Raporlu hastalar ilaçlarının belli bir kısmını artık ceplerinden ödeyecek

Sürekli ilaç kullanması gereken kronik hastalık sahibi raporlu hastalar maddi olarak çok yüksek meblağlara denk düşen ilaçlarının belirli bir kısmını ceplerinden ödeyerek almak zorunda kalacaklar.

*Dün akşam Cumhurbaşkanı tarafından onaylanan ve içeriğinde emeklileri olumlu yönde etkileyeceğini düşündüğümüz düzenlemeler bulunan İntibak Yasası, aynı zamanda bazı olumsuz durumları da içeriğinde barındırmaktadır. Şöyle ki, ilaçta katılım paylarının %1’e kadar düşürülmesi ilk bakışta ilaçlardan katılım payı alınmayacakmış gibi görünmesine rağmen; katılım payından muaf tutulan kronik rahatsızlığı bulunan hastalardan da katılım payı alınmasının önünü açacak bir uygulamadır.  Sürekli ilaç kullanması gereken kronik hastalık sahibi raporlu hastalar maddi olarak çok yüksek meblağlara denk düşen ilaçlarının belirli bir kısmını ceplerinden ödeyerek almak zorunda kalacaklar. Asgarî ücretle geçinmek durumunda olan kanser, şeker, tansiyon ve kronik rahatsızlığı bulunan hastaların öngörülen bu katılım payını ödeyecek olmaları biz eczacıları şimdiden endişelendirmiştir.


Anayasa’nın 56. maddesi herkese sağlıklı bir yaşam hakkına sahip olduğunu ifade ederek, bireylerin beden ve ruh sağlığının korunması ve toplum sağlığının geliştirilmesini devletin güvencesi altına almaktır. Sağlık hakkı aynı zamanda Anayasanın 17. maddesinde yer alan ve evrensel ölçekte temel haklar arasında sayılan yaşama hakkının ayrılmaz bir parçası ve ön koşuludur. Bu anlamda raporlu hastaların ilaçlarından da katılım payı alınmasına ilişkin düzenleme, Anayasa’nın söz konusu hükümlerine ve temel insan haklarına aykırı olduğu gibi; insan hayatını ve halk sağlığını ciddi biçimde tehdit edecek sonuçlara gebedir.  Zira söz konusu kronik hastaların yaşamlarını sürdürebilmeleri bu ilaçları temin edebilmelerine bağlıdır. İnsan hayatı gibi büyük önem arz eden bir hususta, sadece tasarruf hedefi çerçevesinde ekonomik kriterler baz alınarak düzenlemeler yapılması sağlık hakkının özünü zedeleyen bir yaklaşımdır.

Raporlu hastalardan katılım payı alınmamasının amacı; sürekli ilaç kullanmak zorunda olan ve pahalı olması nedeniyle malî bakımdan bu yükü taşıyamayacak olan ağır kronik hastaların ilaç harcamalarının Anayasa’nın 2. maddesinde ifadesini bulan Sosyal Devlet anlayışının gereği olarak kamu tarafından karşılanmasıdır. Kronik hastalık sahibi raporlu bireylerin ilaçlarından katılım payı alınması, doğası gereği asla ticarî bir biçimde değerlendirilemeyecek olan sağlığın, bütünüyle paralı hale getirilmesi, dolayısıyla Sosyal Devlet ilkesinin kâğıt üstünde kalmaktan öteye gidememesi anlamına gelmektedir.

Diğer taraftan halk sağlığını doğrudan ilgilendiren bir konuda sağlığın korunması ve geliştirilmesinden sorumlu, alanın uzmanı sağlık profesyonellerinden oluşan Sağlık Bakanlığı ve geri ödeme kurumu olan Sosyal Güvenlik Kurumu yerine, bu alan ile herhangi bir ilgisi bulunmayan Maliye ve Kalkınma Bakanlıkları ile Hazine Müsteşarlığı’nın karar verici mercii durumunda bulunmaları ise sağlık politikaları açısından fevkalade yanlış bir uygulamadır.

Türk Eczacıları Birliği olarak, vatandaşların anayasada tanımlanmış temel haklarını ihlal edici olan ve halk sağlığı bakımından geri döndürülemez olumsuz sonuçlar doğurabilecek bu düzenlemeden bir an önce vazgeçilmesini talep ediyoruz.  Sağlığa ilişkin kararlarda Sağlık Bakanlığı’nın tekrar aslî karar organı haline gelmesi; sağlık alanının vazgeçilmez bileşenleri olarak kamusal görev ifa eden sağlık meslek örgütleri ve sağlık hakkı çerçevesinde faaliyet gösteren diğer sivil toplum örgütleri ile birlikte hareket etmesi; halk sağlığını gözeten bütünsel, gerçekçi ve ortak politikalar geliştirmesi gerektiğine inanıyoruz. 

Basına ve kamuoyuna saygıyla duyurulur.

TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ MERKEZ HEYETİ

Manşetler

YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILDI