Başhekim Doç. Dr. İbrahim Hakkı Tör: "Sırada 7 hastamız daha var, burada ilk bağışçımızın vereceği kök hücreyle bir şehrimizde çocuğumuz hayat bulacak"
Türk Kızılay Doğu Anadolu Bölge Kan Merkezi Müdürü Dr. Abdullah Üzer: "İnşallah bölgemizde kök hücre toplama işleminde artık bağışçılar başka şehre gitmeyecek, hastalarımız şifa bulacak"
Hastane Başhekimi Doç. Dr. İbrahim Hakkı Tör, hastanenin Transfüzyon Merkezi'nde gazetecilere yaptığı açıklamada, kök hücre bağışlarının 2014 yılında Sağlık Bakanlığı aracılığıyla toplanmaya başlandığını söyledi.
Akraba dışı nakil için kök hücre toplanmasının Ankara ve İstanbul gibi başka şehirlerde yapıldığını, donör olacakların Kızılay aracılığıyla bu şehirlere götürüldüğünü ancak bunun çok meşakkatli olduğunu anlatan Tör, Sağlık Bakanlığının bu yıl Erzurum Şehir Hastanesi ile Erzurum Kızılay Bölge Müdürlüğünü yetkilendirmesi sonucu hastanede transfüzyon merkezinde alan açıp burada donörlerden kök hücre toplamaya başladıklarını belirterek, "Sırada 7 hastamız daha var, burada ilk bağışçımızın vereceği kök hücreyle bir şehrimizde çocuğumuz hayat bulacak." dedi.
Tör, bu işte öncünün Kızılay ve Sağlık Bakanlığı olduğunu belirterek, hastanede donör toplayıp sürece katkı sağlayacaklarını aktardı.
- Kök hücre toplama işleminde artık bağışçılar başka şehre gitmeyecek
Türk Kızılay Doğu Anadolu Bölge Kan Merkezi Müdürü Dr. Abdullah Üzer de ülkenin kan ve kan ürünlerini karşılama görevinin Türk Kızılaya ait olduğunu ifade ederek, "Sağlık Bakanlığımız bu görevi bize vermeden önce genelde planlamalar, planlı kök hücreler şeklindeydi, işte akraba, yakın dost ya da planlı gebelik şeklindeydi. Akraba dışı kök hücre bağışı aslında ülkemizde çok yapılmamaktaydı ve bu büyük eksiklikti." diye konuştu.
Kök hücre bağışı havuzunun global bir havuz olduğunu, bağış işlemlerinin gizlilik ve güvenlik aşamasıyla yürütüldüğünü dile getiren Üzer, kök hücre bağışçısının kabul etmesi şartıyla dünyada ihtiyacı olan kişiye umut olabileceğini aktardı.
Üzer, her merkezin kök hücre bağışı toplama görevini yapacak kapasitede olamadığını, eşleşen bağışçıların bunun için farkı şehirlere gitmek zorunda kaldığını anlatarak, şunları kaydetti:
"Eşleşen bağışçılar İstanbul, Ankara ve İzmir gibi uzak merkeze gitmek durumunda kalıyordu. Bu durum bağışçıların çalışma hayatını olumsuz etkileyebiliyordu. Bağışçı, bazen işin sağlık boyutu olması nedeniyle başka şehre gitme açısından tereddüt yaşıyordu. O yüzden yaşadığı şehirde toplama merkezinin olması, bağışçıyı kaybetme ya da bağışı reddetme noktasında bütün olumsuzlukları en aza indirgeyen bir olay. Aynı zamanda işimizi kolaylaştırdı ve ihtiyacı olan insanlara kısa sürede ulaşıyoruz. İnşallah bizim bölgemizde kök hücre toplama işleminde artık bağışçılar başka şehre gitmeyecek, hastalarımız şifa bulacak."
