Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Tıp Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Elif Aydın: "Geliştireceğimiz yara örtüsü, enfeksiyon riskini azaltıyor, yaranın daha hızlı kapanmasını sağlıyor ve aynı zamanda cildin doğal dengesini bozmadan etki gösteriyor. Böylece hem tedavi süreci kısalıyor hem de hastaların yaşam kalitesi artıyor"
Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığının (TÜSEB) desteği ve farklı üniversitelerin işbirliğiyle Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi öncülüğünde "BNQDs ve Biyojenik AgNPs ile Zenginleştirilmiş Bor/PVA Nanofiber Yara Örtülerinin Geliştirilmesi" projesi geliştirildi.
Proje sayesinde bor kullanılarak geliştirilecek yara örtüsü ile yara iyileşmesinin zorlaştığı diyabetik hastalarda enfeksiyon riskinin azaltılması ve iyileşme sürecinin hızlandırılması sağlanacak.
- Çevre dostu çözüm hedeflediler
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Tıp Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Elif Aydın, gazetecilere, diyabetik yaraların iyileşmesinde zorluklar yaşandığını, bu yaraların geç kapanıp sık sık enfeksiyon geliştirdiğini ve antibiyotiklere karşı direnç artınca tedavinin daha da zorlaştığını söyledi.
Hem enfeksiyon etkenlerini engelleyebilen hem de dokunun hızlı iyileşmesini destekleyen yeni bir yara örtüsü geliştirme fikriyle yola çıktıklarını anlatan Aydın, şöyle devam etti:
"Borun doku yenilenmesini destekleyici özelliklerini, gümüş nanopartiküllerinin bakterilere karşı güçlü etkisiyle birleştirdik. Ayrıca, limon kabuğu gibi atık malzemelerden nanopartikül üretip bunu çevre dostu şekilde yapmayı hedefledik. Yani fikrimiz hem tıbbi bir ihtiyaca çözüm bulma hem de sürdürülebilir bir yöntem geliştirme isteğinden ortaya çıktı."
Yara örtüsünün yalnızca enfeksiyonu kontrol etmekle kalmayıp inflamasyonu dengelemesi, oksidatif stresi azaltması ve cildin doğal dengesini korumasının beklendiğini belirten Aydın, "Geliştireceğimiz örtü, hastaların tedavi sürecini kısaltacak, yaşam kalitesini artıracak ve antibiyotik kullanımına duyulan ihtiyacı azaltacak." dedi.
- "Diyabet hastalarının karşılaştığı kronik yara sorununa daha etkili çözüm sunacak"
Borun antioksidan ve rejeneratif özelliklerinin dokunun iyileşmesini hızlandıracağını ifade eden Aydın, şunları kaydetti:
"Geliştireceğimiz yara örtüsü, enfeksiyon riskini azaltıyor, yaranın daha hızlı kapanmasını sağlıyor ve aynı zamanda cildin doğal dengesini bozmadan etki gösteriyor. Böylece hem tedavi süreci kısalıyor hem de hastaların yaşam kalitesi artıyor. Ayrıca antibiyotiklere duyulan ihtiyacı azaltarak direnç sorununa karşı da önemli bir katkı sağlıyor. Yani bu ürün, diyabet hastalarının karşılaştığı kronik yara sorununa daha güvenli, etkili ve sürdürülebilir bir çözüm sunacak."
Aydın, Türkiye'nin dünyanın en zengin bor yataklarına sahip ülkelerden biri olduğunu, bu doğal kaynağı sağlık alanında yenilikçi ürüne dönüştürmek istediklerini vurguladı.
Borun sadece sanayide değil, sağlıkta da stratejik ve yüksek katma değerli kaynak olarak kullanılabileceğini belirten Aydın, "Boru kullanarak geliştirdiğimiz yara örtüleri hem daha etkili iyileşme sağlayacak hem de tamamen yerli kaynaklardan üretilmiş olacak. Böylece dışa bağımlılığı azaltıyor, ülkemizin doğal kaynaklarını en verimli şekilde değerlendiriyoruz. TÜSEB'in vizyonuyla uyumlu olarak sağlık alanında yerli ve milli üretim kapasitesini artırmayı hedefliyoruz." şeklinde konuştu.
