Zayıflama yöntemleri

Zayıflama yöntemleri

LAZER LİPOLİZ SCULPTURING Çok fazla kilonuz olmadığını, bölgesel zayıflamaya ihtiyacınız olduğunu düşünüyor, ancak bunun için ne fiziksel aktiviteye ne de diyet programına bağlı kalamıyorsanız Lazer Lipoliz ''Sculpturing'' ile vücudunu şekillendirebilirsiniz.

NASIL YAPILIYOR? Plastik Cerrahi Uzmanı Dr. Yücel Demir uygulamayı şöyle anlatıyor: Hastaya gerekli tetkikler yapıldıktan sonra, yağların alınacağı bölgeler kalemle çiziliyor. Bu bölgelere girilebilmesi için iç çamaşırının altında kalacak şekilde küçük delikler açılıyor ve bu deliklerden fibiroptik kabloyu, hasta anestezi altındayken yerleştiriliyor. Bu kablo aracılığıyla lazer, yağ dokusuna aktarılıyor. Lazer ile yağ eritilmeye başlanıyor. Eritme işlemi bittikten sonra, kablo çıkartılıyor ve liposuction cihazı ile eritilen yağ çekiliyor. Çekilen materyalin yüzde 85'i erimiş halde geliyor. Yüzde 15'i ise eriyememiş olarak geliyor. Dolayısıyla, homojen bir işlem yapılmış oluyor, idrarla atılımına gerek kalmıyor. Bu nedenle, operasyon sonrasında incelme hemen fark ediliyor. Fakat yine de bunun bir süreç olduğu vurgulanıyor ve esas sonuç üç ay sonra ortaya çıkıyor. Standart bir ölçüde bel ve basen problemi yaşayan hastanın uygulaması yaklaşık 1-1.5 saat sürüyor ve uygulama sonrasında hasta 6 saat müşaade altında hastanede tutuluyor.

LİPOSUCTION Yağlardan kurtulmada eskiden beri tercih edilen yöntem liposuctiondur.

NASIL YAPILIR? Plastik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Erol Kışlaoğlu anlatıyor: "Deri altındaki yağ birikimlerini alarak vücut konturlarını şekillendirmeye yönelik cerrahi bir tekniktir. Fon büyüğü bir kaç milimetrekalınlığında kamiller ile deri altındaki yağ dokusunun emilmesidir. Emme işlemini yapan da bu kanülün arkasındaki hortuma bağlı aspirator denilen bir vakum aletidir.Liposuction vücutta belli bölgelerde toplanan yağların vakum yardımı ile ince kanüller (metal borular) kullanılarak alınması yöntemi. Bu girişim ile vücudun diğer bölgelerine göre daha fazla yağ toplanması olan yerlerden yağlar alınarak vücuda daha orantılı bir şekil kazandırılıyor. Bu işlem göbek, kalça (basenler), bacaklar, diz, bel yanları, sırt bölgesi, ayak bilekleri, kollar ve çene altı gibi bölgelerde uygulanabiliyor. Kanüller deriye birkaç milimetrelik kesiklerden sokulduğu için iz neredeyse hiç kalmamaktadır. İşlem sırasında herhangi bir ağrı hissedilmiyor. Girişim lokal anestezi enjekte edilerek gerçekleştiriliyor. Alınan yağ ile orantılı kilo kaybı olmakla beraber sadece kilo vermek için yapılan bir işlem değildir. Cilt altı yağ fazlalıklarını küçük yastıklara benzetirsek onların çekilip alınması görüntüyü 20-30 kilo verildiğinden fazla değiştirebilir. Düşünsenize 1 senede kurtulamadığınız karın yağlarınız 30 dakikada yok oluyor. Türk kadını en çok basen, karın ve bel bölgelerinden şikayetçi eritemedikleri bu bölgeler için bize başvuruyorlar. Kol, ayak bileği, gıdı, sutyen bölgesi, diz kapağı içi...gibi farklı bölgeler için başvuran hasta sayısı da hiç az değil.

TECRÜBELİ ELLERDE OLMALI Liposuction’ın kilo verme ameliyatı değil vücuda kontur verme girişimi olduğunu vurgulayan Plastik Cerrahi Uzmanı Gökhan Özerdem, konuyla ilgili şunları söylüyor: “Liposuction kesinlikle kilo verme amaçlı yaptırılmamalıdır. Vücudun bölgesel yağ birikimlerinin vakum yardımıyla alınması ve sonuçta olması gereken konturun vücuda verilmesi işlemidir. Günümüzde bazı son teknoloji ürünü olarak piyasaya tanıtılan aletler yardımı ile bölgesel yağlanmadan kurtulmak ve görünüşü düzeltmek liposuction kadar etkili olamamaktadır. Bu tür aletlerin kullanımı zaten bilimsel açıdan kabul görmüş yöntemler değillerdir. Tecrübeli ellerde, genel veya sedasyon anestezisi altında yapılabilen liposuction derin ve yüzeyel yağlanmanın giderilmesi ile göz alıcı görünümün kazanılmasında uzun süreli ve en etkili tek yöntemdir.”

MEZOTERAPİ Mezoterapi, bölgesel zayıflamada da yaygın olarak kullanılıyor. Bacak, kol ve karın bölgesinde uygulanan mezoterapi de sekiz seansta bir veya iki beden incelme hedefleniyor. Bu yöntemde amaç; sorunlu bölgeye küçük dozda ilaç enjekte ederek yağ hücrelerini azaltmak. Cilt altı bağ dokusuna enjekte edilen ilaç sayesinde, dolaşım düzeliyor ve lenfatik sistem canlanıyor. Böylece cilt altında birikerek yağ hücreleri sıkıştıran, dolaşım ve metabolizmayı bozan birikmiş atık sıvıların vücuttan atılması sağlanıyor. Beslenme düzenine dikkat edilmesi ve düzenli olarak egzersiz yapılması mezoterapinin başarısını artırıyor.

Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Defne Erkara anlatıyor: "Özellikle karın, bel ve bacaklardaki deri altındaki yağ dokusuna verilen ilaç karışımları ile seanslar şeklinde yapılan bir uygulamadır. Genellikle diyet ile birlikte uygulanır. Seans sayısı değişkendir. Lipoliz dahil olmak üzere bir çok yöntemi denedim. Başarılı sonuçlar elde edilen hastalarda ilaç mı buna sebep oldu yoksa diyet mi tam karar veremedim. Şimdilerde artık bu uygulamayı yapmıyorum."

SON YILLARDA ESTETİK ÜZERİNE KULLANILIYOR Dermatoloji Uzmanı Dr. Vefa Gönenç, neştersiz estetik yöntemi mezoterapi hakkında bilgiler verdi: "Mezoterapi, ilk yıllarda daha çok bölgesel ağrıları gidermekte kullanılıyordu. Son yıllarda ise daha çok estetik amaçlarla kullanılır olmuştur. Yaşlanmanın etkilerini gidermek, kırışıklıkları ve sarkmaları düzeltmek, bazı yerlerdeki istenmeyen yağ birikimlerini eritmek, selülitli bölgeleri tedavi etmek, saç dökülmelerinde (bölgesel veya genel) saçın güçlenmesini sağlamak veya yeni saç çıkışını arttırmak amacıyla tercih edilir. Yüz, boyun, gerdan, göbek, kalça, bacaklar, kollar ve saçlar uygulama alanlarıdır. Yağı parçalamak amacıyla özellikle fosfotidilkolin tercih edilir. Ayrıca selüliti tedavi edebilmek için, antioksidan özellikte ve kan dolaşımını arttıracak yapıda başka maddeler de tedaviye eklenirler. Mezoterapinin ciddi bir yöntem olduğunu ve yalnızca uzmanlar tarafından uygulanması gerektiğini unutmamak gerekir. Hasta seçimi, doğru ilaçların belirlenmesi, hangi yöntemin kullanılacağı ve hastaların tedaviye uygun olup olmamaları son derece önemlidir.

DİYETSİZ ZAYIFLAMA Estetik ve Güzellik Uzmanı Necla Batum da diyetsiz zayıflamayla ilgili bilgiler veriyor: "Kimyasal gübre ve ilaçlanmış topraklarda yetişen meyve ve sebzeleri yediğimizde vücudumuz kanserojen yükleniyor. İlaçlanmış meyveler dalında en az 2 gün beklemesi gerekirken buna uyulmadığı takdirde ne kadar yıkarsak yıkayalım kimyasal maddeden arınmıyor ve vücudumuza kanserojen olarak giriyor. Katkı maddeli ürünler de tükettiğimizi düşünürsek vücudumuza oldukça zarar verdiğimizi söyleyebiliriz. Bir de her şeyi mevsiminde tüketmek gerekiyor. Yemeklerde tuz ve yağ kesinlikle kullanılmamalı ayrıca şeker tüketimi minimuma indirilmeli. Hücrelere yerleşen bu toksinler strese dayalı böbrek üstü bezleri çok çalıştığından yüksek dozda kortizon hormonu salgılar. Kortizon ilacı kullanılmış gibi toksin yüklenir. Hele ki bir de tuzlu yiyorsak vücut su tutar ve kislik yapılanmalar meydana gelir. Biz, bu kanserojen maddeleri, kortizon toksinleri ve kistik yapılanmaları vücuttan arındırıyoruz. Selülit sanılan bu sıvılar (toksinler) yıllandıkça jelleşir, vücuttan atılması zorlaşır Buna rağmen bize göre selülit tedavisi çok kolay. Bize gelen kilolu insanların Öncelikle vücudunu tanımaya ve kilosunun nedenlerini bulmaya çalışıyoruz. Şayet hastalıktan kaynaklanıyorsa direkt hastaneye yönlendiriyoruz. Öncelikle vücut Ölçülerini alıyoruz. Daha sonra kaç santim incelmesi gerektiğine karar veriyoruz ve o ölçüye gelinceye kadar sınırsız seanslar uyguluyoruz, örneğin, göbekte tek bir bölgede 85 santim ile 1 metre arası küçülme sağlayabiliyoruz. Şunu söylemeliyim ki bu işlemleri uygularken ne bıçak ne de İğne kullanıyoruz. Uyguladığımız İşlemde, havayla çatışan cihaz pulsasyonla emme dalgaları oluşturuyor ve bu dalgalar dokuyu yumuşatarak titreşmesini sağlıyor. Dakikada 200 kere hava pompalayarak kan dolaşımını hızlandırıp, adhezyonlar giderilerek lenf bezlerini harekete geçiriyor. Bu sayede lenfler hücrelerdeki toksinleri bünyesine alarak lenf kanalları vasıtasıyla lenf boşaltım noktalarından ter ve idrar yoluyla vücuttan atılmasını sağlıyor. Hücreler daha fazla oksijenle beslenerek hücre dokusunda basınç artıyor ve doku güçlendirilerek esneklik kazanıyor. Hücreler lenf bezleri ve kan akışını harekete geçiriyor. Adhezyonlar çözülerek hücrelerdeki oksijen artırıyor ve yağ hücrelerini parçalayarak vücuttan atılmasını sağlıyor. Bu sistem uygulandığı sürelerde bol su içilmeli, tuz, yağ ve şeker kullanımından kaçınılmalı"

KARBOXITERAPİ Karbokxiterapi (Karboksiterapi) Karbondioksit (CO2) gazının selülit tedavisi ve bölgesel zayıflama konusunda tedavi amacı ile cilt-deri altına enjekte edilmesi yöntemi

AKAPUNKTUR Beslenme ve Diyet- Akapunktur Uzmanı Dr. Murat Topoğlu kilo vermede akapunkturun rolünü anlatıyor: "Akupunkturda vücuda herhangibir şey zerkedilmeden ince kıl iğneleri batırmak suretiyle başka bir dış etkiye ihtiyaç duymadan kendi kendini tedavi etme yöntemidir. Akupunkturu telefon tuşlarına benzetebiliriz, nasıl ki belli numaraları tuşladığımızda, belli kişiler karşımıza çıkıyorsa,akupunktur iğneleri de belli noktalara uygulama yapıldığında, o noktalardan beyne uyarı gider. İştah kesme olayı,akupunktur iğneleri ile uyarılan noktalardan beyne gönderilen sinyaller sonucu vücudun kendi endorfinini özellile Beta endorfin (vücudun ürettiği morfin) arttırmasıyla oluşur. Akupunktur vücutta bulunan 361 tane genel nokta 48 ekstra nokta ve kulakta bulunan 150 nokta üzerine uygulanıyor.Dünya Sağlık Teşkilatı tarafından son olarak onaylandığı şekil ) Bu noktalar lazer, manyetik dalga veya bir iğne ile uyarıldığı zaman oradan itilen mesajlar hem o bölgeyi hemde bir takım merkezleri uyararak iç salgı bezlerinden bir takım salgıların ortaya çıkmasını sağlıyor ve bu salgılar da gidip o arızalı bölgeyi tedavi ediyor. Sürekli ağrı çeken hastalar üzerinde çok faydalı etkiler görülmektedir. Her kişinin kendisine özgü akupunktur noktaları vardır. İşte biz o noktaları özel bir dedektör ile tesbit edip, iğneler vasıtasıyla uyararak tedavi yapıyoruz. Kullanılan iğneler çelik-gümüş karışımı olup, akupunktur noktasının derinliğine göre boyları değişmektedir.

