ATO Başkanı Sinan Aygün, yönetmeliklerle özel sağlık hizmetlerine darbe vurulduğunu belirterek, "Üyelerimizi sağlık sisteminin dışına iten bu yönetmelikler kabul edilemez. Yönetmeliklerle getirilen şartlar, özel sağlık sistemini askıya almak demektir. Bu yönetmelikler, özel sağlık kuruluşlarına yönelik bir balyoz operasyonudur" dedi.
RESMİ Gazete’de 15 Şubat’ta yayınlanan yönetmeliklere göre, özel hastaneler, tıp merkezleri ve poliklinikler, ihtiyaçları olan doktor, hemşire, biyolog, teknisyen ve diğer sağlık personelini bakanlığın izni olmadan işe alamayacak.
Özel sağlık kuruluşları, yeni bir doktor veya sağlık çalışanını işe başlatabilmek için bakanlığın yılda bir kez ekim ayında yapacağı planlamayı beklemek zorunda kalacak.
KABUL EDİLEMEZ YÖNETMELİK : ATO Başkanı Sinan Aygün, yönetmeliklerle özel sağlık hizmetlerine darbe vurulduğunu belirterek, "Üyelerimizi sağlık sisteminin dışına iten bu yönetmelikler kabul edilemez. Yönetmeliklerle getirilen şartlar, özel sağlık sistemini askıya almak demektir. Bu yönetmelikler, özel sağlık kuruluşlarına yönelik bir balyoz operasyonudur" dedi. Özel sağlık kuruluşlarının halihazırda hemşire sıkıntısı yaşadıklarını belirten Aygün, "Yönetmelik ile hemşire, doktor ve sağlık çalışanı istihdamı engelleniyor. Bakanlıktan izin almadan yeni branşlar da açılamayacak. Bu zorunluluk, özel sağlık kuruluşlarında işlev kaybına ve hizmet kalitesinin düşmesine neden olur" diye konuştu. İşten çıkarılmak zorunda kalınan çalışanların kıdem tazminatlarının da muayenehane ve sağlık kuruluşları için ekonomik yük oluşturacağını anlatan Aygün, muayenehaneler ve kapanacak diğer sağlık kuruluşlarında milyonlarca dolar değerindeki tıbbı cihazların çöpe gideceğini söyledi.
Uyum süresi batık süresi olur iddiası
Ankara Ticaret Odası Meslek Komite Başkanı ve Türkiye Sağlık İşletmeleri Derneği Genel Sekreteri Dr. Serdar Sargın ile sağlık sektörünün geleceğini konuştuk.
Özel Sağlık Kuruluşları Hakkındaki Yönetmelikler sağlık sektörünü nasıl etkileyecek?
Bu yönetmeliklerden etkilenecek sağlık kuruluşları sayısı 2 bin 500 kadardır. Ortalama etkilenecek kişi sayısının özel hastaneler de dahil olmak üzere 150 bin olarak tahmin etmekteyiz.
Yeni hekim ve sağlık çalışanı işe almak imkansızlaştırılıyor ve istihdam engelleniyor.
Mevcut çalışan özel sağlık kuruluşları içerisinde tıp merkezleri, hastane standartlarına yakın standartlara gelmek ve dört yıl içerisinde yeni yönetmelik şartlarına uymak zorundadır. Uyum için dört yıl tanıdık denmesine rağmen, bu süre gelmeden ilk bir yıl içinde yüzde 50’si, dördüncü yıl sonunda ise toplamın yüzde 85’i kapanmak zorunda kalacaktır.
Siz çalışan çıkarmak zorunda kalacakmısınız? Bu sizi nasıl etkileyecek?
Sektör olarak tahminen 120 bin kişi işsiz kalacaktır. Burada biz de nasibimize düşen kadar arkadaşımızı işten çıkarmak zorunda kalarak, dayanabilirsek bize tanınan dört yılı tamamlamaya çalışacağız.
Yönetmelikte gerekli olduğu halde düzenlenmeyen eksik konular var mı?
Anayasamızın 56.maddesinde ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununda Planlama; Kamu ve Özel kesim ayırımı yapılmaksızın, askeri hastaneler hariç bütün sağlık kurum ve kuruluşlarını kapsayacak şekilde yapılmasını emretmektedir. Kamu hastanelerinin ne yasası ne yönetmeliği ne de ruhsatı vardır. Kamu ve özel ayrımının kalmadığı uygulamaların oluşmasını hasret ile beklemekte olan sektör "sağlık hizmetlerinde devletin planlayıcı ve denetleyici rolünü üstlenmesi gerektiğini" sürekli söylemektedir. Burada, planlamaya ilk defa yer verilmiş ancak, kriterleri belirlenmeden ve senede bir düzenlemekten bahsederek uygulanacağını söylemektedir. Şu an için yatırıma başlamış veya başlamayı düşünenlerin durumu meçhuldür. Çünkü ,ortada bir plan yoktur. Bakanlık da yatırımcıya bir cevap verememektedir. Çözümü planlama ile ilgili düzenlemeyi, genel düzenlemeden ayrı olarak, kriterleri belirlendikten ve sektör ile mutabık kalındıktan sonra çıkarması daha uygun olacaktır.
Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Hizmette rekabet azalacak hizmet kalitesi düşecek, vatandaş sağlık hizmeti almakta zorlanacak, kuyruklar artacak ve vatandaş mağdur olacaktir. 59. Hükümet’in söylemlerine güvenerek yatırım yapmış, ülkenin milli sermayesi olan, 2 bin 500 özel sağlık işletmesi kapanacaktır. Hekimlerin serbest çalışma hakları yok edilecek, hekimlerin ve sağlık çalışanları memnuniyetsizliği artacaktır. Sağlık hizmetleri aksayacaktır. Sağlık işletmelerinde istihdam terse dönecek, işsizlik artacaktır.
