Henüz 5 aylıkken dünyaya gelen ve yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle 600 grama kadar düşen bebek, 120 günlük kuvöz sürecinin ardından 2 kilogram 600 grama ulaştı. Baba Oğuz Fidan: "Doğduğu günden itibaren mücadele süreci o kadar farklıydı ki. Akciğerlerinden rahatsızlıklar yaşadı, enfeksiyonlarla mücadele etti. Günlerce sabrettik. Ondan sonraki günlerin hepsi bizler için umut dolu oldu"
Efeler ilçesinde yaşayan Fulya Hande Fidan (34), hamileliğinin 5. ayında yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Hastanesi'ne başvurdu.
Erken doğum yapan Fidan'ın bebeği 800 gram olarak dünyaya geldi. Göktürk Türkeş adı verilen bebek, ciğerleri yeteri kadar gelişmediği için kuvöze alınıp ileri düzeyde solunum desteği uygulandı.
Bu süreçte kilosu 600 grama düşen bebeğin yaşama tutunması için doktor ve hemşireler adeta seferber oldu. Bebek, 120 günlük yoğun bakım sürecinde hem gelişim takibine alındı hem de birçok riskli sağlık sorununu atlattı.
Uzun süren hastane sürecinin ardından bebek, 2 kilogram 600 grama ulaşıp taburcu edildi.
İlk bebeklerini erken doğumla kaybeden Fidan ailesi, Göktürk Türkeş'in sağlığına kavuşmasıyla adeta yeniden hayat buldu.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ayşe Anık, AA muhabirine, ekip olarak bebeğin sağlına kavuşması için yoğun çaba sarf ettiklerini söyledi.
Bebeğin yoğun bakım sürecini anlatan Anık, "Bebeğimizin çok ciddi kronik akciğer hastalığı vardı. Normalde 800 gramlık bebekler artık yeni doğancılar için çok zor bebekler olmuyor. Ama bu bebeğin maalesef çok ağır bir akciğer hastalığı vardı. Bu nedenle oldukça uzun süre solunum desteğine ihtiyaç duydu. O solunum desteği sürecinde biz de biraz zorlandık. Şu anda 135 günlük ve 2,6 kilogram. Tamamen annesi tarafından, anne sütüyle besleniyor." dedi.
- "Bebeğimi sağlıklı şekilde kucağıma aldığım için mutluyum"
Anne Fulya Hande Fidan ise bebeğinin ilk güne göre çok daha iyi durumda olduğunu söyledi.
Zorlu süreçleri atlattıklarını belirten Fidan, "Kolay olmayan günler geçirdik. Şu anda bebeğimi sağlıklı şekilde kucağıma aldığım için mutluyum." dedi.
İlk çocuklarını erken doğumda kaybettiklerini anımsatan baba Oğuz Fidan ise şunları kaydetti:
"25'inci hafta bizim için bir mucize. İlk evladımızı kaybettiğimiz için Göktürk Türkeş'e sımsıkı sarıldık. Her çocuk tabii ki de kıymetli. Ama Göktürk burada farklı bir yere gelmişti. Doğduğu günden itibaren mücadele süreci o kadar farklıydı ki. Akciğerlerinden rahatsızlıklar yaşadı, enfeksiyonlarla mücadele etti. Günlerce sabrettik. Ondan sonraki günlerin hepsi bizler için umut dolu oldu. Hiçbir şekilde umudumuzu yitirmedik. Doktorlar ve hemşireler de bizimle acıyı ve mutluluğu birlikte yaşadı." İsmini neden Göktürk koyduk? 'Türk'e umut olsun' dedik. Ondan dolayı bu şekilde oldu ve o da kendince mücadele ederek, isminin hakkını vererek inşallah adıyla da yaşayacak."
Yenidoğan yoğun bakım ünitesinin sorumlu hemşiresi Emine Kargıcak da sürecin zor ve yorucu olduğunu belirterek, gecesini gündüzüne katan bir ekip ve aileyle bunu başardıklarını ifade etti.
