Tam Günde Mahkeme Kararının Anlamı

Sizden Gelenler

Anayasa Mahkemesi tam gün kararını verdi. Daha önceki yazılarımızda ifade ettiğimiz kimi öngörülerle paralel bir görünüm sergileyen karar hakkında sıcağı sıcağına şunları söyleyebiliriz.

Herşeyden önce ortada bir fiyasko bulunmaktadır

Bu karardan sonra da Sağlık Bakanlığında çalışan hekimler için serbest çalışma yasağı halen devam ediyor. Mahkeme bu konuya çözüm getiremedi. Davada, Sağlık Bakanlığı hastanelerinde çalışan hekimlerin durumunun gözden kaçırıldığını, davanın yanlış açıldığını ya da açtırıldığını defalarca söylememize rağmen, bunu bilgi kirliliği olarak ifade eden çevreler bu sonucun müsebbibidirler.

Üniversitede çalışanlar için durum farklı

Mahkeme, kanundaki “Öğretim elemanları, üniversitede devamlı statüde görev yapar.” ibaresini iptal etmedi. Bu durumda, kural olarak bir öğretim üyesi devamlı statüde görev yapacak.

Ancak Kanunun serbest çalışmayı yasaklayan; “Öğretim elemanları… yükseköğretim kurumlarından başka yerlerde ücretli veya ücretsiz, resmi veya özel başka herhangi bir iş göremezler, ek görev alamazlar, serbest meslek icra edemezler.” kuralı iptal edildi.

Buna göre serbest çalışma yasağının da iptal edildiğini söyleyebiliriz. Ancak burada uygulama sorunları ortaya çıkabilir. İdare, üniversite mensuplarına “devamlı statüde çalışmak zorundasınız” diyebilir.  Ancak bu, kararın ruhuna aykırı olur. Burada Mahkeme kararının gerekçesi önem kazanacak. Bir bakışla devamlı statüde çalışma kuralı hala devam ediyor ancak,  diğer bakışla, “serbest çalışamaz” kuralı iptal edilmiş durumda. Bir temel hak olan çalışma hürriyeti her zaman öncelikli uygulanır. Bu karar ışığında üniversitede çalışanlar için serbest çalışma hakkı devam ediyor diyebiliriz.

Kanunun SGK ile sözleşmeli olan özel sağlık kurumunda çalışan hekimin aynı zamanda SGK ile sözleşmesi olmayan özel sağlık kurumunda çalışmasına yasak getiren hükmü ise iptal edildi. Bu da beklenen ve olağan sonuçtur. Ancak aynı maddede “Tabipler her bir bend kapsamında olmak kaydıyla birden fazla sağlık kurum ve kuruluşunda çalışabilir.” kuralı halen varlığını devam ettirmektedir. Bu durum  Mahkeme kararı ile çelişmektedir. Burada hala bu yasağın devam ettiği de düşünülebilir.  Ancak uygulamada geniş yorumlanması da mümkündür.

Malpraktis sigortası primlerinin yarısını hekimlerin ödemesini mecbur tutan kural ise iptal edilmedi.

Döner sermaye ödemelerinin nasıl yapılacağını ilişkin hüküm de iptal edildi. Burada gerekçe bildirilmemiş olmasına rağmen Mahkemenin ek ödeme oranlarına yönelik bir Anayasaya aykırılık gördüğü anlaşılıyor.

Diğer hususlara ilişkin ayrıntılı açıklamalarımızı daha sonra yapacağız.

Dr. Erkin Göçmen
Hukukçu-Tıp Doktoru
www.erkingocmen.com