• BIST 9716.77
  • Altın 2427.694
  • Dolar 32.5699
  • Euro 35.0032
  • Ankara 24 °C
  • İstanbul 18 °C
  • Bursa 18 °C
  • Antalya 22 °C
  • İzmir 19 °C

İlaç kavgası!

İlaç kavgası!
İlaçta büyük bir kaos var. AK Parti Hükümeti'nin sağlık alanında yaptığı atılımlar, doktora, hastaneye, ilaca ulaşımı çok kolaylaştırdı. Önceden bir kişi yılda 3 defa doktora giderken, bu sayı 7'ye yükseldi.

İlaçta büyük bir kaos var. AK Parti Hükümeti'nin sağlık alanında yaptığı atılımlar, doktora, hastaneye, ilaca ulaşımı çok kolaylaştırdı. Önceden bir kişi yılda 3 defa doktora giderken, bu sayı 7'ye yükseldi. Son on yılda yaşlanma oranımız arttı, hayat kalitemiz de yükseldi. Yaşam süresinin 72'den 74'e çıkması sağlık masraflarının da artması anlamına geliyor.

Bu gelişmeler sağlık harcamalarının bütçeye getirdiği yük olarak karşımıza çıktı. Şimdi Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, artan rakamlara çare bulmak, finansman sağlamak için adeta pireden yağ çıkarmaya çalışıyor. Hasta tarafında, muayenelerde katılım ücretleri, ilaç başına katkı payları da bu önlemlerin bir neticesi, ama hastane tarafında, tetkiklerde, filmlerde, tahlillerde ciddi kontrol olmadığı notunu düşmek zorundayım.

İlaç endüstrisine gelince, ilgili bakanlar, ağır kararlarla üzerlerine yürüyor. Üstelik halen daha Türkiye'de milli ilaç sanayi oluşması yolunda bir teşvik, tedbir paketi olmamasına rağmen...

Yıllardır ilaç sanayii ballı börekli sağlık ticareti yaptığından kamuoyunda çok fazla seslerine kulak veren olmuyor. Çünkü ilaç rakamlarındaki büyük indirim oranları süper gelirler sağladıklarının en önemli işaretiydi. Ama bunda ilaç sanayimden daha çok geçmiş hükümetlerin, bakanların ve bürokratların kabahati vardı. Çünkü ilacın yüzde 94 oranında alıcısı kamu. Ancak özen göstermemiş, paraları hovardaca ilaç sanayiine yedirmişler.

Şimdilerde ise indirimde ölçü biraz kaçmışa benziyor. Şişen rakamları, artan maliyetler, sosyal güvenlikte oluşan gedikleri ilaç endüstrisine yüklemeye çalışırken bizlerin anlayacağı bir ölçü koymaları gerekir. İşte burada kafamız karışıyor.
Daha önce indirim şöyleydi: Sağlık Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Avrupa'da ilaç fiyatları en düşük 5 ülkeyi referans alıyordu. İtalya, Yunanistan ve Fransa gibi ülkeler içinde mesela jenerik ve jeneriği olan ilaç hangisinde en düşük rakamda satılıyorsa, o rakamın % 66 oranına tekabül eden fiyatı referans alınıyor ve ilgili firmanın bunun üzerinden de % 20 daha indirim yapması isteniyordu. Fiyatlar böyle aşağı çekildi. Sağlık harcamaları şişince, bu indirim oranları da değiştirilmek istendi.

Şu an ilgili bakanlıklar ilaç endüstrisine diyor ki; Avrupa'da referans aldığımız ilaç fiyatı en düşük 5 ülke içindeki, en düşük olan ülkenin ilaç fiyatı üzeriden yüzde 60 indirim yapacaksın. Yani daha önce % 66 olan oran, yeni düzenlemeyle 6 puan aşağı çekiliyor.

Ancak bu defa % 60 indirilmiş ilaç fiyatı üzerinden % 40 daha fiyatların aşağı çekilmesi talep ediliyor. Bu oran daha önce % 20 olduğundan sektör, % 40 karşısında ayağa kalkmış durumda. Çünkü yeni indirimlerle ilaç maliyetlerini bile karşılamayacaklarını söylüyorlar.

Yaşanan tartışmalar eczacılara da kâr marjlarının düşmesi olarak yansıdığı için onlar da ayağa kalkmış durumda. Yeni kâr oranlarıyla eczanelerini döndüremeyeceklerini ifade ediyorlar.
Tam bu tartışmaların ortasında, Bakan Çelik' ten ilaç üreticileriyle ilgili olarak yüzde 18 olarak uygulanan KDV'nin yüzde 8'e indirilmesi haberi geldi. Baktım bu haberi herkes yanlış okuyor. Bir defa yaşanan tartışmalarla bu indirim bir ilgisi yok. Bu konuyu 27 Ekim'de yazdım. Bir nevi milli ilaç sanayii için yıllardır yapılan bir haksızlık düzeltilmiş oldu. Çünkü ilaçtaki KDV oranı zaten yüzde 8. Yabancı bir ilaç da Türkiye'ye bu orandan giriyor. Ama yerli ilaç sanayii, ilacın hammaddesine yüzde 18 KDV ödüyordu. İndirilen, düzeltilen taraf burası.
Sektöre katkısı, alınan KDV ile verilen KDV arasındaki finansman yükünün azaltılması olarak yorumlanabilir. Yani minicik bir katkı...
Ayrıca ilaç indirim tartışmalarında devlet, stoklardaki fiyat farkını da ilaç firmaları ödesin diyor. İlaç sektörü ve temsilcileri de, "Bu bir ticari karardır, devlet karışmamalı" diyerek mahkemeye götürdü.
Bir başka sıkıntı ise ilaç fiyatlarındaki kurun 1999'dan bu yana Euro bazında 1.95 TL'ye sabitlenmiş olması. Bugün Euro kuru 2.40 civarında. Dolayısıyla maliyet yüzde 30 artmış, kur yükselmiş, ama mevzuatlara göre 3 ayda bir kur düzeltme yapılması gerekirken, devlet onu da yapmamış.
 

Güntay ŞİMŞEK

Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 2464 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim