Toplumda sık rastlanılan ve kalp çarpıntısı nedeni olan atriyal fibrilasyon denilen ritim bozukluğu, artık kalpteki düzensiz elektriksel aktiviteye bağlı anormal kalp ritimlerini tedavi etmek için kullanılan yeni ''antiaritmik'' ilaçlar, kanın pıhtılaşmasını önleyici yeni ilaçlar ve ilaç dışı ablasyon denilen yakma / dondurma yöntemleri ile tedavi edilebiliyor.
Uzmanlar, yeni teknolojinin sunduğu kan sulandırıcı ilaçların en az daha önceden kullanılan ilaç kadar etkin olduğunu, bununla birlikte kan sulanma düzeyinin takibi gerektirmediğinden hem hasta, hem de izleyen doktora yüksek konfor sağladığını belirtiyor.
Medicana Intarnational Ankara Hastanesi Kardiyoloji Anabilim Dalı hekimlerinden Doç. Dr. Erdem Diker, halk arasında kalp ritim bozukluğu olarak bilinen ''Atriyal Fibrilasyon'' klinik uygulamada en sık görülen ve hastaneye yatış nedenleri arasında en başta yer alan, hatta ölüm nedenleri içinde ilk sıralarda bulunan bir hastalık olduğunu söyledi.
Ritim bozukluğunun inme (felç) riskini de artırdığını vurgulayan Diker, Türkiye'de her yıl yaklaşık 200 bin kişide inme görüldüğünü belirtti. Diker, yaşlı nüfusun artmasıyla birlikte bu riskin her geçen gün daha da arttığına dikkati çekerek, ''Bu felçlerin yüzde 70'i yeni, yüzde 30'u ise eskiden felç geçiren hastaların tekrar felç olması şeklindedir. Tüm felçlerin dörtte üçü 65 yaşın üzerindedir. 55 yaşın üzerinde her 10 yılda bir kişinin felç geçirme yaşı 2 katına çıkmaktadır'' dedi.
ABD'de her 40 saniyede bir kişinin felç geçirdiğini ifade eden Diker, 40 yaşında birinin bu yaşından itibaren hayatı izlendiğinde bu kişiler arasından üç kişiden birinde kalp ve damar hastalığı ile karşılaşıldığını, dörtte birinde de kalp ritim bozukluğu ortaya çıktığını söyledi.
Diker, kalp ritim bozukluğu bulunan hastalardaki pıhtıların yaklaşık yarısının beyine gidip inmeye yol açarken, diğer yarısının vücudun diğer organlarına gidip (böbrek, bağırsak, kalp) problemlere yol açabildiğine işaret etti. Kalp ritim bozukluğunun, ek bir kalp hastalığının da olduğu durumlarda kalbin pompalama gücünde yaklaşık yüzde 20-30 azalmaya neden olabildiğini ifade eden Diker, ''Uzun dönemde yüksek kalp hızı ile beraber olan kalp ritim bozukluğu, kalp yetmezliğine yol açabilir'' uyarısında bulundu.
Diker, hastalığın altında, yüksek kan basıncı (hipertansiyon), koroner arter hastalığı, kalp kapak hastalıkları (özellikle mitral darlığı), tiroid bezi hastalıkları, kalp cerrahisi, kronik akciğer hastalıklar (amfizem, astım gibi), kalp yetmezliği, kalp yetmezliğine yol açan kalp kası hastalığı, doğumsal kalp hastalıkları, akciğer damarları içinde pıhtı gitmesi, kalp dış zarının iltihabı gibi sorunların yattığını söyledi.
Kalp ritim bozukluğu bulunan hastaların en az yüzde 10'unda altta yatan bir kalp hastalığı saptanamadığını ifade eden Diker, ''Alkol veya aşırı kafein kullanımı, stres, bazı ilaçlar, metabolik bozukluklar veya ağır enfeksiyonlar da etkili olabilir. Bazı hastalarda ise hiçbir neden bulunamaz'' dedi.
Diker, hastalığın çarpıntı başta olmak üzere enerji kaybı ve yorgunluk, sersemlik hissi, bayılacak gibi olma veya baş dönmesi, göğüste rahatsızlık hissi (ağrı, basınç veya huzursuzluk) ve nefes darlığı (günlük aktivitelerle hissedilen nefes darlığı) ile kendini gösterdiğine işaret etti.
-''PIHTI ATMASI NEDENİYLE FELCE NEDEN OLUYOR''-
Diker, kalp ritim bozukluğunun ciddi bir hastalık olduğunu, ancak tam bir tedavi yöntemi bulunmadığını dile getirdi. Kalp ritim bozukluğu bulanan hastalarda, çok sık çarpıntı şikayeti olduğunu anlatan Diker, ''Özellikle 50 yaşın üzerindeki hastalarda en sık çarpıntı nedenidir. Kaygı ve endişeyi artırır, hastanın yaşam kalitesini bozar, çevresindekileri huzursuz eder. Sık sık acil servislere müracaattı gerektirir'' diye konuştu.
Bunun dışında ''pıhtı atması nedeniyle felce neden olduğunu'' vurgulayan Diker, ' Atriyal fibrilasyon şeklinde kalp ritim bozukluğu olan bir kişinin, hayatı boyunca felç geçirme riski yüzde 30'dur. Bu, toplum sağlığı açısından çok ciddi bir orandır. Kişi, felç sırasında ölebilir ya da kalıcı arıza bırakabilir'' dedi.
Diker, atriyal fibrilasyonun tüm dünyada görülme sıklığının ortalama yüzde bir olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
''Türkiye'de hastalığın görülme sıklığı ise 0-80 yaş aralığında 1.25'tir. 50 yaşın üzerine çıkıldığında bu oran yüzde 2-3'tür. 80 yaşın üzerinde ise yüzde 10'lara ulaşmaktadır.
Bunun üçte birinin inme geçirdiğini düşünüldüğünde, Türkiye'de yılda 200 bin kişi felç geçirmektedir. Bunların da yaklaşık yüzde 25'i ritim bozukluğuna bağlı ortaya çıkmaktadır.''
-''KOYU YAPRAKLI YEŞİLLİK, İLACIN ETKİSİNİ AZALTIYOR''-
Kalp ritim bozukluğunu ortadan kaldıracak bir tedavi metodu olmadığını vurgulayan Diker, şunları kaydetti:
''Eskiden bu hastalığın bir tedavi metodu yok iken, şimdi yeni tedavi metotları gündeme geldi. Eskiden bu hastalık için kullanılan tek bir ilaç vardı. Bu ilaç, önceleri fare zehiri olarak kullanılmış, daha sonra pıhtılaşmayı önlediği fark edilince insanlarda da felçleri önlemek amacıyla uygulanmaya başlanmış. Mevcut tedavide, söz konusu ilaç, her gün belli dozlarda hasta tarafından kullanılarak, beyne pıhtı atma riski azaltılıyordu.
Ancak ilaç, kanı sulandırdığından kanama riski yaratıyor ve bunun için de hastanın sürekli kan düzeyinin ölçülmesi gerekiyor. Bu amaçla hastanın düzenli olarak haftada bir veya ayda bir kan vermesi, belli testleri yaptırması, buna göre tekrar doz ayarlaması yapılması gerekiyor.
İlaç, aynı zamanda yenilen yiyeceklerle de etkileşiyor. Örneğin, koyu yapraklı yeşillik yendiğinde ilacın pıhtı atma önleyici etkisi azalırken, romatizma ilacı ile birlikte kullanıldığında hastada bir anda mide ya da burun kanamasına yol açabiliyor.''
-''ARTIK TEDAVİ MÜMKÜN''-
Diker, tıpta son teknolojide gelinen noktada yeni geliştirilen bazı ilaçlarla hastalığın olma ihtimali ve bunun riskleri azaltılabildiğini söyledi.
Tıpta ''Antiaritmik'' olarak tanımlanan ilaçların, kalpteki düzensiz elektriksel aktiviteye bağlı anormal kalp ritimlerini tedavi etmek için kullanıldığını belirten Diker, bunun dışında kanın pıhtılaşmasını önleyici ilaçların da kullanılmaya başlandığını ifade etti.
Diker, ''bu ilaçların en az daha önceden kullanılan ilaç kadar etkinliği olduğunu, bununla birlikte kan sulanma düzeyinin de takip edilmesine de ihtiyaç bırakmadığını'' vurguladı.
Son ilaçların, hem hastaya hem de hasta yakınlarına konfor sağladığını dile getiren Diker, ilaç yöntemlerinin dışında kalp içerisinde yakma tedavileri uygulandığını anlattı.
Medicana Intarnational Ankara Hastanesi Kardiyoloji Anabilim Dalı hekimlerinden Doç. Dr. Diker, ''Bunlarla ritim bozukluğu ortadan kaldırılıyor. Yeni teknolojinin sunduğu ilaçlarla artık hem ritim bozukluğu, hem pıhtı atması önlenebiliyor, hem de ritim bozukluğunu ortadan kaldıracak ilaç dışı yöntemler uygulanabiliyor'' diye konuştu.
Kalp ritim bozukluğunda yeni ilaçlarla tedavi mümkün

Kalpteki düzensiz elektriksel aktiviteye bağlı anormal kalp ritimlerini tedavi etmek için ''antiaritmik'' ve kanın pıhtılaşmasını önleyici ilaçlarla kalp ritim bozukluğunun ortadan kaldırılabiliyor.
Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.Kaynak: 
Bu haber toplam 12207 defa okunmuştur
Etiketler: Beslenme, Diyet, Çocuk Sağlığı, Kişisel Bakım, Yaşam, Hamilelik, Erkek Sağlığı, Alerji, Kanser, Diyabet, Göz Sağlığı, Kalp Sağlığı, Güzellik, Estetik, ağız, diş, cinsel yaşam, fizik tedavi, ruh, psikiyatri, psikoloji, psi
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
SON EKLENEN GALERİLER
Diğer Haberler
Ani kalp durmalarında "Otomatik Eksternal Defibrilatör" cihazı hayat kurtaracakAni kalp durması vakalarında acil tıbbi personel vakaya müdahale edinceye kadar geçen sürede Otomatik Eksternal Defibrilatör (OED) cihazları hayat kurtaracak.
Görevi başında kalp krizi geçiren anjiyo teknisyeni anında müdahaleyle hayatta kaldıNecmettin Erbakan Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kardiyoloji Servisi teknisyeni Faruk Dinçsoy, görev başında geçirdiği kalp krizi sonrası mesai arkadaşlarının hızlı müdahalesiyle hayata tutundu.
Günde 7 saatten az uyku kalp krizi riskini arttırıyorSBÜ Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Serkan Kahraman: "Günde 7 saatten daha az uyuyan kişilerde kalp damar tıkanıklıklarına bağlı kalp krizleri daha sık görülüyor"
Kontrolsüz zayıflama kahvesi tükettikten sonra kalbi duran kadın sağlığına kavuştuİzmir'de doktor kontrolü olmadan 2 ay boyunca düzenli olarak zayıflama kahvesi içtikten sonra kalbi duran kadın, hastanede 15 günü entübe halde 1,5 ay süren tedaviyle iyileşti.- 18:28 - Türkiye Diyanet Vakfı, Nijerya'da 300 kişinin katarakt ameliyatını yaptırdı
- 18:23 - TBMM Engellilerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu toplandı
- 17:03 - Van'da bir yılda yaklaşık 800 kişinin sigarayı bırakması sağlandı
- 16:18 - Cumhurbaşkanı Erdoğan, "2025 TÜBA ve TÜBİTAK Bilim Ödülleri Töreni"nde konuştu: (1)
- 16:08 - İsrail'in Gazze'ye saldırılarında can kaybı 70 bin 942'ye yükseldi
- 15:53 - Gaziantep'te tehdit edilen hemşire LÖSEV'e bağış şartıyla uzlaştı
- 15:13 - Bartın'da "Hastalıklarda Antibiyotiklerin Etkisiz Kaldığı Bir Dünyaya Ne Kadar Hazırız?" söyleşisi düzenlendi
- 14:53 - İncesu'da sağlık personeli palyaço kostümüyle çocuklara işitme tarama testi yapıyor
- 14:23 - "Yenidoğan çetesi" davasında sanıkların yargılanmasına devam ediliyor
- 12:33 - Kayseri'de "Bilimsel Basamak Eğitimi" düzenlendi
- 12:18 - Filistin Tıbbi Yardım Derneği: İlaç eksikliği Gazze'de kronik hastalığı olanları tehdit ediyor
- 11:53 - Sahte alkol gözde geri dönülmez hasarlara yol açabiliyor
- 11:38 - Diyabetlilerin yemeğindeki karbonhidrat miktarı ve insülin dozunu yapay zeka hesaplayacak
- 11:08 - Nadir genetik hastalıklara "yeni teknolojik yaklaşımlar" ile çare bulunması hedefleniyor
- 10:28 - Sivas Numune Hastanesi İnme Merkezi hizmet vermeye başladı
- 04:08 - İngiltere'de hükümet, açlık grevi yapan Filistin yanlısı mahkumları dinlememekle eleştiriliyor
- 17:08 - Rize İl Sağlık Müdürlüğünden dolandırıcılık uyarısı
- 16:58 - NEÜ Diş Hekimliği Fakültesi'nde 3 yeni birim hizmete açıldı
- 16:48 - AK Partili Çankırı'dan Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi açıklaması
- 15:58 - Keban'da kan bağışı kampanyası
- 15:58 - Van'da "2. Uluslararası Van AR-GE Proje Pazarı" programı düzenlendi
- 15:18 - İngiltere, Avustralya'nın 16 yaş altına getirdiği sosyal medya yasağını yakından takip ediyor
- 14:53 - BŞEÜ ile Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi arasında iş birliği protokolü
- 14:33 - DSÖ: Gazze'de nisana kadar 100 binden fazla çocuğun akut yetersiz beslenmeden muzdarip olacağı öngörülüyor
- 14:03 - Sınır Tanımayan Doktorlar: İsrail'in yeni kayıt kuralları, Gazze'deki yardım faaliyetlerini riske atıyor
- 13:58 - Hakkari yapımı tamamlanan kamu binaları açıldı
- 13:23 - ABD ile Nijerya arasında 5,1 milyar dolarlık sağlık işbirliği anlaşması
- 13:13 - Çorum'da prostat cerrahisinde lazerli tedavi hizmeti başladı
- 13:08 - Muğla'da ambulans helikopter kazasında hayatını kaybedenler anıldı
- 13:03 - İstanbul'daki uyuşturucu soruşturması kapsamında şarkıcı Yusuf Güney, Adli Tıp Kurumuna gönderilecek
- 12:53 - Aydın Şehir Hastanesi'nin fizik tedavi bölümünde hasta kabulüne başlandı
- 12:38 - Gaziantep Büyükşehir Belediyesince evde fizik tedavi hizmeti sürüyor
- 12:33 - Yanlış ilaç ve alternatif yöntemler migreni kronikleştiriyor
- 12:13 - Birleştirilmiş sınıflı köy okulundan çok sayıda doktor, avukat, öğretmen ve mühendis çıktı
- 12:13 - UNRWA: Bizi ortadan kaldırmaya yönelik benzeri görülmemiş kampanyalarla karşı karşıya kaldık
- 12:13 - Novartis Türkiye gençlere yönelik Seninle Olur Programı'nı başlattı
- 11:43 - İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü ve Roche Türkiye'ye inovasyon ödülü
- 11:08 - İstanbul'da 2026'da gerçekleştirilecek tıp kongrelerinden 100 milyon dolar turizm geliri bekleniyor
- 11:08 - Turizm tesislerinde haşereyle mücadelede "Sağlık Bakanlığı onaylı ürün kullanılmalı" uyarısı
- 10:58 - Mersin'de ortaokul öğrencisi okul müdürünü tüfekle yaraladı
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Ve burası da bir devlet hastanesi
14 soruda Koronavirüs hakkında kendinizi test edin...
Gilaburu meyvesi kanserden koruyor
Endonezya’daki deprem: Ölü sayısı bin 203'e yükseldi
12345678
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "2025 TÜBA ve TÜBİTAK Bilim Ödülleri Töreni"nde konuştu: (1)
Türkiye Diyanet Vakfı, Nijerya'da 300 kişinin katarakt ameliyatını yaptırdı
İsrail'in Gazze'ye saldırılarında can kaybı 70 bin 942'ye yükseldi
Bartın'da "Hastalıklarda Antibiyotiklerin Etkisiz Kaldığı Bir Dünyaya Ne Kadar Hazırız?" söyleşisi düzenlendi
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim









































