• BIST 9454.03
  • Altın 2503.803
  • Dolar 32.5978
  • Euro 34.823
  • Ankara 20 °C
  • İstanbul 13 °C
  • Bursa 18 °C
  • Antalya 20 °C
  • İzmir 20 °C

Sağlık kurumları denetim yönergesi ile oluşan sorularımız!

Dr. Feza Şen

05.08.2014 tarihli ve 1449 sayılı Makam Onayı ile yürürlüğe konulan Özel Sağlık Kurum ve Kuruluşlarının İl Sağlık Müdürlüklerince Denetimine İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönerge ile Özel Sağlık Kurumlarında bundan sonra yapılacak denetimler yazılı kurallara bağlandı.

Yönergeden önce denetimler, yönetmelik eki denetleme formu üzerinden yapılıyordu.

Bu açıdan bakınca çok bir değişiklik olmadı gibi gözükse de;

01.07.2014 günü yapılan yönetmelik değişikliği ile birçok ihlal için idari para cezaları getirildiğinden birlikte değerlendirmekte fayda var diye düşünüyorum.

İdari para cezaları olması özel sağlık kurumları açısından lehte bir gelişmedir.

Çünkü bir sağlık kurumunun mühürlenerek kapatılması onur kırıcı bir durumdur. Örneğin reklam yapıyor gerekçesi ile bir özel sağlık kuruluşunun mühürlenerek bir gün kapatılması, o kurum için zedeleyicidir. İnsan sağlığı açısından zararlı üretim yapan herhangi bir ticarethane değildir sağlık kuruluşları..

İdari para cezaları uygulanan işletmelerin hukuki yollara başvurmaları da doğal bir olaydır.

Bu açıdan bakınca yayınlanan Denetim Yönergesi daha da bir önem kazanıyor.

Hukuki süreçlere başvuran özel sağlık kurumları açısından; denetimin yapılış maksadı, usulü ve tespitler için uygulanacak işlemler yazılı kuralara bağlandı.

Bu Yönergeyi hazırlayanlara teşekkür ederiz.

Bu Yönerge ’de bence 3 nokta  önemli.. Ve bu noktalar detaylı açıklamaya ihtiyaç duyuyor.

1. İhbar ve Şikâyete Binaen Yapılan Denetimler,

2. İdari Para Cezasının Tespiti İçin Bir Önceki Aya Ait Brüt Hizmet Gelirini Gösteren Onaylı Gelir Tablosu,

3. Yönerge ile Yönetmeliklerin Hukuki Çelişkisi..

1. İHBAR VE ŞİKÂYETE BİNAEN YAPILAN DENETİMLER:

Yönergenin 17. Maddesinde gerekçelerine göre yapılacak denetimler açıklanıyor.

17. Maddenin 3. Fıkrasının 2. Cümlesinde  “İhbar ve şikâyete binaen yapılan denetim, ihbar ve şikâyetin Müdürlük kayıtlarına girdiği tarihten itibaren en çok bir ay içerisinde tamamlanır.” Deniyor.

Bu açıklama ile özel sağlık kurumu ile ilgili yapılacak herhangi bir ihbar ve şikâyet durumunda mutlaka bir denetim olacak manası çıkıyor ???

Çünkü bu madde içinde, “ihbar ve şikâyet sonrasında özel sağlık kurumundan yazılı görüş istenir, yazılı savunmanın değerlendirilmesi sonucu denetim yapılır” demiyor. Dolayısıyla İl Sağlık Müdürlüklerine ciddi bir iş yükü gelecek gibi duruyor.

Gönül isterdi ki, bu yönerge ile  “ihbar ve şikayetin anlamı,  ihbar ve şikayetçinin gerçek kişi olması ile ihbar ve şikayetin yapılış usülü de “ tanımlansaydı iyi olurdu. Ve oluşacak birtakım karışıklıkların da önüne geçerdi.

a. Rumuzlar ile adsız, kimliği belirsiz şahıslar tarafından sosyal medyada veya bizzat elektronik ortamda yapılan ihbar ve şikâyetlerin durumu ne olacak?

b. Gerçek kişiler haricinde yapılan ihbar ve şikâyetler değerlendirmeye alınmayacak mı?

c. Rakipler ile yöneticilerine kızan personelin yapacağı isimsiz ihbar ve şikâyetler ne olacak?

d. İhbar; “Suçlu saydığı birini veya suç saydığı bir olayı yetkili makama gizlice bildirme” demektir. İhbar hadisesinde bir duyum/şüphe vardır oysa şikâyet durumunda olay ile karşılaşarak mağdur olduğunu düşünen biri vardır. İhbar ve şikâyet birbirinden hangi pozitif kriterler ile ayrılacak? Her ikisi için de aynı işlemler yapılacak gibi gözüküyor mevcut Yönerge ’de..

e. Nereden geldiği belli olmayan her bir ihbar ya da şikâyet için Denetim Birimleri yollara mı düşecek?

Yönergenin 10. Maddesinin 2. Fıkrasının c bendinde tarif edilen;  “ihbar ve şikayette bulunan kişilerin kimliğini açıklamamak..” tanımı ile Denetim Birimlerine ihbar ve şikayeti yapanın gerçek kişi olmasını araştırma ve doğrulama yükümlülüğü verilmiş gibi duruyor. Çünkü gerçek olmayan kişiler tarafından yapılan ihbar ve şikâyetler, hukuki yargılamaya giden davaların ceza ve tazminat kararları aşamasında önemli… 

Ayrıca, ihbar ve şikâyeti yapan gerçek kişilerin bilgi edinme hakları çerçevesinde; bu Yönerge ’ye göre bir aylık sürenin sonunda ilgili İl Sağlık Müdürlüğü’nden yazılı olarak şikâyetlerinin durumunu sorma hakları da var diye düşünüyorum. Bu hak şikâyetçi kişinin de konuyu takip etmesi açısından önemli ve Denetim Ekiplerinin yasal sorumluluklarını artırıyor.

Hatırlanması gereken önemli bir hususta şudur ki; denetim yükümlüğü bulunan kamu kurumları tarafından tahakkuk ettirilen para cezaları, ülkemizde sağlık sektöründe farklı olarak uygulandı ve bizler buna şahit olduk. Nerede mi? 

Daha 2 yıl öncesinde, SGK ile anlaşma yapan özel sağlık kurumlarına,  Sayıştay tarafından SGK’na yapılan denetimler sonrası kredi kartları ile yaptıkları tahsilatlar için ayrıca para cezaları kesildiğinde şahit olduk.

2. İDARİ PARA CEZASININ TESPİTİ İÇİN BİR ÖNCEKİ AYA AİT BRÜT HİZMET GELİRİNİ GÖSTEREN ONAYLI GELİR TABLOSU NEDİR?

Yönergenin 20. Maddesinin 3. Fıkrasının İdari Para Cezalarını açıklıyor. Ve bu fıkranın 2. Cümlesinde şu tanım var.

“..kurum/kuruluşun idari para cezasının tespiti için bir önceki aya ait brüt hizmet gelirini gösteren onaylı gelir tablosunu talep edilir”  denilmektedir.

 İlk okumada tanım net gibi dursa da, tanım içinde açıklama gerekiyor.

Muhasebe temayüllerine göre dönem “aydır.”

Bilindiği gibi özel sağlık kurumları HBYS denilen hastane bilgi yönetim sistemlerini kullanıyorlar.

HBYS programlarında sağlık kuruluşuna ait hasta bilgileri, yapılan tıbbi işlem bilgileri, ücret bilgileri ve birçok bilgi bulunuyor. HBYS programları dinamik işleyişe sabittir. Anlık değişir. O program içinde halen hastane içerisinde hizmet alan hastalar ile işlemleri biten hastaların işlemleri bulunur.

Bu programlarda en zor elde edilen bilgilerin başında anlık olarak gerçek gelirin tespiti gelir. Ve halen hasta kabul eden özel sağlık kurumlarının % 85-90’nında HBYS programına ek olarak maliye üstatları tarafından kabul görmüş farklı bir muhasebe otomasyon sistemi kullanılır.

Bu doğrultuda;

a. İstenilen gelir tablosu HBYS sisteminden alınacak hastane yönetimi onaylı kesinliği tartışmalı olabilecek bir gelir tablosu mudur?

b. Yoksa bir önceki aya ait olan KDV, Stopaj beyannamelerinin; kurumun resmi SMM ve YMMM’leri tarafından hazırlanıp, onaylanarak Vergi Dairelerine teslim edilmesi sonrasında SMM, YMMM onaylı hizmet gelirini gösteren mali mevzuata uygun resmi gelir tabloları mıdır?

c. Brüt hizmet geliri ile kastedilen nedir?

d. Maliye Bakanlığı tarafından kabul edilen resmi gelir gider tablolarında KDV hariç olup resmi bilanço kayıtlarında KDV dâhildir. Buna göre idari para cezaları için kabul edilen gelir tablosunda KDV hariç midir?

e. İdari para cezaları kamu bütçeleri açısından farklı resmi makamlar için gelir olarak kabul edildiğinden İl Sağlık Müdürlükleri tarafından KDV hariç gelir tabloları üzerinden uygulanan para cezaları sonrasında; Kamu Kurumlarının Sayıştay denetimleri neticesinde KDV dâhil olarak kabul edilip aradaki fark tekrar mı tahsil edilecek?

3. YÖNERGE İLE YÖNETMELİKLERİN HUKUKİ ÇELİŞKİSİ..

Özel Sağlık Kuruluşları ile Yönetmeliklerin Denetleme Formlarında 1,2 ve 3. Tespitler ve ilgili cezai yaptırımlar var.

Fakat Özel Hastaneler Yönetmeliğinin Denetim işlemini tarif eden 62. Maddesinin 2. Paragrafında  “Denetimde tespit edilen eksiklik ve usulsüzlüklerin bu Yönetmelikte belirlenen süreler zarfında giderilmesi, süre belirlenmeyen hallerde ise hemen giderilmesi hususu, mesul müdüre yazılı olarak bildirilir. Verilen süre sonunda yapılacak denetimde, eksiklik veya usulsüzlüklerin devam ettiğinin tespiti halinde Yönetmelikte yer alan müeyyideler Valilikçe uygulanır.” diye bir tarif var.

Bu tarife göre Özel Hastaneler açısından ilk tespit sonunda cezai yaptırım uygulanmasından önce özel hastanenin mesul müdürüne yazılı bildirim yapılması ve giderilmemesi halinde yönetmelikte tanımlı cezai müeyyidenin uygulanması hukuken gerekiyor.

Yoksa tesis edilen cezai işlemin yürütülmesinin durdurulması gündeme geliyor.

Bu açıdan bakınca Özel Hastanelerin İdari Para Cezası alması için ilgili konuyu gerçekten çözememesi gerekiyor..

Ayrıca Özel Hastaneler Denetleme Formu 14. Maddesinde tarif edilen yatan hastalardan fazla fark ücreti alınması halinde Hususi Hastaneler Kanunun 42. Maddesine göre işlem yapılması ve ilgili hastaneye 10 bin TL para cezası uygulanması konusu ise hukuki bir boşluk içeriyor.

Görüldüğü gibi bu sorularımızın netleşmesi taraflar açısından önem taşımaktadır.

Saygılarımla.

Dr. Feza Şen
Bursa Sağlık Kuruluşları Derneği
0 532 277 88 27
[email protected]
www.fezasen.com 

YASAL UYARI: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Sağlık Aktüel’e (www.saglikaktuel.com) aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazı sadece Sağlık Aktüel (www.saglikaktuel.com) tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir. İzinsiz kullanımlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.

Bu yazı toplam 26236 defa okunmuştur.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim