650 sayılı KHK nedeniyle yaşanan mağduriyetler

Bilindiği üzere, 650 sayılı KHK ile Devlet Memurları Kanunu’nun 28.maddesi değiştirilerek kamuda görevli hekimlerin serbest meslek faaliyeti yasaklanmıştır.

Bilindiği üzere, 650 sayılı KHK ile Devlet Memurları Kanunu’nun 28.maddesi değiştirilerek kamuda görevli hekimlerin serbest meslek faaliyeti yasaklanmıştır.

Oda’mız, serbest meslek hakkının sınırlandırılmasını, basit bir muayenehane kapatma işlemi olarak değerlendirilmemesi gerektiğini her ortamda vurgulamaktadır. Serbest meslek hakkının sınırlandırılması, özel veya kamu sağlık sektöründe, işverenin takdir edeceği ücret ve koşullarda hekimleri çalışmaya zorlamak için çıkarılan bir araçtır.

Sağlık Bakanlığı’nın teşkilat yapısına, kamu hastane birlikleri kurulmasına ve ithal hekim istihdamına yönelik yasa hazırlıkları, özel sağlık kuruluşları hakkında yapılan düzenlemeler  de bu projenin bir parçasıdır. Sağlık Bakanlığı ve büyük özel sağlık işletmeleri, hekimler üzerinden hekim istihdamının pazarlığını yapmaktadır.    

Bu düzenlemeler, halkın daha nitelikli sağlık hizmeti almasına imkan vermeyeceği gibi hekimlerin de daha iyi koşullarda çalışmasını sağlamayacaktır.

650 sayılı KHK ile getirilen düzenlemenin yürürlük süresi bakımından geçiş süreci tanınmamıştır. Herhangi bir geçiş süresi tanınmadığı için Sağlık Müdürlükleri tarafından baskı yapılarak hekimlerin serbest meslek faaliyetlerini sonlandırmaları veya kamu görevlerinden ayrılmaları dayatılmıştır.

Sürecin çok hızlı işlemesi ve geçiş süreci öngörülmemesi nedeniyle, hekimler tercih yapmak zorunda kalmış, muayenehanesini kapatmış veya işyeri hekimliğini sonlandırmıştır.

Kamu görevlisi hekimlerin serbest meslek hakkının sınırlandırılmasının hukuka aykırı olduğu Anayasa Mahkemesi ve Danıştay kararları ile hüküm altına alınmış olmasına rağmen en temel anayasal haklardan olan çalışma hakkının bu şekilde tekrar sınırlandırılması hukuk devleti ilkesine açıkça aykırıdır.

Oda’mız üyesi hekimlerce 650 sayılı KHK ile getirilen düzenlemelere karşı herhangi bir hukuki girişim yapılıp yapılmayacağı sorulmaktadır.

Kanun ve kanun hükmünde kararnamelerin (KHK) anayasaya aykırılığı iddiasını Anayasa Mahkemesi’ne doğrudan taşıma yetkisi Ana Muhalefet Partisi CHP’ye veya 110 milletvekiline aittir. CHP yetkilileri ile yapılan görüşmelerde, düzenlemenin iptali için Anayasa Mahkemesine başvuru yapılacağı yönünde bilgiler alınmıştır. Oda’mız konuyla ilgili mesleki ve hukuki değerlendirmelerini CHP yetkililerine iletmiştir.

TTB, İzmir Tabip Odası veya hekimlerin bu düzenlemeye karşı Anayasa Mahkemesi nezdinde doğrudan dava açma hakkı bulunmamaktadır. Ancak yasaya bağlı olarak tesis edilen düzenleme ve işlemlerin iptali için Danıştay veya idare mahkemelerinde açılacak davalarda,  işlemlerin dayanağı kanunun anayasaya aykırılığı ileri sürülebilmektedir. Davayı görmekte olan mahkemenin anayasaya aykırılık iddiasını kabul etmesi halinde dosya Anayasa Mahkemesi’ne gönderilmektedir.

Oda’mız Hukuk Bürosu, İzmir İl Sağlık Müdürlüğü tarafından tesis edilen nedeniyle mağduriyet yaşayan hekimler için bir çalışma yapmıştır.

Müdürlük tarafından tesis edilen işlemler nedeniyle mağduriyet yaşayan ve dava açmak isteyen meslektaşlarımızın Oda’mız Hukuk Bürosu ile iletişime geçmesini, dava açmak isteyen hekimlerin kendilerine tebliğ edilen yazılar ile kurumlarına verdikleri dilekçelerin bir suretini de hazırlamalarını öneririz.

Saygılarımızla.

İZMİR TABİP ODASI

Manşetler

YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILDI