• BIST 9915.62
  • Altın 2439.282
  • Dolar 32.4246
  • Euro 34.6533
  • Ankara 21 °C
  • İstanbul 18 °C
  • Bursa 19 °C
  • Antalya 28 °C
  • İzmir 26 °C

Bu Belirtiler Kaygı Bozukluğunun Habercisi

Bu Belirtiler Kaygı Bozukluğunun Habercisi
Yaygın anksiyete bozukluğunun yaşam kalitesini bozan önemli bir hastalık olduğuna dikkati çeken Doç.

Yaygın anksiyete bozukluğunun yaşam kalitesini bozan önemli bir hastalık olduğuna dikkati çeken Doç. Dr. Taha Can Tuman, "Orta yaş ve yaşlılarda, kadınlarda, ek hastalıkları olanlarda, yalnız yaşayanlarda daha fazla görülür. Hastalığa sürekli kaygı ve endişeye ek olarak huzursuzluk, gerginlik, kolay yorulma, odaklanma güçlüğü, uykuya dalma ve uykuyu sürdürmekte güçlük gibi uyku bozukluğu, kas gerginliği, çabuk sinirlenme belirtilerinden en az üçünün eşlik etmesi gerekir" dedi.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü'nden Doç. Dr. Taha Can Tuman, günlük hayatta artık daha sık karşımıza çıkan yaygın anksiyete bozukluğuna ilişkin önemli uyarılarda bulundu. Doç. Dr. Tuman, "Yaygın anksiyete bozukluğu, en az 6 ay süren, hemen her gün ortaya çıkan birçok olay ya da etkinlikle ilgili olarak aşırı kaygı ve endişe duyma, kişinin endişesini kontrol etmekte zorlanması olarak tanımlanabilir. Hastalar, gündelik yaşam olayları ile ilgili sürekli endişe duyar ve çok uzun zamandan beri sürekli endişeli hissettiklerini söyler. Endişe içerikleri, sağlıklı insanlarla aynıdır, farklı olarak endişe çok şiddetli ve uzun sürelidir, kişinin günlük işlevselliğini ve yaşam kalitesini olumsuz etkiler. Sürekli kaygı ve endişeye ek olarak huzursuzluk ya da gerginlik, kolay yorulma, dikkat ve odaklanma güçlüğü, uykuya dalma güçlüğü, uykuyu sürdürmekte güçlük ya da huzursuz ve dinlendirmeyen uyku gibi uyku bozukluğu, kas gerginliği, çabuk sinirlenme belirtilerinden en az üçünün eşlik etmesi gerekir. Çoğunlukla, uzun zamandır sürekli endişeli hissettiklerini söylerler" diye konuştu.

Sırt ağrısı, terleme ve ağız kuruluğuna dikkat

Yaygın anksiyete bozukluğunun fiziksel etkilerine de değinen Doç. Dr. Tuman, şöyle devam etti:

"Yaygın anksiyete bozukluğu, yaşam kalitesini bozan ve günlük işlevselliği ciddi düzeyde etkileyen önemli bir hastalıktır. Orta yaş ve yaşlılarda, kadınlarda, ek hastalıkları olanlarda, sosyoekonomik düzeyi düşük olanlarda, yalnız yaşayanlarda daha fazla görülür. Yaygın anksiyete bozukluğu olan kişilerde baş, boyun ve sırt ağrıları, kas gerginliği, sıcak basması, çarpıntı, nefes darlığı, terleme, titreme, ağız kuruluğu, sıcak basması, mide bağırsak yakınmaları, uyuşma, karıncalanma gibi bedensel belirtiler sık görülür. Hastalığın yaşam boyu görülme sıklığı yüzde 5 civarındadır. Uzun süredir devam eden endişe nedeniyle bu hastalarda depresyon ek tanısı sıklıkla görülebilir. Bu hastalarda içinde bulunulan durum ve şartlara göre orantısız ve aşırı bir kaygı hali vardır. Endişe konuları iş, ekonomik durum, sağlık, aile, çocuklar gibi günlük pek çok durumla ilgili olabilir. Sıklıkla birçok konu hakkında endişelidirler. Temel sorun, endişeleri kontrol etmekte güçlük çekmektir."

Terapide belirsizliğe tahammülsüzlük ele alınır

Doç. Dr. Taha Can Tuman son olarak tedavide ilaç ve bilişsel davranışçı terapi uygulanabildiğini belirterek, "Terapide belirsizliğe tahammülsüzlük ele alınır. Belirsizliğe tahammülsüzlük endişenin uzun süre devam etmesine neden olur. Bu hastalarda endişenin kişiyi tehlikelere karşı koruduğu, endişelenmezse bazı şeylerin kontrolden çıkacağı, endişelenirse her şeyin yolunda gideceği şeklinde bilişsel çarpıtmalar olabilir. Yani endişeyle ilgili pozitif inançlar ele alınır. Bu inançlar endişeleri tetikleyebilir. Yaygın anksiyete bozukluğu olanlar genelde olumsuz olaylar karşısında tehdidi yüksek olarak algılarken, sorun çözme ve baş etme becerilerini küçümserler. Endişelenmeyi, sorunlarla baş etme yöntemi olarak kullanırlar. Bu durum, bireyin sorun çözme becerilerinin sağlıklı çalışmasını engeller. Ayrıca endişe içerikli düşüncelerin kontrol altına alınmaya ya da baskılanmaya çalışılması bu düşüncelerin daha da artmasına neden olur. Çocukluk dönemindeki yaşantılar, kaygılı bir ebeveyne sahip olma ile dayanıksızlık şemaları gelişmiş olabilir. Kaçınma ve güvelik sağlayıcı davranışlar kaygının sürmesine neden olur. Terapide bu bileşenlere yönelik müdahaleler yapılır" diyerek sözlerini tamamladı.

Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.
Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 490 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim