'Çocuklarınızın sağlığı için evde sigara içmeyin'

Gerçekten şahsım adına sigara tüketimine yönelik mücadeleyi önemsiyorum çünkü insanımızı çok seviyorum. Halkımı çok seviyorum. Onlara zarar verecek hiç bir şeyin bizim sorumluluğumuzda ayakta kalmasını istemiyorum. Onun için bu mücadeleyi sizlerle vermek bize ayrı bir gurur veriyor. Sigara tüketiminin en aza inmesi için mücadele ediyoruz. Anayasanın 56. maddesinden hareket ederek te böyle bir hareket başlatıyoruz. Buradaki bu yasa hükmü aslında uygulamya koyulması laızm.

En yakınlarımdan başlamak üzere herkese bu konuda tavsiyelerde bulunuyorum. Bilim adamlarınca hekimlerce zararı kesinleşmiş olan bu hastalıktan kurtulmaları için onlara yardımcı oluyorum. Bazı yerlerde daha ileri gidiyorum sigara paketini gördüğüm zaman anlaşma yapalım sigarayı bırak diyorum. Tutuşuyoruz iddiaya başlıyoruz. Şuana kadar iyi neticeler aldık. Elinden sigarayı alıyoruz. Paketin üstüne ismini yazıyoruz.

Bazen bu husustaki çabalarımla medyada ve çeşitli platformlarda başbakan kendisi sigara içmediği için başkalarınında sigara içmemesini istiyor. Ben pasif bir kullanıcı da olmasını istemiyorum. Sadece benim sigara içmemem mesele değil ki. Nerede olursa olsun yanıbaşımda isgara içilmesinden rahatsızlık duyuyorum ve bunu savunuyorum.

Bulunduğum yerlerde gördüğümde müptela kişiyide bırakmaya ikna etmeye çalışıyorum. Hep birlikte bu mücadeleyi de sürdürüyoruz.

Bu mücadelemizde bilenler bilir açılışını yaptığımız eserlerin hizmete açtığımız tesislerin törenlerinde kullandığım makaslar var o makasları da topluyorum. Bunları hepbirlikte sürdürmemiz laızm. Bunlar bizim için tarihe birer kayıttır ama bakıyorsunuz parlemento. Milletin vekilleri böyle bir adımın karşısına dikilebiliyor. Şuanda ana muhalefet parisinin iki milletvekili komisyonda yeni bir öerge vermek kaydıyla sigara yasağının yumuşatılmasını sağlamaya çalışıyorlar. Biz böyle bir şeye asla müsade etmeyiz. Bu konuda bu kara verilmiştir. Halkımında büyük bir çoğunluğunun bundan memnun olduğunu görüyoruz. Bugün sigarayla mücadeleyi sadece benim sigaradan haz etmeyişime bağlamak ciddiye alınamayacak kadar sığ bir yaklaşım olur. Burada insanımızın sağlığı söz konusu. Ekranda gördük ayağı kesilmiş vatandaşımızı gördük. Sigaradan. Yazık değil mi buna hakkımız var mı? 3- 5 kuruş ülke ekonomisi para kazanacak diye biz halkımızı zehirleyebilir miyiz? Sanıyoruz ki ekonomi de rakamsal olarak yükselme olacak. İnsanın sağlığı kadar bedeli yüksek olan hiç bir şey yoktur.

Bir nefes sağlıklı nefese devleti feda edebilen bir medeniyetin bizler mensuplarıyız. Burada öyle ufak tefek rakamlar söz konusu olamaz. Biz buna bakacağız. Hem kurusu hem sulusu. hepsine karşıyım. Hepsinin de zararı var. Bunu aklı selim ile düşünmek lazım. Gerçek bu neleri getirip neleri götürdüğü ortada. Doğmayan yavrularımızın sağlığı söz konusu. Sigara bugün yavru erkek küçük büyük ayırt etmeksizin bütün toplumun hayatını tehdit ediyor.

Çocuklar harçlıklarını sigaraya veriyor. Sigaraya verilen paraların hepsi havaya üflenip gidiiyor.

Sigara tüketimi az önce ifade edildi ki bu ifadeyi daha önceki toplanlımdada kullanmıştım. Artık terör kadar hatta terörden daha fazla zarar boyutuna ulaşmıştır. Bunu özellikle vurguluyorum. Aldığı canları düşünürsek tütünle mücadele asla küçümsenecek bir mesele değildir. Sigara terörden çok daha sinsi bir tehlikedir. Sigara öyle dağlarda dolaşmıyor. Sigara insanımızın cebinde taşıdığı bir ölüm makinasıdır adeta. Evlerimizde bulundurduğumuz bizi öldürecek bir ölüm makinası. Bugün domuz gribi dendiğinde nasıl panik olunduğunu hepimiz biliyoruz. Şimdi bir domuz gribinin yol açtığı ölümler de ortada sigara da ortada. Domuz gribinin veya domuz gribiyle mücadele için bütün ülkeler harekete geçimş. Harcadıkları para milyarlarca dolar. Sigarayla mücadele daha mı az müdahale gerektiriyor?

İnsanlarımızı sinsice haber vermeden yavaş yavaş öldürüyor. Sigarayla mücadeleyi hepimizin toplumun her kesiminin ciddiye alması bu dumanlı belayı artık bütünüyle gündemimizden çıkarmamız gerekiyor. %80'i gelişmekte olan ülkelerde dünyada 1 milyar kişi ülkemizde 17 milyon kişi sgiara içiyor. Ülkemizde her yıl 100 bin kişi tütün kullanımına bağlı hastalıklardan ölümler gerçekleşiyor.

Berbat bir şey bu. Ondan rahatsız oluyorum. Bu rakamlarda göstermektedir ki sigara artık hakikaten etki alanı küçümsenecek bir konu değil. Bastırmadığı koku yok. Her kokuyu bastıracak derecede egemenliği var. Artık küresel boyutlara ulaşmış bu tehdit karşısında bu tehlikeye karşı mücadelemizi vermemiz laızm. Bu tehdit artık sadece Türkiye'nin değil tüm dünyayı tehdit ediyor.

Sigara içenleri olduğu kadar çevresindeki kişileride etkiliyor. En çok da çocuklarımızı etkiliyor. 700 milyon çocuk dünyadaki çocukların yarısı sigara dumanına maruz kalıyor. Bu tabloyu göz önüne aldığımızda içenlerin sağlığı kadar içmeyenlerin sağlığını da düşünmek zorundayız. İçmeyenlerin sağlığını da korumak zorundayız.

Başarılıyız. Halkımız bu işi iyi benimsedi. Bu başarı daha iyi bir noktaya gelecek. Bizler de birinci sıraya eğitimi ikinci sıraya sağlığı yerleştirmiş insanı yaşat ki devlet yaşasın ilkesini kabul ettik. Bu konudaki tedbirlerimizi arttırdık. Bu konuda tarihi adımlar attık. Kendi yasalarımızda gerekli düzenlemeleri yaptık. İlgili bakanlarda yeni birimler kurduk.

Yasayı çıkarmadan önce tedbirlerimizi arttırdık. Yasa çıktı zaten herşey yoluna girdi. Bakanlar kurulumuzda asla 7 yıllık dönem içinde sigara kokusu yok böyle bir şey. Bu noktada da örneğiz yani. İlk zamanlar oluyordu onlar da bıraktı. Bal bal demekle ağız tatlanmıyor. Balı yemek lazım.

130'a yakın uzmanın desteğiyle ulusal tütün kontrol kurulları oluşturduk. Tütünle mücadeleyi kontrol altına aldık.

Değişiklik yapılması hakkındaki kanun meclisimizde kabul edildi. Bu kanunla birlikte Türkiye tütün kontrolünde yasal düzenlemesi olan sayılı ülkeler arasına girdik. Hatta lider konumuna geliyoruz. Dünyadaki 6. Avrupa'daki 3. ülke konumuna geldik. Şimdi bu kanun sayesinde kamuya açık kapalı alanlar ve lokantalarda tütün tüketimi engellenmiş durumdadır. Bu çalışmaların geniş bir toplumsal tabana yayılması farkındalık oluşturulması amacıyla dumansız hava sahası ve havanı koru sloganıyla halkını koru adında kampanyalar düzenledik.

Yapılan çalışmalar sigara için içmeyen vatandaşlarımız için herkesin beğenisini ektiğini duyuyoruz. Sağlık Bakanımız Dünya Sağlık Örgütü tarafından sgiarayla MÜcadele Ödülüne layık görüldü. Hem dünyadan hem ülkemizden takdir toplayan bir ülke olduk.

Kesinlilkle yasakçı bir mantığa yaslanmayan aksine toplumsal tabana dayalı. Kapalı alanlarda kullanımını engelleyen yasanın ikinci yılını yaşıyoruz. Herşeyden önce bu işte görevli ekiplerin denetimleri sonucunda yasaya uyum %97.

Düzenleme uygulamaya girdikten sonra özellikle ikram sektörünün karındada artış görülüyor. Dükkanlarımız kapanıyor diyorlar. Bunların hepsi züğürt tesellisi. O kadar kapanıyorsa biri de açılıyor. Kapananı söylüyorsun da açılanı neden söylemiyorsun? Başarılı olmazsan kapanırsın.

Bizi en çok sevindiren işletmelerin yanında evlerdede içme sıklığının azalmaya başlamış olmasıdır. Ben bazen söylüyorum bırak diyorum. Yengemin üzerinde hakkı var. Ses çıkarmıyor zulmediyorsun. Hanım erkek yan yana yakaladığımda hanımefendi huzur buluyor. Ceberut bir yapı var. Buralardan da netice alıyoruz. Bazen de hanım içiyor erkek içmiyor. Bunları hep birlikte halletmemiz laızm.

Bu uygulama hem bugünkü nesiller adına hemde gelecek nesiller adına çok sağlam adımlara vesile olacaktır. Şimdiden gençlerimizin bu yasaya destek sağladığını öğreniyoruz. Aldığımız tedibrlerle gençlerimizi her türlü madde bağımlılığından arındırmayı başaracağız. Şimdi Mart 2010'dan itibaren sigara paketlerinin üzerindeki yazıların yerini reismler alacak.

Yeşilay'a bu mücadeledeki desteği için teşekkür ediyorum. Halkını seven insanını seven bu sürece desteğini versin. Biz sizi çok seviyoruz. Bu sürece desteğimiz devam edecek.