• BIST 9915.62
  • Altın 2439.282
  • Dolar 32.4246
  • Euro 34.6533
  • Ankara 15 °C
  • İstanbul 14 °C
  • Bursa 17 °C
  • Antalya 19 °C
  • İzmir 18 °C

Çocuğunuzla ilişkinizde 3 olumsuz davranıştan kaçının

Çocuğunuzla ilişkinizde 3 olumsuz davranıştan kaçının
Çocukların, kendilerini yetiştiren ebeveynleriyle aralarındaki ilişki düzeyini belirleyen bağlanma biçimleri, erişkinlikteki bazı sosyal ve psikolojik sorunların nedenleri arasında yer alabiliyor.

Çocuk ile ebeveynleri arasındaki çift taraflı olabilen güvenli, kayıtsız, saplantılı ve korkulu bağlanma biçimleri; eş ve meslek seçiminden sağlıklı iletişime, evlilikten sosyal hayata kadar erişkinlerin yaşamına yön verebiliyor. Memorial Kayseri Hastanesi Psikiyatri Bölümü’nden Uz. Dr. Şaban Karayağız, çocukluk ve erişkinlikteki bağlanma biçimleriyle ilgili bilgi verdi.

Etkileri hayat boyu sürüyor

Bebeklik ve çocukluk dönemindeki ebeveynlerle kurulan bağ ilişkisine, ‘bağlanma’ adı verilmiştir. Doğumdan sonra bebekler, güven duygusunu devam ettirme ihtiyacıyla önce annesine daha sonra da ihtiyaçlarını karşılayan kişiye bağlanma eğilimindedir. Ağlama, emme ve gülümseme bebeğin temel bağlanma davranışları arasındadır. Bağlanılan kişiye yakınlığı sağlayan ve yakınlığı sürdürmeye yardımcı olan her türlü davranış şekli bağlanmayı ifade eder. Bebeklik döneminden itibaren bakım verenin bebeğin ihtiyaçlarını karşılaması bağlanmanın temelini oluşturur. Öte yandan, çocukluk ve bebeklikteki bağlanma biçimlerinin etkilerinin erişkinlikte de devam ettiği saptanmıştır.

Bağlanmanın 4 türü var

Yapılan araştırmalarda insanlar erişkinlikte de diğer insanlara güvenli, kayıtsız, saplantılı ve korkulu bağlandıkları belirlenmiştir. Erişkinlerin ikili ilişkilerdeki bağlanma biçiminin nasıl olacağı, geçmişte ebeveynlerinin tutum ve davranışlarına göre şekillenmektedir. Özellikle güvenli bağlanmayı etkileyen, çocukluk dönemine dayanan farklı faktörler bulunmaktadır. Küçük yaşlarda oluşan ebeveyn bağlanma ilişkilerindeki olumlu tutumların, daha sonraları bireyin sosyal ilişkilerine pozitif olarak yansıdığı bilinmektedir. Özellikle kabullenici ve özgüvenli çocukluk gelişiminin, eşlerine veya arkadaşlarına karşı daha güvenli tipteki ilişkiye sahip olduğu belirlenmiştir.

Sorunlarla yüzleşebilirler

Ebeveynlerin tutum ve davranışları ile sosyal çevre, çocukların karakterlerinin oluşmasında etkilidir. Çocuğuna aşırı düşkün, ona sorumluluk vermeyen, onu sınırlayan ve sürekli uyaran,  çocuğuna güven aşılamayan ya da psikolojik sorunları olan ebeveynlerin çocukları, gelişim aşamasında bir takım sorunlar yaşamaktadır. Bu tip ailelerin çocukları, yaşamları boyunca psikolojik sorunlarla yüzleşmek zorunda kalabilir. Bu sorunların en önemlilerinden biri ayrılma anksiyetesi bozukluğudur. Çocuk, zarar verici şekilde bağımlı hale geldiği kişiyi kaybedeceğini ya da başına kötü bir şeyler geleceğini düşünerek aşırı derecede kaygılanır. Bu öğrencilik döneminde çocukların okul başarısını etkiler. Bu tür çocukların kaygı nedeniyle okul ya da başka bir yere annesiz gitmek istemediği bilinmektedir.

Aşırı özgüvene de dikkat!

Ebeveynlerine güvenli bağlanan ve ilişkisi üst düzeyde olan çocukların erişkin döneminde güvenli bağlanma yeteneklerinin üst düzeyde olduğu belirlenmiştir. Baskıcı ebeveynlerin çocukları ise korkulu bağlanma biçiminin yüksek olduğu, aşırı öz güvenli yetiştirilen çocuklarda da kayıtsız bağlanma biçiminin geliştiği pek çok çalışmada tespit edilmiştir. Çocukların gelişim dönemlerinde anne ve babayla belirli bir dengenin sağlanması gerekmektedir. Çocukluk dönemindeki ebeveynlere bağlanmanın biçimi ergenlik döneminde gençlerin hayatlarına yön vermektedir. Eş seçimleri, evlilikleri, meslek seçimleri ve sosyal hayatları bağlanmanın biçimine göre şekillenmektedir. En etkili ve normal olan bağlanma türü hem çocukluk hem erişkinlik dönemi için güvenli bağlanmadır.

Çocuğunuz yetiştirirken 3 tehlikeli davranıştan kaçının:

1. Aşırı korumacı davranış: Çocuğa aşırı korumacı davranmak psikolojisini olumsuz etkiler. Aşırı korumacı ebeveynlerin çocukları hayatları boyunca yetersiz oldukları düşüncesiyle uğraşmak zorunda kalabilir.

2. Aşırı düşkünlük algısı: Çocuğa aşırı düşkün algısını oluşturmak, sorumluluk vermemek, sınırlamak veya sürekli uyarmak erişkin dönemde sorunlara neden olabilir.

3. Aşırı özgüven ve ego: Çocuğa ne aşırı özgüven ne aşırı ego verebilecek davranışlardan kaçınılmalı, çocuk kayıt ve baskı altında tutulmamalı ancak toplum normları değerleri ve başkalarının haklarına saygı göstermesi gerekliliği de çocukluk çağında öğretilmelidir. Bu empati yeteneğini geliştirecektir. Aşırı özgüvenli yetişen bireylerde ileriki yaşamlarında kayıtsız bağlanma türünün daha yüksek olduğu tespit edilmiştir.

Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.
Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 2107 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim