• BIST 9693.46
  • Altın 2509.141
  • Dolar 32.5708
  • Euro 34.7831
  • Ankara 22 °C
  • İstanbul 15 °C
  • Bursa 16 °C
  • Antalya 19 °C
  • İzmir 21 °C

A.T.T. Yönetmeliğinde yürütmeyi durdurma

A.T.T. Yönetmeliğinde yürütmeyi durdurma
Danıştay 10. Dairesi 2008/5004 esas sayılı dosyada, ATT Yönetmeliği 7. maddesinin 2. fıkrası ile geçici 2. maddesinin 2. fıkrasının yürütmesini durdurmuştur. Yönetmeliğin 7. maddesinin 2. fıkrası özel muayenehaneleri çok yakından ilgilendirmektedir.

Danıştay 10. Dairesi 2008/5004 esas sayılı dosyada, ATT Yönetmeliği 7. maddesinin 2. fıkrası ile geçici 2. maddesinin 2. fıkrasının yürütmesini durdurmuştur. Yönetmeliğin 7. maddesinin 2. fıkrası özel muayenehaneleri çok yakından ilgilendirmektedir.







              T.C.
    DANI
ŞTAY
       ONUNCU DAİRE
       Esas No   : 2008/5004
 
Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını isteyenler : 1- Özel ....... Sağ Hizm.Ltd.Şti.
2-....... Özel Sağl. Hizm. Tic. Ltd.Şti.
3-............ Sağl. Hizm. Tic. Ltd. Şti.
Vekili                       : Av. Bülent Özer
       ilkiz Sokak 12/4 Sıhhiye/ANKARA
Davalı                    : Sağlık Bakanlığı - ANKARA
Davanın Özeti______: 15.2.2008 tarih ve 26788 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmeliğin 5. maddesinin, 6. maddesinin, 7. maddesinin, 8. maddesinin, 9. maddesinin, 10. maddesinin, 14. maddesinin, 23. maddesinin, 30. maddesi ile geçici 2. maddesinin 2., 4., 5. ve 6. fıkralarının iptali ve yürütülmesinin durdurulması istenilmektedir.
Danıştay Tetkik Hakimi     : Elmas Mucukgil
Düşüncesi          : Dava konusu Yönetmeliğin 5. maddesinin, 6. maddesinin, 7. maddesinin 1. fıkrasının, 8. maddesinin, 9. maddesinin, 10. maddesinin, 14. maddesinin, 23. maddesinin, 30. maddesi ile geçici 2. maddesinin 4., 5. ve 6. fıkralarının yürütülmesinin durdurulmasına yönelik olarak 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27. maddesinde öngörülen koşulların bu aşamada gerçekleşmediği anlaşıldığından yürütmenin durdurulması isteminin reddi gerekmektedir.
Yönetmeliğin 7. maddesi 2. fıkrası ve geçici 2. maddesinin 2. fıkrasına yönelik yürütmenin durdurulması istemine gelince; 181 sayılı KHK, 3359 sayılı Yasa ve 1219 sayılı Yasa hükümleri uyarınca davalı idare, ayakta teşhis ve tedavi yapılan özel sağlık kuruluşlarının yapılandırılmaları, ruhsatlandırma işlemleri, faaliyetleri ve faaliyetlerine son verilmesi, denetimleri ile ilgili usul ve esasları belirlemekte yetkili ve görevli bulunan davalı idareye verilen görev gereği ayakta teşhis ve tedavi yapan özel sağlık kuruluşlarının yeniden yapılandırılması amacıyla hazırlanan ve yürürlüğe konulan dava konusu Yönetmelik ile yapılan düzenlemede, sağlık kuruluşu olarak tanımlanan muyenehanede yapılabilecek cerrahi ve girişimsel tıbbi işlemler konusunda bir açıklama yapılmadığı, cerrahi ve girişimsel işlemlerin daha donanımlı ve fiziki koşulları uygun olan sağlık kuruluşlarında yapılması esasını benimseyen davalı idarenin yaptığı düzenlemede bu konuda bir sınırlandırmaya gidebilmesi tabii olmakla birlikte muayenehanede gerçekleştirilemeyecek olan cerrahi ve girişimsel tıbbi işlemleri de yine yönetmelikte açıkça belirlemesi gerekmektedir.
Ayakta teşhis ve tedavi yapılan özel sağlık kuruluşlarının kaynak israfı ve atıl kapasiteye yol açmaksızın, ülke düzeyinde dengeli, verimli ve kaliteli sağlık hizmeti sunmalarını sağlamak üzere bu alanı yönetmelikle düzenleyen davalı idarece bu düzenleme ile uygulamada meydana gelebilecek sorunların ortadan kaldırılması hedeflenmektedir. Ayakta teşhis ve tedavi yapılan özel sağlık kuruluşlarının yeniden yapılandırılmasının gereği yönetmelik ile ana unsurların kuşkuya yer bırakmayacak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir.
Öte yandan dava konusu yönetmeliğin, yürürlükten kaldırdığı yönetmelik hükümlerine göre açılmış olan sağlık kuruluşlarının uyum aşamasındaki sağlık çalışanları ihtiyacının nasıl karşılanacağı konusuna açıklık getirilmediği, henüz yürürlüğe girmemiş olan bir tebliğin yürürlüğe gireceği tarihin esas alınarak, uyum süresinin belirlendiği ve uyum aşamasındaki tabip ihtiyacını karşılamaya yönelik intibak hükümlerine yer verilmediği dikkate alındığında, bu alana yönelik düzenlemenin tebliğ veya genelge ile yapılmasını öngören yönetmelik maddesinde yasal isabet bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.
Belirtilen nedenle, 15.2.2008 tarih ve 26788 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmeliğin 7. maddesinin 2. fıkrası, geçici 2. maddesinin 2. fıkrasına yönelik yürütmenin durdurulması isteminin kabulüne, anılan fıkraların yürütülmesinin durdurulmasına, Yönetmeliğin dava konusu diğer maddelerine yönelik yürütmenin durdurulması isteminin reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı        : Nevzat Özgür
Düşüncesi                   : 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanununun 27 nci maddesi uyarınca   yürütmenin   durdurulması   isteminin karara bağlanabilmesi   için, davalı idarenin savunmasının alınması gerekeceği düşünülmektedir.
RK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince, aynı düzenleyici işleme karşı açılan emsal davalarda davalı idarece verilen savunmalar incelenmek suretiyle yürütmenin durdurulması istemi incelendi, gereği görüşüldü :
Dava, 15.2.2008 tarih ve 26788 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmeliğin 5. maddesinin, 6. maddesinin, 7. maddesinin, 8. maddesinin, 9. maddesinin, 10. maddesinin, 14. maddesinin, 23. maddesinin, 30. maddesi ile geçici 2. maddesinin 2., 4., 5. ve 6. fıkralarının iptali ve yürütülmesinin durdurulması istemiyle açılmıştır.
Davanın durumu ve uyuşmazlığın hukuki niteliğine göre dava konusu Yönetmeliğin 5. maddesinin, 6. maddesinin, 7. maddesi 1. fıkrasının, 8. maddesinin, 9. maddesinin, 10. maddesinin, 14. maddesinin, 23. maddesinin, 30. maddesi ile geçici 2. maddesinin 4., 5. ve 6. fıkralarının yürütülmesinin durdurulmasına yönelik olarak 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27. maddesinde öngörülen koşulların bu aşamada gerçekleşmediği anlaşılmaktadır.
Dava konusu Yönetmeliğin 7. maddesinin 2. fıkrası ve geçici 2. maddesinin 2. fıkrasının yürütülmesinin durdurulması istemine gelince;
Anayasanın 56. maddesinin birinci fıkrasında, herkesin, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahip olduğu; üçüncü fıkrasında, Devletin, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenleyeceği; dördüncü fıkrasında da, Devletin, bu görevini kamu ve özel kesimlerdeki sağlık ve sosyal kurumlarından yararlanarak onları denetleyerek yerine getireceği; hükmüne yer verilmiştir.
Sağlık hizmetinin sunulması için Devlete verilen görevler, 181 sayılı Sağlık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile yapılandırılarak görev ve yetkileri belirlenen Sağlık Bakanlığınca yürütülmektedir. Bu Kanun Hükmünde Kararname'nin 43. maddesinde, Bakanlık, yasayla yerine getirmekle yükümlü olduğu hizmetleri tüzük, yönetmelik, tebliğ, genelge ve diğer idari metinlerle düzenlemekle görevli ve yetkili kılınmıştır.
3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu'nun 3. maddesinin "a" bendinde, sağlık kurum ve kuruluşlarının yurt sathında eşit, kaliteli ve verimli hizmet sunacak şekilde Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca, diğer ilgili bakanlıkların da görüşü alınarak planlanacağı, koordine edileceği, mali yönden destekleneceği ve geliştirileceği, 9. maddesinin "c" bendinde ise; bütün kamu ve özel sağlık kuruluşlarının tesis, hizmet, personel, kıstaslarının belirlenmesinin, sağlık kurum ve kuruluşlarının sınıflandırılmasının ve sınıflarının değiştirilmesinin, sağlık kuruluşlarının amaca uygun olarak teşkilatlanmalarının, sağlık hizmet zinciri oluşturulmasının, hizmet içi eğitim usul ve esasları ile sağlık kurum ve kuruluşlarının koordineli çalışma ve hizmet standartlarının tespiti ve denetimi ile bu Kanunla ilgili diğer hususların Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği hükme bağlanmıştır.
1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San'atlarının Tarzı icrasına Dair Kanun'un 1. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti dahilinde tababet icra ve her hangi surette olursa olsun hasta tedavi edebilmek için Türkiye Darülfünunu Tıp Fakültesinden diploma sahibi olmak ve Türk bulunmanın şart olduğu, 3. maddesinde, yukarki maddelerde zikredilen tabip diplomasını ve fenni, cerrahi veya şuabatında ihtisas sahibi olduğuna dair iş bu kanunun tarifleri dairesinde vesaiki lazimeyi haiz olmıyan hiç bir kimsenin hiç bir ameliyei cerrahiye icra edemeyeceği; cerrahii sağireye ait ameliyatı her tabibin yapabileceği belirtilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler çerçevesinde, davalı Bakanlık, çıkaracağı yönetmelikte, ayakta teşhis ve tedavi yapılan özel sağlık kuruluşlarının tâbi olacakları usul ve esasları, bu kuruluşların niteliklerini belirlemekle görevli ve yetkili bulunmaktadır. Ancak davalı Bakanlığın, anılan yasal düzenlemelerden kaynaklanan düzenleme yetkisini, yasalarda belirtildiği gibi yönetmelik çıkarmak suretiyle kullanması zorunlu olup; belirtilen konuları yönetmelik dışında alt bir düzenlemeye bırakamayacağı da açıktır. Zira genel olarak idarenin, düzenleme yetkisi, sınırlı, tamamlayıcı ve bağımlı bir yetki olup; yasalarda belirtildiği gibi kullanılabilir, idarenin, belli bir konuyu düzenledikten sonra bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili genelge, tebliğ gibi alt düzenlemeler yapması mümkündür.
Dava konusu Yönetmeliğin 7. maddesinin 2. fıkrasında ise, muayenehane; bir tabip tarafından mesleğini serbest olarak icra etmek üzere açılan, cerrahi ve girişimsel tıbbi işlemlerin yapılmadığı işyeri olarak tanımlanmış; ancak muayenehanede yapılamayacak cerrahi ve girişimsel tıbbi işlemlerin neleri içerdiği yönetmelikte açıkça belirlenmemiştir. Muayenehanede yapılamayacak işlemlerin idarece belirlenebileceği tabii olmakla birlikte, bu belirlemenin yukarıda yer verilen yasal düzenlemelerle idareye tanınan yetki çerçevesinde yönetmelikle yapılması gerekmektedir.
Öte yandan Yönetmeliğin Geçici 2. maddesinin 2. fıkrasında; 39 uncu maddenin birinci fıkrasının (a) bendi ile yürürlükten kaldırılan Yönetmeliğe göre açılmış olan sağlık kuruluşlarının, 38 inci maddenin birinci fıkrasında öngörülen tebliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç dört yıl içinde, tabip sayısı hariç olmak üzere bu Yönetmeliğe uyum sağlamak ve ruhsat almak zorunda oldukları, tabip sayısında yapılacak artışlarda 9 uncu maddeye göre yapılan plânlamaya uyulmasının zorunlu olduğu, dört yılın sonunda ruhsat almayan sağlık kuruluşlarının, uygunluk belgelerinin iptal edileceği kurala bağlanmıştır.
netmeliğin dava konusu Geçici 2. maddesi, bu yönetmelikten önce açılmış bulunan sağlık kuruluşlarının faaliyetlerine devamını ve belli bir süre içinde yönetmelikle getirilen yeni düzenlemelere uyumunu öngörüp, kazanılmış hakların korunmasını amaçlamasına rağmen, anılan sağlık kuruluşlarında yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren tabip sayısında meydana gelebilecek eksilmelerin giderilmesine olanak sağlamak yerine, yönetmeliğin hukuka aykırı bulunan 38. maddesine, henüz çıkmamış tebliğ hükmüne, yine henüz Bakanlıkça yapılmamış olan plânlamaya yollamada bulunmaktadır.
Bu haliyle anılan Yönetmeliğin Geçici 2. maddesinin 2. fıkrası, hukuka aykırı bulunan 38 nci maddeye yollamada bulunmasının yanı sıra daha önce ruhsat alıp, faaliyete geçmiş sağlık kuruluşlarında tabip sayılarındaki eksilmeleri gidermeye olanak tanımaması yönünden de hukuka aykırı görülmektedir.
Nitekim, Diremizin E:2008/2416 esas sayılı dosyasında açılan davada, dava konusu Yönetmeliğin 38. maddesinin yürütülmesinin durdurulmasına karar verilmiştir.
Açıklanan nedenlerle, 15.2.2008 tarih ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmeliğin 7. maddesinin 2. fıkrası ve Geçici 2. maddesinin 2. fıkrasına yönelik yürütmenin durdurulması isteminin kabulüne, anılan fıkraların yürütülmesinin durdurulmasına, Yönetmeliğin dava konusu diğer maddelerine yönelik yürütmenin durdurulması isteminin reddine, 22.9.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
 
Başkan             Üye                   Üye                   Üye                  Üye
Mehmet            Ahmet                İbrahim              Tülin                  Kemal
ÜNLÜÇAY          BAŞPINAR          BERBEROĞLU      ÖZDEMİR           BİLECAN
24.09.2008

Kararın aslını indirmek için
tıklayınız
Bu haber toplam 3539 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim