• BIST 9693.46
  • Altın 2496.161
  • Dolar 32.4971
  • Euro 34.5977
  • Ankara 18 °C
  • İstanbul 14 °C
  • Bursa 18 °C
  • Antalya 19 °C
  • İzmir 17 °C

Akşam yemeği yemeyen doktor yüzü görmez

Akşam yemeği yemeyen doktor yüzü görmez
Dr. Ayşegül Çoruhlu: “Hücre ‘açım’ sinyali verdikçe, biz ona yine besin değeri olmayan yiyecekler yolluyoruz. Hücre o yiyecekleri içeriye almıyor. Midemizi değil hücrelerimizi doyurmalıyız”

Nişantaşı Üniversitesi Öğretim Üyesi, Biyokimya ve Antiaging uzmanı Dr. Ayşegül Çoruhlu, “Alkali Diyet”in ardından çok konuşulacak bir kitap daha yazdı: “Tokuz Ama Açız” (Doğan Kitap). Kitabında alkali beslerek bel çevresi kilolarından, kırışıklardan, selülitten hatta hastalıklardan korunulacağını yazan Çoruhlu, sağlıklı bir hayat için nasıl beslenmemiz gerektiğini anlattı.

Yanlış beslenmeyle hastalıklar arasında nasıl bir ilişki var?

Beslenmenin amacı hücreye enerji sağlamaktır. Sadece enerji ihtiyacını karşılayan hücreler kendi fonksiyonlarını doğru bir şekilde
yerine getirir. Vücut enerji oluştururken her zaman serbest radikaller de ortaya çıkar. Serbest radikaller hücre zarı hasarına yol açar. Hasarlı hücre zarı hücrenin ihtiyacı olanları hücre içine almakta ve çöpleri dışarı atmakta zorlanır. Bu durum hücrenin DNA’sına ve organellerine zarar verir. Fonksiyonlarını yapamayan bu hücreler bir araya geldiğinde ise hastalanırız.

“Akşam yemeği yemezsek doktor yüzü görmeyeceğiz”

Hastalıkların oluşmasını nasıl engelleyeceğiz?

Hastalıkların çıkış noktası sertleşen hücre zarıdır. Örneğin, sertleşen hücre zarı insüline duyarsızlaştığında insülin direnci ortaya çıkar. Sertleşen hücre zarı damarda olduğu zaman ateroskleroz, hipertansiyon,
kolesterol yüksekliği olur; beyinde olduğu zaman alzheimer, bunama, depresyon, unutkanlık görülür; kolajende olduğu zaman kırışıklık, eklem hastalığı, göz hastalığı, selülit, varis meydana gelir. Antioksidan içeriği yüksek besinler yiyerek yani alkali beslenerek hücre zarının sertleşmesini engelleyebiliriz. Böylece şeker, tansiyon, alzheimer gibi hastalıklardan korunabiliriz.

Kitabınızda “Kimse çok yediği için kilo almıyor” diye yazmışsınız. Neden kilo alıyoruz?

Yediklerimizin çoğu besin değil. Bu nedenle de hücrelerimiz aç. Beslenemeyen hücreler hep daha çok yiyecek talep ediyor. Sağlıklı beslenmiş olsak yediklerimiz hücrelerde enerji ihtiyacımızı karşılanmak için yakılacak. Ancak hücre “açım” sinyali verdikçe, biz ona yine besin değeri olmayan yiyecekler yolluyoruz. Hücre o yiyecekleri içeriye almıyor ve bunlar
yağ olarak depolanıyor. Midemizi değil hücrelerimizi doyurmalıyız. Hücrelerimizi doyurmak için de hazır gıdalar, işlenmiş etler, basit şekerli besinler gibi asitli yiyeceklerden uzak durmalıyız. Çiğ sebze yemekleri gibi antioksidan oranı yüksek alkali besinlerle beslenmeliyiz.

Önerdiğiniz diyette akşam yemeğine karşı çıkıyorsunuz, neden?

Melatonin ve büyüme hormonunun düzgün salgılanması için insan türünün akşam yemeği yememesi ve gece 23.00’te yatması gerekir. İdeali 8 saatte iki-üç öğün yiyip 16 saat sistemlerimizi dinlendirmemizdir. Son öğünü saat 16.00’da yersek sabah daha dinç kalkacağız ve bel çevremizdeki kilolardan hızla kurtulacağız. Akşam yemeği yemezsek doktor yüzü görmeye gerek kalmayacak. İlla da yiyeceksek çiğ sebzeleri tercih etmeliyiz. Bitkiler insanın pilini şarj eder.

“Su içsem yarıyordan, su içsem eriyora geçin”

* Bel çevrenizi her hafta ölçün. Bel/kalça oranı erkeklerde 1’den, kadınlarda 0.8’den büyük ise asitlisiniz.
* Bel çevresindeki proton dolu yağları yakabilmek için bolca alkali su içmek şarttır. Böylece su içsem yarıyordan, su içsem eriyora geçebilirsiniz.

Alkali yaşam için temel öneriler

Alkali diyet alkali besinlerin vücuda asit oluşturanlardan daha
fazla alınmasını sağlayan bir dengeleme diyetidir. Bu diyette
yüzde 20 asitlendiren, yüzde 80 alkali yapan yiyecekler tüketilmelidir.
* Alkali olmanın en kolay yollarından biri sebze suyu içmek. Koyu renkli sebzeler özellikle morlar en güçlü alkali yapıcıdır.
* Sebzeleri pişirmeden çiğ tüketmek gerekir. Patlıcan, patates, brokoli gibi çiğ yenilemeyecek sebzeler buharda pişirilmeli veya haşlanmalı.
* İnek sütü yerine kefir içmek, peynir olarak lor peyniri tercih etmek, un grubunu karabuğday unu ile değiştirmek alkali yaşamı destekler.
* Protein kaynağı olarak organik tavuk eti, yumurta beyazı, balık, baklagiller, organik kırmızı et, süt ürünlerinden kefir, lor peyniri, keçi sütü ve yoğurdu tercih etmek gerekir.
* Hazır gıdalar, işlenmiş etler, basit şekerli besinler, asitli içecekler, kızartmalar, cipsler, kömür ateşinde pişirilmiş yiyecekler, beyaz undan yapılmış besinler, katkı maddeleri, hormonlu ürünler gibi asitlendiren yiyeceklerden uzak durulmalı.

En alkaliler
* En alkali meyveler: Böğürtlen, yabanmersini, kiraz, kızılcık, frenküzümü, siyah üzüm, nar, siyah erik, kırmızı elma, çilek.
* En alkali sebzeler: Pancar, patlıcan, mor renkli karahindiba.
* En alkali içecekler:
Yeşil çay, kırmızı renkli sebze ve meyve suları.
* En alkali baharatlar: Yeşil yapraklı otlar, nane, zencefil, köri, tarçın, kakule, yenibahar.

Metin Uyar / Milliyet

Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.
Bu haber toplam 96766 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim