• BIST 9059.38
  • Altın 2292.207
  • Dolar 32.314
  • Euro 35.1085
  • Ankara 22 °C
  • İstanbul 19 °C
  • Bursa 23 °C
  • Antalya 20 °C
  • İzmir 25 °C

İlacın reklamı olur mu?

İlacın reklamı olur mu?
TRT Reklam Yönetmeliği’nde reçetesiz satılan ilaçların önünü açan düzenleme, önceki gün Resmi Gazete’de yayımlandı. “İlacın reklamı olmaz” diyen Eczacılar Birliği değişikliğin iptali için dava açmaya hazırlanıyor.

TRT Reklam Yönetmeliği’nde reçetesiz satılan ilaçların önünü açan düzenleme, önceki gün Resmi Gazete’de yayımlandı. “İlacın reklamı olmaz” diyen Eczacılar Birliği değişikliğin iptali için dava açmaya hazırlanıyor.

Reklamcılar ve ilaç firmaları ise; özellikle Avrupa ve ABD’de yaygın olarak kullanılan ve hemen her alışveriş merkezinde satılan reçetesiz ilaçların tüm dünyada reklamının yapıldığına ve reklam pazarındaki büyümeye katkı sağlayacağına dikkat çekiyor. Bu pencereden bakıldığında, “Sağlık Bakanlığı’nın reçetesiz satışına izin verdiği bu ilaçların reklamının yapılmasında ne gibi bir sakınca olabilir” sorusu akla geliyor. Öte yandan, bu durumun toplumun hekim ve eczacı denetiminden uzak keyfi ilaç kullanımını teşvik etme olasılığı da bir hayli yüksek.. Sözü tartışmanın taraflarına bıraktık, işte farklı yorumlar...

Reçetesiz ilaç reklamı tüm dünyada serbest

Reçetesiz satılan ilaçlardan önce, kontrolsüz reçeteli ilaç tüketimini tartışsınlar. Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar çok eczane yok, leblebi gibi ilaç alınmıyor

Güzel Sanatlar-Saatchi&Saatchi Yaratıcı Bölüm Başkanı Alinur VELİDEDEOĞLU: BU, yıllardan beri demokratik ülkelerde olan uygulamanın Türkiye’de de uygulanmasıdır. Eğer AB’ye kabul edileceksek, Avrupa’da, Amerika’da OCT denen yani tezgâhüstü diye tabir edilen ilaçların eczaneler dışında satılmasında bir sakınca olmamalı. Yurtdışında bir mall’a girdiğinizde her yerde vitamin satarlar, bunlar ilaç olmadığı için de tanıtımı yapılması mecburidir. Dünyanın her yerinde bu ilaçların reklamı yapılıyor. 25 senedir ilaç şirketleri bu ilaçların satılması, daha kolay ulaşılabilmesi için mücadele verirler, reklamının olması da son derece normal. Ayrıca şöyle bir boyutu var: Türkiye’deki gibi leblebi satar gibi ilaç satan başka bir ülke yok Avrupa’da. Reçetenizi götürürsünüz, sizin için özel olarak ilaç hazırlanır, adınız yazılır, verilir. Buradaki gibi “Bana şu böbrek ilacından ver” deyip ilaç alamazsın. Zaten bu kadar fazla eczane de yok. Dolayısıyla reçetesiz ilaç satışı ve reklamlarından önce, bu kontrolsüz reçeteli ilaç tüketimini kontrol altına almalı. Ben bu gelişmeyi çok olumlu görüyorum. Bir tek eczacılara zararı olabilir. Bu iş böyle. Eskiden nal çakıcılar, semerciler, kalaycılar vardı, çok önemliydi. Şimdi hiçbiri yok. Yarın belki bize bir serum yapacaklar, bir yıl boyunca ihtiyacımız olan her şey onun içinde olacak. O zaman ne yapacaklar?

İlaç ticari ürün değil, reklamı yapılamaz

İlaç stratejik bir üründür, hekim ve eczacı kontrolünde kullanılmalıdır. Halk sağlığını düşünen herkesi bu düzenlemeye karşı çıkmaya çağırıyorum!

Türk Eczacılar Birliği Başkanı ERDOĞAN ÇOLAK: İLACIN reklamı olmaz. Çünkü ilaç herhangi bir ticari ürün değildir, stratejik bir üründür. İlaç dediğimiz ürün herhangi bir meta olarak algılanmamalıdır, algılanamaz da. Dolayısıyla burada hekimin, eczacının devre dışına çıkartılarak ilacın reklamının en çarpıcı, en kısa yoldan yapılarak hastaya bir inisiyatif sağlanması doğru bir yaklaşım değildir. Hekim hastayı görür, hastalığını teşhis eder, ona uygun tedaviyi belirler ve hasta eczaneye gelir. Eczacı ona uygun ilaçne ise sunar. Onun korunmasından sorumludur. O ilacın doğru kullanılması, ne ile alınması gerektiği, hangi ilaçlarla ya da hangi besinler ile etkileştiği hakkında bilgi sahibi olan eczacı hastayı doğru yönlendirmek zorundadır. Ama siz sadece reklam yolu ile ilacı vatandaşın gündemine sokacak bir yöntemi benimserseniz burada hekim ve eczacı devreden çıkar. Böyle bir durumda hastanın sağlığı da ciddi bir tehlike altında demektir. Halk sağlığını düşünen herkes buna karşı çıkmalıdır.

Enerji içeceği reklamından farkı yok

Reklam Yaratıcıları Derneği Başkanı BÜLENT FİDAN: BU ilaçların reklamı, halkın gerçek anlamda bilinçlenmesi ve tercihini kullanması anlamında doğru bir şey. Söz konusu ilaç türü zaten serbest bırakılan, adı üstünde reçetesiz sınıfa giren ilaçlar. Bunlara gıda takviyesi demek daha doğru aslında. Sağlık Bakanlığı bunların üretimine, ithalatına izin veriyor zaten. Bu durumda bunların reklamını yapmanın bir enerji içeceğinin reklamını yapmaktan farkı yok. İnsanları bilgilendirip, tercihi kendisine bırakıyor. Halkımız keratin, provitamin diye bir şey bilmezdi, bu kavramlar şampuan reklamlarında geçene kadar. Reklamlar sayesinde birçok şey öğreniliyor. Ürün farklılaşmaları ve yapılan reklamların bunları anlatması insanların bilinçlenmesinde faydalı oldu. Bu tip reçetesiz gıda takviyelerinin sunulup, reklamının yapılmasını da yine çok doğru buluyorum. Bu takviyeler reklamlarla birlikte daha çok insana ulaşıyorsa ve reklam piyasası da bundan kazanıyorsa neresi yanlış? Tüketici salak değil, ev alır gibi bakıyor, deniyor, soruyor artık. Burada eczacı ve doktor kanadı tavsiye aşamasında yine önemli bir rol üstleniyor. 10 reklam görürsünüz ama eczacınız ya da doktorunuz hangisini önerirse onu kullanırsınız.

İlacın reklamı değil hekime tanıtımı olur

AK Parti İstanbul Milletvekili ve Eski Türk Eczacılar Birliği Başkanı MEHMET DOMAÇ: BURADA reçeteli ilaca reklam yapılamaz hükmü var. Tersinden giderek reçetesize reklam yapılabileceğini düşünüyoruz ama değil. 1262 sayılı yasanın 13. maddesi hem reçeteli hem reçetesiz ilaca reklam yapılmasını engeller. İlacın reklamı değil tanıtımı olur, bu tanıtım alanın uzmanlarına yapılır. Alanın
uzmanı hekimlerdir, eczacılardır. Uzmanlar bu bilgileri vatandaşla paylaşırlar. Reçetesiz ilaçlar daha çok semptomatik olarak kullanılan ilaçlardır, bitkisel ürünlerdir, geri ödeme sistemine girmezler. Devlet, geri ödeme sistemine aldığı ilaçlara reklam yaptırmaz. Ve bu reklamın parasının devlet eli ile ödenmesini sağlamaz.

Eczacı ve hekim devre dışı kalacak!

TBMM Sağlık Komisyonu Üyesi CHP Milletvekili Prof. Dr. SACİD YILDIZ: İLAÇ ihtiyaç halinde kullanılan bir üründür. Reklamın amacı ise bir ürünün çok kullanılmasını teşvik etmektir. Ben bu düzenlemeyle birlikte gereksiz ilaç tüketiminin artacağını ve ekonomiye de yük geleceğini düşünüyorum. İlaç firmaları “En iyi ilaç benimki” tarzında reklamlar vermeye başlayacak. Vatandaş doktor tavsiyesi dışında, reklam etkisinde kalarak reçetesiz bol bol ilaç tüketme yarışına girecek. Eczacı ve hekim kontrolünün de devre dışı kalması çok sakıncalı.

Reklam bilinçsitüketimi engeller

Genrise Yönetim Kurulu Başkanı BÜLENT FİDAN: BEN aynı zamanda eczacıyım ve rahatlıkla söyleyebilirim ki, reçetesiz ilaçlar konusunda Türkiye’de doğru yönlendirme yapan ne doktor var ne de eczacı. Tamamen ticari amaca hizmet eden bir dal olarak kaldı ve önemi anlaşılamadı. Reçetesiz ilaçlar için şu an var olan sistem zaten yeteri kadar yanlış. Bitkisel ilaçların nasıl kullanılması gerektiğini bilmeyen bu kişiler ve kullananlar için reklamların -kontrol altında olursa- doğru yönlendireceğine inanıyorum.


GÜLİN YILDIRIMKAYA
[email protected]

haberturk.com




Bu haber toplam 2226 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim