Ankara Eczacı Odası Başkanı Oğuz Ekincioğlu, “2008 Yılı İlaç Alım Protokolü'nde, koşullarımız düzeltilmediği takdirde, meslek örgütümüz, 15-16 Ocakta olduğu gibi kepenk kapatma eylemi dahil her türlü seçeneği gözden geçirecektir” dedi.
Ekincioğlu, Ankara Eczacı Odası'nda düzenlediği basın toplantısında, 1 Temmuz 2008 tarihinde yürürlüğe girmesi gereken “2008 Yılı İlaç Alım Protokolü” görüşmeleri hakkında gelinen son durumu değerlendirdi.
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ile Türk Eczacıları Birliği arasında yapılacak yeni protokolle ilgili görüşmelerin devam ettiğini belirten Ekincioğlu, yürürlükte olan 2007 protokolünde yer alan hükme göre, “yeni protokolün 1 Temmuz 2008 tarihinde yürürlüğe girmesinin zorunlu” olduğunu kaydetti.
“KURUM İSKONTALARI KALDIRILMALI”
Ekincioğlu, yeni protokolde, “eczacılara yapılan kurum iskontosunun” kaldırılmasını isteyerek, “Tüm eczacıların neredeyse üçte birinin iflas noktasına geldiği göz önünde bulundurulduğunda, kurum iskontosunun sürdürülebilirliği kalmamıştır” dedi.
“Cezai hükümlerin ağırlıklı olduğu bir protokolü, meslek saygınlığını zedeleyici bir unsur olarak” değerlendirdiklerini ifade eden Ekincioğlu, şunları kaydetti:
“Ayrıca, ilaç firmaları ve SGK arasındaki maddi ilişkinin bedeli eczacılara ödetilemez. Firmaların, kamuya yaptığı iskontoların eczacılar üzerinden yapılması, meslektaşlarımızı ciddi zarara uğratmaktadır. Derhal sonlandırılmadır.
Bilgimiz dışındaki kesintilere artık katlanamıyoruz. Herhangi bir açıklama yapılmadan gerçekleştirilen kesintilere bir an önce son verilmeli, hatalı reçeteler kayıtsız şartsız meslektaşlarımıza iade edilmelidir.”
Ekincioğlu, eczacıların “tahsilat memuru” olarak görülmemesi gerektiğini belirterek, kurumun, “sigortalılardan aldığı muayene ücretinin, eczacılar üzerinden tahsilatı uygulamasına” bir an önce son verilmesini istedi.
“Eczacıların dayanacak gücü kalmadığını” savunan Ekincioğlu, “24 bin eczacı ve 51 eczacı odası olarak, bu taleplerle görüşme masasında olan meslek örgütümüzün arkasında olduğumuzu kararlılıkla beyan ediyoruz. Bizler, finansörlük, mutemetlik, memurluk yapmak değil, çağdaş eczacılık hizmeti vermek istiyoruz. İçine itildiğimiz koşullar nedeniyle ilaç hizmetinde oluşacak herhangi bir kesintinin sorumlusu eczacılar olmayacaktır” diye konuştu.
ECZACILARDAN OLASI EYLEM HAZIRLIĞI
Ekincioğlu, “İlaç Fiyat Kararnamesi gereği, Nisan ayı içinde, ilaçlara yüzde 21 zam yapılması gerektiğini ancak sadece yüzde 5 zam yapıldığını” belirterek, bu konuda Ankara Eczacı Odası olarak hukuki girişimleri başlattıklarını ve dava açma hazırlığında olduklarını söyledi.
“Türkiye'de ilaç gibi bir ürünün fiyatının avroya bağlandığını” ifade eden Ekincioğlu, “Bununla ilgili yaptığımız girişimler, Sağlık Bakanlığı tarafından gözden uzak tutulmuştur” dedi.
Ekincioğlu, “Çok açık ifade etmeliyim ki 2008 Yılı İlaç Alım Protokolü'nde, koşullarımız düzeltilmediği takdirde meslek örgütümüz, 15-16 Ocakta olduğu gibi kepenk kapatma eylemi dahil her türlü seçeneği gözden geçirecektir. Protokolle ilgili beklentilerimizin gündeme getirilmesini arzu ediyoruz. Yoksa 1 Temmuz 2008 tarihinden itibaren, her türlü seçeneği gözden geçireceğiz” dedi.
Bir gazetecinin, “Protokolün, Ankara Eczacı Odası'nın beklentileri doğrultusunda imzalanmaması halinde, 1 Temmuz 2008 tarihinden itibaren eczanelerden ilaç alınamayacak mı?” sorusuna Ekincioğlu, şu yanıtı verdi:
“Eczacıların göstereceği tavır, meslek örgütü tarafından belirlenecek. Eczacılar, meslek örgütünün alacağı karar doğrultusunda, hastalarına ilaç verecek ya da vermeyecektir. Bu, tamamen SGK'nın protokol görüşmelerinde izleyeceği yol ve tavırla ilgilidir.
Protokol imzalanma sürecinin olumsuz olması halinde ise verilmeyecek tabii. Çünkü yeni bir protokol geçerli olmayacak ve eski protokol geçerliliğini yitirmiş olacak.”
Ekincioğlu, 2007 protokolünde yer alan maddelere değinerek, “Protokolün geçerlilik süresi ile ilgili 2 madde var. Bunlardan birisi 'Protokol imzalanana kadar ilki geçerlidir' derken bir diğeri 'Yeni protokol, 1 Temmuz 2008 tarihine kadar imzalanmak zorundadır' diyor” dedi.
SGK'nın, protokol koşullarının iyileştirilmesi yönünde bir adım atması halinde, Türk Eczacıları Birliğinin de protokolün uzatılması konusunda gerekli adımı atacağını dile getirerek, “Artık eczacıların dayanacak gücü kalmadı, biz can derdine düştük” diye yakındı.
