• BIST 9079.97
  • Altın 2324.15
  • Dolar 32.3591
  • Euro 34.9446
  • Ankara 12 °C
  • İstanbul 13 °C
  • Bursa 9 °C
  • Antalya 16 °C
  • İzmir 14 °C

Nişasta Bazlı Şeker Hakkında Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Raporu

Nişasta Bazlı Şeker Hakkında Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Raporu
Sağlık Bakanlığı tarafından "Nişasta bazlı şeker hakkında sağlık bakanlığı bilim kurulu raporu" yayımlanmıştır.

FRUKTOZ VE NİŞASTA BAZLI ŞEKER TÜKETİMİNİN SAĞLIK AÇISINDAN ETKİLERİ: SON VERİLERİN DERLEMESİ

Fruktoz, yapısal olarak glukoz ile aynı kimyasal formüle sahip (C6H12O6), ancak glukozda birinci karbondaki aldehid grubu yerine ikinci karbonunda keto grubu bulunduran bir monosakkarittir. Diyetteki başlıca fruktoz kaynakları şekerkamışından elde edilen sakaroz, yüksek fruktozlu mısır şurubu olarak bilinen Nişasta Bazlı Şeker (NBŞ), meyveler ve baldır.

Yapısal olarak bakıldığında sakaroz veya diğer adlarıyla sükroz veya çay şekeri, C12H22O11 formülüyle gösterilen ve bir glukoz ile bir fruktoz molekülünün bir araya gelmesiyle meydana gelen bir disakkarittir. NBŞ ise mısırdan elde edilen nişasta hidrolizatının içerdiği glukozun, enzimler yardımıyla değişen oranlarda fruktoza çevrildiği bir üründür. En yaygın kullanılan formlarının NBŞ -55 ( %55 fruktoz, %41 glukoz, % 4 glukoz polimerleri) ve NBŞ -42 ( %42 fruktoz, %53 glukoz, % 5 glukoz polimerleri) olduğu rapor edilmiştir 1

NBŞ tüketimi ile organizmaya alınan serbest fruktozun sakaroz yolu ile alınan fruktozdan daha fazla yan etkiye neden olup olmadığı üzerinde çok tartışılan bir konudur ancak NBŞ ile sakaroz arasında NBŞ nin daha ciddi metabolik etkilere yol açtığı konusunda

direk bir kanıt bulunmamaktadır.2

I. FRUKTOZ METABOLİZMASI

Diyetle alınan fruktoz, spesifik bir fruktoz taşıyıcısı olan GLUT5 yolu ile barsak hücresine alınır. Glukozun aksine bu işlem Na bağımlı değildir ve enerji gerektirmez. Barsak hücresine alınan fruktoz daha sonra enterositin basolateralindeki GLUT2 taşıyıcıları üzerinden kana verilir. Enterosit içinde fruktozun bir kısmı laktata dönüşmektedir. Bir kısmı ise trioz fosfatlar üzerinden glukoza çevrilmektedir.3 Kana geçen fruktozun temel hedef organı karaciğer olup, vücuda   alınarak   emilen   ve   kana   geçirilen   fruktozun   yoğun   biçimde   tutulduğu   organ   yine karaciğerdir.4

Fruktozun hepatik metabolizması glukozdan oldukça farklıdır. Glukozun aksine, fruktoz karaciğerde fruktokinaz (Km: 0,5 mM) ile metabolize olur. Glukozun karaciğerdeki fosforillenmesi ise hepatik glukokinaz (Km: 10 mM) ile gerçekleştirilir. Şekil 1’de karaciğerdeki glukoz ve fruktoz metabolizması özetlenmektedir.

Karaciğerde glukoz öncelikle glukokinaz ile glukoz-6-fosfata fosforile olur. Takiben fruktoz-6-fosfat ve sonrasında fruktoz 1,6-bifosfata dönüştürülür. Bu dönüşümün hızı, ATP ve sitrat tarafından inhibe edilebilen ve glikolizin temel hız kısıtlayıcı enzimi olan fosfofruktokinaz tarafından düzenlenir. Fruktoz 1,6-bifosfat, Krebs döngüsüne girmeden hemen önce piruvata dönüştürülür. Glukozun piruvata hepatik dönüşümü insülin tarafından düzenlenir.

 

fruktoz-glukoz-karsilastirmasi.jpg

 

 

Şekil 1. Karaciğerde Fruktoz ile Glukoz metabolizmasının karşılaştırılması (2)

Bu sürece ters olarak, fruktozun trioz-fosfata dönüşümü insülinden bağımsız olarak gerçekleşen hızlı bir süreçtir. Fruktoz glikolizin temel düzenleyici basamağı yani fosfofruktokinaz basamağını atlar ve glikolitik yola girer. Bu hız, fruktokinazın fruktoz için Km’sinin düşük, yani ilgisinin fazla olmasından ve ATP ya da sitrat gibi düzenleyici yapıların negatif geri bildiriminden etkilenmemesinden kaynaklanmaktadır.5

Fruktozdan üretilen trioz-fosfatın küçük bir kısmı piruvata dönüştürülürek CO2 ve suya okside olur. Diğer küçük bir kısmı ise laktata dönüştürülerek dolaşıma salınır.6 Fruktozdan oluşan trioz-fosfatın çok büyük bir kısmı ise glukoneogenez ile glukoz ve glikojene dönüştürülür.7 Fruktozdan arta kalan karbon yapı temelde yağ asitlerine dönüştürülmektedir. Fruktozun yağ asidi reesterifikasyonu ile VLDL-trigliserit sentezini destekleyerek hepatik lipit oksidasyonunu inhibe ettiği düşünülmektedir.8 Böylece, fruktoz hızla ve hiçbir kontrol mekanizması olmadan glukoz, glikojen, laktat, piruvat oluşumuna neden olabilmektedir. Bu yolağın düzenlenmesindeki yetersizlik, karaciğerde çok düşük dansiteli lipoproteinlere (VLDL) dönüşen büyük miktarda trigliserit sentezi ile sonuçlanabilir.

Bununla birlikte fruktozun vücutta metabolik olarak kullanılması, bir diğer söylemle fruktozun karbon atomlarının temel nihai ürünlere dönüşümü bireyin beslenme ve endokrin durumu tarafından etkilenmektedir.9 Fruktozun üç karbonlu yapılara dönüşümünden sonra geçen sürecin glukoz ile çok benzer olduğu bilinmektedir. Vücutta pozitif enerji dengesi olduğu durumlarda fruktozun da glikojene dönüştüğü bilinmektedir. Diğer yandan glukoz karaciğerde temel olarak glikojen olarak depolanır ancak yüksek glukoz seviyelerinin de gliserol-3-fosfat yapımını ve böylece hepatik trigliserit yapımını arttırdığı bilinmektedir.10

II. FRUKTOZ VE NİŞASTA BAZLI ŞEKERLER İLE İLGİLİ ÇALIŞMALAR

A. FRUKTOZ, NBŞ VE VÜCUT AĞIRLIĞI

Uzunca bir süredir şeker ve şekerle tatlandırılmış içeceklerin obeziteye neden olduğu belirtilirken bunu net olarak gösterebilen kapsamlı ve bilimsel kanıta dayalı veri bulunmamaktadır. Son yıllarda NBŞ’in besin alımında çalıştığı düşünülen düzenleyici mekanizmaları (insülin ve leptin hormonları başta olmak üzere) etkileyerek lipogenezi arttırdığı ve dolayısıyla obeziteye neden olabileceği hipotezi yoğun biçimde tartışılmaktadır 11

Fruktozun iştah üzerine etkileri konusunda birçok çalışma yapılmıştır. Fruktoz içeren bir öğünden sonra glukozlu öğüne kıyasla insülin salınımının daha düşük olduğu, bu durumun da iştahı artıran ghrelin hormonunda daha az baskılanma ve leptin hormonunda daha az artışla sonuçlandığı bildirilmiştir.11 Bu durum, fruktozun besin alımını baskılamada glukozdan daha az etkili olduğu şeklinde yorumlanabilir. Diğer taraftan, akut fruktoz alımında yükselmeyen leptin düzeylerinin 1-4 haftalık fruktozdan zengin beslenme sonucu anlamlı şekilde arttığı gösterilmiştir ve bu sonuç, uzun süreli yüksek fruktoz alımının uzun dönemde besin alımını baskılayabileceği şeklinde yorumlanmıştır.12

İzoenerjik olarak NBŞ veya sakaroz ve süt içeren içeceklerin tokluk mekanizmasına olan etkileri akut çalışma protokollerinde çalışılmıştır. Sonuç olarak, enerji içerikleri aynı olan NBŞ, sakaroz ve süt içeceklerinin doygunluk üzerine olan etkilerinin aynı olduğu gösterilmiştir.13 NBŞ ve sakarozu birbiri ile karşılaştıran çalışmalar birbirini destekler niteliktedir ve iştah, doygunluk, insulin, leptin, ghrelin düzeyleri açısından NBŞ ile sakarozun etkilerinin benzer olduğunu bildirmektedir.14,15,16

NBŞ ve fruktoz tüketiminin obezite ile ilişkisini araştıran geniş kapsamlı epidemiyolojik çalışmalar yapılmıştır. Vos ve arkadaşlarının Amerika Birleşik Devletlerinde NHANES III çalışmasının (1988-1994 yılları arasında Beslenme ve Sağlık Araştırması) sonuçlarını değerlendirdikleri 21.483 yetişkin ile 2 yaş ve üzeri çocuğun bulunduğu çalışmada; fruktoz tüketiminin 1977-1978 yıllarına kıyasla (37 g/gün, total diyet enerjisinin %8’i) 1988-1994 yılları arasında (54.7g/gün, total diyet enerjisinin %10.2’si) arttığı, tüketimin en fazla 12-18 yaş arası adölesanlarda (72.8g/gün, total diyet enerjisinin %12.1’i) olduğu bildirilmiştir.17 Bu tüketim değerlerinin incelenmesi sonucunda; Amerikan halkının çocuklar dahil diyete eklenen şeker miktarının total diyet enerjisine olması istenen katkısının (%10) üzerinde olduğu belirtilmiştir.

Bray ve arkadaşları tarafından Amerika Birleşik Devletlerinde son 35 yılda görülen obezite artışının NBŞ kullanımındaki artışla paralel olduğu bildirilmiştir.18 Ancak 2005 yılı Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verileri incelendiğinde ABD için doğru olabilecek bu verinin yani aşırı NBŞ tüketimi ile obezite arasındaki olası ilişkinin, dünyada bazı ülkelerde görülürken bazılarında görülmediği belirtilmektedir. Örneğin DSÖ’nün verilerine göre Japonya ve Güney Kore’de NBŞ tüketimleri yüksek iken gerek kadınlarda gerek erkeklerde obezite görülme sıklığı ABD ile kıyaslandığında çok düşüktür. Yine Arjantin, Meksika gibi ülkelerde NBŞ tüketimleri düşük iken obezite oranlarının her iki cinsiyette de neredeyse ABD’yi geçtiği görülmektedir.19 Dolayısıyla tek başına NBŞ tüketiminin obezite ile ilişkilendirilmesinde bazı hataların olabileceği görülmektedir. Bugün için ABD tüketim değerlerine bakıldığında 1970-1998 yıllarında görülen NBŞ tüketim artışının durduğu ve sakaroz ile NBŞ tüketim değerlerinin aynı olduğu belirtilmektedir.20

Amerika Birleşik Devletlerinde görülen yüksek NBŞ tüketimi ile obezite arasındaki ilişkinin Avrupa ülkelerinde görülmediği belirtilmiştir. Avrupa ülkeleri incelenecek olursa bu ülkelerde diyette tüketilen fruktozun genellikle sakarozdan (çay şekeri) geldiği ve bu ülkelerde NBŞ tüketimlerinin göreceli olarak az olmasına rağmen obezite oranlarının aynen ABD’de görüldüğü gibi son yıllarda artış gösterdiği bilinmektedir.21

Bu veriler, fruktoz tüketiminin tek başına obezite epidemisinin bir sorumlusu olamayacağı ancak rafine karbonhidratların obezite epidemisinde temel faktör olmasa bile obezitenin yaygınlaşmasında olası bir rolünün olabileceğine işaret etmektedir. Fruktoz ya da NBŞ tüketiminin azaltılmasının dünyada gittikçe artan obezitenin önlenmesinde tek başına bir çözüm olamayacağı aşikârdır. Ancak fruktoz, sakaroz ve diğer şekerler de dahil olmak üzere diyete eklenen tüm tatlandırıcıların tüketimlerinin azaltılması çözüme katkı oluşturabilecektir.

 

B.  FRUKTOZ, LİPOGENEZ VE KARDİYOVASKÜLER RİSK FAKTÖRLERİ

 

Fruktoz alımıyla ilgili araştırılan konulardan biri fruktoz hipertrigliseridemiye ve lipogeneze neden olabilir kavramıdır. Teorik olarak fruktoz tüketimi, trigliserit (TG) sentezinde artışla sonuçlanabilir.22 Yapılan bir meta analiz çalışmasında Livesey ve Taylor, insanlarda fruktoz alımı ile açlık plazma TG düzeyleri arasındaki ilişkiye bakan 60 çalışmayı ve fruktozun postprandiyal plazma TG düzeylerine olan etkisine bakan 25 çalışmayı incelemiştir.23 Meta-analiz çalışmasında farklı tiplerde bireyler yer almıştır. Sağlıklı, bozulmuş açlık glukozu olan, bozulmuş glukoz toleransı olan, tip 2 diyabetli, koroner kalp hastalığı açısından yüksek risk altında bulunan ve herhangi bir türde hiperlipidemisi olan bireyler çalışmaya dahil edilmiştir. Araştırmacılar <50 g/gün fruktoz tüketiminin tokluk trigliserit düzeylerine anlamlı bir etki yapmadığını, ≤100 g/gün fruktoz alımının ise açlık TG düzeyleri üzerine etkili olmadığını ancak tokluk TG düzeylerinde artışa neden olduğunu göstermişlerdir. Sağlıklı bireylerde 2 yıla kadar günde 50 g fruktoz alımının açlık plazma trigliserit düzeylerine etki yapmadığı saptanmıştır.24 Günlük 100 g’ın üzerindeki fruktoz tüketiminin, açlık trigliserit düzeylerine olan etkisi fruktozun yerine sakaroz mu, yoksa nişasta mı kullanıldığına göre değişmiştir. Bu etkinin doza bağımlı olarak değiştiği belirtilmiştir.

Bir diğer meta-analiz çalışmasında ise Kanadalı bir grup; diyabetli bireylerde fruktozun izokalorik olarak farklı karbonhidrat türleriyle yer değiştirmesinin trigliserit düzeylerine olan etkisini değerlendirmiştir.25 725 araştırma arasından kriterlerine uygun 14 araştırmayı seçerek bu çalışma içerisinde değerlendirmişlerdir. Fruktozun izokalorik olarak diğer karbonhidrat türleriyle yer değiştirmesi TG düzeyleri üzerinde anlamlı bir değişiklik yapmamıştır. Tip 1 diyabetlileri, tip 2 diyabetli bireylerden ayırarak yapılan ileri bir analizde, fruktozun sadece tip 2 diyabetli bireylerde TG düzeylerini arttırdığı bulunmuştur. Bu etki kısa dönemde (≤ 4 hafta) yüksek dozda fruktoz alındığında (>65 g/gün) ve fruktozun yerine nişasta geçtiğinde belirginleşmiştir.26,27 Fruktoz tüketimi yerine sakaroz geçtiğinde ise böyle bir etki gözlenmemiştir.28,29,30 Bu çalışma sonuçlarına göre; diyabetli bireylerde orta düzeyde fruktoz alımının (<50 g/gün ya da metabolize edilebilen enerji alımının ~%10’u) kabul edilebilir bir düzey olabileceği düşünülmüştür 31,32,33.

C. FRUKTOZ VE İNSÜLİN DİRENCİ

Yüksek fruktoz tüketiminin hepatik ve periferal insülin direncine neden olduğuna ilişkin birçok hayvan çalışması bulunmaktadır.34,35,36 Ancak insanlarda fruktozun insülin duyarlılığı üzerine direkt negatif etkisi olduğuna dair net kanıt bulunmamaktadır. Fruktozun diyabetik bireylerin diyetlerinde düşük glisemik indeksi37 ve başlangıç metabolik basamağında insüline ihtiyaç duymaması nedeniyle terapotik bir araç olarak kullanılabileceği varsayılmaktadır.38

Hemşire Sağlık Çalışması I ve II’nin sonuçlarına göre artmış fruktoz alımı ve artmış C-peptid konsantrasyonları arasında ilişki bulunmuştur.39 Bu ilişkiye göre, fruktoz alımı insülin direnci ve tip 2 diyabetin gelişiminde rol oynayabilir.

Janket ve arkadaşları yaptıkları çalışmada 38.480 kadın sağlık personeli üzerinde tip 2 diyabet riski ile enerji içeren tatlandırıcı (sakaroz, fruktoz, glukoz ve laktoz) alımı arasındaki ilişkiyi incelemiştir.40 Bu çalışmada fruktoz, glukoz ve sakaroz tüketimi ile tip 2 diyabet gelişimi arasında bir ilişki tespit edilmemiştir. Sonuç olarak, tip 2 diyabet gelişim riski açısından farklı şekerlerin tüketimleri arasında bir farkın olmadığı bildirilmiştir.

Bazı araştırmacılar ise ılımlı miktarlarda fruktoz tüketiminin olumlu etkileri olabileceğini göstermişlerdir. Koivisto ve arkadaşları 4 hafta boyunca ılımlı miktarlarda fruktoz tüketiminin (45-65 g/gün; karbonhidratlardan gelen enerjinin % 20’si früktoz olacak şekilde) tip 2 diyabet hastalarında insülin duyarlılığını düzelttiğini bildirmiştir.41 Benzer olarak, Reiser ve arkadaşları 5 hafta boyunca enerjinin %20’sinin fruktozdan geldiği bir diyetin, nişastalı bir diyete kıyasla plazma glukoz yanıtını düzelttiğini belirtmiştir.42

Diyette düşük dozlarda fruktoz alımı glukoz toleransını arttırabilmektedir.43,44 Glukoz içeren bir öğüne küçük dozlarda fruktoz eklenmesi hepatik glukoz kullanımını arttırmaktadır. Ayrıca, tip 2 diyabetli bireylerde ağızdan alınan glukoza ek olarak küçük miktarlarda fruktoz takviyesinin hepatik glikojen sentezini arttırdığı glisemik cevabı azalttığı gösterilmiştir.45 Bu etki, artmış fruktoz-1-fosfat ile ilişkilidir. Fruktoz-1-fosfatın, glukoz-6 fosfat oluşumunda ihtiyaç duyulan düzenleyici bir enzim olan glukokinaz aktivitesini düzenlediği için hepatik glukoz metabolizmasında da önemli ancak dolaylı bir etkiye sahip olduğu bildirilmiştir.46 Düşük seviyelerde fruktoz-1-fosfatın, glukokinaz düzenleyici proteinlerle karşıt etki göstererek glukokinaz aktivitesini arttırabildiği bilinmektedir. Hepatik glikojen sentezinin bu mekanizmayla uyarılması terapötik değerin potansiyel bir nedeni olabilir. Bununla beraber, yüksek dozları istenmeyen etki gösterebilir.

Yapılan bir meta-analiz çalışmasında 0-90 g/gün fruktoz alımının HbA1C konsantrasyonu üzerine olumlu etkileri olduğu gösterilmiştir.23Bu meta-analiz çalışmasında çok farklı gruplar incelenmiştir. Bu gruplar arasında; sağlıklı, glukoz intoleransı ve tip 2 diyabetli bireyler yer almıştır. Bu çalışmada, 50-100 g/gün yüksek fruktoz alımının postprandiyal trigliseritleri etkileyebileceği bildirilmiştir. Bu dozlarda fruktoz alımının HbA1C konsantrasyonunu    ne    kadar    oranda    azaltabileceği    bilinmemektedir.    Sonuç    olarak,    ılımlı fruktoz tüketiminin (<50g/gün ya da enerjinin %10’nu) kabul edilebilir ve bazı durumlarda muhtemel faydalarının da olabileceği öngörülmektedir.

 

D. FRUKTOZ VE HİPERTANSİYON

Brown ve arkadaşları glukoz ve frukozlu içeceklerin (60g) akut sindiriminin spesifik hemodinamik yanıtlara neden olabileceğini göstermiştir. Fruktoz kompensatör periferal vazodilatasyona sebep olmaksızın kardiyak outputu arttırarak kan basıncında geçici bir artışa neden olabilmektedir.47 Çeşitli mekanizmalarla kemirgenlerde yapılan çalışmalarda fruktoz tüketimi kaynaklı hipertansiyon olguları gösterilmiş olmakla beraber insanlarda bu konuda uzun dönemli gösterimler yetersiz durumdadır.48 Hemşire Sağlık Çalışmasında fruktoz tüketimi hipertansiyon gelişme riski ile ilişkili bulunmamıştır.49 Ayrıca, 4 hafta süresince 1,5 g/kg/gün fruktoz verilen bir çalışmada çalışma sonunda ortalama kan basıncında anlamlı değişiklik gösterilememiştir.50 İnsanlarda hipertansiyon ile fruktoz arasındaki ilişkiye dair var olan kanıtlar yeterli görünmemektedir.

E. FRUKTOZ VE GUT

Prospektif veriler erkeklerde artmış gut riski ile şekerle tatlandırılmış alkolsüz içecekler ve fruktoz tüketimi arasında güçlü bir ilişki olduğunu göstermektedir.51 Ayrıca fruktoz alımına katkı sağlayan meyve suyu veya fruktozdan zengin meyvelerin (elma ve portakal) tüketimi de yüksek gut riski ile ilişkili bulunmuştur. Bu nedenlerden dolayı zaten uzunca süredir beslenme ve diyetetik biliminde gutlu hastalar için hazırlanan diyetlerde özellikle organik asit ve pürinden zengin olan besinler ve diyette total enerji, kişinin bireysel özelliklerine bağlı olarak sınırlanmaktadır. Bu çalışmalarda alkolsüz içecek ve fruktoz tüketimi geçerliliği, yapılmış besin sıklık anketi ile sağlanmıştır. 5 hafta nişasta tüketimine kıyasla 5 hafta fruktoz (enerjinin %20’si) tüketiminde serum ürik asit seviyelerinin fruktoz alımı ile arttığı bildirilmiştir.52 Basit ve kompleks karbonhidratlar arasındaki etkiyi karşılaştıran bilim adamları; bu sonucun rafine şekerlerin ve bir anlamda diyetle alınan enerjinin etkisinden kaynak alabileceğini belirtmektedirler. Bazı araştırmacılar yüksek fruktoz tüketiminin hiperüriseminin bir nedeni olabileceği ve özellikle gut hastalarında bu etkinin daha aşikâr olabileceğine inanmaktadır.53

F. FRUKTOZ VE EGZERSİZ

Egzersiz boyunca glukoz ve glukoza ilave fruktoz alımının enerji substrat kullanımı açısından önemi değerlendirilmiştir. Egzersiz esnasında glukozun aksine, dışarıdan fruktoz alımının intestinal  emilimi azalttığı  bilinmektedir.  Yavaş  emilim  ve fruktozun  oksidasyon öncesinde karaciğerde glukoza çevrilmesi gereği nedeniyle egzersiz boyunca oksidasyon hızı da azalmaktadır.54 Bununla beraber, egzersiz süresince glukoz ve fruktoz kombinasyonunun daha iyi emildiği ve her iki şekerin de ayrı tüketimleriyle karşılaştırıldığında substrat oksidasyonunun daha yüksek olduğu gösterilmiştir.55,56 90 dakika orta yoğunlukta egzersiz sonrasında glukozun tek başına alımının yorgunluğu % 25, glukoz ve fruktozun birlikte alımının ise % 40 oranında azalttığı gösterilmiştir.57

E. FRUKTOZUN DİĞER YARARLI ETKİLERİ

Diyette yer alan fruktozun (enerjinin %20’si) mineral dengesini düzenleyebileceği gösterilmiştir.58 Alkol tüketiminden sonra 250 ml fruktozdan zengin içecek tüketiminin plazma alkol seviyesini %10 oranında azaltabileceği gösterilmekle beraber alkol alımının genel sağlık yaklaşımı içerisinde yerinin olmadığı da belirtilmelidir.59 Burada mekanizmanın yine elektrolit dengesinin sağlanması olduğu, ancak fruktozun tek başına değil yine glukoz ve fruktoz kombinasyonu şeklinde etki gösterdiği bilinmektedir. Ayrıca bu konuda glukoz ve fruktoz ayırımını gösteren çalışmalar yeterli değildir.

III. SONUÇ

Hayvan modellerinde yüksek fruktoz tüketiminin insülin direncini arttırdığı, glukoz toleransını bozduğu, hiperinsülinemi, hipertrigliseridemi ve hipertansiyona neden olabileceği değişik çalışmalarda gösterilmiştir. Ancak bu çalışmalar, çok yüksek doz fruktoz kullanılarak yapılan deneysel çalışmalardır. İnsanlarda insan fizyolojisine uygun fruktoz tüketim miktarlarında benzer etkiler olduğuna dair kanıt yoktur. Artmış diyet fruktozunun vücut ağırlığı, adipozite, insülin direnci ve buna bağlı olarak gelişebilecek durumlarda (diyabet, metabolik sendrom gibi) olumsuz etkisinin olabileceğine dair endokrin ve metabolik veriler bulunmakla birlikte insanlarda yapılan geniş kapsamlı epidemiyolojik çalışmalarda bu varsayımlar kanıtlanamamıştır. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkelerde artmış obezite ve fruktoz tüketimi arasında bir ilişkinin öngörülmesine rağmen bu değerlendirme diğer bazı ülkelerde gösterilememiştir. Ayrıca ABD’de obezite üzerinde fruktoz tüketiminin etkilerinin öngörülmesinden sonra özellikle 2002 yılından bu yana fruktoz tüketimi düşüş göstermekle beraber obezite epidemisinde artışın sürdüğü bilinmektedir

Diğer yandan diyette fruktoz tek başına bulunmamaktadır ve yapılan karşılaştırmalarda NBŞ-sakaroz kullanımının glukoz-fruktoz karşılaştırması yapmaktan daha reel olacağı açıktır. Yapılan çalışmalar, sakaroz tüketimine kıyasla NBŞ tüketiminin daha ciddi metabolik sonuçları olduğuna dair direkt bir kanıt bulunmadığını göstermektedir.

 

KAYNAKLAR

1 Forshee R, Storey M, Allison D, et al: A critical examination of the evidence relating high fructose corn syrup and weight gain. Crit Rev Food Sci Nutr 2007, 47(6):561-82.

2 Tappy L, Lê KA. Metabolic effects of fructose and the worldwide increase in obesity. Physiol Rev. 2010 ;90(1):23-46.

3 Bjorkman O, Crump M, Phillips RW. Intestinal metabolism of orally administered glucose and fructose in Yucatan miniature swine. J Nutr 1984; 114: 1413-1420.

4   Havel P: Dietary Fructose: Implications for Dysregulation of Energy Homeostasis and Lipit/Carbohydrate Metabolism. Nutrition Reviews 2005, 63:133-157.

5 Cortez-Pinto H, Chatham J, Chacko VP, Arnold C, Rashid A, Diehl AM: Alterations in liver ATP homeostasis in human nonalcoholic steatohepatitis: a pilot study. Jama 1999, 282:1659-64.

6 Björkman O, Gunnarson R, Hagström E, Felig P, Wahren J: Splanchnic and renal exchange of infused fructose in insulin-deficient type 1 diabetic patients and healthy controls. J Clin Invest 1989, 83:52-59.

7 Bode C, Durr HK, Bode JC: Effect of fructose feeding on the activity of enzymes of glycolysis, gluconeogenesis, and the pentose phosphate shunt in the liver and jejunal mucosa of rats. Horm Metab Res 1981, 13:379-83.

8 Topping DL, Mayes PA: The immediate effects of insulin and fructose on the metabolism of the perfused liver. Changes in lipoprotein secretion, fatty acid oxidation and esterification, lipogenesis and carbohydrate metabolism. Biochem J 1972, 126:295-311.

9 Van den Berghe G: Metabolic effects of fructose in the liver. Curr Top Cell Regul 1978, 13:97-135.

10  Waddell M, Fallon HJ: The effect of high-carbohydrate diets on liver triglyceride formation in the rat. J Clin Invest 1973; 52:2725-31.

11   Teff KL, Elliott SS, Tscho¨p M, Kieffer TJ, Rader D, Heiman M, Townsend RR, Keim NL,
D’Alessio DA, Havel PJ. Dietary fructose reduces circulating insulin and leptin, attenuates postprandial suppression of ghrelin, and increases triglycerides in women. J Clin Endocrinol Metab 2004; 89: 2963-2972.

12  Leˆ KA, Faeh D, Stettler R, Ith M, Kreis R, Vermathen P, Boesch C, Ravussin E, Tappy L. A 4-wk high-fructose diet alters lipid metabolism without affecting insulin sensitivity or ectopic lipids in healthy humans. Am J Clin Nutr 2006; 84: 1374-1379.

13  Soenen S, Westerterp-Plantenga MS: No differences in satiety or energy intake after high-fructose corn syrup, sucrose, or milk preloads. Am J Clin Nutr 2007, 86:1586-1594.

14  Akgun S, Ertel NH. The effects of sucrose, fructose, and highfructose corn syrup meals on plasma glucose and insulin in noninsulin-dependent diabetic subjects. Diabetes Care 1985; 8: 279-283.

15  Akhavan T, Anderson GH. Effects of glucose-to-fructose ratios in solutions on subjective satiety, food intake, and satiety hormones in young men. Am J Clin Nutr 2007; 86: 1354-1363.

 

16  Melanson KJ, Zukley L, Lowndes J, Nguyen V, Angelopoulos TJ, Rippe JM. Effects of high-fructose corn syrup and sucrose consumption on circulating glucose, insulin, leptin, and ghrelin and on appetite in normal-weight women. Nutrition 2007; 23: 103-112.

 

17  Vos M, Kimmons J, Gillespie C, Welsh J, Blanck H: Dietary fructose consumption among US children and adults: the Third National Health and Nutrition Examination Survey. Medscape J Med 2008, 10(7): 160.

18Bray G: Fructose: should we worry? Int J Obes (Lond) 2008, 32(Suppl 7): S127-31.

19 World Health Organization. Compare countries: using WHO comparable estimates. Global InfoBase Online, 2005 ed. Internet; http://www.who.int/infobase/comparestart.aspx .

20 White JS. Straight talk about high-fructose corn syrup: what it is and what it ain’t. Am J Clin Nutr 2008, 88(suppl):1716S-21S.

21 Forshee R, Storey M, Allison D, et al: A critical examination of the evidence relating high fructose corn syrup and weight gain. Crit Rev Food Sci Nutr 2007, 47(6):561-82.

22  Rutledge A, Adeli K: Fructose and the metabolic syndrome: pathophysiology and molecular mechanisms. Nutr Rev 2007, 65(6 Pt 2): S13-23, 2007.

23  Livesey G, Taylor R: Fructose consumption and consequences for glycation, plasma triacylglycerol, and body weight: meta-analyses and meta-regression models of intervention studies. Am J Clin Nutr 2008, 88:1419-1437.

24 Huttunen J: Serum lipits, uric acid and glucose during chronic consumption of fructose and xylitol in healthy human subjects. Int Z Vitam Ernahrungsforsch Beih 1976, 15:105-15.

25  Sievenpiper JL, Carleton AJ, Chatha S, et al: Heterogeneous effects of fructose on blood lipits in individuals with type 2 diabetes: systematic review and meta-analysis of experimental trials in humans. Diabetes Care 2009, 32:1930-7.

26Grigoresco C, Rizkalla S, Halfon P, et al: Lack of detectable deleterious effects on metabolic control of daily fructose ingestion for 2 months in NIDDM patients. Diabetes Care 1988, 11:546-550.

27 Koivisto V, Yki-Järvinen H: Fructose and insulin sensitivity in patients with type 2 diabetes. J Intern Med 1993, 233:145-53.

28 Bantle JP, Laine DC, Thomas JW: Metabolic effects of dietary fructose and sucrose in types I and II diabetic subjects. Jama 1986, 256:3241-6.

29. Thorburn A, Crapo P, Beltz W, Wallace P, Witztum J, Henry R: Lipit metabolism in non-insulin-dependent diabetes: effects of long-term treatment with fructose-supplemented mixed meals. Am J Clin Nutr 1989, 50:1015-1022.

30 Malerbi DA, Paiva ES, Duarte AL, Wajchenberg BL: Metabolic effects of dietary sucrose and fructose in type II diabetic subjects. Diabetes Care 1996, 19:1249-56.

31  Nordestgaard BG, Benn M, Schnohr P, Tybjaerg-Hansen A: Nonfasting Triglycerides and Risk of Myocardial Infarction, Ischemic Heart Disease, and Death in Men and Women. JAMA 2007, 298:299-308.

32  American Diabetes Association: Nutrition Recommendations and Interventions for Diabetes: A position statement of the American Diabetes Association. Diabetes Care 2007, 30:S48-65.

33  American Diabetes Association: Nutrition Recommendations and Interventions for Diabetes: A position statement of the American Diabetes Association. Diabetes Care 2008, 31:S61-78.

34 Rizkalla SW, Boillot J, Tricottet V, et al: Effects of chronic dietary fructose on glomerular basement membrane thickness and on glycemic and lipit control in normal rats. Effect of copper supplementation. Br J Nutr 1993, 70:199-209.

35  Blakely SR, Hallfrisch J, Reiser S, Prather ES: Long-term effects of moderate fructose
feeding on glucose tolerance parameters in rats. J Nutr 1981, 111:307-314.

36 Thorburn AW, Storlien LH, Jenkins AB, Khouri S, Kraegen EW: Fructose-induced in vivo insulin resistance and elevated plasma triglyceride levels in rats. Am J Clin Nutr 1989, 49:1155-1163.

37 Crapo A, Insel J, Sperling M, Kolterman G: Comparison of serum glucose, insulin and
glucagon responses to different types of complex carbohydrate in non insulin-dependent diabetic patients. Am J Clin Nutr 1981, 34:184-190.

38 Mayes PA: Intermediary metabolism of fructose. Am J Clin Nutr 1993, 58:754S-765S.

39 Wu T, Giovannucci E, Pischon T, et al: Fructose, glycemic load, and quantity and quality of carbohydrate in relation to plasma C-peptide concentrations in US women. Am J Clin Nutr 2004, 80:1043-9.

40 Janket SJ, Manson JE, Sesso H, Buring JE, Liu S: A prospective study of sugar intake and risk of type 2 diabetes in women. Diabetes Care 2003, 26:1008-15.

41  Koivisto V, Yki-Järvinen H: Fructose and insulin sensitivity in patients with type 2 diabetes. J Intern Med 1993, 233:145-53.

42  Reiser S, Powell AS, Scholfield DJ, Panda P, Fields M, Canary JJ: Day-long glucose, insulin, and fructose responses of hyperinsulinemic and nonhyperinsulinemic men adapted to diets containing either fructose or high-amylose cornstarch. Am J Clin Nutr 1989, 50:1008-1014.

43  Donmoyer CM, Ejiofor J, Lacy DB, Chen S S, McGuinness OP: Fructose augments infection-impaired net hepatic glucose uptake during TPN administration. Am J Physiol Endocrinol Metab 2001, 280:E703-711.

44  Moore M, Davis S, Mann S, Cherrington A: Acute fructose administration improves oral glucose tolerance in adults with type 2 diabetes. Diabetes Care 2001, 24:1882-7.

45  Petersen KF, Laurent D, Yu C, Cline GW, Shulman GI: Stimulating Effects of Low-Dose Fructose on Insulin-Stimulated Hepatic Glycogen Synthesis in Humans. Diabetes 2001, 50:1263-1268.

 

46   Clement K, Pueyo ME, Vaxillaire M, et al: Assessment of insulin sensitivity in glucokinase-deficient subjects. Diabetologia 1996, 39:82-90.

 

47 Brown CM, Dulloo AG, Yepuri G, Montani J-P: Fructose ingestion acutely elevates blood pressure in healthy young humans. Am J Physiol Regul Integr Comp Physiol 2008, 294:R730-737.

48 Barone BB, Wang NY, Bacher AC, Stewart KJ: Decreased exercise blood pressure in older adults after exercise training: contributions of increased fitness and decreased fatness. Br J Sports Med 2009, 43:52-6.

49Forman J, Choi H, Curhan G: Fructose and Vitamin C Intake Do Not Influence Risk for Developing Hypertension. J Am Soc Nephrol 2009, 20:863-71.

50  Couchepin C, Lê K, Bortolotti M, et al: Markedly blunted metabolic effects of fructose in healthy young female subjects compared with male subjects. Diabetes Care 2008, 31:1254-6.

51  Choi HK, Curhan G: Soft drinks, fructose consumption, and the risk of gout in men: prospective cohort study. BMJ 2008, 336:309-312.

52 Reiser S, Powell AS, Scholfield DJ, Panda P, Fields M, Canary JJ: Day-long glucose, insulin, and fructose responses of hyperinsulinemic and nonhyperinsulinemic men adapted to diets containing either fructose or high-amylose cornstarch. Am J Clin Nutr 1989, 50:1008-1014.

53  Menghini S, E DC: Evaluation of hyperuricemia caused by fructose in a status of altered uric acid metabolism quad Sclavo Diagn. 1987, 23:441-6.

54 Ravich WJ, Bayless TM, Thomas M: Fructose: incomplete intestinal absorption in humans. Gastroenterology 1983, 84:26-9.

55  Fujisawa T, Mulligan K, Wada L, Schumacher L, Riby J, Kretchmer N: The effect of exercise on fructose absorption. Am J Clin Nutr 1993, 58:75-9.

56  Adopo E, Peronnet F, Massicotte D, Brisson GR, Hillaire-Marcel C: Respective oxidation of exogenous glucose and fructose given in the same drink during exercise. J Appl Physiol 1994, 76:1014-9.

57 Riddell MC, Bar-Or O, Wilk B, Parolin ML, Heigenhauser GJ: Substrate utilization during exercise with glucose and glucose plus fructose ingestion in boys ages 10-14 yr. J Appl Physiol 2001, 90:903-11.

58  Holbrook J, Smith JJ, S R: Dietary fructose or starch: effects on copper, zinc, iron, manganese, calcium, and magnesium balances in humans. Am J Clin Nutr 1989, 49(6):1290-4.

59 Pavlic M, Libiseller K, Grubwieser P, Ulmer H, Sauper T, Rabl W: Another ‘soberade’ on the market: does Outox keep its promise? Wien Klin Wochenschr. 2007, 119:104-11.

Raporun aslı için tıklayınız

Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 30621 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim