Meme kanseri batılı kadını daha çok seviyor!

Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Dairesi Başkanı Prof. Dr. Murat Tuncer, meme kanserine yakalanma hızının gelişmiş ülkelerde 30 kat daha hızlı olduğunu belirtti.

Aynı zamanda, Türkiye'deki meme kanseri vakalarının doğu illerine nazaran batı illerinde daha fazla olduğuna dikkat çeken Tuncer, 'Gelişmiş toplumlarda kadınların sigara içme oranı çok daha yüksek ve daha az çocuk sahibi oluyor, daha az emziriyorlar' diye konuştu. Günümüzde meme kanserinde yaşama umudunun 9 kat arttığını anlatan Tuncer, 'Tarama işlemlerini gerçekleştirdiğimiz zaman hastalığa bağlı ölümleri ortadan kaldırabiliriz' dedi.

GÜZEL SESLER DE AZALDI
Sağlıklı beslenme, yüz güzelliğinin yanında ağız kubbesinin yuvarlak olmasını; yani kişilerin güzel bir sese sahip olmasını sağlıyor. Prof. Dr. Aydın'a göre son dönemde güzel sesli şarkıcılar da bu yüzden azaldı. Aydın, şu uyarılarda bulundu: 'Çocuklar anne sütüyle beslendikleri bir yaşına kadar çok güzeldir. Çünkü anneler beslenme konusunda aşırı hassasiyet gösterirler. Ne zaman ki çocuk 3-4 yaşına gelir ve doğal olmayan gıdalarla beslenmeye başlar, yüz yapısı değişir. En azından ilköğretime başlayana dek dikkatli olmak gerekiyor.'

İster et ister ot ille de Anadolu mutfağı olsun
'Türkiye'deki insanlar şanslı. Anadolu mutfağıyla geleneksel şekilde beslendiğiniz takdirde hem daha sağlıklı hem de daha güzel olursunuz. Ancak yanlış beslenildiği için günümüzde gençlerin ve çocukların yüzleri daralmaya, fizikleri bozulmaya başladı.' Bu sözler, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Beslenmesi ve Metabolizma Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Aydın'a ait. Çalışmalarını, Hayykitap
Yayınevi'nden çıkan '7'den 70'e Taş Devri Diyeti' kitabında anlatan Aydın'a göre, tüm bunların sebebi başta şeker olmak üzere rafine edilmiş gıdaların köylere kadar girmesi. Aydın, 'Yeni nesilde daha çok diş şekil bozukluğu, geniz eti, bademcik sorunu, sinüs iltihabı ve burun kemiği eğriliği var. Doğal, işlenmemiş yiyeceklerle beslenen insanların sağlıkları çok daha iyi oluyor' diye konuştu. İnsanların yemek anlayışlarını doğduğu kentlerde başlayan beslenme alışkanlıklarıyla devam ettirmeleri gerektiğini savunan Aydın, 'Gaziantepli kebaptan, Trabzonlu hamsiden, Antalyalı portakaldan, İzmirli ottan vazgeçmemeli' uyarısında bulundu. Aydın'a göre insanların yüzde 70'i etçil, yüzde 20'si otçul, yüzde 10'u da hepçil bir yapıya sahip. Bu yüzden kişi, kendisini hangi beslenme şekline yakın hissediyorsa öyle beslenmeli. Ancak yediğiniz et kadar yanına da salata ya da sebze koymanız gerekiyor.

Her telden bir sofra
Etin, yağın, sebzenin, yoğurdun ve tahılın içinde yer aldığı sağlıklı bir sofra örneğini AKŞAM okurları için kuran Prof. Dr. Aydın, doğal gıdaların insanı güzelleştirdiğini belirtti.
Türkan YILMAZER

Manşetler

YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILDI