Erkeklerin hormonları ilişkinizi nasıl etkiliyor?

Regl ağrılarımız, yersiz, hatta çoğu zaman nedensiz kaprislerimiz, hızla alıp verdiğimiz kilolar, kararsızlıklarımız ya da değişken ruh hallerimiz... Kadın dünyasında hormonların neden olduğu gelgitleri açıklamak oldukça kolay. Peki ya erkekler? Hormonlar

1. Erkeklere özgü hormonlar birden fazla mıdır?
Evet... En tanınanı ve etkin olanı ise testosterondur. Bu hormon; adını aldığı üzere testislerden salgılanır. Androjenler, ergenlik döneminde erkeklerin seksüel karakterini (penis büyüklüğü, ereksiyon, boşalma, ses kalınlığı, kasların gelişimi vb.) oluşturduğu gibi psikolojik yapılarında da belirleyici araçtır. Erkeklerin yetişkinliklerinde salgıladıkları testosteron oranı tüm seksüel özelliklerinin devamlılığını sağlar. Ancak zaman içinde seksüel özelliklerde belirgin rol oynayan androjenlerde azalma ve libidoda düşüş meydana gelebilir. Androjenler, kas sisteminin oluşması ve güçlenmesi için de hayati önem taşırlar. Bunun yanı sıra kadınlık hormonu östrojenin de belli oranda salgılanmasını sağlarlar.

2. Erkekler kadınlık hormonu da salgılarlar mı?
Evet... Fazla salgılanan erkeklik hormonları otomatik olarak östrojene dönüşür. Oysa kadınlarda erkeklik hormonu yani testosteron, böbrek üstü bezleri tarafından salgılanır ve bu oran son derece düşüktür.

3. Erkeklerin kadınların regl dönemi gibi bir döngüsü var mıdır?
Androlog ve Psikosomati Uzmanı Dr. Sylvain Mimoun; "Hayır... Kadınlardaki gibi düzenli bir döngüleri, yani regl dönemleri ya da ağrıları yoktur. Ancak sperm oluşumu söz konusu olduğunda, 72 günlük bir döngüden söz edilebilir. Hatta sırf bu nedenle bir uzman kısırlık testi için sperm örneği istediğinde yaklaşık üç aylık bir bekleme süresi öngörülür" diyor.

4. Erkekler de kadınlar gibi duygusal gelgitler yaşarlar mı?
Hayır! Testosteron seviyeleri gün işinde inip çıksa da, duygusal değişimler ve yorgunluk gibi olumsuzlukları sıklıkla yaşamazlar. "Hormonları, özellikle sabahları en yüksek seviyededir. Bu da genellikle ereksiyon halinde uyanmalarına neden olur" diyor. Dr Mimoun

5. Erkeklerin ergenlik dönemleri kadınlarınkine oranla neden daha zorlu geçer?
13 yaşındaki oğlunuzu yaz kampına gönderiyorsunuz... Gözü futboldan başka bir şey görmeyen genç delikanlı, dönüşünde sadece kızlardan söz etmeye başlıyor. "Ergenlikte, bazı erkek çocuklardaki testosteron seviyesi bir iki ay içinde 18 kat artabilir. Bu gibi durumlarda, arzu patlamaları bir tür travmaya dönüşür. Genç kızlar için bu dönem daha yumuşak geçer. Vücutlarındaki testosteron artışı, kişiye göre değişiklik göstermekle birlikte, en fazla üç ya da dört kat artar. Üstelik bu artış birkaç yıl içinde gerçekleşir" diye açıklıyor. Nöropsikiyatrist Boris Cyrulnik

6. Androjen bombardımanına tutulan erkeklerin penisleri daha büyük ve daha üretken mi olur?
İşte bir başka efsane daha! Seksolog ve Endokrinolog Dr. Antoine Lemaire söz konusu durumu şöyle açıklıyor; "Penisin boyutu kişinin genetik özelliklerine ve yaşına göre değişir. Erkeklik hormonlarının boyut üzerinde hiçbir etkisi yoktur. Penisin boyutlarının da erkeklerin cinsel istekleri üzerinde etkisi yoktur. Doğanın cömert davrandığı erkekler kendilerine güvendiklerinden biraz daha davetkâr olabilirler. Ancak cinsel isteğin tek tetikçisi hormonlardır. Ne kadar yüksek testosteron, o kadar yüksek libido!" Dr. Mimoun ise "Penisin boyutu ne olursa olsun, önemli olan çiftler arasındaki iletişim, ön sevişmedeki oyunların kalitesi ve fantezilerdir" diyor ve ekliyor; "Bazen doğru kelimeler ve hayal gücü libido üzerinde hormonlardan çok daha etkili olabilir" diyor Dr Mimoun. Bu uyarı da cinsel ilişki sırasında kullanılan kelimelerin iyi seçilmesi gerektiğine parmak basıyor.

7. Erkeklere özgü hormonlar, fiziki güçlerini de etkiliyor mu?
Eğer yolunuz günün birinde Arnold Schwarzenegger misali bir erkek ile kesişir ve yatakta hayal kırıklığına uğrarsanız hiç şaşırmayın! Sert kaslar, geniş omuzlar, şişkin pazılar; gerçek seksüel kimliğin ikincil göstergeleridir ve tüm erkeklerde bulunan Y kromozomu tarafından biçimlenir. Androjenlerin bu konuda belirleyici özelliği yoktur.

8. Aşırı kıllı ya da saçları dökülen erkekler yüksek hormon seviyesine mi sahiptir?
Bir diğer klişe ise erkek ne kadar kıllı ise seks gücünün de bir o kadar şiddetli olduğu yönünde... Oysa uzmanlara göre bu genelleme tamamen yanlış. Dr. Antoine Lemaire; "Saç dökülmesi son derece duygusal kökenli bir olgudur. 30 yaşındaki bir erkek, normal testosteron oranına rağmen saçlarını hızla kaybedebilir. Benzer durum kıllar için de geçerli. Çok kıl, fazla testosteron demek değildir" diyor. Hintlilerin ya da genel olarak Asya orijinli erkeklerin hemen hemen hiçbiri kıllı değildir, çoğunun sakalı dahi çıkmaz. Ancak bu durum erkekliklerinden şüphe etmemizi de gerektirmez. Bu noktada zamanın, yani yaşın da etkisi vardır. "Erkekler yaşlandıkça daha fazla tüylenirler, kadınlarda ise tam tersi yaşlılıkla birlikte tüylenme azalır" diyor. Medikal Estetik Uzmanı Catherine de Goursac

9. Testisleri küçük olan erkeklerin verimliliği daha mı azdır?
Evet! Testislerin küçük olması, genellikle düşük hormonal seviyeye işaret eder. Dr. Sylvain Mimoun'a göre; ergenlik çağından itibaren küçük testisler ya da küçük penis duygusal travmalara da neden olabiliyor. Bunu engellemek için eksiksiz bir hormonal denge programı oluşturmak büyük önem taşıyor.

10. Günlük hayatta agresif kişilikler ile erkeklik hormonu arasında neden hep sıkı bir bağ kurulur?
Nörobioloji Uzmanı Catherine Vidal durumu şöyle açıklıyor; "Bu insanların kolayına giden bir inanış. Daha küçük yaşlarda erkek çocuklarla kız çocuklar birbirlerinden ayrıştırılıyor. Bu ayrıştırma, toplum içinde kabul görmek için bir tür zorunluluk. Erkekler ağlamamalı çünkü erkek adam güçlüdür. Kızlar narin olmalı, duygularını ender dile getirmeli. Eğer hamilelik, menopoz, andropoz, ergenlik gibi geçici bir durum yoksa insanların kadına ve erkeğe biçilen rollerden şaşma hakkı da yok. Çünkü eğitim, toplum ve kültür bunu gerektiriyor."
Marie Claire

1/10