• BIST 9852.96
  • Altın 2435.681
  • Dolar 32.5203
  • Euro 34.8906
  • Ankara 23 °C
  • İstanbul 17 °C
  • Bursa 20 °C
  • Antalya 25 °C
  • İzmir 19 °C

Kanser yüzünden meme kaybına son

Kanser yüzünden meme kaybına son
Kadınların en büyük korkusudur meme kanserine yakalanmak ve memesiz kalmak. Ancak artık korkmaya gerek kalmadı. Yeni tanı ve tedavi yöntemleri kadınların memelerini kaybetmelerinin önüne geçiyor.

Meme kanserinde erken tanı hayat kurtarıyor. Eskiden kullanılan tek cihaz mamografiydi şimdi detaylı tarama seçeneği sunan, çok etkin sonuçlar almaya olanak sağlayan cihazlar var.

Tanıyı koymak, tedavi sürecini kişiye özel belirleyerek başlatmak, tümörün çıkarılması, çıkarılması aşamasında memeye müdahale ederek estetik formunun korunması, gizli kanser odaklarını sonsuza kadar yok edecek radyoterapinin uygulanması.... Multidisipliner tedavi olarak ifade edilen bu süreci uluslararası bir toplantı için İstanbul'da buluşan konunun Türk ve yabancı uzmanlarıyla konuştuk. Önce yeni teşhis yöntemlerini soruyoruz:

Yeni tanı yöntemlerinden biri Tomosentez. Bu yöntem, birbiri üzerine binen dokuların yarattığı tanı güçlüklerini ortadan kaldırıyor. Hem daha fazla kitle yakalanıyor hem de gereksiz biyopsilerden kaçınılmış oluyor. Şüpheli teşhisi engelliyor.

Gerçekten var olan tümörleri görmek mümkün
Dört boyutlu ultrason da çok iyi sonuç veren yöntemlerden biri. Farkı, cihazın kendisinin otomotik yaptığı bir inceleme. Ultrason yapan kişiye bağlı bir teknik, yapan kişi iyiyse sonuçlar daha başarılı oluyor. Ama her zaman her yerde aynı kişinin aynı kişiyi incelemesi zor olabilir o yüzden takiplerde sıkıntılar olabilir.

Ultrason yönteminde en önemli sıkıntı çok fazla şey görüyor olmak. Çoğunluğu aslında hiç şüpheli olmuyor ve doktorlar çok fazla sayıda biyopsi önerebiliyor. Dört boyutlu ultrason ise gerçekten var olan kitleleri gösteriyor ve gereksiz yere biyopsi yapmanızı engelliyor.

MR-biyopsi gereksiz ameliyatı engelliyor
Bir diğer yöntem de MR-biyopsi. Pek çok hastaya mamagrofi ve ultrason yaptıktan sonra MR da yapmak gerekebiliyor. Hastalar ameliyata gidecek oluyorlar ve tümörün yaygınlığını ameliyat öncesinde belirlemek gerekiyor. Başka yöntemlerle görülmeyen, sadece MR ile ortaya çıkan bulgular oluyor. Daha önce bu yöntemler yokken hastalara gereksiz ameliyatlar yapılıyordu. Hastalar memesini kaybedebiliyordu. Ya da hasta endişeyle yaşayıp orada bir şey var ne olduğu belli değil sürekli takipler yapılıyordu. MR biyopsi bu dezavantajları kaldırıyor. Hastaların daha başarılı bir şekilde ameliyat olması mümkün oluyor."

Hiçbir kadın memesiz yaşamak istemez
Tedavi yöntemlerine gelince... Hastalığın en korkutan yönü memesiz bırakabilmesi. Yeni tedavi yöntemleriyle bunun da önüne geçilebilecek. Özellikle “Onkoplastik Meme Cerrahisi”nden bahsetmek gerekiyor. Bu alanda genel cerrahi uzmanları ile plastik cerrahi uzmanları birlikte çalışıyor. Eski yöntemde tümör çıkartılırken cerrah belli bir emniyet marjı istiyordu. Ancak memede çok fazla deformasyon yaratmamak için küçük meme dokusu çıkarılmaya çalışılıyor, o zaman da sağlam dokuyla kanserli doku arasında daha ufak bir sınır kalıyordu.

Cerrahi müdahale sırasında memeye yeniden şekil veriliyor
Onkoplastik cerrahi yaklaşımda daha geniş bir kitle çıkarılıyor ancak memeye aynı anda müdahale edilerek yeniden şekil veriliyor. Hem tedaviyi tamamlayacak yeterli doku çıkarılmış oluyor hem de ameliyat sonrasında görüntüsü iyi olan bir meme kalıyor. Onkolojik ve plastik cerrahi prensipleri birleştirilmiş oluyor.

Memeyi yeniden şekillendirirken...

Bu aşamada doktorların dikkat ettiği bazı noktalar şöyle:
• Memeden tümörün kesin olarak uzaklaştırıldığından emin olmak
• Tümörün kesin olarak uzaklaştırıldığı memeyi yeniden yapılandırmak
• Yeniden yapılandırmada karın, sırt, baldır bölgelerinden deri, kas ve diğer dokuları taşıyarak yeniden meme yapmak. İki meme arasındaki simetriyi, her iki memenin de aynı olmasını sağlamak birinci görev
• Tekniği seçmek çok önemli. Kullanılan teknikler kanserin türüne, memeye olan yayılımına, dağılımına, meme derisine, hastanın yaşına göre değişebiliyor.
• Genç hastalarda daha çok implant kullanarak yeniden meme dokusu yapılıyor.

Bu aşamada bir de radyoterapi için memeye küçük klipsler konuluyor. Bunun amacı da memeyi radyoterapiye hazırlamak.

Radyoterapinin amacı gözle görülmeyen odakları yok etmek
Süreçteki son aşama radyoterapi. Meme kanseri aslında kronik bir hastalık. Çok geç sürede de tekrar edebliliyor. Bir kere meme kanseri teşhisi konduğu zaman hastanın düzenli takibi zorunlu hale geliyor. Radyoterapinin amacı erken evre meme kanserinde tümör çıkartıldıktan sonra, meme alınmadıysa, gözle görülmemiş odaklar varsa onu ortadan kaldırmak.

Ancak radyoterapinin birtakım erken ve geç yan etkileri olabiliyor. Örneğin kalbe bağlı yan etkiler. Bu etkiler 15 yıl sonra ortaya çıkabiliyor. Meme kanseri olmuş ve tedavi görmüş 60 yaşındaki kadın, 75-80 yaşına geldiğinde kalp sorunuyla karşılaştığında bunu yaşa bağlıyor. Oysa sebebi tedavisi sırasında aldığı radyoterapi olabilir.

Yeni teknoloji ile radyoterapiden önce memenin ince ince tomografileri alınıyor. Kalbi ve kalbin bütün damarları işaretleniyor. Kalp ve damarları koruyarak radyoterapi uygulanıyor. Böylelikle kardiyak hastalık riski ortadan kalkmış oluyor.

Çiğdem İŞLER

Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.
Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 3000 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim