• BIST 9044.53
  • Altın 2296.889
  • Dolar 32.3247
  • Euro 35.0593
  • Ankara 20 °C
  • İstanbul 23 °C
  • Bursa 25 °C
  • Antalya 22 °C
  • İzmir 23 °C

Hastaneler sağlık çalışanları için sağlık açısından önemli riskler taşıyor

Hastaneler sağlık çalışanları için sağlık açısından önemli riskler taşıyor
Türkiye’de sağlık alanında önemli dönüşümler yaşanıyor. AKP hükümetinin KHK’lar ile ülkeyi yönetmesinin en büyük sancısı sağlık alanında hissedilecek.

Türkiye’de sağlık alanında önemli dönüşümler yaşanıyor. AKP hükümetinin KHK’lar ile ülkeyi yönetmesinin en büyük sancısı sağlık alanında hissedilecek. Sağlıkçılar, uzun yıllardır sağlık alanında uygulanan politikaların, piyasaya sunulmak istenen kamu hizmetlerinin, halkın sağlığını önemli ölçüde etkileyeceğini anlatmaya çalıştılar.

Peki ya onların sağlığı? Sağlıkçıların çalışma saatlerinin artırılması, performanslarına göre ücretlendirilmeleri, rekabet ile meslektaşlarına düşman edilmeleri ve halka sağlık dağıtamamaları ile halkın sağlığı da tehlikeye giriyor. Fakat tüm bunlarla birlikte hastaneler aslında sağlık çalışanları için önemli riskler içeriyor. Kendileri sağlık kurumlarında olan hekimler, hemşireler ve tüm sağlık çalışanları, önemli mesleki riskler altındalar; çünkü sağlık kuruluşları en riskli çalışma alanlarından. Peki nedir bu riskler?

344 SAĞLIK ÇALIŞANI HIV KAPTI

ATO’nun, “Sağlık çalışanları meslek riskleri” raporuna göre, dünya genelinde 344 sağlık çalışanı mesleksel yolla HIV enfensiyonuna yakalandı. Enfeksiyonel etkilerin başında kanlı vucüt sıvıları ile temas sonucu Hepatit B, Hepatit C ve HIV virusleri geliyor. Solunum ile bulaşan bulaşıcı hastalıklar ise, nezle, grip, tüberküloz gibi hastalıklar. Raporda dünyada da Türkiye’de de bu konuda yeterli veri bulunamadığı vurgulanıyor.

RADYASYON, AYDINLATMA, GÜRÜLTÜ...

Sağlık çalışanlarını tehdit eden durumlar; radyasyon, elektrik, gürültü, kötü havalandırma gibi etkenler. Aydınlatma sistemi, en az etkisi ile yorgunluğa neden olsa da, meme kanser, üreme fonksiyonunda sorunlara yol açabiliyor. Raporda son elli yılda hastanelerde gürültünün çalışanları ve hastaları rahatsız edecek düzeyde arttığının altı çizilmiş. Bu sorun, uyku bozukluğu, stres hatta kalıcı işitme kaybına yol açan iç kulak hasarına sebebiyet verebiliyor. Radyasyon ise tüm dünyada 2, 3 milyon sağlık çalışanını etkiliyor ve en büyük personel de bu alanda çalışıyor: radyoloji, radyasyon onkolojisi ve nükleer tıp ana bilim dallarında.

DİŞ TEKNİSYENLERİ ÖLÜYOR

Diş protezi yapan diş teknisyenleri, akciğer kanseri ve silikozise yakalanmaktan kurtulamıyorlar. Diş hekimlerinin verdiği ölçülerle protez yapan diş teknisyenleri ağır metal tozu bulunan ortamlarda uzun saatler çalışmak zorunda kalıyorlar. Bu ortam ise, işitme ve görme bozuklukları, çeşitli cilt problemleri, akciğer kanseri ve silikozise yol açıyor. Diş teknisyenlerinin büyük bir çoğunluğu akciğer kanseri ve silikozise yakalanma riskiyle karşı karşıya ve ölüm riski çok yüksek bir meslek. Sadece Ankara’da 572 diş teknisyeni Meslek Hastalıkları Hastanesi’ne başvurdu. Bunlardan 24’ü silikozis ön tanısı ile başvuru yaparken, diğer illerden başvurular içerisinde 4 diş teknisyenine silikozis tanısı kondu.

ŞİDDET ARTIK EN ÖNEMLİ MESLEKİ RİSK

Hekimlere ve diğer sağlık çalışanlarına yönelik şiddet, ülkedeki şiddet dalgasına paralel bir şekilde son yıllarda yükseliyor. Şiddetin artışı, sağlık çalışanları açısından daha da risk oluşturuyor. Diğer çalışma ortamlarına göre şiddet sağlık alanında 16 kat fazla yaşanıyor. Şiddete maruz kalan sağlık çalışanı oranı yüzde 45. Sağlık çalışanlarının yüzde 40’ı ise bunu özel bir durum kabul ederek şikayette bulunmuyor. Türkiye’de sağlık çalışanlarının şiddete uğrama riski yaklaşık olarak yüzde 60. ATO’nun 2010- 2011 şiddet raporundan alınan bu bilgiler arasında bir hekimin şu ifadesi ise dikkat çekiyor: “Başta kendi bakanlığımız tarafından olmak üzere bize yöneltilen şiddet, hastaların şiddet davranışını tetikliyor.”

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ SAĞLIĞI KONGRESİ YAPILACAK

Sağlık çalışanlarının karşı karşıya oldukları bütün bu sorunlar ve riskler, “Sağlık Çalışanlarının Sağlığı 3. Ulusal Kongresi”nde masaya yatırılacak. Kongre 18- 20 Kasım tarihleri arasında Ankara’da gerçekleşecek.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Morfoloji Binası’nda yapılacak olan kongrenin düzenleyicileri arasında Türk Tabipleri Birliği (TTB), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Petrol İş, Dev-Sağlık İş var.

Sağlık örgütleri, kongreyi sağlık çalışanlarının çalışma sürelerinin uzatılması, performans ve döner sermaye gibi esnek ücretlendirme uygulaması ve işsizliğin artması gibi kapitalist uygulamaların sonuçlarına karşı, “sağlık sektöründe ücret, emek, sermaye ve kar” temasıyla düzenliyor. (Ankara/EVRENSEL)


--------------------------------------------------------------------------------

‘İŞ KAZALARI VE MESLEK HASTALIKLARI ARTTI’

TTB Merkez Konsey üyesi Dr. Özlem Azap, 1990’lı yıllardan itibaren Türkiye’de emekçilere dönük saldırıların sağlık emekçilerini de olumsuz yönde etkilediğini belirtti. Kamuya ait olan sağlık kurumlarının daha sonra özel sektöre devredildiğini kaydeden Azap, özel sektör ile rekabetin, düşük ücretle, güvencesiz koşullarla çalışmanın yaygınlaştığını vurguladı. Çalışma koşullarının kötüleşmesi ve ağırlaşması sebebiyle yaşanan iş kazalarının ve meslek hastalıklarının arttığını belirten Azap, yaşananların hem sağlık çalışanları ile paylaşılması hem de kamuoyu tarafından görünür olmasını hedeflediklerini ve kongreyi de bu yüzden düzenlediklerini dile getirdi.


--------------------------------------------------------------------------------

‘SAĞLIKÇILARIN SAĞLIĞI KAYIT ALTINA ALINMIYOR’

Doç. Dr. Özlem Özkan: Dünyanın her yerinde sağlık reformları, sağlığın ticarileşmesine ve sağlık çalışanlarının çalışma şekillerinin yapısal bir değişimine yol açtı. Genel olarak şiddet ise sağlık çalışanlarına hastalar tarafından uygulanan şiddet olarak gösteriliyor, ama esas olarak varolan iktidarın emek gücüne yaptığı şiddettir. Bunun doğal bir sonucu da hastaların hekime saldırmasıdır. Bu, sağlıkta piyasalaşmanın beklenen bir sonucudur. Biz sağlıkçılar şiddeti bir iş kazası olarak yorumluyoruz. Fakat şu anda şiddet ile ilgili bir mevzuat yoktur.

Depresyonlar da son zamanlarda sıkça karşımıza çıkıyor. Hekim intiharları oldukça arttı. Medyada bunlar da çoğu kez sosyal nedenlerle açıklanıyor ama bu, çalışma koşullarının yarattığı bir intihardır. Hükümetin sağlıkçıların hastalıklarını ve şiddeti, intiharları kayıt altına alan bir sistemi yok. Bu çok önemli bir sorun.

Hilal Yağız / Evrensel.net

Bu haber toplam 5654 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim