• BIST 9693.46
  • Altın 2496.161
  • Dolar 32.4971
  • Euro 34.5977
  • Ankara 19 °C
  • İstanbul 14 °C
  • Bursa 20 °C
  • Antalya 19 °C
  • İzmir 17 °C

Kanser ve alzheimer tarihe mi karışıyor?

Kanser ve alzheimer tarihe mi karışıyor?
Kanser ve alzheimer tarihe mi karışıyor?


Hibrit sistemlerin tanı koymayı daha da kolaylaştırdığını söyleyen Ankara Şehir Hastanesi Nükleer Tıp Kliniği Araştırma Görevlisi Dr. Demirhan Eski, “Nükleer tıp artık hastaya özel görüntüleme, hastaya özel kişiselleştirilmiş tedaviye imkan veren bir anabilim dalı haline gelmiştir. Artık hastalıktan değil, hastadan söz ediyoruz. Hastanın kendine özgü metabolizmasına, genetik yapısına göre çekim yapılabiliyor ve ona özel geliştirilmiş tedavi uygulanabiliyor. Yeni tedavi metotlarıyla kanser hastalığında çok önemli mesafe alan bir yeni bilim dalı olarak yerini almıştır. Başta tiroit kanserleri, eklem hastalıkları ve karaciğer tümörleri gibi birçok onkolojik hastalık tedavi edilebiliyor. Dünyada her yıl 18 milyon kişi kansere yakalanıyor ve bu kişilerin 9.6 milyonu kaybediliyor. Erken tanı ve tedavi stratejileriyle 3.7 milyon kişinin kurtarılabileceği öngörülüyor. Nükleer tıp, günümüzde onkolojik, ortopedik, böbrek, kalp ve akciğer hastalıklarının teşhis ve tedavisinde yaygın olarak tercih ediliyor ve hayat kurtarıyor” diye konuştu.

"Nörolojik hastalıklar ortaya çıkmadan tespit edilecek"

Ömür uzadıkça hastalıkların arttığına işaret eden Eski, “80 yaş üzeri insanların yüzde 50’sinin alzheimer, yüzde 50’sinin de prostat kanseri olacağı öngörülüyor. Nükleer tıp hem alzheimer hem de prostat hastalığının tanı ve tedavisinde kişiselleştirilmiş özel teknikler uyguluyor. Türkiye’de şu anda 700 bin kayıtlı alzheimer hastası var. 2050’de bunun 5-6 milyon olması bekleniyor. MR’ın PET ile birleştirilmesi sonucunda oluşturulan PET-MR adlı yeni bir hibrit sistemle de nörolojik hastalıklar ortaya çıkmadan tespit edilebilecek. Alzheimer gibi hastalıklar henüz klinik belirtiler ortaya çıkmadan tanınabiliyor veya epilepsiye neden olan odak, fizyolojik bir belirti olmadan lokalize edilebiliyor. Bu teknoloji demans dahil çok sayıda hastalığın tarihe karışmasını sağlayacak" ifadelerini kullandı.

"Güneşten de radyasyon alıyorsunuz"

Nükleer tıp ile radyasyon ilişkisine de değinen Eski, yapay radyasyon açısından temel sorunun, yapılan işlemin gerekli olup olmadığı noktasında yattığını, bazı sağlık problemlerini çözdüğü için riskinden ziyade pozitif bir sonuç doğurduğunu dile getirdi.

“Radyasyon kamuoyundaki genel algının aksine, doğal bir olay, gündelik hayatın bir parçası” diyen Eski, şöyle devam etti: “Toplumda radyasyon bir fobi haline geldi. O nedenle de nükleer tıp yöntemlerinde de çekinceli davranılıyor. Şehir efsaneleri ile insanların korkuları büyütülüyor. Gerekli olan bir yöntemin veya tedavinin olumsuz etkilerini ön planda tutmak, bunun iyi sonuçlarını göz ardı etmemize yol açacaktır. Hiçbir sağlık problemi olmayan insanlara veya bize değerli bir bilgi katmayacağını düşündüğümüz hastalara tabi ki bu yöntemleri uygulamıyoruz.

Bizim genel tıp yaklaşımımız, öncelikle hastaya zarar vermemek üzerinedir. Fakat buna karşın kişinin radyasyondan sakınarak görüntüleme yöntemlerinden uzak durması daha büyük riskler ortaya çıkarabilir. Doğada birçok radyoaktif materyal var. Güneşten kozmik ışınlar yoluyla istesek de istemesek de belirli bir düzeyde radyasyona maruz kalıyoruz. Yaptığımız iş, yaşadığımız bölge bu konuda etkili olabiliyor. Dünyada var olmanız bile radyasyon almanız için yeterli bir sebeptir. Örneğin, güneşli havada öğlen saatinde yürüyüş yapan veya uzun süreli uçak yolculuğu yapan her insan radyasyona maruz kalabiliyor. Kutup bölgelerinde ise maruz kalınan radyasyon oranı artıyor.”

"Sigaradaki radyasyonu kaç kişi biliyor"

Televizyon, telefon, wireless gibi aygıtların sahip olduğu radyasyonun çok önemli olduğuna işaret eden Eski, "Daha çok korkulması gereken şeyler var. Mesela, hava kirliliği ve sigara gibi sebepler. 'Oxford Journals Nicotine & Tobacco Research' dergisinde yayınlanan bir makaleye göre, günde 1-2 paket sigara içen bir kişi, yılda 250 akciğer röntgeni çektirmiş kadar radyasyon alıyor. Pasif içiciler de yüzde 30 civarında bu radyasyondan etkileniyorlar. Radyasyon deyince akla gelenlerden biri de nükleer santraller. Son yıllarda Akkuyu Nükleer Santrali’nin yapımına hız verilmesi, bu konuyu ülkemizde tekrar konuşulur hale getirdi. NGS’lerde radyasyon seviyesi, doğal arka plan radyasyon seviyesiyle karşılaştırılabilir düzeydedir. Radyasyon konusunda da nükleer santraller konusunda ön yargılar, korkular, bilmemekten kaynaklanıyor. İnsanlarımız, gerçekleri öğrenmek yerine efsanelere, mitlere inanmayı tercih ediyorlar. Nükleer enerji temiz bir enerji. ‘Cost effectif’ bir yöntem. Yarım gram uranyum ile elde ettiğiniz enerji inanılmaz seviyelerde" dedi.

 

Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.
Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 11212 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim