• BIST 9079.97
  • Altın 2305.159
  • Dolar 32.3148
  • Euro 35.0942
  • Ankara 22 °C
  • İstanbul 19 °C
  • Bursa 22 °C
  • Antalya 19 °C
  • İzmir 23 °C

Dişçi koltuğu fobisi olanlara tavsiyeler

Dişçi koltuğu fobisi olanlara tavsiyeler
Günümüzde birçok kişi gerekçeleri farklı farklı olsa da korktuğu için diş tedavisini yaptıramıyor, başlasa bile yarım bırakıyor.

Durum böyle olunca sağlıksız bir ağız, kötü koku ve çeşitli kalp rahatsızlıkları o kişide kaçınılmaz oluyor. Yaşanan diş koltuğu fobisinin üstesinden gelmek için ise diş hekimlerine önemli görevler düşüyor. Üsküdar Üniversitesi NPİstanbul Nöropsikiyatri Hastanesi Psikoloğu Eda Bağcı, korkunun üstesinden gelmek için güven şart diyor.

Diş hekiminden ya da diş sağlığı hizmetlerinden korkmak toplumda görülen önemli sağlık sorunları arasında sayılıyor. Bu durum hem sağlık çalışanı hem de kişi için oldukça sıkıntılı bir durum. Çünkü yaşanan korku, kişinin ağız ve diş sağlığı konusunda sorun yaşamasına rağmen diş hekimine hiç başvurmamasına ya da başvursa bile düzenli olarak gitmemesine neden oluyor. Kişinin bu korkusu tedavi sorumlusu olan hekim ile tedavi işbirliğinin de engellenmesine, gösterilen direnç nedeniyle memnuniyetsiz ayrılmasını da beraberinde getiriyor.

Üsküdar Üniversitesi NPİstanbul Nöropsikiyatri Hastanesi Psikoloğu Eda Bağcı, ağız ve diş sağlığı tedavisini diş hekimi ya da diğer korkuları nedeniyle aksatan kişilerin sağlıksız bir ağız, kötü koku ve çeşitli kalp rahatsızlıklarıyla karşı karşıya kalacağını, gülüşünü de kısıtlamak zorunda olacağına dikkat çekiyor.

Diş hekimi korkusunun yenilmesinde psikiyatrist- psikolog- diş hekimi işbirliğinin çok önemli olduğuna vurgu yapan Bağcı, diş hekimi korkusunun DSM IV ‘te kan, yaralanma, iğne ve buna benzer diğer tıbbi işlemlerle ilgili mantıksız korkuların hepsi, kan- yaralanma fobisi başlığı altında değerlendirildiğini söyledi. Oysa kan- yaralanma fobisinin halk arasında kan tutması olarak bilindiğini belirten Bağcı, diş hekimi ve tedavi korkusunun belirtilen başlıktan çok daha farklı bir durum olduğunu kaydetti.

Bağcı kişilerin diş hekiminden ve koltuğundan neden korktuğuna ilişkin ise şunları söyledi.

Peki ya kişi neden diş hekiminden korkar?

“Kişinin diş hekimi ile geçmiş yaşantıları bu korkuyu oldukça etkilemektedir. Genellikle diş hekimi korkusu kişinin ağrılı bir tedavi yaşamasından sonra ortaya çıkar. Bunun yanı sıra diş hekiminin tedavi almaya gelen kişiye yaklaşım biçiminin de tedaviye duyulan korkuda etkili olduğu bilinmektedir. Kişinin kendi deneyimlerinin bu korkuya neden olmasının dışında dolaylı olarak bir başkasından duyduğu ya da gözlemlediği olumsuz yaşantılar yine kişiyi bu olumsuz öğrenmeye maruz bırakacaktır. Diş hekimi korkusu sadece diş hekimi, ağrılı tedavi, öğrenilmiş ya da dolaylı yoldan edinilmiş deneyimler sebebi ile gelişmez. Kişi beyaz önlük, ilaç kokusu veya tıbbi uygulamanın olduğu mekânlardan da olumsuz etkileniyor olabilir.”

Kişinin tedavi esnasında kendisinin gözlemleyemediği bir organ ile çalışılıyor olmasından, birçok aletin ne işe yaradığını bilmediğinden ve kontrol edemediği gerekçesi ile de korka bileceğine dikkat çeken Eda Bağcı, diş müdahalesi esnasında kişinin uyanık olmasının her ne kadar oral sedasyon sağlansa da oldukça kaygı verici bir süreç olduğunu söyledi.

Korkuyu yenmede diş hekimine önemli görev düşüyor!

Kişinin tüm bu kaygılardan ve korkulardan arınması için diş hekimine büyük görev düştüğünün altını çizen Bağcı, güvenin şart olduğuna dikkat çekiyor. Bağcı; “Hekiminin tedavi amacı ile gelen bireye güven vermesi, tedaviyi detayları ile paylaşması, hiç ağrı duymayacağı ve uyuşmadan yeterince emin olmadan herhangi bir girişimde bulunulmayacağını paylaşması gerekmektedir. Tedavi odasında kişinin dikkatini başka yöne kaydırabileceği görsel bir yayın veya rahatlatıcı bir fon müzik olabilir. Diş hekimi müdahale esnasında sıklıkla uygulamanın aşamaları hakkında bilgi verirse hastanın rahatlamasına yardımcı olacaktır. Hastanın korku ve kaygılarını net bir biçimde diş hekimi ile paylaşması tedavide işbirliğine neden olacak, kaygı veya korkulardan arınmış bir tedavi sağlanacaktır."

Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.
Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 11890 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim