"TÜİK'in açıkladığı verilere göre, geçtiğimiz yıl ölçülen toplam doğurganlık hızı 1,48. Şu anda bir felaketi yaşıyoruz. Bu oran nüfusun kendisini yenileme düzeyi olan 2,10 bandının çok altında"
"(Doğurganlık hızındaki düşüş) Geleceğimiz açısından alarm zilleri hem de çok yüksek sesle çalıyor. Bu ülkenin istikbalini düşünen hiç kimse buna kayıtsız kalamaz"
"Buradan evlat sahibi tüm babalarımıza eşlerine daha fazla yardımcı olmaları, daha fazla destek olmaları, özellikle çocuklarıyla daha nitelikli zaman geçirmeleri çağrısında bulunuyorum"
"Evlenecek gençlerimize inşallah yılbaşından itibaren daha yüksek tutarda destekler vereceğiz. Doğum yardımlarımıza da aynı şekilde ivme kazandırdık. İlk çocuk için tek seferlik 5 bin lira, ikinci çocuk için 5 yaşını tamamlayıncaya kadar aylık 1500 lira, üçüncü ve sonraki çocuklar için de 5 yaşını dolduruncaya kadar aylık 5 bin lira doğum yardımı yapıyoruz"
Erdoğan, Beştepe Millet Kütüphanesi Konferans Salonu'nda düzenlenen Aile ve Kültür-Sanat Sempozyumu kapanış oturumunda yaptığı konuşmada, sosyal medya ve dijital mecralarda insanla birlikte aileyi, toplum yapısını ve mukaddes değerleri hedef alan içeriklerle etkin şekilde mücadele ettiklerini söyledi.
Türkiye'nin nüfusunun arttığını, fakat nüfus artış hızının azaldığını vurgulayan Erdoğan, "Toplam doğurganlık oranı nüfusun kendisini yenileme seviyesinin altında gerçekleşiyor. TÜİK'in açıkladığı verilere göre, geçtiğimiz yıl ölçülen toplam doğurganlık hızı 1,48. Şu anda bir felaketi yaşıyoruz. Bu oran nüfusun kendisini yenileme düzeyi olan 2,10 bandının çok altında. Geleceğimiz açısından alarm zilleri hem de çok yüksek sesle çalıyor. Bu ülkenin istikbalini düşünen hiç kimse buna kayıtsız kalamaz." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2022 verilerine bakıldığında istihdamda olan kadınların toplam doğurganlık hızının 1,38, istihdam sürecinde yer almayan kadınların toplam doğurganlık hızının ise 1,72 olduğunu gördüklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Yani çalışma hayatının doğurganlık hızı üzerinde sınırlı bir etkisi olduğu, istihdamda olmayan kadınların da çocuk sayısının düştüğü ortaya çıkıyor. Bundaki temel etken hiç şüphesiz şehirde kadınların giderek daha fazla yalnızlaşmasıdır. Şunu bir defa burada açık açık söylemek durumundayım. Beyler alınmasın, kusura da bakmasın ama kadınlar çocuk yetiştirme noktasında çoğu zaman eşlerinden gerekli desteği göremiyor. Yükün büyük bir bölümü maalesef kadınların omuzlarına yükleniyor. Oysa aile hayatıyla da bizlere en güzel örnek olan Peygamber Efendimiz Aleyhissalatü Vesselam şöyle buyuruyor, 'Kadınlar, erkeklerle birlikte bir bütünü tamamlayan diğer yarılarıdır'. Evet, tam olarak mesele budur. Bizim zihniyetimizin, bizim toplum ve aile yapımızın omurgası işte budur. İnancımızın bize emrettiği budur."
Çocukların kendisiyle birlikte ailesine, topluma ve insanlığa faydalı birer fert olarak yetişmesinde anneler kadar babalara da sorumluluk düştüğünü söyleyen Erdoğan, "Bilimsel araştırmalarda ebeveynlerin evlatlarına ortak ilgi göstermesinin eğitim-öğretimin yanı sıra çocukların hayatın her alanında başarı düzeyini artırdığını gösteriyor. Dolayısıyla buradan evlat sahibi tüm babalarımıza eşlerine daha fazla yardımcı olmaları, daha fazla destek olmaları, özellikle çocuklarıyla daha nitelikli zaman geçirmeleri çağrısında bulunuyorum." ifadesini kullandı.
- "Aile birlikteliği daha önce olmadığı kadar günümüzde zemin kaybediyor"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Üzerinde hassasiyetle durmamız gereken bir diğer mesele şudur. Veriler bize gençlerimizin artık daha geç yaşlarda evlenmeyi tercih ettiğini gösteriyor. 2024'te evlenme yaşı kadınlar için 25,8'e, erkekler için 28,3'e yükseldi. Boşanmaların 3'te 1'i evliliğin ilk 5 yılı içerisinde meydana geliyor. Toplum olarak giderek daha fazla bireyselleşiyor, bunun bir sonucu olarak da yalnızlaşıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
2008'de 4 kişi olan ortalama hane halkı büyüklüğünün 2024'te 3,11 kişiye gerilediğini belirten Erdoğan, "Aynı şekilde yalnız yaşayan fertlerden oluşan tek kişilik hane halkı oranı son 8 yılda 5 puan artarak yüzde 20'ye çıktı. TÜİK verilerine göre, tek kişilik hane oranlarımız yıldan yıla artıyor. Bu tabloyla sadece metropollerde değil, nüfusu nispeten daha az Anadolu illerimizde de karşılaşıyoruz. Kırdan kente göçün yanı sıra neoliberal kültür ile teknolojinin de etkisiyle hayatımızın her alanında köklü değişimler meydana geliyor. Aile mahremiyeti ve aile birlikteliği daha önce olmadığı kadar günümüzde zemin kaybediyor." sözlerini sarf etti.
Erdoğan, bu sınamalar karşısında gerek demografik yapıyı iyileştirmeye, gerekse aile kurumunu güçlendirmeye yönelik çalışmalara hız verdiklerini dile getirerek, 2025'i Aile Yılı ilan ettiklerini hatırlattı.
Evlilik öncesi eğitim, aile eğitimi ve aile danışmanlık hizmetlerini devreye aldıklarını anlatan Erdoğan, 81 ilimizi kapsayan Aile ve Gençlik Fonu'nu hayata geçirdiklerini ve dünyaevine girecek gençlere faizsiz kredi desteği sunduklarını anımsattı.
Şu ana kadar bu krediyi almaya hak kazanan çiftlerin sayısının 62 bini geçtiğini bildiren Erdoğan, "Gelir kriterinde yeni ve kolaylaştırıcı düzenlemeler yaptık. Destek tutarını ise 150 bin liradan 200-250 bin lira seviyesine yükselttik. Evlenecek gençlerimize inşallah yılbaşından itibaren daha yüksek tutarda destekler vereceğiz. Doğum yardımlarımıza da aynı şekilde ivme kazandırdık. İlk çocuk için tek seferlik 5 bin lira, ikinci çocuk için 5 yaşını tamamlayıncaya kadar aylık 1500 lira, üçüncü ve sonraki çocuklar için de 5 yaşını dolduruncaya kadar aylık 5 bin lira doğum yardımı yapıyoruz. 2026-2035 yılları arasını kapsayan dönemi, yani önümüzdeki 10 seneyi, 'Aile ve Nüfus 10 Yılı' olarak ilan ettik. Türkiye Yüzyılı hedeflerimiz doğrultusunda tüm bu çalışmaları inşallah daha da etkin ve kararlı bir şekilde sürdüreceğiz. Engelli kardeşlerimizden yaşlılarımıza, çocuklarımızdan ebeveynlerimize, aile ve toplum hizmetlerimize çok daha yüksek bir şuurla faaliyetlerimize devam edeceğiz." dedi.
- "Çocuk Dostu Dijital Dönüşüm Çağrısı yapıyoruz"
Erdoğan, bugün aynı zamanda 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü olduğunu hatırlatarak, Türkiye olarak çocukların yaşam, eğitim, sağlık ve korunma hakkı ile ifade özgürlüğünü teminat altına almak için tüm gayretleriyle çalıştıklarını vurguladı.
Çocukların artık yalnızca sokakta, mahallede, okulda değil dijital dünyada da büyüdüğünü, öğrendiğini, vakit geçirdiğini, oyun oynadığını, arkadaşlıklar kurduğunu aktaran Erdoğan, "Teknoloji alanındaki bu dönüşüm evlatlarımız için bilgiye erişim, üretkenlik ve iletişim gibi alanlarda önemli kolaylıklar sunarken aynı zamanda onları yeni tehlikelerle de yüz yüze getiriyor. Siber zorbalık, dijital bağımlılık, mahremiyet ihlali, şiddet içerikli oyunlar gibi pek çok riske karşı evlatlarımızı korumak zorundayız." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu amaçla önce 2023-2028 Türkiye Çocuk Hakları Strateji Belgesi ve Eylem Planı ile detaylı bir yol haritası oluşturduklarını, ardından 2025-2029 dönemini kapsayan Dijital Dünya'da Çocukların Güçlendirilmesi Eylem Planı'nı hayata geçirdiklerini belirtti.
Dijital okuryazarlığı artırdıklarını, güvenli dijital uygulamaları desteklediklerini, çocuklar ve ailelere yönelik eğitim programlarını yaygınlaştırdıklarını vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şunu da büyük bir gururla ifade etmek isterim. Bugün yalnızca çocuklarımızın geleceğini korumakla kalmıyor aynı zamanda dünyaya 'Çocuk Dostu Dijital Dönüşüm' çağrısı da yapıyoruz. Bu vizyonu, ülkemizin öncülüğünde hazırlanan ve uluslararası alanda imzaya açtığımız Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesiyle taçlandırmış durumdayız. Bu sözleşme ile yavrularımız için daha güvenli dijital bir geleceğin inşasına Türkiye olarak liderlik ediyoruz."
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı başta olmak üzere bu çalışmalarda emeği geçen tüm kurumlara ve sivil toplum kuruluşlarına teşekkür eden Erdoğan, tüm çocukların 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü'nü kutladı.
Programa, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu Başkan Vekili İskender Pala ile kurul üyeleri ve AK Parti genel başkan yardımcıları da katıldı.
(Bitti)