Sağlık Bakanlığı hastaneleri vaka karması, hizmet kalitesi ve yatak kapasitesi kriterlerinin toplam puanına göre A, B, C, D şeklinde sınıflandıracak. Bu formülasyonun karşısında duran özel sağlık sektörü ise branşlara göre yapılacak sınıflandırmada hizmet kalite standartlarının esas alınmasını istiyor.
Sağlık Bakanlığı, Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) ile Tedavi Uygulama Tebliği kapsamındaki hastaların hizmet aldığı özel hastaneleri, hastalardan alınabilecek ilave ücret tavanına göre sınıflandıracak.
Sağlık Bakanlığı Müşaviri Dr. Mehmet Demir, hastanelerin sınıflandırılması konusunda bir model önerdi. Buna göre hastaneler vaka karması, hizmet kalitesi ve yatak kapasitesi kriterlerinin toplamı alınarak kategorize edilecek. Bakanlık ilk olarak özel hastaneleri değerlendirecek. Tıp merkezlerinin en alt grupta yer alması bekleniyor.
Özel sektör ise Bakanlığın bu önerisine katılmadığını açıkladı. Hastanelerin A, B, C, D diye adlandırılmadan, branşlara göre sınıflandırılmasını talep eden sektör, hizmet kalite standartlarının puanlamada esas alınması gerektiğini bildirdi.
Bakanlık kriterleri neler?
Dr. Mehmet Demir, hastanelerin vaka karması için önerdiği alternatifi şöyle anlattı:
“Hastaneler vaka karması indeks değerlerine göre büyükten küçüğe doğru sıralanacak. İlk % 20’lik dilimdeki hastanelerin vaka karması puanı 100, ikinci %20’lik dilimdeki hastanelerin 75, üçüncü %20’lik dilimdeki hastanelerin 50, dördüncü % 20’lik dilimdeki hastanelerin 25 ve son %20’lik dilimdeki hastanelerin vaka karması puanı 0 olarak alınacak.”
Yatak kapasitesine göre yapılan kategoride, hastane yatak sayısı 100 ve üstü olan hastanenin yatak katsayısı 100; yatak sayısı 75 ve 99 arasında olan hastanenin yatak katsayısı 75; yatak sayısı 50 ve 74 arasındaki hastanelerin yatak katsayısı 50; yatak sayısı 25 ve 49 arasındaki hastanelerin katsayısı 25 ve yatak sayısı 25 altında olan hastanelerin yatak katsayısı 0 olarak değerlendirildi.
Bir diğer kriter olan hizmet kalitesine bakıldığında da özel hastaneler için getirilen hizmet kalite standartları (poliklinik hizmetleri arasında sayılan mutfak, çamaşırhane, morg ile ilgili yapılması gereken düzenlemeler ve buna karşılık gelen puanları) ele alındı.
Sınıflandırma formülü nasıl?
Hastaneler; vaka karması puanı, hizmet kalite puanı ve hastane yatak kapasite puanına göre şöyle formülize edildi:
Sınıflandırma puanı: (Vaka karması puanı + hizmet kalite puanı + hastane yatak kapasite puanı).
Buna göre hastane; sınıflandırma puanı 100 ve 100’ün altında ise D, 101-200 arasında ise C, 201-250 arasında ise B, 251’den büyük ise A olarak sınıflandırılacak
Sınıflamayla birlikte, GSS’nin en önemli kuralı olarak işaret edilen ilave ücret uygulamasının rahatlıkla işleyeceğini belirten Demir, hastaların finansal yükten daha kolay korunabileceğini açıkladı. Hastaların tercih kapsamının çeşitleneceği belirtilerek hasta memnuniyetinin artacağı vurgulandı. Demir, ödeyici kurumların ödeyecekleri bedel artmadan hastaneleri fonksiyonel olarak izlemelerinin de kolaylaşacağını kaydetti.
Yatak sayısı kriteri tartışılıyor
Hastanelerin sınıflandırılmasına ilişkin çalışmalarını sürdüren Sağlık Bakanlığı, önümüzdeki günlerde 100-150 kamu personelinin katılımıyla Afyon’da bir toplantı düzenleyecek ve katılımcılara özel hastanelerin hizmet kalite standartları ölçümünün nasıl yapılacağına ilişkin sertifikalı bir eğitim verecek. Bakanlık kamu hastaneleri için hazırladığı hizmet kalite standartlarının bir benzerini de özel hastaneler için hazırladı. Özel sektörle söz konusu standartlar üzerinde mutabakat sağlandığını belirten Bakanlık yetkilisi “Sektörün bazı teknik önerileri de dikkate alındı. Hizmet kalite puanına ilişkin yapılacak değerlendirmelere özel sektör sıcak bakıyor. Yatak sayısının sınıflandırmada yerinin olup olmayacağı, ağırlığı konusu ise şu an tartışmalı duruyor. Sınıflandırmada ana eksen hizmet kalite puanı ve vaka karması” diye konuştu.
Özel sağlık sektörü için hizmet kalite standartları rehberinin hazırlandığı belirtildi. Hizmet kalite standartları çerçevesinde değerlendirme yapacak ekiplerin de birçoğunun belirlendiği ve eğitimlerinin verileceği anlatıldı.
SGK ile Sağlık Bakanlığının koordineli hareket edeceğini belirten Bakanlık yetkilisi, şunları kaydetti:
“Değerlendirmeyi yapacak ekip, hem kalite değerlendirme hem de hasta güvenliği konusunda uzman kişilerden oluşuyor. Son 4 yıldır hastanelerin kalite değerlendirilmesi için çalışmalar yapıyoruz. Şu an 450-500 özel hastaneyi değerlendirecek kapasiteye sahibiz. Değerlendirme esnasında özel sektörden de temsilciler olacak. Ekip, Sağlık Bakanlığı Performans Yönetimi ve Kalite Geliştirme Dairesinin il temsilciliklerinden belirlenecek. Hastanenin büyüklüğüne göre 3 ile 6 kişi arasında değişecek ekibimiz. Hastanelerin vaka karması verileri zaten SGK’da kayıtlı. Yine aynı şekilde hastanelerin yatak kapasiteleri de belli, ruhsatında yazılı. Hizmet kalitesiyle birlikte üç unsur bir araya geldiği zaman sınıflandırma ortaya çıkacak. Hizmet kalite standartları konusunda da altyapımızı tamamladık ve kısa süre içinde değerlendirmelerimiz başlayacak.”
OHSAD: “Hizmet kalite standardı esas alınsın”
Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD) Genel Sekreteri Dr. Cevat Şengül ise sınıflandırmanın sektör için uygun olmadığını belirterek hizmet kalite planlaması ve kalite arttıracak standartların oluşturulması yönünde destek vermeye hazır olduklarını kaydetti. Şengül, Antalya’da düzenlenen Sağlıkta Ortak Çözüm Toplantısı’nda yaptığı sunumda, hastanelere A, B, C, D gibi isim belirtilmeden puanlama yapılmasını ve buna göre SGK anlaşmalarında fark ücretlerinin belirlenmesinin uygun olduğunu bildirdi. Yatak sayıları, vaka karması gibi unsurların puanlamada ön şart olmaması gerektiği belirtildi. Hizmet kalite puanının öncelikle dikkate alınması gerektiğini vurgulayan Şengül, puanlamanın tarafsız bir ekip tarafından yapılmasını, bazı branşların başarılı ve yüksek puanlı olabileceğini kaydetti. Şengül “Hastaneler A, B, C, D gibi değil de branşlara göre kategorize edilmeli; hizmet kalite standartları puanlamada esas olmalı, OHSAD aracılığıyla yeni kriterler oluşturulmalı” dedi.
Fiyatlandırma Komisyonu sınıflama yapacak
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile işaret edilen Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu; tıp eğitimini, hizmet basamağını, altyapı ve kaynak kullanımı ile maliyet unsurlarını dikkate alarak sağlık hizmeti sunucularını fiyatlandırmaya esas olmak üzere ayrı ayrı sınıflandırabilecek. Kanun’da Komisyonun, finansmanı sağlanan sağlık hizmetlerinin Kurumca ödenecek bedellerini; sağlık hizmetinin sunulduğu il ve basamak, devletin doğrudan veya dolaylı olarak sağlamış olduğu sübvansiyonlar, sağlık hizmetinin niteliği itibariyle hayati öneme sahip olup olmaması, kanıta dayalı tıp uygulamaları, maliyet-etkililik ölçütleri ve genel sağlık sigortası bütçesi dikkate alınmak suretiyle, her sınıf için tek tek veya gruplandırarak belirlemeye yetkili olduğu anlatılıyor.
Sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularının, Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonunca belirlenen sağlık hizmetleri bedeline ek olarak, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerden sağlık hizmeti sunucularının giderleri ve ürettikleri sağlık hizmetlerinin maliyetleri, yapılan sübvansiyonlar gibi kriterler dikkate alınarak bu bedellerin bir katına kadar alınabilecek ilave ücretin tavanını belirlemeye Bakanlar Kurulunun yetkili olduğu, bu tavan dahilinde alınabilecek ilave ücret oranlarının da Kurumca belirleneceği anlatılıyor.
Fatma Ergüzeloğlu/Ankara-MEDİMAGAZİN
