• BIST 9809.62
  • Altın 2427.694
  • Dolar 32.5699
  • Euro 35.0032
  • Ankara 26 °C
  • İstanbul 25 °C
  • Bursa 25 °C
  • Antalya 30 °C
  • İzmir 24 °C

40'ından sonra doğum

40'ından sonra doğum
Araştırmalar, 40'ından sonra doğal yoldan hamile kalan ve doğum yapan kadınların 100 yıl yaşayabildiğini ortaya koydu. Doç. Dr. İbrahim Bildirici, "Kadınlar geç yaşta doğum yaptıkları için uzun yaşamıyor; tam aksine geç yaşlandıkları için ileri yaşta anne

Bilim dünyasının en prestijli dergilerinden Nature'da yayınlanan bir araştırmada; 1896'da Amerika'da doğan ve 100 yaşına ulaşan 78 kadın ile aynı yıl doğup 73 yaşında hayatını kaybeden 54 kadın kıyaslanmış... Bu kadınlardan, 100 yaşına ulaşanlarda; 40 yaşından sonra doğum yapanların sayısının, diğer gruptaki kadınlara nazaran dört kat daha fazla olduğu görülmüş. Peki, bu sonuçlar bize 40 yaş üzerinde doğal yoldan hamile kalmanın 100 yaş habercisi olduğunu mu müjdeliyor? Biz de bu soruyu Acıbadem Maslak Hastanesi Kadın Hastalıkları Uzmanı ve Perinotolog Doç. Dr. İbrahim Bildirici'ye sorduk...

"GENÇMİŞİM" DİYE SEVİNSİNLER
40 ve üzeri yaşlarda doğal yoldan hamile kalıp doğum yapanlar 100 yıl mı yaşıyor?

Çalışmalara göre; 40 yaş ve üzerinde, özellikle de 45 yaşından sonra doğal yoldan hamile kalabilmek ve doğum yapmak, 100 yaşın ön habercisi olarak görülüyor. Ancak yanlış anlaşılmasın, kadınlar geç yaşta doğum yaptıkları için uzun yaşamıyor; tam aksine geç yaşlandıkları için ileri yaşta anne olabiliyorlar. Dolayısıyla 40 yaş ve üzerinde hamile kalabilen kadınlar, "Çocuğumu nasıl büyüteceğim, ne kadar ömrüm kaldı ki?" kaygıları taşımak yerine, "Ben hâlâ gençmişim" diye sevinebilirler.

Bu tür endişelere gerek yok yani...
Eğer ileri yaşta yardımcı üreme tekniklerine ihtiyaç duymadan hamile kalabilmişlerse, muhtemelen uzun yıllar yaşayıp çocuklarını da kendileri büyütebileceklerdir.

BEBEKLERİ SAĞLIKLI DOĞUYOR
İlerli yaştaki kadınların sağlıklı bir bebek dünyaya getirme şansları yüksek mi?

Evet, oldukça yüksek. İleri anne yaşının, kromozomal bozukluklar hariç tutulduğunda; bebekte doğumsal anomali riskini artırmadığı saptanmış. Ancak 40-44 yaş grubundaki her üç kadından biri, ilk 12 haftada düşük riski altında! İyi haber ise bu riski atlatan, istenen genetik testleri yaptıran ve düzenli kontrollerini ihmal etmeyen kadınların yüzde 85-90'ı sağlıklı bir bebek dünyaya getirebiliyor.

SİGARA VE ALKOL YOK
40 yaş üzerinde doğum yapabilen kadınlarda; hatalı beslenme alışkanlıkları, sigara ve alkol tüketimi ile yoğun stres gibi risk faktörlerine, diğer hemcinslerine nazaran daha az rastlanmış.

YUMURTA REZERVİNİN DURUMU ÇOK ÖNEMLİ
Kız çocukları, yumurtalıklarında 1-2 milyon yumurta ile doğuyor ve buna 'yumurta rezervi' deniyor. Yumurtalar ilk âdete kadar azalarak 400 bin civarına düşüyor. Her âdet döneminde birkaç yumurta olgunlaşırken, bir kısmı da yok oluyor.

KALİTESİ BOZULUR
35 yaş üzerindeki kadınlar en çok, yumurtlama bozukluğu, yani her ay düzenli yumurtlama olmaması nedeniyle hamile kalmakta güçlük çekiyor.
Yumurtalık rezervi her kadında değişkenlik gösterse de, özellikle 35 yaşından sonra gittikçe azalır ve yumurtaların kalitesi bozulmaya başlar.
Anne olmayı ileri yaşa erteleyen kadınlar, hamilelik şanslarını yitirmemek için öncelikle yumurtalık rezervlerine baktırmayı ihmal etmemeli.
Ultrason değerlendirilmesi yapılarak, âdetin 3'üncü günü FSH (Folikül Stimüle Edici Hormon) ile Estradiol hormon düzeylerine bakılarak, yumurtalık rezervleri hakkında kolayca fikir ediniliyor.

55 YAŞINDA DA GEBE KALANLAR OLUYOR
Kadınlar kaç yaşına kadar doğurabilir?

Menopoza girme yaşı ülkemizde 48-50, Amerika'da da 52 olarak belirtiliyor. Ancak, 50-55 yaş arası hâlâ düzenli âdet gören ve korunmaya devam eden kadınlar var. Bu kadınlar, genetik özellikleri sayesinde 50'li yaşlarına kadar doğum yapabilme şansına sahip oluyorlar. Literatürde sayıları birkaç taneyi geçmeyen rapor edilmiş 55 yaş üzeri doğal hamilelik de var. Bunların çoğu, gençlik yıllarında da çok sayıda doğum yapmış kadınlar.

ŞANSI YİTİRMEMEK İÇİN EMBRİYO TRANSFERİ
Kadınlar anne olma şanslarını yitirmemek için ne önlemler alabilir?

Öncelikle üreme sağlığını olumsuz yönde etkileyen endometriozis, polikistik over sendromu, cinsel yolla bulaşan hastalıklar gibi sorunların erken dönemde teşhis ve tedavi edilebilmesi gerekir. Yılda bir veya altı ayda bir rutin muayenelerini yaptırmayı ihmal etmemeliler. Evliyseler 'embriyo dondurma', bekarsalar 'yumurta dondurma' yönteminden faydalanabilirler. Dondurulan yumurtalar istenilen süre boyunca saklanabiliyor. Dolayısıyla kadın kendini hazır hissettiğinde anne olma şansını yakalayabiliyor.

BEŞ YIL SAKLANIYOR
Yumurta dondurma ülkemizde yasal mı?

Ülkemizde kanser, kemoterapi gerekliliği gibi tıbbi bir zorunluluk raporlandırılmadıkça yumurta dondurma işlemi henüz yasal değil. Donmuş embriyolarda başarı daha yüksek olmakla birlikte, embriyo transferi başına yüzde 29 ile yüzde 4 arasında değişen geniş bir yelpazede canlı doğum oranları bildiriliyor. Ülkemizde Sağlık Bakanlığı'nın yönetmeliği gereğince embriyolar beş yıla kadar saklanabiliyor.

GEÇ YAŞLARDA HAMİLELİĞİN SIRRI GENETİK FAKTÖRLERDE
Hangi genler uzun yaşamayı sağlıyor?

Geç yaşta hamile kalabilen kadınların 100 yaşına ulaşabilmelerinin nedeni; 'uzun yaşam varyantları'' olarak adlandırılan şanslı bir gen kombinasyonuyla doğmaları. Bu gen kombinasyonlarına sahip olan kadınların yumurtalıklarının yanı sıra kalp-dolaşım sistemi, bağışıklık sistemi ile beyinleri de daha geç yaşlanıyor. Tüm bunların sayesinde de uzun yıllar yaşayabilme şansını elde ediyorlar.

CİDDİ SAĞLIK SORUNLARI YOK
Yani sağlıklı bir ömür sürüyorlar...

Çeşitli ülkelerde yapılan araştırmalarda; bu kadınlarda diyabet, kanser, obezite ve kalp hastalığı gibi ciddi sağlık sorunlarına da daha az rastlanmış. Henüz netliğe kavuşmasa da, bunun nedeni uzun yaşam geninin, bu tür hastalıkların ortaya çıkmasını önlemesi veya çok ileri yaşlara ertelemesi olabilir. Tüm bunların sonucu olarak da kadın daha geç yaşlanıyor ve 40 yaş üzerinde doğal yoldan hamile kalıp doğum yapabiliyor.

Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.
Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 36503 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim