Danıştay 1. Dairesi, tıbbi kurallara aykırı olarak teşhis ve tedavide gerekli özeni göstermeyerek hastanın ölmesine neden olduğu bilirkişi raporuyla ortaya konulan doktorların, "Taksirle ölüme neden olma" suçundan yargılanmalarını istedi.
REFLÜ rahatsızlığından dolayı "laparoskopik nissen" operasyonu geçiren, ağrıları nedeniyle Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi bölümüne başvuran bir hastayı, bölüm doktorları H.F.B., R.S.E. ve A.G.A. taburcu etti. Ağrıları artan hasta tekrar aynı hastaneye başvurdu ama filmleri çekildikten sonra herhangi bir sorunu olmadığı belirtilerek yeniden taburcu edildi.
Ertesi gün, nefes almakta güçlük çekmeye başlayan hasta yeniden hastaneye geldi. Yapılan kontrollerde hastanın akciğerinde su toplandığı, mide borusu yırtıldığı için midesinde enfeksiyon oluştuğu belirlendi. Derhal ameliyata alınan hasta 14 gün sonra hayatını kaybetti.
Bunun üzerine, hasta yakınları, Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikáyette bulundu. Başsavcılık, 2547 sayılı yasa gereği, şikáyet edilen doktorlarla ilgili dosyayı Marmara Üniversitesi Rektörlüğü’ne gönderdi. Rektörlük, taksir derecesinde bir ihmalin bulunmadığı gerekçesiyle soruşturma açılmamasını önerdi. Ancak, bilirkişi raporunda, ddoktorlar hakkında kamu davasının açılmasını gerektirecek yeterli kanıtın dosyada yer aldığı belirtildi.
Danıştay, bilirkişi raporlarına atıfta bulunarak, rektörlüğün oluşturduğu Yetki Kurulu’nun verdiği men-i muhakeme kararının bozulmasına, şüpheli doktorların lüzum-u muhakemelerine ve eylemlerine uyan Türk Ceza Kanunu’nun 85. maddesi gereğince yargılanmalarına karar verdi. Daire, hastanın ölümüne taksirle neden olduklarına karar verilen doktorlarla ilgili dosyayı Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. TCK’da yer alan maddeye göre, "Taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi" 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılıyor.