Sağlık çalışanlara sağlıksız muamele

Sayıları bini geçen Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin sağlık çalışanları, yıllardır eylem yapıyor…

Oysa ki bir sağlık çalışanın asıl işi, iğne vurmak, pansuman yapmak, hastaların ilaçlarını hazırlamak gibi işler değil midir?

Ancak kamuoyu oluşturmak ve sesinizi duyurmaksa amacınız artık asli işiniz bu olur… .

Çünkü Tıp Fakültesi’nin sağlık çalışanları tüm yolları denemiş ve gerekli yargı kararlarının tümünü almışsa da hala taşeron işçi olmaktan kurtulamamıştır…

19 Mart 2010 tarihli Bursa 4. İş Mahkemesi’nin ve 3 Mayıs 2010 tarihli Yargıtay kararı çok açık:

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde çalışan 1365 işçi, üniversitenin asıl işçisidir!

Üstelik bu işçiler, Sosyal Güvenlik Kurumu’nda da üniversitenin asıl işçisi olarak görünüyor.

Peki mahkeme kararına rağmen taşeron firmada istihdam ediliyormuş gibi muamele gören işçiler, kadroya alınırsa hayatlarında ne gibi değişiklikler olacak…

Öncelikle, iş güvenceleri garanti altına alınacak…

Bugün aldıkları ücret asgari ücret düzeyindeyken maaşları en az 2 kat artacak…

Yılda iki kez ikramiye alacaklar…

Tüm bunlar Uludağ Üniversitesi yönetiminin, mahkemenin kararını uygulamasıyla olacak.

Sağlık işçilerinin örgütü Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası, mahkeme kararının uygulamayan Uludağ Üniversitesi yönetimi hakkında suç duyurusunda bulunmuş ancak nafile!

Tüm bunlar yeni değil aslında…

Yeni olan, üniversite yönetiminin, birkaç gün sonra taşeron işçilerin istihdamına yönelik yeni bir ihale açacak olması…

İhale açılmasına olan tepkilerini iş bırakma eylemiyle göstermeye hazırlanan işçiler, öyle anlaşılıyor ki pes etmeyecek…

Not: Konuyla ilgili Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kamil Dilek’in de görüşlerini almak istediysek de Dilek’in özel kalem duvarını aşamadık.

Mustafa Özdal / Bursa Hakimiyet

Manşetler

YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILDI