Okul sorumlulugunu yerine getiremeyen çocuğa dikkat

Yeni öğretim dönemi öğrenciler için olduğu kadar; anne-babalar, öğretmenler ve çocuğun çevresindeki kişiler için de yeni bir dönemin başlaması anlamına geliyor.

Yeni öğretim dönemi öğrenciler için olduğu kadar; anne-babalar, öğretmenler ve çocuğun çevresindeki kişiler için de yeni bir dönemin başlaması anlamına geliyor. Her çocuk okulda başarılı olmayı istemekle birlikte, öğrencilerin hepsi okula aynı hevesle gitmiyor. Kimileri annelerinden ayrılmak istemiyor, kimileri arkadaşlarıyla sorunlar yaşıyor.

KENDİNE UYGUN BİR SINIFTA OLMALI

Klinik Psikolog Şeniz Pamuk’a göre, öğrencilerin okulla ilgili sorunlarını dikkatli takip etmek gerekiyor. Yaşıtları okulun gereklerini yerine getirmeye başladığı halde, okulla ilgili sorumluluklarını yerine getirmekte zorlanan bir çocuğun durumu dikkat gerektiriyor. Çocuklar zihinsel ve duygusal olgunluklarına uygun bir sınıf içinde olmadıklarında ya da gelişimleri yaşıtlarından daha geri veya ileri olduğunda, mutsuz olabiliyor.

ÇOCUK OKULDAN KORKMAMALI

Okulların açılmasıyla, bilinmeyen şeyler ve çok sayıda beklentiyle karşılaşan çocuk, kaygı duyabiliyor. Bu kaygı çok yüksek olduğunda, anne-babasından ayrılıp okula gitmeyi istemiyor. Birkaç günlük isteksizliğin sonunda, çocuğun okula uyum sağlaması bekleniyor. Okula duyulan tepki, aynı şiddette ve uzun süre devam ediyorsa; aile, çocuk ve okulla ilgili verileri daha yakından incelemek gerekiyor. Sorunun temelinde öğrenme ya da arkadaşlık ilişkileri kurmada zorlanma, çocuğun kişilik yapısı ile öğretmenin kişilik yapısının uyumsuz olması, çocuğun anneden ayrılmaya ya da annenin çocuktan ayrılmaya hazır olmaması bulunabiliyor. Her durumda, çocuğun sıkıntısını ciddiye almak ve kendini güvende hissetmesini sağlamak şart. Çocuğa okula devam zorunluluğunun olduğunun anlatılması, annesinin de işlerinin olduğunun ancak akşam evde mutlaka annesini göreceğinin vurgulanması gerekiyor.

Ödev annenin değil çocuğun

Çocuğa verilen ödevlerin, kendi başına yapabileceği düzeyde ve miktarda olması gerekiyor. Ancak çocukların ödevlerine ayırmaları gereken süre arttıkça, kendilerine ayıracakları zaman azalıyor ve bu durum çoğu kez anne-babaların ödevlere müdahale etmesine neden oluyor. Birçok anne, çocuğun okul sorumluluklarını kendi sorumluluğu gibi algılıyor ve çocuğun bu sorumluluğu üstlenmesine izin vermiyor. Sürekli anne-babası tarafından uyarılan bir çocuk, zaman yönetimini anne-babasına bırakıyor ve onların sesi yükselmeden çalışmaya başlamıyor.

Ceyda Erenoğlu- Gazete Habertürk- HT Magazin

Manşetler

YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILDI