Lokman Hekim Sağlık Vakfı Mütevelli Heyet Üyesi Uzm. Dr. Nil Sarıçiçek: "Önümüzdeki yıllarda çocuk sağlığı ve cerrahi alanlarda ciddi uzman açığıyla karşılaşabiliriz"
Vakıftan yapılan açıklamaya göre, TUS, Türkiye'de hekimlerin uzmanlık yolculuğundaki kritik adımlar arasında ilk sırada yer alıyor. Son TUS sınavının sonuçları ise yüksek başarı gösteren adayların daha güvenli ve öngörülebilir koşullara sahip branşlara yöneldiğini ortaya koyuyor.
2025-TUS 2. Dönem sonuçlarına göre, cildiye 71,7, plastik cerrahi 70,3 ve göz hastalıkları 69,2 puanla en yüksek seviyelerde tercih edilirken, çocuk sağlığı 47,3, acil tıp 48 ve genel cerrahi 48,6 puanla en düşük seviyelerde kaldı.
Aynı tablo, Mart 2025 TUS sonuçlarında da yaşandı. Genç hekimlerin ilk 3 tercihinde değişim yaşanmazken, çocuk sağlığı ve acil tıp yine en düşük puanlarla kontenjanlarını dolduramadı.
Son beş yıla ait Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) sonuçları ve Sağlık Bakanlığı EKİP Yerleştirme Sistemi verileri de benzer bir tabloyu gözler önüne serdi. Cildiye, her yıl en yüksek puanlı adayların tercihi olurken, plastik cerrahi, radyoloji ve göz hastalıkları üst sıralarda yer aldı. Çocuk sağlığı, acil tıp ve genel cerrahi ise giderek daha düşük puanlarla doldu.
- "Bu sonuçlar geleceğin aynası"
Açıklamada görüşlerine yer verilen Lokman Hekim Sağlık Vakfı Mütevelli Heyet Üyesi Uzm. Dr. Nil Sarıçiçek, TUS'un işaret ettiği tabloyu yalnızca bir sınav sonucu olarak değil, "geleceğinin aynası" olarak gördüğünü belirtti.
Sarıçiçek, "Ağustos 2025'te yapılan TUS sonuçları, genç hekimlerin tercihlerini iş yükü, şiddet riski ve malpraktis riski, yani tıbbi hatalarda dava edilme ihtimali üzerinden şekillendirdiğini gösteriyor. Ancak bu eğilim devam ederse, önümüzdeki yıllarda çocuk sağlığı ve cerrahi alanlarda ciddi uzman açığıyla karşılaşabiliriz." değerlendirmesinde bulundu.
Lokman Hekim Sağlık Vakfı olarak yalnızca burs desteği sağlayan bir kurum değil, aynı zamanda genç hekimlerin geleceğini etkileyen gelişmeleri kamuoyuyla paylaşan bir paydaş olduklarını vurgulayan Sarıçiçek, "Bu tür verileri paylaşmayı da yalnızca bir bilgilendirme değil, sağlık sistemimizin geleceğine dair sorumluluğumuzun bir parçası olarak görüyoruz." ifadelerini kullandı.