Vücut yapınıza göre seans sayıları belirleniyor. Genellikle 8 seans toparlanma için yeterli oluyor. Fiyatı: 10 seanslık paket 800 YTL civarı.

Güzel bir vücuda sahip olmanın önünde duran en büyük engel, çoğu zaman, bölgesel fazlalıklar oluyor. Ne kadar zayıflasanız da bir türlü kurtulamadığınız göbeğiniz ya da basenleriniz bazen özel ilgi isteyebiliyor. Bu durumlarda tavsiyemiz, bölgesel incelme sağlayan yöntemlerden faydalanmanız. Bu yöntemler size uygun bir beslenme programıyla desteklendiğinde daha iyi sonuçlar verebiliyor. Bölgesel fazlalıklardan kurtulmanıza yardımcı olan bu yöntemlerin özelliklerinden biri de vücutta sıkılaşma sağlamaları. Yani bu yöntemlerle hem göbek ve basenlerinizden kurtulabilir hem de bu bölgelerde belli bir oranda sıkılaşma fark edebilirsiniz. İşte bu yöntemlerden bazıları;

LPG
Cihazın; inceltici, selülit giderici ve toparlayıcı olmak üzere üç programı var. Kişinin ihtiyacına göre, bu programlardan herhangi biri ya da tümü uygulamaya konuluyor. Uzmanlar, bu cihazın, basınç yöntemiyle lenf sistemini ve toplardamarları çalıştırarak etki sağladığını belirtiyor. Cihazın başlığında bulunan rulolar, özel hareketleri içeren uygulamalar ve basınçla cilt altındaki yağ dokusunu parçalıyor, gevşemiş bağ dokusunu sıkılaştırıyor ve ödemin vücuttan atılmasını sağlıyor Kaç seans uygulanıyor? 35'er dakika süren 15 seans yeterli olabiliyor. Aşırı kilolu bayanlarda 18-25 seansa kadar çıkılabiliyor. Haftada 2-3 kez tekrarlanması gerekiyor. Fiyatı: 10 seans 1.000 YTL civarı

2. THERMO-C
Thermo-C sisteminde, birbirinden farklı çeşitli uygulamalar bir arada kullanılabiliyor. Bu uygulamaların arasında, radyo frekans dalgalarını, LED ışınlarını ve vakum terapi sistemlerini saymak mümkün. Böylece pek çok farklı soruna aynı anda müdahale edilebililyor. Thermo-C ile, cilt yüzeyini sıkılaştırma, portakal kabuğu görünümünü azaltma, yüzeysel ve daha derinlerdeki yağ dokularını kırma ve bağ dokusunu güçlendirme amaçlı uygulamalar yapılıyor.

MLS
Fransız sağlık ekipmanları üreticisi bir firma tarafından geliştirilen MLS (Morpho-josculpt) dünyada birçok ülkede uygulanıyor, hastanın ihtiyacına ve vücut yapısına göre belirlenen seanslar halinde uygulanıyor. Yöntemin işleyiş prensiplerine gelince: MLS Sisteminin üç aşaması var. Birinci aşamada, bilgisayar yardımıyla kişinin fazla olan yağ dokusu ölçülüyor hücrelerine verilecek sıvı miktarı hesaplanıyor.İkinci adımda bu sıvı, muayenehane şartlarında soğutulmuş yağlı bölgeye enjekte ediliyor,yağ hücreleri, cilt dışından MLS sisteminin parçası olan ultrason aleti yardımıyla patlatılıyor ya da sıvılaştırılıyor. Son adım ise sıvılaşmış infraruj, elektromanyetik örtü altında ısıtılarak drenajlarıyla vücuttan atılmasını sağlamak.

HYPOXİ
Son zamanlarda, hızlı bir şekilde incelmeye ve bölgesel fazlalıklardan kurtulmaya yardımcı pek çok yeni yöntemin geliştirildiğini duyuyoruz. İşte, Hypoxi de bu yöntemlerin en yenilerinden... Hypoxi'nin, özellikle bölgesel yağlanmaların olduğu kalça, karın, bel, basen, bacak gibi problemli alanlarda etkili olarak; "4 günde 1 bedene kadar" incelme imkanı sunduğu belirtiliyor.

İsteklerimiz hiç bitmiyor; hem güzelleşmek, gençleşmek istiyoruz hem de bunun en zahmetsiz, en kısa şekilde gerçekleşmesini... Neyse ki, gelişen teknolojiyle el ele veren Tıp dünyasından neredeyse her geçen gün yeni bir haber daha geliyor. Üstelik bu haberlerin bazıları, yıllardır bu işlerin içinde olan biz sağlık ve güzellik editörlerini şaşırtacak cinsten... Estetik cerrahi dünyasında, endoskopik yöntemler çığır açarken, cerrahi dışı işlemler de, gittikçe daha az acı verir, kısa sürede iyileşir (hatta artık pek çoğunda iyileşme sürecinden bahsedilmiyor bile) hale geliyor. Siz de bu minik estetik girişimlerden faydalanarak, aynada daha genç bir yüze merhaba diyebilirsiniz!

Dolgu maddeleri:
Tüm dünyada en yaygın kırışık giderme yöntemlerinden birisi de, kırışıkların içine hyalüronik asit enjekte ederek doldurmak. Hyalüronik asit, gözün hemen altındaki çok ince kırışıklardan, burun ve ağız kenarındaki en derin kırışıklara kadar tüm kırışık tiplerine uygulanabiliyor. Ancak uygulanan asitin cinsi, özellikle yoğunluk açısından birazcık değişiyor. Doldurma yöntemiyle, dudaklar da daha dolgun hale getirilebiliyor. Hyalüronik asitin son yıllarda, geliştirilerek, daha yoğun kullanılmasıyla elmacık kemikleri yapılandırılarak yüz hatları şekillendirilebiliyor. Fiyatı: 350 - 500 Euro arası

Radyo dalgalan:
Radyo dalgalarıyla deri ve deri altı yapılardaki su moleküllerinde, bölgesel ısınma oluşturuluyor. Böylece, "kolajen üreticilerini tetiklemesi" olarak tanımlayacağımız bu yöntemde, kontrollü bir hasar oluşturularak dokunun kendini onarması toparlanması sağlanabiliyor. Uygulama emniyetli, sonuçlar, rahatça gözlenecek denli başarılı. Radyo Frekans cihazının başlığı cilt yüzeyinde gezdiriliyor ve bir yandan da özel bir termometreyle cildin istenen sıcaklığa ulaşıp ulaşma¬dığı sürekli kontrol ediliyor. Hasta, işlem sırasında cildinde yoğun bir sıcaklık hissediyor. Yanma hissinin başladığı an başlık başka bir bölgeye kaydırılıyor. Uygulama süresi 20 - 30 dakika değişiyor.

Yaz sonunda güzelliğimize gölge düşüren en büyük sorunlardan biri de pigment lekeleri. Özellikle güneşe korumasız çıkanlar yüzlerinde oluşan, çeşitli büyüklüklerdeki kahverengi lekelerle baş etmek zorunda kalabiliyorlar. Pigmentasyon lekeleri ciltteki melanin miktarının artmasından ve eşit olmayan bir şekilde dağılmaya başlamasından oluşuyor. Pigment lekelerinin ne büyük nedeni güneş, akne ve bu akneleri sıkma. Pigment lekeleri hor-monal dengesizlikler sonucu da oluşabiliyor, doğum kontrol haplarının kullanımı, hamilelik ve stres, bu hormonal dengesizliklere neden olan başlıca etkenlerden. Tabii bir de çiller var ki onların oluşum nedenleri büyük ölçüde genetik ve yine güneşle birlikte artıyorlar. Güneşten gelen ultraviyole ışınları, sadece 5 dakikalık bir sürede melanin üretimini tetikliyorve bu üretimin tam 36 saat boyunca devam etmesine neden oluyor. Ayrıca 72 saat sonra yine ciltte artan bir pigmentasyon dalgası oluşuyor. Yani güneşe uzun süreler maruz kalmak pigment lekelerinin artması için davetiye çıkarmak gibi. Pigment lekeleri epidermisde ya da dermiş tabakasında yer alabiliyor. Peeling içerikli temizleyiciler, losyon ve kremler, antioksidan nemlendiriciler, güneş koruyucuları ve leke ürünleri her gün düzenli olarak kullanılabilir.

IŞINLAR
Lekeleri gidermek için çeşitli tipte lazer ışınlarından da yararlanılabiliyor. Lekenin büyüklüğüne, yoğunluğuna göre tedavinin seans sayısı değişebiliyor. Bazen 2-3 seans yeterliyken, leke fazlaysa 7-8 seans da sürebiliyor. Lazer ışınının etkisi ile, deride derinliği ve derecesi kontrol edilebilen bir buharlaşma oluyor. Bu durum çok kısa süre içinde yüzeysel tabakanın yeni hücrelerle kaplanmasını sağlıyor, lekelere neden olan pigmentler parçalandığı için lekeler de kayboluyor. Lazerle soyulan cilt, sadece lekelerden kurtulmakla kalmıyor, hem yenileniyor, hem de gençleşiyor.

CİLT BAKIMI
Ciltteki lekelerden kurtulmanın en etkili yollarından birisi de güzellik ve estetik merkezlerinde uygulanan cilt bakımları. Lekeleri açan özel maddelerle yapılan maskeler sayesinde yaklaşık 8-10 seans sonunda ciltteki lekelerde açılma görülebiliyor.

Yaşımızı en fazla ele veren bölgelerimizden birisi de ellerimiz ve ayaklarımız. Düzenli güneş kremi kullanma alışkanlığı olanlar bile özellikle şehirde dolaşırken ellerine ve ayaklarına güneş kremi sürmeyi çoğu zaman ihmal ediyorlar. Eller ve ayaklar da bu durumdan çok olumsuz bir şekilde etkileniyor. Ellerde, güneş ışınlarının etkisiyle yaşlılık lekelerinin oluşumu büyük bir hız kazanıyor. Yaz boyu bizler gibi ayaklarımız da açık sandaletlerin içinde özgürlüğün tadını çıkarıyor... Ancak çorapsız olmaları, ayakkabı vurmalarından, kesmelerinden daha fazla etkilenmeleri anlamına geliyor. İşte bu nedenle ayaklar özellikle her yaz sonrası iyi bir bakıma ihtiyaç duyuyor. Ayakları kışa hazırlamanın ilk şartı ise tırnaklarınızı kapalı ayakkabıların rahatsız etmesini önlemek için yaz aylarına kıyasla daha kısa kesmek. Tırnaklarında herhangi bir ağrı, acı hissedenlerinse kışın daha büyük problemler yaşamamaları için bir ayak sağlığı uzmanına başvurmalarında ve kışı öyle karşılamalarında fayda var. Elleriniz ve ayaklarınız için yapabileceğiniz en güzel şey onlara özel kozmetik ürünleri, kremler ve maskelerle onları şımartmak. Ve elbette güzellik enstitülerinde el ve ayaklara özel hazırlanan bakımlardan faydalanmak. Örneğin ellerinizin ipek gibi olmasını sağlayan parafin maskesi.

ÖZEL BAKIMLAR
Vaktinizin olduğu bir günü el ve ayaklarınızın güzelliği için harcamaya ne dersiniz? O zaman işte size pratik bir tarif: Biri büyük biri küçük iki kabın içini sıcak suyla doldurun. Suyun içine en sevdiğiniz bitki yağlarından - örneğin gül, papatya ya da lavanta -ekleyin. Ardından el ve ayaklarınızı bu kaplara sokun ve yarım saat, dilerseniz mum, tütsü ve müzik eşliğinde, bekleyin. Ardından ellerinizi çıkarın ve kurulayın.

Parlak saçlar için önerilerimiz son derece basit ve pratik. Ancak bunlar sayesinde alacağınız sonuçlar kelimenin tam anlamıyla "göz alıcı". Evet, iddia ediyoruz, parlak saçlar için 15 dakika yeter.

İyi bir şampuanlama için 5 dakika
Şampuanınızı saçlarınızın cinsine göre seçmeye dikkat edin. Özel parlaklık veren formülleri tercih edebelirsiniz. Şampuanlama sonunda soğuk suyla uzun uzun durulayın. Duruladığınız suya bir parça da sirke ilave edin ya da bu işlem için özel olarak satılan durulama sirkelerinden uygulayın.

