Bakan Faruk Çelik özel sağlık kuruluşlarıyla anlaşmalarını feshedeceğine yönelik iddialara cevap verdi. Katılım payları ile ilgili yeni düzenleme yapma sinyali verdi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik, Sosyal Güvenlik Kurumunun (SGK), özel dal ve tıp merkezleriyle anlaşmalarını feshedeceğine yönelik bir kampanya yürütülmeye çalışıldığını belirterek, anlaşma feshinin söz konusu olmadığını söyledi.
Çelik, SGK'da özel hastane ve sağlık kuruluşları temsilcileri ile bir araya geldi.
Bakan Çelik, toplantı öncesi yaptığı konuşmada, sorunları uzlaşıyla çözme anlayışı doğrultusunda özel hastane ve sağlık kuruluşları temsilcileriyle ikinci kez bir araya geldiklerini söyledi. Sağlık gibi çok geniş bir alandaki sorunların 1-2 toplantıyla çözülemeyeceğine işaret eden Çelik, karşılıklı diyalogla çözüm sağlanacağına inandığını belirtti.
Genel Sağlık Sigortası'nda (GSS) emeklilere ait hükümlerin 1 Temmuz 2008'de yürürlüğe girdiğini belirten Çelik, kamu çalışanları ve yeşil kartlılar dışındaki tüm vatandaşların 1 Ekim 2008'den itibaren GSS kapsamına alındığını hatırlattı. Çelik, kamu çalışanları ve yeşil kartlıların kayıt işlemlerinin ise başladığını ve 2 yıl içerisinde tamamlanacağını söyledi.
İkincil mevzuat konusunda da çok yoğun bir çalışma süreci geçirdiklerini ve bunun devam ettiğini anlatan Bakan Çelik, bu konuda da herhangi bir aksamanın söz konusu olmadığını vurguladı.
Bakan Çelik, 1 Kasımda başlayacak aile hekimliği uygulamasına değinerek, bunun yeni icat edilmediğini, 5 yıldır değerlendirildiğini ve alt yapı çalışmalarının yapıldığını ifade etti. Çelik, daha önce 23 ilde alt yapının hazır olduğu deklare edilmiş olmasına rağmen ilk etapta 4 ilde uygulamayı hayata geçirdiklerini, bu illerde elde ettikleri sonuçlar değerlendirildikten sonra diğer illerdeki uygulamayı başlatacaklarını bildirdi.
-AİLE HEKİMLİĞİ UYGULAMASI-
Kamu hastanelerinde yapılan tedavilerin yüzde 60'ının ayaktan tedavi olduğunu işaret eden Çelik, bunun ''ürkütücü bir tablo olduğunu'' belirtti. Çelik, gelişmiş ülkelerde ayaktan tedavilerin yüzde 80-85'inin birinci basamak sağlık kuruluşlarında gerçekleştirildiğine dikkati çekti.
Bakan Çelik, sağlık hizmetinin verimli ve nitelikli sunulmasını istediklerini belirterek, 1. basamakta sağlık hizmeti alması gereken vatandaş, 2. ve 3. basamak sağlık kuruluşlarında bu hizmeti aldığı zaman hizmette bir nitelik kaybı oluştuğunu söyledi. Aile hekimliği uygulamasının vatandaşa bir çile, sıkıntı oluşturmak için düşünülmediğini kaydeden Çelik, 4 ildeki uygulama sonuçlarını önem taşıdığını dile getirdi.
Yayımlanan Sağlık Uygulama Tebliği'nde (SUT) katılım payı ile ilgili belli oranlar bulunduğunu hatırlatan Çelik, benzer uygulamaların bir çok ülkede yapıldığını söyledi.
Bakan Çelik, SUT'la getirilen kısıtlamaların arkasında olduklarını belirterek, ''Bu konuda farklı görüşleriniz varsa bunları da değerlendirmeye açık olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Bazı durumlarda, bu kısıtlamalarla hastanın mağduriyetinin oluşması ihtimali varsa bunları bizlerle paylaşmanız ve aralık ayı çalışmalarımıza yansıması önem arz ediyor'' diye konuştu.
Uygulamayla ilgili özel hastaneler ve sağlık kuruluşları temsilcilerinin değerlendirmelerini dinleyeceklerini belirten Bakan Çelik, eleştirilere her zaman açık olduklarını, bu kadar büyük bir sektörde ''ben bilirim, ben yaparım'' anlayışının yanlış olacağını söyledi.
-BRANŞ ANLAŞMALARI-
Çelik, branş anlaşmalarıyla ilgili taleplere olumlu baktıklarını ifade ederek, bu konuda bir çerçevenin çizilmesini de toplantıda değerlendireceklerini bildirdi. Bakan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Dal merkezleri, tıp merkezleri ile anlaşmaların feshedileceğiyle ilgili bir kampanya yürütülmeye çalışılıyor. Bunların doğru olmadığını açıkça, net ifade etmek istiyorum. Böyle bir şey söz konusu değil. Katılım payları ile ilgili özel hastanelerin, dal merkezlerinin eczacıların farklı talepleri var. Bunları iyi bir harmanlamayla 'eh yani fena olmadı' dedirtme yolunda olacağız. 'Evet, çok güzel oldu' dediğiniz zaman bizim aleyhimizedir. Biz 'çok güzel oldu' dediğimiz zaman sizin aleyhinizedir. Hepimizin, 'fena olmadı' noktasına gelmemiz gerekiyor. Çalışmamız bu istikamette. Bugüne kadar bizimle sözleşme yapan 1811 sağlık kuruluşu var. Sağlık hizmetlerinin bedellerinin tespitiyle ilgili fiyatlandırma komisyonu çalışmalarına başlıyor. Alt komisyonlarını oluşturuyor. Her alanda işin uzmanları buralara katkı sağlayarak, çok daha verimli bir 2009 yılına hep beraber girmiş olacağız. Veriler takip ediliyor ve kararlar da objektif kriterler çerçevesinde alınacak.''
Bakan Çelik, denetimlerin devam ettiğini, bazı sorunlarında suiistimallerden kaynaklandığını ifade etti. Ayıklanması gerekenler ayıklanırsa hizmetteki niteliğin de artacağını dile getiren Çelik, sistemin de daha sağlıklı bir noktaya geleceğini söyledi.
-''MORALE İHTİYACIMIZ VAR''-
Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği Başkanı Reşat Bahat da Hükümet'in sağlık alanında çok önemli bir devrim yaptığını kaydederek, bu süreçte özel hastane ve sağlık kuruluşlarının da büyüdüğünü kaydetti. Devlete güvendiklerini ve borçla büyüdüklerini anlatan Bahat, şöyle konuştu:
''Üst fiyat uygulaması getirilince zengini kaybettik, 'orta gelirliler ile fakirler bize yeter' dedik. 10 YTL katılım payı çıktı ve bakacak kimse kalmadı. Üzerine sevk zinciri getirildi. Çok kötü şeyler hissediyoruz. Özel hastaneler belli bir azınlığın, zengin kesimin hizmet aldığı yerler değil. Önceden hizmet pahalıyken öyleydi. Ama şimdi Hükümetimiz sayesinde cebinde 7,5 YTL'si olan herkes hizmet alabiliyor. Özel hastaneler en az kamu hastaneleri kadar sizin hastaneniz. Ben diyalogla bütün sorunların çözüleceğine inanıyorum. Devletimizin elindeki para belli. İmkanları sınırlı, elindeki parayla daha fazla vatandaşa hizmet vermeye amaçlıyor, anlıyoruz. Ancak bu farkların sınırlaması bizi öldürüyor. Biz, yoğun bakımda, acilde fark olmamasını anlıyoruz. Bunlara itiraz etmiyoruz. Ama mutlaka maliyetleri düşürelim, anlaşması olmayan özel sağlık kuruluşlarının branş anlaşmalarını hızlandıralım. Başımızın üzerinde Demokles'in Kılıcı gibi duran anlaşma iptali gibi durumları, cezaları biraz ılıştıralım istiyoruz.''
Bir gazetecinin sorusu üzerine Bahat, şu anda bile en az özel hastanelerin yüzde 5 eleman kaybettiğini belirterek, ''Şunu açıklıkla söylüyorum, 3 ay içerisinde özel sektörde çalışanların yüzde 30'u işini kaybedecek. Eğer branş anlaşmaları hemen yapılmaz, yoğun bakımlarda en azından yılbaşına kadar eski pakete dönülmezse ve acildeki fiyatlarda her hangi bir oynama yapılmazsa işler özel hastaneler açısından çok zor. Maliyetler çok yüksek'' diye konuştu.
