• BIST 9693.46
  • Altın 2496.161
  • Dolar 32.4971
  • Euro 34.5977
  • Ankara 21 °C
  • İstanbul 14 °C
  • Bursa 19 °C
  • Antalya 19 °C
  • İzmir 16 °C

Ağrı kesiciler ağrınızı kesmiyor mu?

Ağrı kesiciler ağrınızı kesmiyor mu?
Sıradan ağrı kesicilere yanıt vermiyor; tedavisinde depresyon ilaçları kullanılıyor; en çok diyabet ve kronik bel ağrısı hastalarında görülüyor; yanma, batma, karıncalanma ve elektriklenme gibi...

Sıradan ağrı kesicilere yanıt vermiyor; tedavisinde depresyon ilaçları kullanılıyor; en çok diyabet ve kronik bel ağrısı hastalarında görülüyor; yanma, batma, karıncalanma ve elektriklenme gibi belirtiler veriyor... İşte her 100 kişiden 6’sının şikâyetçi olduğu nöropatik ağrıya dair detaylar

Nöropatik ağrı, beyin, omurilik ve çevresel sinirlerdeki hasar sonrasında ortaya çıkan ağrı tipi olarak tanımlanıyor. En büyük özelliğinin de normal ağrı kesicilere cevap vermemesi olduğu belirtiliyor. Sinir kökenli bu ağrıların tedavisinde bazı epilepsi (sara) ve depresyon ilaçlarını kullanmak gerekebiliyor. Bu sorunun “beyin, omurilik veya sinir sisteminde herhangi bir yerdeki hasar sonrası” ortaya çıktığını söyleyen Türk Nöroloji Derneği Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersin Tan, bu hasara neden olan hastalıkların başında diyabetin geldiğine dikkat çekiyor ve “Diyabet hastalarında sıklıkla sinir sistemi hasarı görülüyor” diyor.

BÜYÜK NEDEN DİYABET
Diyabete bağlı “periferik nöropati” (çevresel sinirlerin hasarı) görülen hastaların yaklaşık 1/3’ünde nöropatik ağrıya rastlanıyor. Yine bazı kanser ilaçlarının kullanımında ve beyni tutan hastalıklarda da (felç ya da MS hastalığı sonrası gibi) sinir sistemi hasarı nedeniyle nöropatik ağrı ile karşılaşılabiliyor. Prof. Dr. Tan, bu konuda bağışıklık sistemi bozuk kişilerde ortaya çıkan zona hastalığının da dikkate alınması gerektiğini söylüyor. Zona geçiren hastalarda döküntüler iyileşse bile bir süre sonra dayanılmaz şiddette ağrılar ortaya çıkıyor. Omurilik yaralanması olan her 10 kişinin 9’unda da çok şiddetli nöropatik ağrılar meydana geldiği belirtiliyor. Yine bel fıtıkları sonrasında, halk arasında, “siyatalji” denilen ve “siyatik sinir tutulması” şeklinde ifade edilen bel ağrılarında da nöropatik ağrı belirtilerine rastlanıyor.

BELİRTİLERİ FARKLI
Yapılan çalışmalar, her 100 kişiden 5-6’sında nöropatik ağrı olduğunu gösteriyor. Nöropatik ağrısı olan hastalarda bilinen ağrıdan farklı bazı belirtiler de bulunuyor. Bunların yanma, batma, karıncalanma, elektriklenme, soğukluk, üşüme veya kaşınma hissi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Tan, “Bunlar bilinen ağrılardan farklı bulgulardır, bu nedenle sorunun nedeninin bulunamadığı hastalara şeker yükleme testi yapılması gerekebilir” diyerek ekliyor: “Çünkü herhangi bir bulgusu olmayan ve yapılan araştırmalarda hastalık tespit edilemeyen her 100 kişinin 50’sinde gizli şekere rastlıyoruz.”

KRONİK BEL AĞRISI
Türkiye’de yapılmış bir çalışmaya göre erişkin diyabetlilerin yüzde 16’sında nöropatik ağrı görülüyor. Nöropatik ağrının sık rastlandığı bir diğer sorunun da kronik bel ağrısı olduğu belirtiliyor. İnsanların yüzde 80’inde yaşamlarının bir döneminde bel ağrısı görüldüğüne, bunların yüzde 30-50’sinin kronikleştiğine, kronik bel ağrılarının üçte birinde ise nöropatik ağrı ile karşılaşıldığına dikkat çekiliyor.

İLAÇ PARASININ YARISI ÇÖPE GİDİYOR
2008-2009 yılları arasında Türkiye’de nöropatik ağrı teşhisi konulduktan sonra yazılan reçetelerin yarıdan fazlasının (maliyet analizi) hastalıkta hiçbir yararı olmayan vitamin, kas gevşetici ve basit ağrı kesicilere harcandığını belirten Prof. Dr. Tan’a göre bu durum, nöropatik ağrı teşhisi konulup reçete yazılan hastalara harcanan paranın yarısının çöpe gitmesi anlamına geliyor.

SADECE YARISI TEDAVİ EDİLEBİLİYOR
Prof. Dr. Ersin Tan’a göre hem tanının atlanması hem de hastalığın tedavisinin yeterince bilinmemesi yüzünden nöropatik ağrı hastalarının yarısı tedavisiz kalıyor, bazen de bu hastalara yanlış ve etkisiz tedaviler uygulanıyor. Prof. Dr. Ersin Tan, bu nedenle günümüzde hastaların ancak yarısının doğru tedavi alabildiklerini söylüyor.

HANGİ BELİRTİLER EŞLİK EDİYOR?
* Uykusuzluk
* Yaşam kalitesinin düşmesi
* Depresyon anksiyete.

GAZETE HABERTÜRK / Ceyda ERENOĞLU

Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.
Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 4384 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim