• BIST 9722.09
  • Altın 2428.571
  • Dolar 32.5199
  • Euro 34.8
  • Ankara 20 °C
  • İstanbul 18 °C
  • Bursa 17 °C
  • Antalya 21 °C
  • İzmir 20 °C

Genç erkeklerin kabusu: "Meme büyümesi"

Genç erkeklerin kabusu: "Meme büyümesi"
Tıp dilinde jinekomasti,halk dilinde meme büyümesi…Erkeklerin meme bölgesinin veya sadece meme dokusunun normalden fazla, kadın tipinde aşırı büyümesi jinekomasti olarak adlandırılıyor.

Ve bu sorun genç erkekleri bunalıma sürüklüyor .Oysa jinekomasti tedavi edilebiliyor. Genellikle ergenlik döneminde hormonal dengenin bozulması sonucu görülüyor ve bazen hastalık bazen de belli ilaçların etkisiyle ortaya çıkabilir. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Bölümü Uzmanı Prof. Dr. Oğuz Çetinkale, anatomik olarak erkek memesinin kadınınkinden bir farkı olmadığını belirterek, erkek memesinin küçük olmasının vücuttaki kadınlık hormonu seviyesinin düşüklüğünden kaynaklandığını söylüyor.

JİNEKOMASTİ ŞİŞMANLIKLA İLGİLİ Mİ?

Zaman zaman kilosu normalden fazla olan erkek çocukları veya ergenlik dönemindeki erkeklerde meme bölgesinde normalden daha fazla yağ toplanması görülebilir. Bu durumda meme bezi büyümeksizin meme büyümesi olur. Bu da genel olarak Jinekomasti olarak isimlendirilmekle birlikte, bu durum yalancı jinekomasti (pseudojinekomasti ) gurubuna girer.

Jinekomasti kimlerde görülür?

Prof. Oğuz Çetinkale jinekomastinin kimlerde görülebileceğini şöyle anlatıyor:

"Fizyolojik olarak erkeklerde meme büyümesi bebeklerde, ergenlik çağındaki erkeklerde ve yaşlı erkeklerde görülebilir. Hemen doğum sonrası yani yeni doğan bebeklerde genellikle anneden geçen kadınlık hormonu yani östrojen hormonu nedeniyle erkek bebeklerde jinekomasti oluşur. Bu durum geçici olup genellikle 2 ila 3 hafta içerisinde düzelir. Göğüsün ön kısmındaki meme dokusu, kadınlık hormonu östrojenin fazlalığı ya da erkeklik hormonu testesteronun eksikliğine bağlı olarak büyüyebilir. Ergenlik çağındaki ortaya çıkan jinekomasti ise, östrojen düzeyinin, testesterona göre relatif olarak fazlalık göstermesinden kaynaklanan hormonal denge nedeniyle oluşur. Hemen hemen 13-15 yaşlarındaki erkek çocukların üçte birinde jinekomasti görülür. Ergenlik döneminde hormonal değişikliklere bağlı olarak, en sık 13-15 yaşlarındaki erkeklerde görülmekle birlikte zaman zaman daha büyük erkeklerde de görülebilir. Jinekomastisi olan erkek çocukların %90' ında genellikle bu durum 6 ile 18 ay içerisinde en geç bir kaç yıl içinde kaybolarak meme normal büyüklügüne döner. Jinekomasti ergenlik dönemi sonuna kadar devam ederse bu jinekomastinin kendiliğinden düzelme olasılığı hemen hemen yoktur. Erişkinlikte de iri memeler bu şekilde kalıcı olarak devam eder. Yetişkinlerin %4'ünde genellikle meme bezi çapı 4.0 cm'den daha büyük kalır ve jinekomastinin sürdüğü şeklinde ifade edilir."

Jinekomastinin yaşlılık döneminde de görüldüğünü belirten Prof. Çetinkale, androjenin azalması, vücutta yağ oranının artması, östrojenin üretiminin artması sonucuda yaşlılık jinekomastisinin oluşabileceğine dikkat çekiyor. Prof. Oğuz Çetinkale, bu tür durumlarda genellikle simetrik olan yaşlılık jinekomastisinin bu özelliği ile meme kanserinden ayıran en önemli bulgu olduğunun altını çiziyor:

"Ergenlik dönemi dışında erişkin erkeklerde jinekomastinin oluşma nedeni genellikle karaciğer veya akciğer kanseri gibi malign hastalıklar, siroz gibi karaciğer hastalıkları, vücut horman düzeyindeki değişiklikler, tirodin fazla salgılanması gibi hormonal bozukluklardır. En önemli hormon mekanizmasını ayarlayan organ olan hipofiz bezi hastalıkları veya kanseri, böbreküstü bezi hastalıkları veya kanseri ya da testis kanseri olabilir. Alkol bağımlılığı , esrar ve eroin gibi uyuşturucu kullanımı, kilo almak veya kas yapmak için steroid kullanımı da jinekomastiye neden olabilir. Yaşlılıkta da jinekomasti olabilir. Burada ise neden erkeklerdeki testesteron düzeyinin düşmesidir. Bu durumda östrojen hormonu rölatif olarak daha yüksek kalır. "

HASTALIK BELİRTİLERİ

Prof. Oğuz Çetinkale, jinekomastili hastaların doktora geliş nedenlerinin farklı olduğunu belirtiyor:

"Jinekomastili hastaların doktora geliş nedenleri arasında ağrı, şişkinlik ve gerginlik en çok başvuru nedenleridir. Memedeki büyümenin hastayı görüntüsel bakımdan rahatsız etmesi veya çevresi tarafından rahatsız edilmesi bir diğer önemli nedendir. Daha ileri yaşlarda ise bu kitlelerin meme kanseri olma kuşkusu taşımalarıdır. Jinekomasti de göğüslerin büyümesi ile birlikte elle muayene edildiğinde göğüsler daha esnek ve sıkıdır. Jinekomasti genellikle kişinin kendisi tarafından da teşhis edilebilir. Fizik muayene ve durumun gelişimine bakılarak kolayca teşhis edilebilir. Zaman zaman göğüslerde ağrı ve gerginlik hissi olabilir. Bir çok jinekomasti olgusunda dikkatli sorgulama ve muayene dışında ileri testler gerekli olmayabilir. İyi huylu gelişmelerdir. Jinekomasti genellikle çift taraflıdır, nadiren tek taraflı veya asimetrik olabilir. Bir erkek için memelerin normalden büyük olması katlanılması zor bir durum ve özellikle genç erkeklerde psikolojik problemler yaratır. Bunun yanı sıra eklenen çevre baskısı da bu psikolojik problemleri arttırır. "

Prof. Oğuz Çetinkale, meme büyümesinin tek taraflı olması, çok sert bir kitle şeklinde olması, olağan olmayan şekilde hızla büyümesi, yerinden oynatılamayacak kadar sabit ve sıkı olmasının başka durumları çağrıştırabileceğini ve bu durumda ileri testler ve teşhis yöntemlerinin devreye sokulması gerektiğini belirtiyor.
Jinekomasti'nin diğer hastalıklarla ve ilaçlarla ilgisi varmıdır?

Prof. Dr. Oğuz Çetinkale, kadınlık hormonu olan östrojen hormonun düzeyini arttıran her türlü hastalıkta Jinekomasti görülebileceğini belirtiyor. Prof. Çetinkale bu hastalıkları da şöyle sıralıyor:

"Testis, deri, akciğer, karaciğer, böbrek üstü bezi kanserleri ,tiroid bezinin aşırı veya yetersiz çalışması gibi endokrin sistem hastalıkları, karaciğerin yağlanması veya siroz gibi karaciğer hastalıkları, zaman zaman uzun süreli açlıklar, erkeklik hormonu adı verilen androjen'in yetersiz seviyede olması, testislerin çalışmasındaki yetersizlik,nedeni ve mekanizması tam açıklanamayan AIDS hastalığı, bazı akciğer hastalıkları, stres ve anksiyeteye bağlı olarak da jinekomasti gelişebilir"

Prof .Çetinkale,bazı ilaçların yan etkilerinin de Jinekomastiye neden olabileceğini belirterek, erkeklerdeki meme kanseri de memede büyümeye neden olabileceğini ve jinekomastiyi taklit edebileceğini ifade ediyor.

TEDAVİ

Prof. Çetinkale, yeni doğan bebeklerde ve ergenlik dönemindeki erkeklerde görülen meme büyümeleri için beklemek gerektiğini kaydederek, bu dönemde oluşan jinekomastinin kendi kendine geçerek iyileşmesinin bekleneceğini ifade ediyor.Prof. Çetinkale, "bu dönemlerde de olsa eğer ilaç kullanımı ya da belli bir hastalık nedeniyle ortaya çıkmışsa ilaç kullanımını kesmek, değiştirmek veya mevcut hastalığı tedavi etmek genellikle jinekomastiyi ortadan kaldırarak iyileştirir. Ancak jinekomastinin nedeni testesteron hormonundaki azalma ve östrojen hormonundaki artış ise bu durumda hormonal tedavi ve hormon takviyesi gerekebilir. Ergenlik dönemi sonunda jinekomasti gerilemiyor ve olduğu gibi kalıyorsa, ki bir çok genç erkekte böyledir, bu durum gerçek kalıcı jinekomasti olup tedavi gerekir"

Her jinekomasti olgusunun tedavisinin şart olmadığını belirten Prof.Çetinkale, " meme görüntüsü rahatsız edici ise, dikkat çekiyorsa veya vücut boyutları ile orantılı değilse, kısaca meme büyükse tedavi gerekir. Tedaviye memenin boyutlarına göre karar verilir." diyor. Jinekomastinin bir kere oluştuğunda bir daha kolay kolay geriye dönüşü olabilen bir durum olmadığını belirten Prof.Çetinkale, büyüyen meme dokusunun mutlaka alınması gerektiğinin altını çiziyor.

JİNEKOMASTİDE AMELİYAT ŞART MI?

Prof.Çetinkale bu soruyu şöyle cevaplıyor. "Yapılacak tedavi cerrahidir. Büyük jinekomastilerde cerrahi girişim ile meme içindeki meme dokusu ve yağ dokunun çıkarılması ile tedavi sağlanır. Böylece görünüm ve ağrı yönünden hem fiziksel hem de psikolojik rahatlama sağlanır. Hormon dengesizlik sonucu oluşsa da jinekomasti kalıcı ise, hormon seviyeleri normale dönse ve uzun süre hormon seviyeleri normal sınırlarda kalsa bile jinekomasti varlığını sürdürür ve daha sonraki hormon tedavisi ile hastalık geriye dönmez."

KİMLER AMELİYATA UYGUNDUR ?

Prof. Dr. Oğuz Çetinkale, jinekomastiyi düzeltme ameliyatının herhangi bir yaştaki sağlıklı ve duygusal olarak dengeli erişkin erkeklerde uygulanabileceğini belirtiyor. Ameliyat için en uygun adayların ameliyata mani bir hali olmayan, göğüslerinin yeni şekline göre davranacak sıkı ve esnek bir cildi olanlar kişiler olduğunu belirten Prof.Çetinkale, obez ya da aşırı kilolu erkeklerde mevcut sorunlarını ilk önce, egzersiz ya da kilo kaybı ile düzeltmeye çalışması gerektiğini vurguluyor.
Başlangıçta ameliyat önerilmediğini ifade eden Prof.Çetinkale, "bu girişim ve çalışmalara rağmen jinekomasti düzelmiyorsa ameliyat düşünülebilir. Alkollü içecekler tüketen ve marihuana kullanan kişiler de ameliyat için uygun adaylar değillerdir. Kullanılan bu maddeler anabolik steroidlerle birlikte alınırsa yine jinekomastiye yol açabilirler. Bu hastalarda ameliyatı düşünmeden önce göğsün küçülüp küçülmeyeceğini görmek için bu ilaç ve maddelerin bırakılması tavsiye edilir. İlaçlar bırakıldıktan sonra yine düzelmiyorsa bundan sonra ameliyat düşünülür" diyor.

Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.
Bu haber toplam 26878 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim