Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, "Dünya finansörleri, bu süreçte yaklaşık 900 milyon avroluk bir yatırım için Türkiye'yi güvenilir bulup imza atabiliyorlarsa bu, ülkenin esasında yönetimde yakaladığı istikrarın bir başarısıdır" dedi.
Müezzinoğlu, kamu özel ortaklığı modeliyle gerçekleştirilecek "Ankara Etlik Entegre Sağlık Kampüsü Projesi Finansman Sözleşmesi"nin Raffles Otel'de düzenlenen imza törenine katıldı.
Törende konuşan Müezzinoğlu, entegre sağlık kampüsü projelerinin çok vizyonel olduğunu ifade ederek, bu çalışmaların Türkiye'nin sağlıkta gelecek vizyonunun temel taşlarını oluşturduğunu söyledi.
Müezzinoğlu, bu büyük ölçekli projeleri hazırlarken birtakım sorunlarla karşılaştıklarını dile getirerek, en çok bu projede zorlandıklarını, yasal düzenlemeler yaptıkları halde çeşitli sıkıntılar yaşadıklarını anlattı.
Neticede proje için imza attıklarını hatırlatan Müezzinoğlu, bu ölçekteki çalışmaların ülke ve insanlık adına önem taşıdığını vurguladı.
Bakan Müezzinoğlu, bu projelerinin Türkiye'nin sağlık turizmindeki misyonuna da önemli katkılar sunacağını belirterek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu süreçte kendilerine misyon liderliği yaptığını anlattı.
"Koalisyonun konuşulduğu bir ortamda önemli bir yatırıma imza atıldı"
Müezzinoğlu, projelerin hizmete girdiğinde vizyonel çalışmalar olduğunun anlaşılacağını ifade ederek, "Bu projelerin Türkiye'yi sağlık alanında nerelere taşıdığını milletimiz ve bölge insanı görecek. Bugün geldiğimiz noktada yaklaşık 876 milyon avroluk bir finansmana imza atıldı" dedi.
Türkiye'nin son 1,5 yıl içerisinde 3 seçim geçirdiğini ve en son seçimden de tek başına iktidar olabilecek bir sonuç alınmadığını ifade eden Müezzinoğlu, şöyle devam etti:
"Dünya finansörleri, bu süreçte yaklaşık 900 milyon avroluk bir yatırım için Türkiye'yi güvenilir bulup imza atabiliyorlarsa bu, ülkenin esasında yönetimde yakaladığı istikrarın bir başarısıdır. Hemen yan tarafımızdaki komşularımız, devleti yönetebilme adına finansman bulmakta zorlandığı bir noktada Türkiye 18 yıl vadeli ve milyar avroluk bir finansmanı imza altına alabiliyorsa, Türkiye'nin gerek ekonomisi, gerekse yönetimdeki istikrarının yakaladığı bir başarıdır. Bu günlerde koalisyonun konuşulduğu bir ortamda böyle başarılı bir finansmana imza atmak, bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak benim için ayrı bir onur ve gurur kaynağı. Geçtiğimiz 10-15 yılda, Türkiye'nin bu koşullarda yaşadığı soru işaretlerini ve faiz yükselmeleri, enflasyon ve geleceğe ait umut kaygılarının bugün olmadığını görüyoruz. Burada, her halükarda güvenilir bir yolculukla ilgiliTürkiye'nin yol haritasının belli olduğunu gören bir anlayışı görüyoruz. Çünkü paranın aradığı en önemli kriter güvendir. Güvenin Türkiye'de bugünkü koşullarda bile sağlıklı şekilde devam ediyor olması, ülkenin sandık iradesinin, demokrasinin geldiği nokta adına da önemli bir başarıdır. Ben inanıyorum ki Türkiye, bu çizdiği istikrarlı yönetim anlayışıyla çok daha önemli başarılara ve 2023 vizyonuyla ilgili hedeflerine yürüyebilir."
Bakan Müezzinoğlu, bugün projeleri devem eden 16 entegre sağlık tesisinin tamamında çok ciddi sorunlarının kalmadığını dile getirerek, son 3 ayda bu sayıya Şanlıurfa, Tekirdağve Eskişehir şehir hastanelerinin ilave olduğunu, Denizli, Samsun, Kütahya projelerinin de ihale süreçlerinin devam ettiğini söyledi.
Müezzinoğlu, Türkiye'de en geç 4 yıl içinde yaklaşık 46 bin yatak kapasiteli entegre sağlık tesisinin hizmet vermeye başlayacağını aktardı.
"Çalışma dinamiklerimiz yeni yeni tedbirler almamızı gerektiriyor"
İmza törenin ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Müezzinoğlu, bir gazetecinin zayıflama çaylarına ilişkin sorusu üzerine, "Sağlık Bakanlığı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile zaten bu konuyu ortak çalışıyor. Burada, hükümet olarak ya da bakanlıklar olarak çalışma dinamiklerimiz yeni yeni tedbirler almamızı gerektiriyor. Ama özellikle bizim son vakalara da baktığımızda, genelde vatandaşımızın internet ortamından istifade ettiği ve içeriğinin de tam olarak ne olduğunu bilmediği ürünleri kullanıyor olmaları sağlık sorununa neden oluyor" diye konuştu.
Bu anlamda alınacak tedbirlerle, vatandaşın da gelişi güzel bu tür ürünleri kullanmaması gerektiğine işaret eden Müezzinoğlu, kilo verme, herhangi bir konudaki tedavinin hekim veya uzman kontrolünde yapılması gerektiğini vurguladı.
Müezzinoğlu, "Özellikle ilaç ve tedavi amaçlı herhangi bir içerik olduğunda önümüzdeki dönemde yasal düzenlemeyle ilaç ve tıbbı cihaz kurumuna vererek yapmamız gereken boyutları var. O artık önümüzdeki süreçlerde yeni hükümetlerin gündeme alacağı konu başlıkları olacaktır" şeklinde konuştu.
"İhaleler devam ediyor"
Bakan Müezzinoğlu, hastane ihaleleri için yeni hükümetin kurulmasının beklenip beklenmeyeceği yönündeki soru üzerine ise şunları kaydetti:
"Şu anda Tekirdağ, Şanlıurfa son süreçlerini YPK (Yüksek Planlama Kurulu) onayına gönderdik, devam ediyor. Denizli ve Samsun süreçleri devam ediyor. Yanılmıyorsam 10 gün içinde son teklifleri alacağız. Tarihini şu anda bilmiyorum ama 10-15 gün içerisinde son teklifler alınacak. Kütahya'nın ihale süreçleri devam ediyor, YPK'dan da diğerlerinin süreçleriyle ilgili onayı bekliyoruz. Herhangi bir aksama veya bekleme söz konusu değil."
"Sıtmayı önlemek için ön tedbir alınmalı"
Sıtma nedeniyle THY personelinin hayatını kaybettiği ve iki kişinin de aynı sorun nedeniyle tedavi gördüğünün hatırlatılması üzerine Müezzinoğlu, "Özellikle sıtma vakalarının olduğu bölgelere giden gerek yolcularımız, gerekse de Türk Hava Yolları'nın çalışanları esasında ön tedbir olarak ilaç almalılar" dedi.
Müezzinoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Muhtemelen bu arkadaşlarımız ilaç konusunda 'daha önce de nasıl olsa gittim' diyerek tedbir almayan bir durum söz konusu olabiliyor. Bugün için, özellikle bu anlamda Türk Hava Yolları'nın o bölgelere giden tüm çalışanlarımızın, hosteslerimizin o tedbirde ihmal yapmamaları gerekir."
"Yanık merkezi için uzman ekibe ihtiyacımız var"
Bakan Müezzinoğlu, İstanbul'da yanık tedavi merkezlerinde yer olmamasına ilişkin bir soru üzerine, şunları kaydetti:
"Bizim sorunumuz yanık tedavi merkezlerindeki tedavi uzman ekibimizin yetersizliği. Uzman sayımız oluştukça yanık merkezlerimizi genişletiyoruz. Önümüzdeki bir iki yıl içerisinde yanık tedavisindeki uzman ekibimizin Türkiye için yeterli noktaya gelmesi konusunda çalışmalar yapıyoruz. Yoksa yanık tedavisi için şehir hastanelerimizi beklememize özü itibarıyla ihtiyaç yok. Ama uzman ekibe ihtiyacımız var. Mesele yer değil, yeni yeri açtığımız zaman uzman ekibi bulmak önemli. Merkezleri açmak çok kolay,Türkiye için en fazla 2-3 ayımızı alır. Ama o 2-3 ay sonra bizim 24 saat yanık hastalarına tedavi hizmeti verecek uzman sayın yeterli değilse… Mesele Türkiye'nin artık sorunu fiziki mekan veya teknolojik donanım değil. Alanında uzman olan ekipler sorunu, 20 bin uzman açığı olan bir ülkeyiz. Bunu defaatle söylüyoruz. Dolayısıyla bu anlamdaki sorunumuz önümüzdeki 1-2 yıl içerisinde azalacaktır."
Konuşmaların ardından, proje paydaşlarıyla imza töreni gerçekleştirildi.