AKAPUNKTURUN ETKİLERİ İştah ve acıkmayı azaltır. Özellikle diyet yapan insanların en büyük sıkıntısı diyet sırasında iştahlarını engelleyemezler iştah nedir? Doğduktan bir müddet sonra ortaya çıkar.Bir şeyi zevkle yeme olayıdır. Siz acıdan ben tatlıdan veya siz Türk mutfağından hoşlanırsınız acıkma ise doğduğumuz zaman ortaya çıkar. Bir iç güdüdür bebek ağlayınca anne memesindeki sütü verir bebek susar. Aslında ölünceye kadar olan bir içgüdüdür.Ancak çok ağır hastalıklarda acıkmayı hissetmeyiz (Kanser veya çok ateşli hastalıklarda) Akupunktur beyindeki hipotalamus bölgesinde noradrenalin seviyesini düşürüp serotonin (Mutluluk sağlayan bir maddedir.Özellikle çikolata yedikten sonra ortaya çıkar) seviyesini artırıyor. Bu sayede iştahsız ve hep tok hissederiz. Midede ekşime ve yanmayı önler. Özellikle diyet sırasında daha önceden de mide yanma ve kazınmaları olan kişilerde daha da ortaya çıkar. Halbuki kulakdan yapılan akupunktur mide ve barsaklara giden sinirlerin bazı uçları kulağa da geldiği için buraya yapılan uyarılar mide asidini azaltıyor dolayısıyla mide diyete bağlı boş olsa bile asit az sağlandığı için kişiler diyetini çok rahat bir şekilde yaparlar.

Halsizlik ve bitkinliği önler. Akupunktur hem enerji verir hem de buna bağlı diyet ona uygun olduğu için halsiz kalmayız. Aslında şişmanlık insanları halsiz ve bitkin yapar.

Akupunktur iğneleri vücuda ve kulağa uygulanınca beta endorfin adını veridiğimiz bir madde salgılanır. Bu da stresi azaltıp sakinleştiricidir. Dolayısıyla diyet sırasında kimsenin boğazını sıkmazsınız. Bunların hepsi bir araya gelince kilolu olan insanı kilo vermeye hazırlar.Buna göre haftada 1 veya 2 kez yapılan akupunktur tedavisi ile 6-8 hafta sonunda 8-10 kg.verilir.Kilo daha fazlaysa tedaviye haftalık devam edilir.İdeal kiloya indikten sonra akupunktur 6 ay süreli ayda 1 kez manyetik bilye (mıknatıslı mercimek büyüklüğünde aktif kömür) ile devam edilir.Bu sırada diyet değil sağlıklı beslenme yapılır dolayısıyla kilolar sabitlenir sonra senede 2 veya 3 kez kontrol olmak gerekir.Neden.?Çünkü 3 neden insanların kilo almasını tekrar başlatabilir.

KAVİTASYON Avrupa Kozmetik Cerrahi Derneği Eski Başkanı- Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ziya Şaylan ise kavitasyonla ilgili olarak şunları belirtiyor: "Bu yöntem yeni değildir. Belki yeniden pazarlanmakta ve bu nedenle sanki yeni bir yöntem gibi sunuluyor. Türkiye’de 2 yıldan beri kavitasyon cihazları mevcuttur ve ben de bu aleti satın alıp kullandım. Kavitasyon yöntemi ile incelme bir yağ emme (Liposuction) değil. Belki az miktarlarda mevcut olan yağları (100-150 ml kadar) ortadan kaldırabilir ancak hiçbir zaman gerçek bir yağ emmenin yerini tutmaz."

"Dünya Liposuction Kongresi'nde bize söylenen mezura ile yapılan ölçümlerin sağlıklı olmadığı, uygulamayı yapanın mezurayı sıkı veya gevşek tutarak 2-3 cm fark sağlayabileceği. Bilimsel olarak ancak MR ile bir ölçüm yapılabilir ve buda çok pahalı olduğundan kullanılmıyor. Kavitasyon yöntemi ile beraber hastaya verilen diyet ve egzersizler de incelmeye neden olduklarından gerçek etkinin neye bağlı olduğu bilinmiyor. Piyasada çok fazla zayıflama yöntemi var. Akapunktur da bunlardan biri. İğneleri takıyorsunuz, zayıflatıyor ama verilen kiloların daha fazlası geri alınıyor. Kavitasyon da böyle, geçici bir zayıflama çözümü. Kalıcı değil. Bir kişi eğer zayıflamak ve formunu korumak istiyorsa diyetine dikkat etmeli, fiziksel aktivitelerini yapmalıdır"

1/16