Hani derler ya, "bir koltukta iki karpuz". İşte; bu deyim adeta genç çocuk doktoru Uzman Hekim Yelda Sorguç için söylenmiş gibi. Zira; türlü zorluklarla dolu Türk sağlık sistemi içerisinde, hem hergün onlarca hastayı tedavi etmeye çalışacaksınız, hem de dile kolay üç roman yazıp 'aynı zamanda' dördüncüsüne başlayacaksınız.
Edebiyat öğretmeni bir baba ve öğretmen bir annenin kızı olarak 1971 yılında Burdur Yeşilova’da dünyaya gelen Yelda Sorguç, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun olduktan sonra, 11 yıldır Dr.Behçet Uz Çocuk Hastanesi'nde mikrobiyoloji uzmanı olarak görev yapıyor. Evli ve ikiz erkek çocukları olan Yelda Hanım, bakın onca işinin ve kariyerinin arasında kitap yazmaya nasıl karar vermiş:
"Çocukluğumdan beri kitaplarla ördüğüm bir kozanın içinde yaşarken bir gün ruhumun nefes alamadığını hissettim. Kalemimle bu kozanın çeperinde küçük delikler açtım. O günden sonra benim için yazmak nefes almak ve hayatı farklı bir perspektif ve ışıkla görmek demek oldu. Ve sonra hiç tanımadığım insanlar, hiç gitmediğim ülkeler ve hiç bulunmadığım mekanlardan izler taşıyan romanlar yazmaya koyuldum."
Doktorluktan sonra yazarlığa başlamasını böyle anlatan Yelda Sorguç, evli bir adama aşık olan bir kadının çaresizliğini anlattığı ilk romanı “İçimdeki Rüzgar”ı 2011 yılında, ikinci romanı “Küçük Dünyalar”ı 2012’de yayınlamış. Üçüncü romanını ise içinde bulunulan Kasım ayında okurlarının beğenisine sunmuş. Adı “Aynı Zamanda”. Tıpkı mesleği ile yazarlığı birlikte omuzladığı gibi.
Peki Yelda Sorguç, henüz mürekkebi bile kurumayan “Aynı Zamanda” adlı romanında neleri anlatıyor? Kendi ağzından dinleyelim: "Romanım bir yılbaşı gecesini anlatıyor. Bu romanımda aynı masada toplanan, birbirinden farklı on yedi kişiyi ele aldım. Roman, İspanyolca öğrenmek için özel ders almaya başlayan ve arkadaşlıklarını ders dışına taşıyan bu enteresan grubun entelektüel içerikli sohbetiyle başlıyor. Gregorio adında bir İspanyol, uçuk kaçık bir tarih profesörü, homoseksüel bir genç, hayatta ne istediğini bilemediği için hayatı bodoslama yaşayan Can, oğlunu kaybettikten sonra türlü arayışlara giren Esin Hanım, moda tutkunu bir genç kız olan Ece ve diğerleri. Hepsinin bir hikayesi var ve ben onları kaleme alırken buna paralel uzanan başka hayatlara da değiniyorum. İlerleyen sayfalarda kendi hayatımdan kesitler, günlüğümde yazdıklarım, bu romanı yazarken yaşadığım sancılı süreç romanı zenginleştiren unsurlar olarak karşımıza çıkıyor."
Ve, Doktor-Yazar Yelda Sorguç'a "Doktorluk yapmak mı zor? Yoksa yazar olmak mı?" diye sorulduğunda, şu cevap dökülüyor dudaklarından: "Doktorluk benim için toplumsal bir rol, ama yazarlık içgüdüsel olarak yaptığım bir iş. Şöyle anlatayım; gönlümde bir terazi olsa, bir yanında doktorluk, öbür yanında yazarlık olsa, hiç kuşkusuz yazarlık ağır basar.”
Uzman Doktor Yelda Sorguç'un Truva Yayınları'ndan "Aynı Zamanda" adlı romanını kitapçılarda bulmak mümkün.
