Vatandaşların genellikle ilaç yazdırmak için gittiği sağlık ocakları aslında devlet hastanesi gibi hizmet veriyor. Doktorlar sağlık ocaklarında sadece ilaç yazmayıp, kesin tanı için hastadan test ve tahlil istiyor. Merkezlerde test ve tahlilin yanı sıra diş bakımı, röntgen çekimi ve ultrason hizmetleri de veriliyor.
Toplam 6 bin 760 birinci basamak sağlık kuruluşu bulunan Türkiye'de vatandaşa her yıl milyonlarca laboratuvar hizmeti veriliyor. Bu durum, sağlık ocaklarından bir üst basamak olan devlet hastanelerine gidişleri de yavaşlattı. 2002 yılında sağlık ocaklarında diğer basamak sağlık kuruluşlarına sevk edilen hasta oranı yüzde 20'lerdeyken, 2007'nin sonunda bu rakam yüzde 2,4'e düştü. Sağlık Bakanlığı yetkilileri, temel hedefi 'körü körüne ilaç yazmak yerine delile dayalı tıbbın sağlık ocaklarına yerleşmesini sağlamak' olarak açıklıyor. İstanbul Sağlık Ocakları Şube Müdürlüğü Müdür Yardımcısı Dr. Savaş Başar Kartal, sağlık ocaklarında röntgen bile çekildiğine dikkat çekerek, şunları söylüyor: "Artık doktorlar sadece ilaç yazıp hastayı göndermiyor. İçinde kan sayımı, şeker, kolesterol, CRP gibi testlerin de bulunduğu 45 birimde test ve tahlil istiyoruz. Gerekirse röntgen çekiyoruz. Daha sonra bunları belirlenen merkezlere gönderip, en geç bir gün içinde sonuçları veriyoruz." Doktorun tahlil sonucuna göre hastaya ilaç yazdığını kaydeden Kartal, "Eğer şüphelendiği ciddi bir hastalıksa varsa bir üst sağlık kuruluşuna sevk ediyor. Şüphelerini de yazıyor." dedi.
Türkiye'de 2002 yılında birinci basamak sağlık kuruluşlarında toplam 55 milyon 800 bin muayene yapılırken, 2008'in ilk 9 ayında ise 121 milyon oldu.