Sıcak ve soğuk kurutma için 4 dakika
Şampuandan sonra fırçayla kıvırmaya çalıştığınız uzun saçlarınızı önce sıcak fönle kurutun. Bir sonraki aşamada ise buklelerinizi ters yöne kıvırarak bir yandan da soğuk fön tutun. Bu değişimli sıcak-soğuk hava akımı, farklı renkteki saç tutamlarınızın hem şekillerini korumalarını sağlar hem de biraz daha parlamalarını...

İyi bir fırçalama / tarama için 1 dakika
Gün içinde o kadar çok parlaklık düşmanına maruz kalıyor ki saçlarımız: Toz, hava kirliliği,... Bunlardan kurtulmanın en iyi yolu yatmadan önce saçınızı güzelce fırçalamak. Büyükannelerimizin "Sağlıklı saçlar için günde 100 fırça darbesi" öğütünü kenara bırakın. Her zaman önce uçlardan , sonra yavaşça karışmış bölgelere doğru ilerleyin. Sert davranırsanız saçlarınızın dokusuna zarar verirsiniz.. Bu da ışıl ışıl parlamalarını engeller.

Doğru makyaj yapmanıns sırlarını öğrenmek, birkaç küçük dokunuşla çok daha genç bir görünüme kavuşmanıza yardımcı olabilir. İşte güzellik uzmanlarının yardımıyla derlediğimiz makyaj hileleri:

Kaşlarınızı kaldırın
Saçlarınızı iki kenarından tokayla hafifçe gere¬rek toplamak hem kaşlarınızı hem de gözlerinizi yukarı doğru gerecek; böylece cildinize daha gergin, yüzünüze de daha genç bir ifade verecek. Tabii kaşlarınızı alarak ve biraz üzerinden yeni bir hat çizerek de onlara normalden yukardaymış gibi bir görüntü verebilirsiniz. Ancak dikkat; kesinlikle yeni hattı orijinal yerinden çok yukarıya çizmeyin, bu yapay bir görüntü oluşturabilir.

Sıcak tonlara evet
Fondöten seçerken kesinlikle içinde pembe tonların olmadığına dikkat edin. Bej, fildişi ve kemik tonlarında doğal ve hafif parlak tondaki fondötenler daha genç ve taze bir tene sahip olmanıza yardımcı olacak.

İyi bir kapatıcı en iyi arkadaşınız
Evet iyi bir kapatıcı her zaman imdadınıza yetişecek harika bir arkadaş. Ancak bir kurala uymak kaydıyla! Kapatıcınızın tonunun cildinizin tonundan çok farklı, özellikle de çok daha açık olmaması gerekiyor. Doğal sonuçlar için hafif dokunuşlarla, kapatıcıyı iyice yedirerek göz altlarınıza ve lekelerinizin üzerine uygulayın.

Gözlerinizi açın
Daha iri ve daha parlak gözler, yüzünüze tahmin edemeyeceğiniz kadar genç ve taze bir ifade verir. Peki bunu nasıl sağlayacaksınız? Çok basit iki hileyle; öncelikle gözünüzün tam içine, göz pınarının hemen yanına parlak, hatta simli beyaz bir nokta kondurun.

Yeni yıla az bir zaman kala tutamayacağınız sözler vermeyi unutun. Bundan böyle yaşamınızı olumlu değiştirecek ve en önemlisi de sadık kalmaya başarabileceğiniz kararlar alın. İşe önce yenilenmiş bir vücuttan başlayın. İşte size birkaç tüyo... Ya yaptığınız sporu değiştirin,ya da içeriğini!

Şu an yapmakta olduğunuz sporu farklılaştırmak formunuzu artırmanın en iyi yolu olabilir.Kesin değişiklikler yapmayın, yoksa yakında yeni fikir bulmakta zorlanabilirsiniz. Bunun yerine küçük, başarılabilir yollar arayın. Örneğin rutin spor programınızın süresini ya da yoğunluğunu değiştirebilirsiniz. Her gün koşuya çıkıyorsanız, bu kez rotanıza bir tepeyi ya da bir kumsalı ekleyin. Koşunuzu, kısa mesafeli sürat ve sonrasında yavaş jogging şeklinde çeşitli bölümlere ayırarak da farklılaştırabiIirsiniz.

Daha verici olun
Başkalarına yardım etmek onlara olduğu kadar size de çok iyi gelir. 2005 yılında yapılan bir araştırmada gönüllü işlerinde çalışan insanların yarısı, gönüllü çalışmanın kendilerini daha sağlıklı hissetmelerini sağladığını, stresi ve depresyonu azalttığını söylüyor. Bu insanların 4'te 1 'i ise gönüllü çalışmanın kilo vermelerine yardımcı olduğunu belirtiyor.

Birlikte egzersiz yapın
Bu öncelikle cinsel yaşamınızı da hareketlendi¬recek! Uzmanlar fiziksel egzersiz sırasında salgılanan endorfin, bir ilişkinin ilk ve en heyecanlı döneminde vücudunuzda salgılanan kimyasallara çok benzediğini söylüyor! Dolayısıyla partnerle birlikte egzersiz yapmak bu duyguları yeniden depreştirecek! Özellikle yeni bir egzersiz türünü birlikte öğrenmeye başlarsanız, öğrenme deneyimini paylaşmanız bir çift olarak birbirinize daha çok bağlanmanızı da sağlayacak.

Spa bakımlarından faydalanın
Bir spa merkezine gidip, günün stresinden ve yorgunluğundan arınmak bizi en fazla yenileyecek önerilerden. Ancak bunun için her zaman yeterli vaktimiz olmayabiliyor. O zaman da çare kendi evinizde yaratacağınız spadan yararlanmaktan geçiyor. Neyse ki günümüzde, bunun için kullanabileceğiniz pek çok seçenek var. Doğal kozmetikler, tütsü ve mumların yanı sıra geleneksel küvetinizi bir dakika içinde jakuziye dönüştürecek aparatlar (cihazı suyla dolu küvete daldırıyorsunuz ve suyu hareketlendiriyor), ev tipi buhar makineleri ve kendi kendinize masaj yapmanıza olanak tanıyan titreşimli cihazlar bunlar arasında akla ilk gelenler. Evde spa ortamı yaratmak için CD'lerden de yararlanabilirsiniz. Karlı bir dağda mı yoksa dalgaların yanında mı olmak istersiniz? Yapmanız gereken sadece bu seslere ait CD'yi seçmek...

Beslenme hem sağlığınızı hem de gençliğinizi korumada anahtar rol oynuyor. Bazı besinler, hücresel yaşlanmada en önemli rolü oynayan serbest radikallerle savaşıyor; hem gençliğimizi hem de sağlığımızı korumamıza yardımcı oluyor. Zaten sağlıklı olmak demek genç olmakla aynı anlama geliyor. Beslenme uzmanlarına bizi genç kılan besinleri sorduk. Ve bakın onlar da neler anlattılar.

GENÇLEŞTİREN BESİNLER
Brüksel lahanası, brokoli, karnabahar, şalgam ve beyaz lahanada isotiyosiyonat, indoller, tioller ve sülfaranlar, soya fasulyesinde isoflavonidler, yeşil çay ve kırmızı şarapta ise fenoller bulunuyor. Bu kimyasal bileşikler, tümör oluşumunu

• Taze ve kuru soğan, sarmısak ve pırasada al-lil sülfidler bulunuyor. Bu kimyasal maddeler, bakteri oluşumunu önleyici, tansiyon düşürücü, oksidasyonu önleyici etkiye sahip. • Domates, domates salçası, kırmızı biber ve karpuzda likopen var. Kanserden koruyucu ve oksidasyon önleyici özellikleri olduğu biliniyor. • Havuç, kayısı ve kivide beta-korotenler bulunuyor. Betakarotenler, koroner kalp hastalığına ve kansere karşı koruyucu, oksi-dasyonu önleyici özellikte. • Domates, maydanoz, kivi, çi¬lek, koumarik asit içeriğiyle karaciğerde toksik maddelerin oluşumunu, oksidasyonu önleyici etkiye sahip. • Çilek, elma, kavun, greyfurt ve böğürtlen de ellajik asit ve fenol içeriğiyle, HIV gibi virüslerden koruyucu, karaciğeri yenileyici, oksidasyonu önleyici etkiye sahipler. • Ananas, böğürtlen ve mürdüm eriğindeki temlik asit, karaciğeri koruyucu etki gösteriyor. • Somon ve ceviz, içerdikleri omega 3 yağlarıyla cildinizin savunma mekanizmasını geliştiriyor.

1/22