Uzun yıllar önce yakalandığı lösemi hastalığını yenen Oruçkaptan, bu kez akciğerine yenildi. Yaklaşık 10 gündür aynı zamanda görev de yaptığı Ankara Memorial Hastanesi’nde tedavi gören Oruçkaptan, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Prof. Dr. Oruçkaptan, arkasında sağlığına kavuşturduğu yüzlerce insan ve başarılı ameliyatlar bıraktı.
Belgesellere konu oldu
Prof. Dr. Oruçkaptan, gerçekleştirdiği başarılı bir operasyon sonrası bir belgesele de konu olmuştu. İstemsiz hareket ve seslerle karakterize bir tik hastalığı olan Tourette sendorumuyla boğuşan İsveç’te yaşayan Osman Duman’ı sağlığına kavuşturduğu operasyon sonrasında İsveç televizyonları Oruçkaptan’la ilgili bir belgesel hazırlamıştı.
Bir cerrahın 63-64 yaşından sonra, el titremesi, yavaşlama nedeniyle emekli olması gerektiğini belirten Oruçkaptan, “Deneyimle değerlendirirsek, bir cerrahın en tepede olduğu dönem, 55-60 yaşlarıdır. Sonra aşağı doğru iniş başlar. Önemli olan nerede bırakacağını bilmek...” ifadelerini kullanmıştı.
‘Bizi üzmemek adına ketumdu’
Prof. Dr. Hakan Oruçkaptan’ın babası Ünal Oruçkaptan, kaybettiği oğlunu Milliyet’e anlattı. İmza attığı başarılı cerrahi operasyonlarla oğlunun pek çok kişiyi sağlığına kavuşturduğunu belirten baba Oruçkaptan, “Benim oğlum pek sıkıntılarını aktarmak istemezdi. Son dönemde hoş olmayan bir gelişme vardı. Ameliyat edildi. Hekimler bazı konularda ketumdur, hele hele bizlerin üzülmesine fırsat vermemek için pek bahsetmezdi” ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Oruçkaptan’ın cenazesi, bugün Ankara Maltepe Camii’nde öğle vakti kılınan cenaze namazının ardından Gölbaşı’nda toprağa verildi.